4. Bölüm

4. Bölüm

Esmahan mısırlı
engelofdetha

 

 

Abiler

Merhaba arkadaşlar.

Keyifli okumalar.

Abiler

Zihnimi tamamen boşaltmak ve bir şeylerden kaçmak için yaptığım en güzel aktivite tabiki de koşmaktı dün gece yaşanan saçma sapan olaylardan sonra Ateş'in arabasında sarhoşluğunda etkisiyle uyuya kalmıştım uyandığımda ise kendimi kendi evimde yatağımda bulmuştum eve nasıl geldim nasıl kendi odama girdim hiçbiri bende yoktu .

Normalde dün geceki gibi bir gece yaşadığımda yataktan çıkmayan ben bugün olduğum yerde duramamış uyandığım gibi duş alıp kendimi dışarıya atmıştım çok şükür ki Hakan evde değildi eğer evde olsaydı iki saat dırdırını çekerdim uyanır uyanmaz sen delirdin mi diye .

Hakan'ın yılardır ısrarla anlamadığı şey benim zaten tam bir deli olmamdı.

Hakan ile üniversite de tanışmıştık yurtta büyüdüğümü öğrendikten sonra bana ailem hakkında hiç bir şey sormamıştı hoş sorsa bile benim bile bilmediğim şeyleri ona anlatamazdım kendisi ise Eskişehir'liydi ve tam bir ana kuzusu bu yüzden sık sık annesini ziyarete gittiği için artık ne zaman gidiyor ne zaman geliyor takibini yapmıyordum.

Ve maalesef canım arkadaşımın benden kalır yanı yoktu mesela hala hangi cinsiyetten hoşlandığını anlamamıştım ki bunu kendisi de anlamadığını söylüyordu güzel ve yakışıklı olan her türlü nefes alan canlıya yürüme potansiyeline sahipti gerçekten birinden etkilendiğini hissettiğinde hangi cinsiyetten hoşlandığına karar verecekmiş beyefendi.

Bense artık koşmaktan yorulmuş yavaşça rotamı eve yöneltmiştim dünden sonra bir daha gelmezlerdi artık peki bu durum neden beni içten içe üzüyordu ki hayır canım üzülmüyorum gelmezlerse gelmesinler hem benim istediğim de bu değil miydi?

Hem ne diyordu o kadın günlükte" olanı olduğu gibi kabullenmek , yürekte ki savaşları bitirir" o adamın kendini sevmediğini kabullenmişti sadece o kadar iyi bir baba olan o adamın beni neden istemediğini anlayamamıştı.

Bunu bende yıllarca anlamamıştım hem ona bir zararımda yoktu ,Yoktu değil mi ?

Günlüğü okumaya başladığımda kafam da türlü senaryolar dönmeye başlamıştı neden beni istemediğine dair belki kız olduğum içindir demiştim uzunca bir süre sonra onun kızına nasıl babalık yaptığına birerbir şahit olduktan sonra sadece sevmediği bir kadından olduğum için beni istemediğini kabullenmiştim.

Ama yinede istenmemiş olmak bir zamanlar çok koymuştu bana şimdiler de ise pek umrumda değildi ama maalesef bu durum beni çok kötü etkilenmiş ve hayatım boyunca asla ama asla aile kuramayacak birine dönüştürmüştü.

Yani Ateş boşa kürek çekecekti ama farkında değildi hem belki bu sayede benden vazgeçerdi .

Evin önüne geldiğim de ilk önce bahçe kapısından içeriye girmiş ardından evin kapısını çalmıştım Hakan'ın bu saatlerde işten çıkıp gelmiş olması gerekiyordu kapı aniden açılıp kolumdan tutulup içeriye çekilmem bir oldu.

"Ne oluyor lan ? " Hakan gözlerini belertmiş bir arkasına bir bana bakıyordu.

"Kızım madem bu kadar yakışıklı abilerin vardı niye daha önceden bahsetmiyorsun" ne dediğiyle ilgili zerre fikrim yoktu.

"Ne saçmalıyorsun?" Onun açıklamasına gerek kalmadan Hakan'ın omzunun üstünden arkaya baktığımda onları gördüm yine gelmişlerdi ama bu sefer aralarında farklı yüzler de vardı.

Bir daha kapıma gelmeyeceklerini düşündüğüm için önce afallamış ardından da kaşlarımı çatmıştım hem bunların ne işi vardı burada ben daha dün bunları kovmamış mıydım?.

