
Merhaba arkadaşlar.
Keyifli okumalar
Nil'den
Yaklaşık bir hafta önce hastaneden çıkmış kendi evime geçmiştim bu süreçte elbette ki Yılmazer ailesi tarafından rahatsız edilmiştim ama bu beni eskisi kadar rahatsız etmemişti.
Onlara her şeyi anlatınca rahatlarım rahat bir nefes alırım sanmıştım ama hiç bir şey benim sandığım gibi olmamıştı kustuğum şey düğüm olup oturmuştu sanki boğazıma.
Onlar arayı düzeltmeye çalıştıkça sanki aramız daha da açılıyordu bunun en büyük etkeni de bendim çünkü bunu kendi içimde bile itiraf edemesem bile terk edilmekten arkada bırakılmaktan korkuyordum .
O yüzdendi onlardan köşe bucak kaçmam ama ne kadar kaçarsam kaçayım nafileydi çünkü günün sonunda bütün yollarım onlara çıkıyordu.
Bugün güne yüzümde güzel bir gülümseme ve içimde sıcacık bir his ile başladım çünkü rüyamda onu görmüştüm evet yüzünü daha önce görmemiştim yada sesini hiç duymamıştım rüyamda da sadece bir silüeti vardı ama biliyordum oydu rüyama gelen bana sarılan çünkü bir tek rüyamda o bana sarılınca içimde sebepsiz bir mutlulukla uyanırdım bugün de o günlerden biriydi.
Sabah erkenden kalkıp kulaklığımı taktıktan sonra bütün evi temizledim ve kendime sağlıklı bir kahvaltı hazırlayıp kahvaltı yaptım .
Hakan intörn doktor olduğu için nöbetleri çok sık ve uzun oluyordu sabah ben temizleğe başlamadan sadece duş alıp uyumuştu .
Tılsım ise mecburen iki gün önce tekrar ailesinin yanına İsviçre'ye dönüş yapmıştı onun da orada bir hayatı ve işi vardı herşeyini biranda bırakıp gelemiyordu buraya çünkü yıllardır her ne kadar buraya ziyarete gelip gitsede orada yaşıyordu.
Son yaşanan bayılma vakası yüzünden herkes daha bir titrer olmuştu üstüme ama ben kimseyi istememiştim yanıma ve maalesef Yılmazer ailesi hayatıma girdikten sonra daha bu tür sorunlar yaşamaya başladığım için doktor kesinlikle stresten uzak durmam gerektiğini söylemişti ve nakili bir buçuk ay sonrasına ertelemişti .
Bende doktorun tavsiyesi üzerine stresten yani Yılmazer erkeklerinden uzak duruyordum neredeyse her gün gelip gidiyorlardı ama ben hiç birine kapıyı dahi açmıyordum Ateş'i en son hastane odasında görmüş biraz kendime geldikten sonra onu da tekrar kovmuştum .
Evet, ona karşı bir şeyler hissediyorum bunu asla inkar etmem ama ben beni doğuran kadın gibi olmak istemediğim için bu süreçte Ateş'ten de uzak durmaya karar vermiştim belki de böylece içimde ki hisler de giderdi.
Çok şükür ki bugün kimse mutluluğumu hiç kimsenin gelmemesiyle bozacak bir şey olmamıştı ve bende rahat rahat akşam yemeği yapıp Hakan'ı uyandırabilmiştim şimdi ise karşılıklı oturmuş yemek yiyorduk.
"Hayırdır ne bu neşe seni hiç tanımasam Tılsım gitti diye bu kadar mutlusun sanacağım ?" Diyen Hakan kadar her şey gayet iyiydi.
"Ne alaka Allah'ın cezası güne mutlu başladım ondan" dedim .
"Hadi hadi yeme beni anlat ?" Diyip masanın altından ayağıyla ayağıma vurdu.
"Ya biliyor musun bugün rüyamda onu gördüm, inanabiliyor musun bana sarıldı içim sıcacık oldu" ilk başta anlatmak istemsem de mutluluğumu paylaşmak istemiştim bunu çok sık yaşmazdım çok sık da böyle mutlu olmadığım için böyle anlar benim için çok değerliydi.
"Bazen sen böyle konuşurken sanki karşımda on yaşında bir kız çocuğu varmış gibi hissediyorum" dedi o da bana yemeğimizi yerken biraz daha sohbet etmiştik o biraz işinden bende bugün neler yaptığımdan ve ilaçlarımı düzenli içtiğimden bahsetmiştim daha sonrasında kahvelerimizi alıp salona geçmiştik koltuklara kendimisi karşılıklı attığımız da o film izlemeyi önerse de reddetmiştim çünkü hayatıma Yılmazer ailesi girdikten sonra hem kendimi hemde arkadaşlarımı ihmal ettiğimi fark etmiş onunla biraz daha sohbet etmek istemiştim.
"Yanlış anlama ama iş konusunu ne yapmayı düşünüyorsun?" Diyen Hakan'la kafamda düşünceleri onunla da paylaşma kararı alıp konuşmaya başladım.
"Biliyorsun üniversiteden bu yana Yusuf abilerin yanında barda çalışıyordum ancak son durumlar değişti Masal'a donör olabilmem için kendime bakmam lazım oradaki iş gece başlayıp gündüz bitiyor bu da benim ve sağlam açısından pek iyi değil maalesef o yüzden oradan ayrılıp kendi mesleğimi yapma kararı aldım şimdilik birkaç yere başvuru da bulundum eğer burada iş bulamazsam Tılsım yurt dışında homofis şeklinde bana bir iş ayarlayacak yani durumlara göre bakacağız artık" dedim.
"Anladım senin için her zaman en iyisini isterim, umarım istediğin gibi bir iş bukabilirsin" dedi.
Kahvelerimizi yudumlarken telefonum bugün bilmem kaçıncı kez çalışıyordu kimin aradığına baktığım da gerçekten şaşırdım her ne kadar Yılmazer ailesi peşimi bırakmamış olsa da Adem Bey o günden sonra ilk defa aramıştı içimde ki anlamsız merağa engel olmamıştım telefonu açıp tam konuşacakken onun sesini duydum.
"Kapının önündeyim seni bekliyorum acil" acil demesi ile aklıma direkt Masal'a bir şey olmuş olma ihtimali gelirken Hakan'a birazdan geleceğimi söyleyip üstüme hiç bir şey almadan çıktım, duş aldıktan sonra saçlarımı kurutmadığım için hâlâ nemliydi dışarının soğuğuna çıkınca içim ürperdi.
Adem Bey arabasından inmiş beni bekliyordu stresle bir sağa bir sola yürüyordu ta ki beni görene kadar beni görür görmez donmuş gibi durup bana bakmaya başladı bu hallerini beni daha fazla korkutmaktan başka bir işe yaramadı.
"Ne oldu Masal'a mı bir şey oldu acil olan ne?" Hızlı hızlı aklıma gelen her şeyi sordum çünkü her ne kadar kemoterapi görse de onun da durumu gittikçe kötüleşiyordu .
"Masal gayet iyi sadece seninle konuşmam gereken önemli bir konu var" demesiyle derin bir nefes aldım çok şükür Masal iyiydi.
"Bakım Adem Bey benim sizinle konuşacak hiç bir şeyim yok" dedim dürüstçe.
"Benimle gelmen gerekiyor bu sefer gerçekten önemli daha öncekiler gibi bir şey değil " dedi hızlı hızlı anlaşılan beni ikna etmeyi aklına koymuştu.
"Nereye gideceğiz ki? " Dedim saf bie merakla.
"Onu gidince görürsün şimdi benimle geliyor musun gelmiyor musun?" Dedi.
"Geliyorum " dedim aramızda ne yaşanmış olursa olsun sanırım ben hep ona giderdim ama o , bunu hiç bir zaman bilemeyecekti.
Yüzünde bu cevabımdan memnun olduğuna dair oluşan gülümseme ondan gözlerimi kaçırma isteği uyandırdı bende durup duruken ne oluyordu bana böyle .
Daha sonrasında olaylar çok hızlı gelişmiş ve ben onun arabasına bindim yol boyunca ara ara bana baksa da kesinlikle konuşmadı bu sessizlik beni tedirgin etse de benimle konuşmayı tercih etmedim gittiğimiz yolu güzergahından anladığım üzere evlerine gidiyorduk ama neden üstelik gecenin bu saatinde.
Yaklaşık 20-25 dakika sonra evlerinin önüne geldik evlerinin ışıkları açık olsa da sessizdi ilk defa daha öncesinde birçok kez geldiğim bu evi İlk defa bu kadar sessiz görüyorum ne olduğunu anlamamış bir şekilde Adem Bey nereye giderse onun peşinden gittim ilk önce eve girdik ardından geçen gün gelip uyuduğum odaya odanın kapısını açmadan önce arkasını dönüp bana baktı.
"Hazır mısın? " Dedi heyecanlı bir şekilde.
"Neye?" Demiştim ki sorum hava da asılı kaldı.
Hemen geldiğimiz odanın kapısını açıp bir adım geri çekildi odayı görebilmem için sanırım onun geri çekilmesi ile odanın geçen haftaya göre ne kadar değişmiş olduğunu gördüm istemsiz bir şekilde bir iki adım odaya girip daha detaylı baktım .
Geçen sefer ki tek kişilik beyaz yatak değişmiş yerine tek kişilik olamayacak kadar büyük ama iki kişilik olamayacak bir yatak gelmişti beyaz olan duvarların rengi değişmiş güzel bir yeşile boyanmıştı o da gerçekten benim için çok güzeldi ama buraya neden geldiğimizi anlamış olduğum halde ona bakmayı tercih ettim onun açıklamasına bir şeyler söylemesine ihtiyacım vardı benim ona bakmamla derin bir nefes alıp yatağın yanında ki şifonyerin üzerinde duran kağıdı aldı eline.
"Biliyorum bugüne kadar seninle hiçbir zaman yalnız bir şekilde konuşamadık daha doğrusu ben bu konuşmadan kaçtım hep çünkü korktum duyacaklarımdan" kendinden emin bir şekilde başlamış olduğu konuşma sonlara doğru aslında ne kadar gergin olduğunu belli ederek devam etmiştim.
"Biliyorum sana hiç babalık yapamadım bu zamana kadar hep iyi bir baba olduğumu düşünürdüm ama anladım ki değilim özellikle sana hiç iyi bir baba olamadım geçmiş yıllardan bahsetmiyorum seni öğrendikten sonra ki bu bir aydan bahsediyorum gerek sana babalık yapmamış olmam gerekse diğer çocuklarımın sana olan davranış ve tutumlarından benim aslında ne kadar kötü bir babam olduğumu anladım özür dilerim" tekrar derin bir nefes almıştı sanırım bu konuşma böyle uzayıp gidecekti aslında Adem Bey iyi bir babaydı.
"Siz iyi bir babasınız Adem Bey sadece benim babam değilsiniz o kadar " yine hiç düşünmeden aslında tamda düşündüğüm şeyleri söylemiştim .
Odaya girdiğimizden bu yana omuzları dik güçlü durmaya çalışan adam bu sözlerimle çökmüş ve odada çalışma masasında ki sandalyeyi çekip oturmuştu bana da eliyle yatağı göstermesi ile karşısına geçip oturdum.
"Lütfen sözümü bölmeden dinle , senden habersiz olduğum için kendimi bir şekilde sana affettiririm sandım hep ama yanıldım çünkü sen benim kızımsın senin için bir şeyler yapmam gereken yerde oturup senin bana gelmeni beklemem tamamen saçmalık ama lütfen beni de anla senin varlığın bana da sürpriz olmuştu ve ben gerçekten ne yapmam gerektiğini bilmiyordum bu yüzden de bocalayıp durdum sürekli ama eğer kabul edersen ben senin için bir şey yaptım" sözünü dinleyip lafı nereye getirmeye çalıştığını dinlemeye başladım elbette ona hak veriyordum benimde varlığından haberdar olmadığım bir çocuğum olsa yani onunla karşılaşsam bende ne yapacağımı bilemezdim ama içimde bir yerlerde hala ona kırgındım belki de onu çok beklediğim içindi bu kırgınlık.
Şifonyerin üzerinden aldığım kağıdı bana uzattığında hemen alıp okumaya başladım her okuduğum satırda ise sarsıldığımı hissettim bunu nasıl yapabilmişti.
"Eğer kabul edersen sadece bir imzan yeterli olacaktır" demesiyle ne tepki vereceğimi bilemedim .
Elimde nüfus müdürlüğünden alınmış bir kağıt vardı eğer bu kağıdı imzalarsam beni kendi nüfusuna alacaktı bu sayede bende onların soyadını alacaktım yani resmi bir şekilde babam olacaktı.
"Bu bu çok fazla değil mi?" Dedim zorlukla.
"Hayır değil , sana hakkın olan bir şeyi bu kadar geç verdiğim için de özür dilerim" gerçekten mahçup duruyordu .
İçimdeki o hisse kapılıp belki de ona ilk defa bir şans verdiğim, vereceğim bu şans ise belki de geriye kalan bütün hayatımı derinden etkileyecekti ancak ilk defa uzun uzun düşünmeden benim için bir şeyler yapmaya çalışan bu adam için bende bir şey yapmak istedim.
"Yanınızda kalem var mı?" Dedim.
Evet arkadaşlar uzun bir aradan sonra yeni bölümümüz geldi.
Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi oy ve yorum olarak bekliyorum.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |