7. Bölüm

7. Bölüm

Esmahan mısırlı
engelofdetha

Merhaba arkadaşlar.

Keyifli okumalar.

​​​​​​Yazamayan yazaranızdan

Adem Bey bir kaç gündür kızının büyümüş olduğu yurt müdürü ile görüşme ayarlamaya çalışıyordu kızının nasıl bir yerde büyüdüğünü ve nasıl karaktere sahip olduğunu merak ediyordu.

Aslında bu merakını kızıyla vakit geçirerek onu tanımaya çalışarak gidermek istese de kızının ondan ve birde onu doğuran kadından annesinden nefret ettiğini her sözünden her hareketinden anlayabiliyordu.

Hadi benim onu bıraktığımı düşündüğü için benden nefret ediyor peki ya annesinden neden nefret ediyordu işte asıl merak ettiği konuların başını bu çekiyordu.

Sonunda görüşme ayarlamayı başardığı yurt müdürü ile görüşmeye gelmişti bu sefer tek başına yurt müdürünün kapısını çalmış ve açılmasını beklemişti.

Kapı açılmış eski yurt müdürü olan Yunus Bey Adem Bey içeriye davet etmişti karşılıklı oturduklarında Adem bey ellerini birleştirip dizinin üstüne koymuş ve duyacaklarını sitresiyle tek ayağını sallamaya başlamıştı.

" Buyrun Adem Bey kim için gelmiştiniz buraya?" Yunus Bey yılların getirmiş olduğu otoriteyle baskın bir tonda konuşmuştu.

"Nil karaca hakkında bilgi almak için geldim kendisi benim kızım ancak varlığından bir ay öncesine kadar haberim yok şuan kendisini bulduk ev adresini biliyoruz hatta bir kaç defa konuşmaya çalıştık ancak kendisi bizi kesin bir dille reddediyor bende kızımı tanımaya ve anlamaya çalışıyorum bunun içinde size geldim" Adem Bey kendini ne kadar iyi açıklarsa o kadar iyi sonuçlar alacağını düşünüyordu.

"Nil peri karaca en uyumlu cocuklarımızdandı yasal velisi tarafından henüz üç günlükken bırakıldı yurdumuza ve yedi sekiz yaşlarına kadar yurdumuzun en uyumlu en neşeli çocuklarımızdandı". Dedi Yunus Bey hatırladığı kadarıyla oradaki neredeyse bütün çocukları kendi çocuklarıymış gibi sever sayardı.

"Peki daha sonra ne oldu?" Diye soran Adem Bey alacağı cevaptan bir hayli korkuyordu.

"Gerçek hayatla tanıştı, okula gitmeye başladı ve orada ki insanların kendisi gibi olmadığını herkesin bir ailesi olduğunu gördü ve orada yaşayan her çocuk gibi nesne o çocuklar gibi olmadığını sorgulamaya başladı" Yunus Bey maalesef bu durumla çok sık karşılaştığı için üzülse de elinden devlet tarafından verilmiş yetkilerin dışında çıkıp da çocuklarla daha özel bir şekilde ilgilenemiyordu.

"Peki pedagog geçmişine erişim sağlayabilir miyim?" Adem Bey kızının iç dünyasını ölesiye merak ediyordu duyduğu şeyler ise henüz sindirebileceği şeyler değildi.

"Hayır Nil'in izni olmadan kimseye göstemeyiz ancak benden size tavsiye geçmişi değiştiremezsiniz Adem Bey ancak geleceğin nasıl şekilleneceği sizin elinizde bunu sakın unutmayın"Yunus bey yılların verdiği tecrübe ile neredeyse kendi yaşlarında olan adama son bir nasihatler vermek istemişti.

"Nil'i bir yıl kadar anneannesi ziyarete geldi yurttayken bu ziyaretlerin Nil'e iyi gelmediğini anladığımız anda Nil'e ziyaretçi kabul etmedik zaten bir süre sonra Nil'de öfke kontrol sorunları başladı daha da bir şey hatırlamıyorum bütün bildiklerim bu kadar " bu konu Hakkında Adem Bey bir kaç soru daha sormuş daha sonrasında eli boş bir şekilde evine dönmüştü .

Masal hastalandığından bu yana kendisi çalışmıyor ve günün çoğunu evde eşi ve kızı ile geçiriyordu aslan gibi dört erkek evlat yetiştirdim ben artık dinleneceğim siz çalışacaksınız diyip elini işten güçten çekmişti.

Eve geldiğinde ise salonda eşini tek başına otururken bulunc onun yanına gidip oturdu ona ihtiyacı vardı .

" Ben şimdi ne yapacağımı Masal'ın durmu kötüye gidiyor Nil desen yüzümüze bakmıyor" bunları isyan eder gibi değilde gerçekten ne yapacağını bilmez bir halde sormuştu eşine Narin Hanım yanına oturan eşinin elini tutmuş ve okşamaya başlamıştı.

"İkisi de bizim kızımız ikisi için elimizden geleni yapacağız biz onlardan vazgeçmeyelim yeter ki " Narin Hanım da ne yapacağını bilmiyordu ama inanıyordu bir gün her şey yoluna girecekti.

"Masal nerde uyuyor mu?" Adem Bey bir kızını görmese de en azından diğerini görüp biraz olsun rahatlatmak istemişti.

"Masal ablasına gitti"

...

Nil

Resmen üç gündür biri gidip birj geliyordu ben kovuyorum onlar geliyordu artık kapıyı bile açmıyorum.

Resmen bir kaç gün içerisinde hayatıma boma gibi düştüler onlar olmadan ne kadar mutluydum oysaki ben .

Kimi kandırıyorum ki onlarla uğraşmak o kadar hoşuma gidiyordu ki sanki çocukken birlikte oynayamadığımız oyunları şimdi oynamaya başlamıştık.

Bu üç günde Ateş bir an bile beni yalnız bırakmamıştı ona bir şans verdiğim için de mutluydum ama içimde hep bir ama vardı ve ben bu amaları bir türlü kendi içimde bitiremiyordum.

Şimdi ise benim evde oturmuş Ateş ile film izliyorduk hangi ara bu hale geldiğimize dair hiç bir fikrim yoktu .

Kolunu omzuma atıp aniden yanağımdan öpülünce bir an ne oluyoruz dedim yanımda oturan Ateş'e bakıp göz kırptım.

"Hayırdır sen iyice bir coştun?" Dedim , gülerek tekrar yanağımdan öptü.

"Kızım bağımlılıksın diyorum inanmıyorsun ben ne yapayım " beni yine güldürmeyi başarmıştı onun yanındayken o kadar gülüyordum ki bu ben miyim diye kendime hayret ediyordum .

Aramızda garip bir sessizlik oluştu o bana baktı ben ona tuhaf bir atmosferdi yavaş yavaş bana yaklaştı ancak bu sessizliği kapının sesi böldü.

"Bırak açmayalım çalar çalar gider gelen her kimse " bir gözlerime bir dudakladıma bakarken bende onu yaptığı gibi yapıp dudaklarına bakıyordum takı duyduğum sese kadar.

"Abla benim Masal kapıyı açar mısın?" Ateş içinden bir küfür etti ama ne dedi anlamadım kapıyı açmaya kalkmadan önce saniyelik dudakladından öpüp kapıyı açmaya gittim arkamdan baktığına emindim ama dönüp bakmadım .

Kapıyı açtığımda benimkiler tam kadro buradaydı yine artı bir Masal ile birlikte.

"Hoş geldin prensesim " diyip onun boyuna gelebilmek için eğilip sarıldım.

"Kız senin boyun ne kadar uzunmuş öyle ben senin yaşındayken yarın kadar bir şeydim " dedim gülerek gerçekten uzundu maşallah maşallah.

"Ya gerçekten mi ?" Masal utanarak da olsa benimle konuştuğu için mutlu olmuştum.

"Gerçekten hadi gel içeriye geçelim Ateş abin de içeride " diyip elimi uzattım diğerlerine göz ucuyla dahi bakmadım.

İçeriye geçtiğimiz de tabi ki diğerleri peşimizden geldi Ateş ise hâlâ bıraktığım yerde duruyordu ama nasıl bir duruş gören de sanki bir kaç dakika önce bunlar kesin bir şey yaşadı dersi resmen gülümsemekten öte ağzı kulaklarına varıyordu geçip yanına oturmadan önce elimin tersiyle ağzına vurdum .

"Kapat o ağzını kapat " iye homurdandım kesin duydu ama daha çok gülmek dışında bir şey yapmadı.

"Bu niye yine burada?" Metehan içeriye girer girmez Ateş'e laf atmayı ihmal etmedi.

"Asıl siz yine niye buradasınız birader bizim hiç mi özelimiz olmayacak?" Ateş de onun attığı lafını altında kalmadı sağ olsun .

"Cengizhan da yerine geçip oturmadan önce Ateş'in kafasına bir tane vurdu.

"Kardeşimizin evine gelirken senden mi izin alacaktık lan ayrıca hayırdır sizin bizden gizli ne gibi bir özeliniz olabilir" Cengizhan'ın bu ses tonunu başka bir ortam da duysam korkabilirdim ama şuan bana gram etki etmiyordu.

"Niye geliyorsunuz ki ben size gelmeyin demiyor muyum?" Daha fazla Ateş'le uğraşmamaları içine araya girdim .

"Seni tanımak istiyoruz diyoruz biz artık bir aileyiz diyoruz kim diyoruz hiç" bunlar niye tek tek gelmiyordu ki bu sefer de Batuhan sözü devralmıştı.

"Ya sabır ben istemiyorum demiyor muyum birader siz neyini anlamiyorsunuz ?" Dedim .

"Abla sen babama küs olduğun için mi bizi istemiyorsun ?" Masal'ın sorusuyla abilerine onları ne kadar kolay istemediğimi söylesem de bir çocuğa bunu söylemek maalesef o kadar kolay değildi.

" Sizi neden istemeyeyim ben abilerine şakalaşıyorum sadece " sadece bir çocuk iki dakika da lafımı bana geri aldırabilirdi bana gülmeye başlayanlara tek bir cümle ile susturdum.

"Kesin sesinizi yoksa hepinizi kovarım " gülmeyi kesmiş olmalarına rağmen yüzsüz oldukları için gitmeyeceklerini biliyordum.

Ateş ile film izlerken yemek için hazırladığım atıştırmalıklar Metehan önüne çekip yrmeye başladı.

" Ya sabır ya sabır " Ateş de bura olmalarına daha fazla dayanamamış olacaktıki başımada söylenmeye başladı ve az önce pozisyon için tekrar kolunu omzuma attı .

"Çek lan o elini oradan " Demirhan'nın bu çıkışını hiç kimse beklemiyor olacak ki herkes dönüp ona baktı .

" Sevgilim değil mi kardeşim ister kolumu omzuna atarım ister sarılır öperim sizi ne ilgilendirir" Ateş sanırım kaşınıyordu zira karşısında dört tane kızgın boğa vardı .

"Yavaş gel kardeş . Kardeş dedik diye sana da yani iyice " Demirhan devamını da her ne diyecekse yuttu .

"Masal'ım sen nasılsın bebeği" daha fazla bu konuyu uzatmak istemediğim için masal ile konuşmaya karar verdim yoksa bu konu sabaha kadar uzar giderdi.

"İyiyim ablacım sen nasılsın niye bizim eve gelmiyorsun orası seninde evin öyle değil mi abilerim" konuyu nerden nereye nasıl bağladı hiç anlamadım ama bu sözler ondan çok abilenin sözleri gibiydi .

Tek geldiklerinde onları kovmak istemediğimi söylemek daha kolaydı çünkü onlar sadece Masal'ın kurtulabilmek için geliyorlar kapımı iki gün sonra Masal iyileştiğinde hiç birini bir daha göremeyeceğim çünkü benimle işleri birince arkalarına bile bakmadan çekip gidecekler buna adım kadar eminim .

" Orası benim evim değil , benim evim burası buraya istediğin zaman gelebilirsin ama ben oraya gitmem güzelim" sadece Masal değil bütün çocuklar benim hassas noktamdı onu kırmak istemiyordum ama ona yalan da söyleyemezdim.

"Sen bizi sevmiyor musun neden gelmiyorsun?" Dediğinde ise istemsiz omuzlarım düştü bütün gardım yerle bir oldu.

"Ben seni gerçekten seviyorum hem sana bir sır vereyim mi abilerin sensiz geldikleri için onlara kapıyı açmıyordum ama sen geldiğin için bugün kapıyı açtım" durumu kurtarmak için çabalarken sanırım daha da batırıyordum.

"Madem beni seviyorsun neden beni kurtarmak yerine ölüme terk ediyorsun ?" İşte bu sözler beni yerle bir etmişti onlar bilmese bile ben dün Masal'ın doktoru ile görüşmeye gitmiş ve gerekli testleri yaptırmıştım.

"Masal o nerden çıktı abicim" Cengizhan da benim gibi küçük bir çocuğun böyle bir şeyi kendi kendine düşünüp söyleyemeyeceğini düşünmüş olacak ki nerden duymuş olabileceğini merak ediyordu.

"Demirhan abimle Batuhan abim konuşurken duydum Demirhan abim Masal'ı bile bile ölüme terk ediyor ne yapıp edip Nil'i ikna etmemiz gerekiyor dedi" işte benim de dediğim buydu benimle ilgilendikleri falan yoktu.

Umurlarında değildim tek önemsedikleri Masal'dı Masal'ın sağlığıydı Nil kimdi ki hayatların da hiç sol gözümden tek damla yaş düştü kimse görmeden silmek istesem bir kişi görmüştü bile .

"Dün gidip Masal'ın doktoru ile görüştüm gerekli testler yapıldı daha fazla merak etmeyin..."

 

Evet arkadaşlar bölümleri güncel olarak yazıp yayınlıyorum bildiğiniz üzere.

Dün yeni duydum yayınlayamadım uyuyakalmışım.

Bugün de dünkü yazdığım bölümü tamamlayıp atıyorum çok içime sinmesede.

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi oy ve yorum olarak bekliyorum.

 

 

​​​​

 

Bölüm : 27.12.2024 23:20 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...