" Sizin ne işiniz var burda?" Neyseki o adam yoktu bugün en azından.

"Kardeşimizle tanışmaya geldik " dedi içlerinden biri onları en son beş yıl önce görmüştüm o yüzden hangisi olduğunu bilmiyordum.

" Ben sizin hiç bir şeyiniz olduğuma göre def olup gidebilirsiniz " dedim aynı aksi ve sinirli ses tonumla.

"Size söylemiştim aynı Cengizhan abim aksi huysuz ve sinirli" Demirhan'nın bıkmış ses tonu beni iyice sinirlendirdi.

"Madem öyle niye geldin ? herhalde dün yediğin kafa az geldi" dedim tek kaşımı kaldırarak.

"Bende sana çok meraklı değilim kardeşlerim seninle tanışmak istediler bende onları seninle yalnız bırakmamak için geldim " ben geldikten sonra hepsi ayağa kalkmışlardı o hariç sanki kendi evindeymiş gibi bir rahatlık içerisindeydi bende daha fazla ayakta durmayıp tam karşısına geçip oturdum.

"Sizinle tanışmak istediğimi sanmıyorum ayrıca kimseye benzediğim falan yok " bu adam beni ne sanıyordu bilmiyorum ama onun sandığı gibi biri olmadığımı biliyordum .

"Abla sen onları boş ver zaten " aralarında ki en küçük olan çocuğun bana abla demesiyle ki abla demese küçük olduğunu gerçekten anlamayacağım çocuğun bana hitap etme şekliyle istemsiz elimi şakaklarıma atıp güldüm.

"Bunca yıldan sonra nerden esti bu kardeş sevginiz " dedim .

"Ayıp oluyor ama abicim " dedi yine içlerinden biri .

Tabi ki onların bir suçu olmadığını biliyordum o adamdan başka kimseyi de suçlamıyordum ama onları bana tercih etmiş olması maalesef kaldırabileceğim bir şey değildi böyle bir şeyin bir tercih meselesi olması da aynı şekilde , bir insan nasıl çocukları arasında seçim yapabilirdi.

"Sizin adınız ne ?" Dedim daha sakin olmaya çalışarak.

"Ben Metehan yirmi beş yaşındayım yani en küçük abin " eve ilk geldiğim de konuşan kişi kendini tanıttığında bu sefer diğerlerine baktım kendilerini tanıtmaları için .

"Bende Batuhan yirmi yedi yaşındayım üçüncü abinim " ona da başımı salladım onaylamak için.

"Bizi zaten tanıyorsun ama olsun kendimi tekrar tanıtayım ben en büyük abin Cengizhan otuz iki yaşındayım" Demirhan'ı es geçip bana abla diyen çocuğa baktım .

"Ben de Meriç on yedi yaşındayım ve senin tek erkek kardeşinim bide Masal var biliyorsun zaten " ben bir şey demezken varlığını unuttuğum birinden şöyle bir şey duydum.

"Hay maşallah daha yok mu?" Hakan'ın sesi o kadar şaşkın çıkmıştı ki maalesef bende ona hak vermeden edemedim.

"Kızım madem bu kadar abin var senin benim yanımda ne işin var valla aramızda bir şey yok ben erkeklerden hoşlanıyorum" Hakan hızlı hızlı kendine açıklarken sadece içimden sabır çekmekle yetindim.

"Hakan saçmalamayı keser misin asıl sen söyle bakalım bunları niye eve aldın ? " Dedim .

"Ne bileyim senin abilerin olduklarını söyleyince önce bir şaşırdım sonra bir tırstım sonra da sen gelene kadar içeriye aldım " diye kendini açıkladı.

"İyi halt yedin ya hırsız ya da başka bir şey olsalardı kapıya ben bu kızın abisiyim diye her geleni eve alacak mıydın bu şekilde" dedim .

"Ayıp oluyor ama " dedi Metehan daha fazla bu ortam da kalmak istemediğim için tekrar ayaklandım.

"Ben duşa giriyorum sen bir şeyler ikram edersin misafirlerine " dedim Hakan'a tamam anlamında başını salladı.

O başını sallayınca bende kimseye bir şey demeden odama geçtim odamın içinde ebeveyn banyosu vardı daha rahat etmem için bu evi ilk tuttuğumuz da bu odayı ben almıştım hemen üstümde ki her şeyi çıkarıp kendimi sıcak suyun altına bıraktım.

Evet bu kadar kardeşim olduğunu biliyordum ama bilmekle yüzleşmek aynı şey değildi duygularım çok hızlı değişkenlik gösteriyordu farkındaydım ama ne yapmam gerektiğini bilmiyordum hızlıca duşumu alıp tekrar odama girdim siyah iç çamaşırlarım ile gri bir eşofman ve beyaz üzerinde güneş desenli tişörtümü giydim saçlarımı da toplayım kurulamadan çıktım hala bıraktığım şekilde oturuyorlardı zaten salonda pek bir şey yoktu iki tane üç kişilik koltuk ile iki tane de tekli koltuk bir yane orta sehpa ve duvara monte bir televizyon dekor namına ise hiç bir şey .

Hakan ile ikimiz de çalıştığımızdan evde çok durmuyorduk evde olduğumuz sürede de herkes kendi odasında daha çok vakit geçiriyordu .

Metehan, Batuhan ve Demirhan üçlüsü bir koltukta Cengizhan tekli koltukta Hakan ile Meriç te bir koltuk ta oturuyordu bende tam yanlarına gidip diğer tekli koltuğa oturacakken kapı çaldı hazır ayaktayken gidip kapıya baktım.

Kapıyı açtığımda kapıda bir kurye olduğunu gördüm bana çiçek gelmişti gönderen kişiyi tahmin etmek zor değildi. Normal şartlarda kabul etmezdim ama dün gece ki şans meselesi yüzünden kabul ettim .

İçeriye elimde çiçeklerle geçince herkes yerinde dikleşti.

"Tövbe estağfurullah tövbe kızım senin kafana taş mı düştü" Hakan kırmızı güllerin kimden geldiğini bildiği için gülleri kabul etmeme şaşırıyordu haklı olarak.

"Kim göndermiş onları ?" Cengizhan geldiğinden beri muhabbete pek dahil olmasa güller herkes gibi onun da dikkatini çekmişti elbette.

"Sevgilimden" istedikleri kadar kudurabilirlerdi benim için sakıncası yoktu çiçekleri koklamak için burnuma yaklaştırdığımda dikkatimi çiceklerin arasında ki not çekti .

"Seni gördüğüm gün ، çiçekler açtı en karanlık sokaklarımda "

 

 

​​​​​​Ateş aslan

Bugün hayatımda ki bir çok ilke imza atmıştım ilk defa birine şans vermis ilk defa onun gönderdiği çiçekleri almış ve ilk defa gönderdiği bir notu gülümseyerek okumuştum.

Abi tayfasının kaşları çatılmıştı ilk başta ama yüzümde ki gülümsemeyi ilk defa gördükleri için hiç bir şey dememişlerdi evet onların yanında bir kaç defa gülmüş hatta kahkaha atmıştım ama bu ilk sahici gülümsememdi.

Odama gidip gülleri yatağımın baş ucunda ki masamın üzerine bırakıp tekrar salona geçtim Hakan herkese meyve suyu ikram etmişti bide yanında benim dün yapmış olduğum portakallı kekten koymuştu çoktu bile onlara ama neyse .

Ortamda garip bir sessizlik vardı herkes bir şeyler konuşmak istiyor ama nerden başlayacaklarını bilmiyor gibiydiler .

"Ee susacak mıyız böyle sabah kadar hayır bana hava hoş da sizin işiniz gücünüz yok mu ?" Dedim daha fazla bu havaya maruz kalmamak için.

"Haklısın Nil ama böyle bir durumda ne konuşulur inan hiç birimiz bilmiyoruz senin varlığından haberdar değildik bir ay önce öğrendik bir aydır da seni arıyoruz şimdi ise karşımızdasın ama ne konuşmamız gerektiğini bile bilmiyoruz biliyorum bu durum çok saçma biz hep beraberken bugüne kadar kim bilir nelerle tek başına mücadele ettin kim bilir neler yaşadında bize karşı bu kadar öfke dolusun ama şunu bilmeni isterim ki bu saatten sonra asla tek başına değilsin biz ailen olarak hep senin yanında olacağız " Cengizhan'ın bu sözlerinden sonra sadece derin bir nefes alıp verebilmiştim evet onların bir suçu yoktu ama bende uyandırdıklar tek maalesef sadece sinirdi.

"Bitti mi? " Dedim .

" Bitti"

" Bu saatten sonra hayatım da olmanız benim için hiç bir anlam ifade etmiyor keza aile işlerinde de pek anlamam yani öyle saçma sapan düşünceleriniz olmasın öncesi için ise gerçekten oradan bakınca yapayalnız çaresiz gibi falan mı görünüyorum hayır eğer görünüyorsam bile öyle olmadığımı size temin ederim" dedim iki gündür karşıma çıkmalarına rağmen ilk defa onlarla doğru düzgün konuşuyordum.

"Hayır asla buradan bakınca öyle görünmüyorsun sadece öncesini bilmemek insana ister istemez kötü şeyler düşündürtüyor" dedi bu sefer.

" Eğer sadece kardeşiniz için geliyorsanız boşuna kapıma gelmeyin " dedim .

"Kesinlikle hayır zaten seni böyle Bir konuda zorlamaya hakkımız yok ama o sadece bizim değil senin de kardeşin " bu söylediğini zaten biliyordum bu aile de belki de en çok o kız çocuğunu seviyordum ama bunu onların bilmesine gerek yoktu.

"Her neyse bundan sonra sürekli böyle gelip evimi işgal mi edeceksiniz" dedim.

"Sen bizi kabul edene kadar evet" Cengizhan ile konuşmamız boyunca sessiz kalan abiler sonunda konuşmaya karar vermişlerdi demek ki .

"Kanka ben uyumaya gidiyorum nöbetten geldim biliyorsun zaten yarın 24 saatlik nöbetim var o yüzden buraları sen toparlarsın misafirlerin gittikten sonra" Hakan esneyerek ayağa kalkıp yanıma gelmiş saçımdan öpüp benim cevap vermemi beklemeden odasına gitmişti dağınıklığa zerre tahammülü yoktu.

"Bu lavuk hep böyle mi?" Demirhan da sonunda konuşmaya karar vermişti.

"Sana ne Demirhan" dedim omuz silkerek.

"Haklısın Demirhan abime ne o yüzden ben tekrar soruyorum bu değişik hep böyle mi?" Batuhan da aynı sorunun farklı bir versiyonunu sorunca derin bir nefes aldım.

"Arkadaşım siz laftan anlamaz mısınız?" Dedim.

"Abimler hep böyle abla sen onları boş ver " Meriç kendince bana arka çıkmıştı sanırım kendini sevdirmeye çalışıyordu.

" Onu anladım zaten canım sen merak etme" dedim bende .

"Kim bu sevgilin güvenilir biri mi adı ne?" Metehan hızlı hızlı içinde tuttuğu bütün soruları ardı ardına sordu.

"Bence gayet güvenilir gerisi de sizi pek alakadar etmez" dedim.

"Peki hep böyle mi olacak Nil? " Batuhan'ın sorduğu soruyu pek anlamamıştım .

"Nasıl yani ?"

"Yani hep bizi bu şekilde tersleyecek misin? tamam anlıyorum babamı istemiyorsun zaten o yüzden bugün getirmedik onu buraya ama bizim bir suçumuz yok " zaten benimde düşündüğüm şeyleri o sesli dile getirmişti.

" Eğer siz o adamla aynı kefeye koymuş olsaydım bugün burada oturuyor olmazdın " dedim.

"Valla haklı dün bizi evden kapıdan içeriye sokmadı" dedim Demirhan.

Tam ağzım açık ona cevap verecekken Cengizhan'ın telefonu çaldı arayan her kimse bir saniye bile düşünmeden aramaya cevap verdi.

" Kötü bir şey mi oldu?" Telefonu açar açmaz ilk bu cümleyi kuruması odadaki herkes gibi beni de endişelendirdi karşı taraf her ne cevap verdiyse hemen ayaklandı ve bir şey demeden telefonu kapattı.

"Masal bugün bunu kanayıp düşmüş evde şu an hastaneye kaldırmışlar" dedi hızlı hızlı evden çıkarken.

Diğerleri de peşine takılıp bana hiçbir şey demeden çıkıp gittiler.

Zaten bildiğim bir şey o an tekrar anladım benim onların hayatlarında yerim yoktu ben hep onların gerisi de kalacaktım ve unutulan olacaktım.

 

Evet arkadaşlar aslında bölümü dün gece yayınlayacaktım ama dün yaşanan aksaklıktan dolayı bugün aksadı.

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi oy ve yorum olarak bekliyorum.

Bir de bugüne kadar yazmış olduğun en uzun bölümü yazdım umarım beğenirsiniz.

Kelime sayısı: 1918

 

Bölüm : 24.12.2024 12:52 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...