
İyi akşamlar.
Sürekli okumalar
Günlükten alıntı
Annem , bebeğim bugün kontrol günümüzdü ve bil bakalım ben ne öğrendim tabi ki de senin dünyalar güzeli bir kız olacağını bu haberi öğrendiğimde ona koşmak istedim sonunda hep istediğin gibi kız babası olacaksın demek ama sonra onun bugün tekrar evlendiğini hatırladım.
Neyse neyse güzeller güzeli kızım kesinlikle ağlamıyorum hem bugün güzel şeylerden bahsedeceğim sana kötü şeylerden bahsetmek yok .
Biliyorum ben kötü bir anneyim seni kendimden mahrum kılacağım ama sana da kıyamıyorum anneannene mektup bıraktım sen doğduğunda ola ki işler istediğimiz gitmez seni babana götürmesi için bu dünyada yapayalnız kalmaman için .
Yani yanında ben olamasam da baban hep yanında olacak .
...
Nil
Olmamıştı, olmak istememişti o da haklıydı bir ailesi vardı sonuçta sevdiği bir kadın sevmediği bir kadından olan beni yanına alıp da ne yapacaktı günlüğün bazı yerlerinde şiirler bazı yerlerinde ona olan aşkının methiyeleri vardı bazı yerler de ise bu şekilde benim için yazılmış olan düz yazılar.
Bu günlük ondan bana kalan tek şeydi elimde ona dair ne bir fotoğraf ne de başka bir eşyası vardı sorsam o adamada var mıdır ki ?.
Ne diyeceğim ki ona da katili olduğum kadının bir eşyası ya da bir fotoğrafı var mı sende diyeceğim üstelik sevmediği bir kadının eşyalarını niye saklasın ki.
Hâlâ hastanedeydim test sonuçlarım normal çıksa da Hakan kontrol amaçlı bir gece burada kalmamı istemişti.
Herkes burdaydı sürekli odaya girip çıkıyorlardı odadan hiç çıkmayan dört kişi vardı: Adem Bey, Narin Hanım, Cengizhan ve Ateş beni uyuyor sanıyorlardı.
Çünkü onlara uykum geldi sessiz olun diyip helsini susturmş ve gözlerimi kapatıp onlara arkamı dönmüştüm ancak bir süre sonra Ateş sol tarafıma Adem Bey ise sağ tarafıma oturmuşlardı.
Adem Bey her fırsatta Ateş'e benden uzak durması için tehditler savursa da Ateş bunları pek tiye almıyordu.
"Lan oğlum ne bu yüzsüzlük iki dakika uzak dur şu kızdan" Cengizhan da bu yakınlığa daha fazla dayanamamış olacak ki sessizce konuşup Ateş'i uyarmıştı.
"Valla bir yıldır peşinden koşturuyor beni bu saatten sonra kovsa bile gitmem" Ateş gerçekten ben konusunda inatçıydı.
"Anladık amına koyayım en aşık sensin de bir rahat bırak kızı hazır uyumuşken uyusun biraz daha " Cengizhan tekrar konuşunca Ateş biraz kenara kayıp bana daha fazla yer açmıştı.
Bense cenin pozisyonunda kolumun bir gözlerimin üzerine gelecek şekilde uyuma pozisyonundaydım birinin elini saçlarımda hissettiğimde anlık kasıldım sonra hemen rahatladım.
Bu el bana yabancıydı hiç bilmediğim bilmekte istemediğim bir eldi hem de .
"Narin görüyorsun değil mi kızım ne kadar güzel tıpkı bir melek gibi" Adem Bey'in duygu yüklü sesi beni şaşırtmıştı bugüne kadar benimle konuşurken hep sakin bir tonda konuşsa dahi otoriterdi demek ki eşine karşı böyleydi sadece.
"Görüyorum maşallah çok güzel ama çok hırçın ve inatçı " dedi Narin Hanım.
"Tıpkı ben , bana çok benziyor en çok da laz inadı " Adem Bey sanki bununla gurur duyuyormuş gibi söyledi.
"Keşke bu konuda en azından annesine benzeseydi ama laz damarınız kurusun inadınız bile genetik" Narin Hanım sanki bur durumdan hiç memnun değilimiş gibi söylemişti.
"Sen sanki hiç inat değilmiş gibi konuşuyorsun anne " Cengizhan da annesine takılmayı seçmişti.
"Siz görürsünüz Nil kızım hele bir uyansın onu kendi tarafıma çekip sizi çatlayacağım " normal şartlarda bu dediğine güler geçerdim ama ben uyuyorken yani benim haberinin olmadığını düşünerek yapılan bu konuşmalar beni de düşünmeye itmişti. Onun bu sözleri üzerine odada bulunan üç erkekten de kısık sesli olsa da gülüme sesi gelmişti.
"Siz gülün gülün bu kız benden de fena bu inatla hepinize kök söktürecek" bu konuda haklıydı diğerleri de ona hak vermiş olacaklar ki seslerini kesmişlerdi.
"Beni hiç affetmeyecek " Adem bey bunu söylerken kendinden o kadar emindi ki ben bile bazen kendimden bu kadar emin olamıyordum.
"Adem amca olayın ciddiyetinin farkındayım detayları bilmiyorum ama Nil sizin bile isteye onu istemediğinizi düşünüyor ve buna kendini o kadar inandırmışki ne deseniz boş gibi geliyor ona şu anlık sadece ona biraz zaman verin" Ateş'in benim tarafımda olması gerekirdi onların değil .
Bugün çok yorulmuştum bu yorgunluğa daha fazla dayanamdım biraz daha onları dinlemek istesem de en sonunda gerçekten uykuya yenik düştüm.
...
Yazamayan yazarımızdan
Odadaki bulunan dört kişiden ikisi Nil'in uyumayıp onları dinlediğini farkındaydı ve bilerek bazı şeyler konuşmuşlardı.
Nil'in gerçekten uyumasının ardından daha rahat edebilmesi için Cengizhan herkes dışarı çıkarmak istese de Ateş'i bir türlü ikna edememişti .
Ateş'i yıllardır tanır severdi ancak kardeşi ile birlikte olmasına hâlâ alışamamıştı en azından Ateş'e güveniyordu bir yıldır bir kızı sevdiğini ama kızın onu sürekli reddettiğini çok dinlemişti Ateş'ten şimdiyse abilik duygularıyla keşke Nil hiç şans vermeseydi diye geçirdi içinden .
Anne ve babasıyla birlikte diğer kardeşlerinin yanına kantine gittiklerinde Hakan'ın da orada olduğunu görünce sevindi Nil'in durumunu en iyi ondan öğrenebilirdi keşke kardeşinden öğrenebilseydi ama bu şimdilik pek mümkün gibi durmuyordu.
Hep birlikte geçip kardeşlerinin oturduğu masaya oturdular Metehan yanlarına gelen abisi annesi ve babasına da kahve almak için hemen ayağa kalkıp gitti bugün olanlar hepsine biraz fazla gelmişti biraz dinlenseler iyi olacaktı.
"Nil'in bu rahatsızlığı ne zaman beri var ?" Adem Bey de farkındaydı kızından aklındaki sorularını cevabını alamayacağını.
"On yaşındayken öğrenmiş yine böyle bayılmış okulda hemen hastaneye kaldırmışlar o zaman öğrenmiş" sorunun muhatabı olan Hakan hiç tereddüt etmden cevaplamıştı ona sorulan soruyu çünkü kardeşinin onlara hiç bir şey açıklamayacağını adı gibi biliyordu.
"Yurttayken anneannesi geliyormuş ziyaretine peki bununla ilgili bir şeyler biliyor musun ?" Adem Bey sabah yurt müdüründen az olsa kızı hakkında aldığı bilgileri düşündükçe delirecek gibi hissediyordu.
"Evet biliyorum ama bunu söylemek bana düşmez Nil de zaten size hiç bir şey söylemez" en az Nil kadar o da nefret ediyordu Adem beyden Nil bazı şeyleri anlatmada da ilk yaşamaya başladığı zamanlar Nil'in sürekli okuduğu günlüğü merak etmiş ve gizlice bazı sayfalarını okumuştu.
"Sende onun gibi benden nefret ediyorsun üstelik hiç bir suçum olmamasına rağmen onun varlığından haberdar değildim olsaydım onu asla yalnız bırakmazdım" Adem Bey bu konu hakkında sürekli aynı şeyleri söylese de kızının asıl takıldığı noktanın bu olmadığından bir haberdi.
"Evet bu konuda suçsuzsunuz Nil'in varlığından haberdar değildiniz zaten Nil de sizi bu konuda suçlamıyor hatta içten içe size hak bile veriyor diyebilirim " Adem Bey daha farklı şeyler beklemişti ama kesinlikle duymayı beklediği şeyler bunlar değildi.
"Nasıl yani ? " bu sefer daha fazla dayanamayıp soru soran kişi Narin Hanımdı.
"Nil onun varlığından haberdar olmadığınızı biliyor hatta sizi yıllardır tanıyor ve eğer varlığından haberdar olsanız bile onu yanınıza almayacağınızı düşünüyor kim sevmediği bir kadından olan çocuğu ister ki diyor kendi içinde" Hakan bu ailenin artık bir şeyleri anlamasını ve kardeşini daha fazla üzmeden ona yaklaşmasını istiyordu.
"Ama bu çok saçma değil mi ne olursa olsun o da babamın kızıyıdı bizim de kardeşimiz neden onu istemeyelim ki" Demirhan da konuya dahi olmuştu diğerleri şimdilik bir şeyleri daha iyi anlayabilmek için sessizce dinliyorlardı sadece.
"Emin olun onun da kendi içinde haklı sebepleri var ama şu anlık asıl konumuz bu değil bugün de söylediği gibi dün gidip donör olup olamayacağı için test verdik sonuçlar bir hafta sonra çıkacak kendisi bunu size söylemeden halledecekti doktora gönüllü bağışçı olduğunu söylemişti zaten " Hakan asıl konuşmaları gereken bir diğer konuya geçmişti Nil'in sağlığı.
"Böyle bir hastalıkla bağışçı olamaz , olamaz değil mi ?" Batuhan çok da emin olamayarak konuşmuştu.
"Geçmişten bu yana hastalığı stabil seyrediyor yani ağır bir ilaç tedavisi geçirmedi o yüzden donör olabilir ancak öncesinde bünyesinin ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için kendine iyi bakması gerekiyor tabi sonrasında da anlatabiliyorum değil mi ?" Bu masada ki herkes onun ne demek istediğini anlamıştı.
Cengizhan Hakan ile evdeki tartışmalarından dolayı onun ne kadar haklı olduğunu zaten biliyoru bu yüzden sessiz kaldı.
Demirhan ise kız kardeşiyle ilk karşılaştıklarında söylediği sözlerden dolayı pişmanlık duymaya başlamıştı o sözleri nasıl söylediğini hala akıl erdiremiyordu.
Batuhan kız kardeşim tehlikeye atacağı bir durum varsa böyle bir şey hiç kalkışmamasını istiyordu.
Metehan ise daha farklı şeyler düşünüyordu
Kız kardeşleri 10 yaşından beri kendilerinden uzakta tek başına bir hastalıkla mücadele etmişti onlarda sanki tek üzülen kendileriymiş gibi bencilce davranmışlardı .
Adem Bey kızı hakkında her edindiği bilgi karşısında daha çok üzülüyor ve daha çok pişman oluyordu bir kez olsun dönüp arkasına baksa belki de neler olduğunu öğrenebilirdi ama o hayatına devam etmeye karar vermişti.
Narin hanım gördüğü ilk andan beri sevmişti Annesinde ki masumiyet ona da bulaşmıştı sanki aslında annesine benziyordu ama çok hırçındı ona göre Nil tıpkı Demirhan'a benziyordu bu yönü ama farklı sebeplerden ötürüydü bu hırçınlıklar .
Demirhan'nın bütün hırçınlığının sebebi sevdikleri koruma isteğinden geliyordu Nil'in ise hiç sevilmemesinden geliyordu.
"Siz nereden tanışıyorsunuz Nil ile?" Narin hanım karşındaki gencin kim olduğunu merak etmişti Nil hakkında bu kadar şey bildiğine göre onun için önemli olmalıydı.
" Biz üniversiteden tanıştık ondan üç yaş büyüğüm kendime ev arkadaşı bulabilmek için ilan vermiştim o şekilde tanıştık" dedi Hakan .
" Ha bide Nil'in ufaktan sinir kontrol sorunları var anlamışsınızdır zaten " bunu söylerken bilerek Demirhan'a bakmıştı.
"Onu farkettik zaten kardeş küçücük kızın yanında ağzımızı açmaya korkar olduk maşallah" Demirhan ilk cümlesinde eliyle Nil'in kafa attığı burnunu göstermiş cümlenin devamında istemsiz gülmüştü.
"Onu hakettin valla kardeş normalde böyle durumlarda karşı tarafa üzülürüm ama sana üzülmek gelmedi içimden bu arada büyük geçmiş olsun bir kere sana taktı ya artık sittkn sene unutmaz " Hakan da en az Nil kadar sinirliydi Demirhan'a.
"Deve kini var mübarek kızda biraz olsun soğumadı ya içi helal olsun " Batuhan kız kardeşiyle gurur duyuyordu kendini çok yetiştirmişti üstelik Demirhan abisi hak etmişti o kafayı.
"Kime çektiyse artık " demişti Metehan da Demirhan'a bakarak .
"Ulan niye hepiniz bana bakıyorsunuz bu kızın ne kadar kötü huyu varsa benden mi aldı yani " Demirhan bu bakışlara dayanamamıştı.
"Valla hiç kusura bakma oğlum biraz öyle gibi " Narin hanım da diğer çocuklarına hak vererek Demirhan la uğraşmayı seçmişti .
" Ya ne alakası var Allah aşkına biz hiç benzemiyor" aynen aynen der gibi kafasını salladı Cengizhan .
"Aynen kardeşim "
"Tövbe tövbe" Demirhan durup duruken okların neden ona döndüğünü anlamamıştı bu sırada Adem Bey'in telefonu çalmıştı arayan kişiyi gördüğünde açmak istemese de üst üste aradığı için mecbur açtı .
"Efendim anne " eskiden olsa annesine kesinlikle saygısızlıkta kusur etmezdi ama kızına her yaklaşmaya çalıştığında önüne örülen duvarlar yüzünden en az kendi kadar suçlu olan annesine karşı içi soğumuştu sanki bunu ona da belli etmek ister gobi sesi de soğuktu.
"Ben hastaneye geliyorum torunumu görmeye" işte bu beklendikti sadece Adem Bey için değil masada ki bu konuşmayı duyan herkes için .
Evet arkadaşlar bölüm hakkındaki oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
Yine kısa demeyin diye bölüme birbirinin sayısını söylüyorum 1631.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |