2. Bölüm

2.Bölüm

Meriç MARSEL

2 GÜN SONRA

"O Şaka nine bakıyorum da yüzünde güller açıyor hayırdır?"Evet iki gün önceye kadar ölsem iğnelerini yaptırmıyordu ama şimdi ben gelmeden kolunu açmış bekliyordu.

"Hayır Hayır kızım torunum ve Timi geliyor bu akşam 1 yıllık izne ayrılmışlar torunumda hem kendi hem de arkadaşlarını alıp yola çıkmış ."O kadar mutlu mutlu anlatıyordu ki bende onu yüzümdeki hafif gülümseme ile dinledim.

"İyimiş be ninem artık desene bir yıl boyunca kocaman bir ailen oldu ."dedim gülümseyerek.

"He valla Doktor Kızım,Haa bu arada akşama çok güzel yemekler yaptım çok ta yaptım s3n ve Hande'de gelin hem torunumla hemde arkadaşlarıyla tanışın,olur mu kızım?"Diye sordu gözleri parlıyordu nasıl kabul etmezdim ki...

"Olur Şaka nine,kaç gibi gelelim?"Diye sordum gülümseyerek bir yandan da eşyalarımı topluyordum daha bakılacak 10 hasta daha vardı...

"8.30 gibi gelin kızım"dedi bana mutluca.

"Hande'ye de sorayım müsait olursak mutlaka geliriz,Hoşçakal Şaka Nine..."

Şaka Nine beni yolcu etti,sıradaki hastam hamile bir köylü kadınıydı zor bir hamilelik süreci geçiriyordu...

"Sevinç abla "Kapıyı tıklattım.Karnı burnunda açmıştı bana kapıyı bu görüntüsü beni nedensizce gülümsetti,acaba ben anne olabilecek miydim?

"Aaaa Meriç,Hoşgeldin gel içeri."içeriye geçtim ve bir koltuğa oturdum.

"Hamilelik nasıl gidiyor Sevinç abla bu ay dokuzuncu ayın çocuk doğabilir her an biliyorsun zaten ,ben yinede bir kontrol etmek istedim."diye hızlıca özet geçtim.

Sevinç abla karnını açtı.

"Tekme falan atıyor demi?"Hamileliği tehlikeliydi bebeğin karnında ölme ihtimali oldukça yüksek olabilirdi çünkü dokuzuncu ayına girmişti ama henüz dünyaya gelmemişti.

"Ahh evet Meriç,aaa bak yine attı."elimi karnının üzerine koydum evet atıyordu.

"İnşallah sağlıkla doğacak be Sevinç abla,Hadi bana müsade o zaman Hoşçakal."

Sevinç abladan da çıktım.Geriye kalmıştı 9 hasta...

***********

Gökalp Yargı

"Ben sizi kabul eden beynimi sikim,Tamam mı?diye bağırdım sinirle.Resmen bir arabaya 8 kişi sıgmaya çalışıyorduk.

"Şöyle yapacağız, arabayı ben kullanmıyorum. Bartuğ sen ve Kuzey yanımdaki koltuğa oturuyorsunuz.Kuzey senin kucağına otursun."Kuzey birden kendini yere attı.

"Ayyyyyyy bunlarda mı gelecekti başımaaa!"diye sızlamaya başladı.

"İyi tamam Kuzey gelmiyor o zaman."diye konuştum sinsice o Bartuğ 'un kucağına oturacaktı ya da gelmeyecekti gıcıklık değil mi?

Kuzey bir anda tekrar ayaklandı...

"Ne ,yok yani otururum ki ben siz yanlış anladınız.."diye konuştu.

Ona ters ters bakıp diğerlerine döndüm.

"Gazel sende Anıl'ın kucağına otur,evlisiniz sonuçta sorun olmaz."dedim ikiside onayladılar ve yerlerine oturdular.

"Aksa ve Seher sizde kucak kucağa oturun."İtiraz etmelerini bekliyordum ama seslerini çıkartmadan onlarda yerlerine oturdular,galiba Kuzey'e olan tehdittim onları korkutmuştu.

"Süleyman sende kalan yere otur."Yaa kendime bayılıyorum iki dakikaya bütün karkaşayı çözdüm.Bende şoför koltuğuna oturdum ve arabayı çalıştırdım...

30 dk sonra....

"Lannnn Bartuğ kemerin batıyor oğlum."diye sızladı Kuzey...

"O kemerin değil Kuzey "diye cevap verince hepimiz gülmeye başladık.Kuzey ise şokk olmuş bir şekilde dönüp kalmıştı.

"Kimutanımmm burda resmen tacize uğruyorum yardım edin."diye acılı bir sesle konuştu.Siktir yemezler bilerek yapıyordu.

"Bartuğ ,Kuzey'i arabadan atabilirsin koçum ."Diyip kapıların kilidini açtım.

"Neee "Kuzey,Bartuğ'a koala gibi yapıştı.

"Lannn boğuluyorum."diye sızladı Bartuğ. Tekrar kapıları kilitlememle Kuzey Bartuğ 'dan ayrıldı.

"Korktum bok herif "dır çemkirdi Bertuğ'a Kuzey...

"Kes,Kuzey yoksa beynini patlatmama az kaldı."Bartuğ o kadar korkutucu bir sesle konuşmuştuki Kuzey önüne dönüp sessizce oturmaya başladı...

"Komutanım bir şarkı açsanıza "diye sordu Seher sakince...

"Tabiki "Diyip radyoya uzandım...

Hande Yener - Bir Kış Masalı(_w6xy0GxYOOE_)

Radyoda Hande Yener'in Bir Kış Masalı şarkısı çalıyordu...

Yabanım,sevgilim,esmerim, sebebim.

Bir gün bir kış masalında sevip yitirdiğim.

Bu yerde istemsizce mırıldanmıştım.Eski sevgilim canlandı beynimin her köşesinde eğer beni aldatmasaydı evlenmek konusunda bile fazla ciddiydim onunla ama Allah'ındır hikmeti beni aldattığını ona evlenme teklifi edeceğim gün öğrendim.Ama özlüyordum neden iğrenç bir kadını özlüyordum ki...

Uzanıp şarkıyı kapattım.

"Bu kadar yeterli.!"

Hiç biri sesini çıkarmadı ...

"Komutanım ne kadar kaldı yaaa"diye sordu Aksa...

"En fazla 30 dk Aksa"

30 DAKİKA

Köye gelmiştik yüzümde şapşal bir gülümseme ile etrafa bakıyordum ve evin önüne geldik.Kuzey arabada o kadar hızlı çıktı ki Bartuğ ona şaşkınca baka kaldı.

"Yuh amk Kuzey "diye sinirle homurdandı.

"Asil sana yuhhh o nasıl karın aq çok sert popom acıdı,galiba sadece kas var amk biraz da göbek yap amk"Kuzey poposunu tutup ters ters Bertuğ'a baktı Bartuğ'da ona.

"Siz ne tür insanlarsınız amk"diye bağırdım.

Siktir Babaanne duymamış ol.Kuzey senin ben .

"O nasıl söz eşşek uşağı seni!"Siktir o elindeki terlik mi.Daha ben ne olduğunu anlamadan kafama yediğim terlikle afaladım.

"Babaanne sen gel bizim askeriye de keskin nişancı ol ."diye söylendim.

40 DAKIKA SONRA

MERİÇ MARSEL

Aynanın karşısında makyaj yapıyordum.Üstüme bir gömlek giymiştim,altıma da bir pantolon abartmak istememiştim ne de olsa tanımadığım insanlardı ve ayrıca köydeydik gittiğim yerlere uygun giyinmeye dikkat etmeliydim.

Aynada kendime bakıyordum.Burnum eğriyidi,Dudaklarım dolgundu çene kemiklerim fazla belli değildi ama şuan çok güzel duruyolardı, herkes gibi klasik kahverengi gözdüm ama gözlerim hafiften çekikti,saçlarım ne siyah ne de kahverengiydi ikisinin karışımıydı,tenim ise esmerdim hem de birazcık fazlasıyla ama kendimi seviyordum .

Makyajımı da yapıp odamdan çıktım ve Hande'nin odasının kapısını çaldım.

"Gell aşkom"

Yuhhh ama Hande o kadar güzel olmuştu ki inanamıyordum ,vücudunu saran siyah bir elbise giymişti ,üstünde ise deri bir ceket vardı.Saçları açıktı biraz dalgalandırmıstı.

"Ooooooooo Handemmm bu ne güzellik"diye sordum büyülenmiş bir şekilde.

"Bana mı yürüyon bebeğim,yani ben razıyım."Diyince ikimizde birbirimize bakıp gülmeye başladık.

"Hadi gidelim o zaman."Diyip arkamı döndüm o da koşup koluma girdi.

"Yatak odana mi?"diyince yürümeyi bırakıp yüzüne baka kaldım.

"Şaka yapıyorum be kızım sakin,Hadi gidelim."

Yürümeye başladık ve iki ev sonra Şaka Ninenin evine gelmiş olacaktık.

Gökalp Yargı

"Babaanne durda yiyelim artık açımdan gebericem be ninem "Babaannem öyle bir sofra koymuştu ki cidden sadece kuş sütü eksikti ama koymuyorduki yiyelim.Misafiri varmış davet etmiş .

"Kim ya şu misafirler."diye yükseldim.

"Kısss o sesini eşşek uşağı seniiii,doktor kızım ve hemşire kızım gelecekler."Şimdi tam oldu bir deli doktor eksikti zaten .

"O ne alaka be ninem"diye sordum.

Ama nenem yerine Kuzey lafa karıştı.

"Ninem bu doktor yada hemşire güzel mi?"Sapık herif bunu tahmin etmeliydim.

"Valla evladım ikiside gül gibi kızlar inan torunum kabul etse Doktor kızımı alırdım ona."

"Ne dion sen Babaannem yaaa ben o deli doktorla evlenmem!"

"Oda zaten sana bakmaz torunum" Babaannem bunu söyleyince sofraları herkes gülmeye başladı.

"Kesin sesinizi "Ben bile kendimi sesimden korktum amk.

Herkes sustu ama tam o sırada kapı çaldı.

Babaannem kapıyı açtı ,herkes ayaklanmıştı salona giren kadınla yerimde dona kaldım.Siktir doktor buysa cidden bana bakmaz.

MERİÇ MARSEL

İçeri geçtiğimde karşımda 8 kişi beklemiyordum cidden bütün tim gelmiştı.

Herkesle teker teker tanıştım hepsi ayrı güzel insanlardı.

"Merhaba Meriç Marsel "Diyerek elimi karşımdaki esmer adama uzattım.

"Bende Sülayman"dedi .Kesin Erzurumlu'ydu ben de Erzurumlu'ydum .

Dayanamayarak sordum.

"Erzurumlu musunuz? "

Bana şaşkınca baktı.

"Evet ,nerden anladınız? "Diye sordu gülümseyerek.

"Bende Erzurumlu'yum insan direkt tanıyor kendi şehirlisi olunca "

Süleyman ile tanıştım ama dur ki bizim Şaka Ninenin öküz Torunu ile henüz tanışamadım.

Arkamı dönünce karşımda siyah gözlü,en az 2.5 boyunda birini beklemiyordum .

Kafamı kaldırıp ona bakmaya çalıştım.

"Şeyy,Merhaba Ben Meriç Marsel "diyerek elimi uzattım.

"Bende Şaka Ninenin öküz Torunu "Diyip elini uzatınca afalamış gözlerle ona baktım.Siktir bu kadar yakışıklı olmak zorundamıydı.

"Şey üzgünüm ben gerçekten ."yüzüne değil ayaklarıma bakıyordum.

"Sorun değil,Doktor!"Bana masayı işaret etti herkes oturmuş bizi izliyordu .

Hande ise yanındaki oğlana bir şeyler anlatıyordu.

Bana gösterdiği yere oturdum.Siktir oda yanıma oturdu.Bilerek beni buraya oturttu demi.

20 dk sonra

Herkes öyle yemek yiyordu ki sanki yıllarca aç kalmışlardı.Şaka Ninenin eli lezzetliydi herkes öyle yediki neredeyse sofrada hiç bir şey kalmamıştı.

"Kaç yıllık doktorsun?Diye sordu sarı saçlı kadın adı galiba Aksa'ydı.

"3 yıllık doktorum buradaki ikinci yılım"diyerek ona gülümsedim.

Tam o sırada telefonum çaldı.

"Alo "

"Alo ,Doktor karım karımın kanaması var sağlık ocağına gelemiyoruz lütfen gelin buraya karım iyi değil."Sevinç kahretsin.

"Kalk Hande kalk çabuk "Nasıl evden çıktığımı bile hatırlamıyorum.

Sadece köyün sokağında koşarken buldum kendimi hızlıca Sevinç'in kapısını çalmaya yönelecektim ki kocası hızlıca açtı.

"Çok kan kaybetti Doktor."Odaya girdiğimde SEVİNÇ yerde uzanmıştı.

"İyi misin,suyun geldimi ?Suyun geldikten sonra mı kanaman başladı.

"Suyum geldi ve sonra kanamam başladı."Dedi nefes nefese...

"Bak kanamanın olması normal doğumun akabinde ve sonrasında olur .Suyun geldiğine göre doğuruyorsun bana yardım etmek istiyorsan ıkın tamam mı? Tam o sırada Hande elinde sağlık eşyaları ile geldi çıkardığı kumaşla Sevinç'in bacaklarını örttü. Sevinç ıkınıyor bir yandanda bağırıyordu.

Ve çocuk doğdu onu kucağıma aldım.Ama bir sorun vardı niye ağlamıyordu ki ters çevirip kalçasına tokat attım.Ama ses vermedi.Hayır lütfen tekrar olmaz tekrar olmaz .

Bebeği bez kumaşa uzattım ve kalp mesajı yapmaya başladım.Kendimden geçmiş bir şekilde mesaj yapıyordum ve tek bir cümleyi tekrar ediyordum.

"TEKRAR OLMAZ HAYIR LÜTFEN "Koluma dokunan ele kendime geldim .

"O öldü Meriç."Hande'nin sesi kulakları.da yankılandı sonra Sevinç'in çığlıkları o an farkettim. Şaka nine ve misafirleride buradaydı o da torunu da .Üzgünce olanları izliyordu.

Arkama bile bakmadan kendimi dışarıya attım.Ben daha kendi çocuğumu yaşatamamıştım ki onu yaşatayım.

Ayakkabılarımı çıkartıp yürümeye başladım.Köydeki insanlar kapının önüne toplanmışlardı.Sadece yürüyordum nereye gittiğimi dahi bilmiyordum sadece yürüyordum.Köyün barajının yanına gelmiştim.Daha ne olduğunu anlamadan biri kolumdan tutup beni kendine çekti.

"Ne yapıyorsun be Doktor!Sen gerçekten bir delisin amk."diye bağırdı bana oydu Gökalp Yargı.

"Deli miyim ki ben?Galiba deliyim haklısın."Diye konuştum sakince.Galiba ona bağırmamı falan bekliyordu ama yapmadım.

"Küfür etseydin daha az canımı sıkardı."Dedi homurdanarak.

Ona burukça gülümsedim.

"Sen elinden geleni yaptın doktor, kendini bu kadar yıpratma biliyorum çok ağır ama bizim işimiz de bu sen yaşatmaya çalışırsın ve şunu bilki her hastayı yaşatamazsın."Bunları derken sol gözünden bir damla yaş düstü.Neden yaptım bilmiyorum ama ona sarıldım onu daha tanımıyordum ama sarıldım ve kollarında ağlamaya başladım. Hiç bir şey demedi sadece gerildiğini hissettim.

"Teşekkürler "Diyip ondan ayrıldım.

*********

"Meriç şu odanın kapısını açar mısın? Lütfen! "Hande en az yarım saattir beni ikna etmeye çalışıyordu ama kapının kilidini açarsam lezbiyen olayım.

"Hayır dedim ya,ben daha ağlamamı bitirmedim,rahatsız etme beni!"

Neden neden her şey çok iyi gidiyordu ama ben yine yaşatamadım bir çocuk daha dünyadan sessizce gitti.Daha içli ağlamaya başladım.

"Meriç,sana bir şey söyliyim mi?"Diye sordu Hande sakince onunda sesi kısılmıştı o da çok fazla ağlamıştı.

"Valla bugün pazar ölsem şu odadan çıkmam,hasta olan gelsin yanıma,şeyy ne diyicektin sen ?diye sordum .

"Ben aşık oldum."Ne ne ne ne ben ne diyorum bu ne diyo amk.

"Hande siktir git!"diye bağırdım. Hande benden daha çok bu işin içindeydi,alışmıştı.

Ama ben öyle değildim,neredeyse her ölen hastanın arkasından yas tutuyordum çok zordu bu benin için özellikle ölen bir bebekse...

1 Hafta Sonra

Kuzey Gürbüz &Bartuğ Ilıca

"Lan Bartuğ, sen gay falansın demi itiraf et,bak bana aşık olduğunu biliyorum ama ben gayet değilim koçum ona göre."Bartuğ bana ters ters bakıp yürümeye başladı.

"Oğlum kesin kaybolduk bak yemin ederim.Bu ağacın yanından 20 kez geçiyoruz."diye sızlandım.

"Kuzey,sanki ilk kez ormanda,çalıda,dağda geziyormuşuz gibi davranma amk."diye bağırdı Bartuğ.

"Ne bağırıyon be ben buraya tatile geldim,ormanda kaybolmaya değil amk."

"Sen nasıl Teğmen rütbesini kazandın aklım almıyor amk,senin gibi deliyi tımarhaneye kapatmalılar rütbe vermemeliler."diye bağırdı Bartuğ,bu çocuk sinirlenince çok yakışıklı oluyor be.

"Ne alaka aq asıl sen üsteğmen rütbesi aldın mk."

Bana o kadar hızlı döndü ki kaç oğlum Kuzey tabanına kuvvet.

Ben önden ,Bartuğ'da arkamdan beni kovalıyordu.Ben,benim dilimi s*kim.

Gazel Akdere & Anıl Akdere

"Gazelim sencede bu derenin kenarı çocuk yapmak için çok uygun değil mi?"Gezel bana ters ters baktı.

"Neden normal bir yatak tercih etmek yerine,bu dere kenarı kocam."diye sırnaştı bana.

"Sen nerde istersen."Gazeli kollarından tutup kucağıma oturttum.

"Seni seviyorum Gazelimm"ona sımsıkı sarıldım ve kokusunu içime çektim.

"Bende seni seviyorum Kocam."

Aksa& Seher &Şaka Nine

"Şaka nine bu şeyi uzun mu doğmamalıyım yoksa kısa mı?diye sordu Aksa.Bu sorusu Şaka nine ve benim gülmeme neden oldu.

"Kızım sen hiç patates kızartması yapmadın mı?"Diye sordu Şaka nine.

"Şeyy Hayır."diye mırıldandı.

Şaka nine ve ben birbirimize bakıp gülmeye başladık.

Süleyman &Gökalp

"Komutanım bu tosun bize vurmasın."diye sordu Sülayman ona dönüp bilmiş bilmiş konuştum.

"Ne vuracak be oğlum,uzanıp zincirini açtım,bak bir şey yapıyor mu?" Tam o sırada tosunun kafasına elimi koyup sevmeye çalıştım.Siktirrr tosun birden boynuzunu elime geçirdi o hızla elimi çekip koşmaya başladım,Süleyman'da peşimden koşmaya başladı.

"Komutanım ne yaptız be ben size dedim ama"diye sızlandı Sülayman.

"Konuşmada koş oğlum"

............................................................