

10. BÖLÜM
KEYİFLİ OKUMALAR
GECİKME İÇİN ÜZGÜNÜM ...
Aybüke'den
Sonunda aradığım sessizliği ve huzuru evimde bulabilmiştim olaylar o kadar hızlı gelişmişti ki hiç birinin hızına yetişememiştim onlarla görüşmemin en büyük sebebi sevilmek istememdi.
Bir ailenin ne demek olduğunu merak ettiğimden sevilmenin nasıl bir şey olduğunu merak ettiğimden .
Bu merak başıma çok büyük işler açacak gibiydi ama en azından denemiş olacaktım.
Onlara tamamen şeffaftım yalansız dolansız gittim yanlarına yeni tanıştığım insanlarla aramda olan o mesafeyi onlarla aramda koymamıştım elimden geleni yapıyorum şimdilik her şey iyi gidiyor yanlarına gidiyorum konuşuyoruz görüşüyoruz neredeyse her gün arıyorlar hem de hepsi en çok şaşırdığım olay bu oluyor .
Şimdilik kendimi ailede en yakın bulduğum kişiler komiser ile Miray , komiser ile daha fazla vakit geçirdiğimiz için olabilir sebebini bilemiyorum ama en çok ona güveniyorum.
Miray ise ikizden çok sanki korumam gereken küçük bir kız kardeşim olmuş gibi sakin bir kişiliği varmış gibi dursa da ilk başta , aslında çok deli dolu yürüyebilse ev de bir saniye duracak bir insan değil şuan açıktan okuyormuş onun dışında ev de onun için bir hobi odası varmış gününün çoğunu orada geçiriyor ve ahşaptan maket evler yapıyormuş, internet üzerinden bunların satışını yapıyormuş .
Geçen gün internette ki satış sayfasına baktım gerçekten güzel işler başarıyor.
Bugün ise iki dersimin iptal olması üzerine fırsat bu fırsat diyerek eve gelmiş ve temizlik yapmıştım hem de Yağmur yokken kafa dinlemiş oldum .
Bu aralar o da bir tuhaftı hem onu bırakmamı istemiyor hem de sürekli onlarla kalmam gerektiğini söylüyordu , sürekli onlarla aramın nasıl olduğunu neler konuştuk gibi gibi sorular sormaya başlamıştı tuhaftı hem de fazlasıyla ama çok da kurcalamıyorum bu durumu yanız kalmaktan korktuğunu bildiğim için.
En son katladığım kıyafetleri odama bırakmak için cebimdeki anahtarı çıkarıp odamın kapısını açıp odama girdim.
Odamın kapısı sürekli kilitli olur benden başkası giremezdi odam benim en mahremimdi ve ben henüz buraya kimseyi almamıştım.
Yurttan ayrılır ayrılmaz KYK yurtlarında kalabilirdim ama artık bir evim olsun istemiş ve ilk kendime bir ev tutmuştum daha sonrasında giderleri tek başıma karşılamayınca ev arkadaşı aramış ve yağmur ile bu sayede tanışmıştım.
O benim en iyi arkadaşım en yakınımdı elbette okuldan yurt zamanında arkadaşlarım vardı çoğuyla sosyal medya da takipleşiyor ara ara mesajlaşıyorup kim nerede ne yapıyor biliyorum ama hepsiyle aramda bir sınır var ve bu sınırı sadecs Yağmur ile aşabildim ama o bile hiç odama kadar giremedi .
Girdiğim odaya göz ucuyla baktım aslında çok bir şey yoktu odada tek kişilik bir yatak bir tane kıyafet dolabı bir çalışma masası ve üzerinde yığınla ders kitaplarım asıl mesele duvarlardı .
Kağıtlar, fotoğraflar ve notlar ile doluydu odanın duvaları bu notların içeriği bazen günlük hayattan konuşmalar iken bazen Güneş ile olan eski konuşmalarımızdı .
(Arkadaşlar burada ki odayı şöyle hayal edebilirsiniz incir reçelinde Duygu gittikten sonra Metin bütün böyle evi not kağıtlarıyla doldurmuştu hatırlıyor musunuz oradaki gibi düşünebilirsiniz internetten baktım böyle kafamdaki gibi bir yer bulamadığım için koyamadım siz bulursanız link atın yorumlarda koyalım fotoğrafını)
Bugüne kadar ne yaptıysam onu geride bırakmamıştım sene de iki defa mezarına giderdim bir doğum gününde bir de ölüm yıl dönümünde, onu unuttuğumu sanıp bana küsmesin diye .
O benim ilk arkadaşımdı yurda gittiğim de ilk bir yıl hiç kimse ile konuşmamış sadece onunla konuşmuştum sonra o bana hem arkadaş hem abla olmuştu.
Ben düşüncelerde iken kıyafetlerimi dolaba yerleştirmiş tekrar odadan çıkmıştım ve çıkarken kapıyı tekrar kilitleyip eşofmanımın cebine koymuştum anahtarı.
Ev işleri bitmişti yemek de hazırdı tam kahve yapıp ders çalışma zamanı diye düşünürken kapı çaldı Yağmur'un gelmesine daha vardı üstelik bugün evde olduğumu hiç kimse bilmiyordu kalkıp kapının deliğinden baktım kapı da gördüğüm yüz beni sinirlendirse de sakince açtım kapıyı .
"Neden geldin sen yine ?" Dedim Koray'a karakoldaki tartışmamızdan sonra sürekli karşıma çıkmaya başlamış arayıp durmuştu.
"Seni özledim lütfen beni bir dinle " diye Koray'a sadece göz devirip kapıda ki anahtarı alıp evin kapısını kapattım, Koray'ı eve alsam bile asla odama almamıştım şimdi bu yaptığım ile onu hayatımdan tamamen çıkardığımı görsün istemiştim çünkü hayatımda yeri olmayan insanların evimde de yeri yoktu şu bir yılda beni azıcık da olsa tanışmışsa bunun ne demek olduğunu anlamıştı.
"Koray bitti sen beni aldattın ve bitti " dedim net bir şekilde ona bunu daha nasıl anlatabilirdim bilmiyorum.
"Benim küçük sevgilim ben ne yaparsam yapayım beni hep affeder" dedim evet o ne yaparsa yapsın affederdim çünkü o zamanlad sevgisinden şüphe etmezdim ama sevgisinden şüphe ettiğim birinin de yanında daha fazla duramazdım.
"Bu öyle bir şey değil Koray bu buluşmaya ayarladığımız da beni saatlerce bekletmen gibi değil ya da saçma sapan kıskançlık krizlerin gibi bir şey değil beni aldattın sana Bir daha nasıl güvensbilirim ki" dedim anlaması için elini saçlarıma uzattı hemen geri çekildim hiç okşanmamış saçımı ilk dokundan onunla görüşmeyi kabul etmiştim ama ondan sonra ne kadar istesem de bir daha saçlarıma dokunmamıştı.
"Neden böyle yapıyorsun o karakoldaki adam yüzünden mi o mu kandırıyor seni söyle bana seni benden başka kimse benim gibi sevemez anla artık şunu " ne desem boştu anlamıyor çünkü.
"Koray defol git evimden sinirlenmeye başlıyorum " benim gibi sakin bir insanı bile delirtebilecek bir kapasiteye sahip olduğu için tebrik edilesiydi doğrusu , arkama dönüp tekrar eve dönmek kapıyı açacakken kolumdan tutup tekrar kendine çevirdi.
"Uzak dur benden dokunma bir daha bana " diyip kolumu elinden kurtarmaya çalıştım.
"Yok sen güzellikten anlamayacaksın belli kızım senin gibi birini benden başkası ne yapsın niye sevsinler ki seni " dedi sinirle onu ilk de böyle görüyorum sinirden gözlerinin içi bile kızarmıştı.
"Koray bırak canımı acıtıyorsun " dedim .
"Asıl sen benim canımı acıtıyorsun anlamıyorsun senin de canın acısın ki beni anla sensiz yapmam ben hem senin de benden başka kimsen yok " dedi elini saçıma götürüp kulağımın arkasına sıkıştırdı, bütün gücümle ittim onu en iyisi buradan uzaklaşmaktı şuan eve giremezdim o da peşimden gelirdi ben merdivenlere yönelince o da peşimden geldi .
"Nereye gidiyorsun yoksa o adamı mı? " Dedi.
"Sen kafayı yemişsin " ben kolumu ondan kurtarmak için çekerken o da beni kendine çekiyordu sonra ne olduğunu anlamadan bir anda merdivenlerden aşağı yuvarlanmaya başladım kolumu elinden kurtarmamla bir anda dengemi kuramamıştım düşerken ayağım merdiven korkuluklarına sert bir şekilde çarpmış en sonunda kendimi yerde bulduğumda ise Koray'ın koşarak kaçtığını görmüştüm göz ucuyla .
Düşündüğüm yerde başımın altında bir ıslaklık hissetmeye başladım gözlerim kaymaya başlamıştı.
Aklımdaki son şey ise onları üzecek...
Gecikme için üzgünüm son olaylardan dolayı böyle bir bölüm yayınlamak istemedim biraz ,biraz da fazla etkilendim sanırım.
Sizler nasılsınız son olaylar hakkında neler düşünüyorsunuz?
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |