1. Bölüm

1. Bölüm

EsAy
esay1007

Kaos 'Lidan'

Herkese merhaba. Yeni bir yola girdim ve bu yolda yaşayacağım ilk maceram olan '​​​​​Kaos Lidan' a eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim.

Kendisi ilk kitabım olur bu yüzden gözümden kaçan yazım yanlışları veya mantık hatalarında beni 'saygı çerçevesinde' uyarmaktan çekinmeyin.

Kitap içerisindeki bazı karakterler ve yaşanan bazı olaylar gerçek hayatta yaşanmış olup ismi geçen kişilerden izin alınarak kitapta yer edinmiştir.

Kitap, beş ayrı kitaptan oluşacak bir seridir. Hepsi 'Kaos' ana başlığı altında alt başlıklarla yazılacaktır.

Kitaplarda yer yer küfürler, argo kelimeler ve yetişkin içerik olacaktır bunları dikkate alarak okumaya başlarsanız çok mutlu olurum.

Yeni yürümeye başladığım bu yolda benimle yürümeyi, destek olmayı esirgemeyin.

Satırlarda buluşmak dileğiyle...

He unutmadan başlama tarihlerinizi yazmayı unutmayın.

16 Aralık 2024, 12:34

~25 MAYIS 2000~

"Babacığım hadi bana hazırladığın sürprizi söyle.”

“Ladin güzel kızım, adı üstünde süpriz. Eve gidene kadar biraz daha sabırlı olmalısın."

“Ama baba, Sevilay teyzemin söylediğine göre ben çok sabırsız bir çocukmuşum ve bu sabırsızlığım erkencecik doğmamdan belliymiş. Hem doğum günüme de geç kaldın, belki bunu söylersen birazcık ödeşmiş oluruz.”

Asaf Bey arabanın arka tarafında kucağına aldığı kızıyla otururken, büyümüşte küçülmüş misali konuşan kızının bu sözlerini ciddiyetle dinliyor ama hemen sonrasında kahkahasına engel olamıyordu. Kızı henüz yedi yaşındaydı fakat, konuşmaları aksini iddia eder gibiydi. Eğilip kızını öpüp kokladı. Saçının her bir telinde, kokusunda ve gülerken çıkardığı seslerde, sanki yeniden hayat buluyor gibiydi..

Kızı Ladin, yedi yıl önce yine böyle yağmurlu bir günde leylak kokularının arasında, 19 Mayıs’ta dünyaya gelmiş ve oldukça erken davranmıştı. Bu sefer ki gittiği görev biraz uzun sürdüğü için de kızının doğum gününe yetişememişti. O yüzden de evde hazırladığı partiyle kızına harika bir sürpriz yapacak ve böylelikle onun güzel gönlünü de yeniden almış olacaktı.

Tebessümle kızının başını okşayıp hemen ardından kucağından indirerek yanına oturttu. "Hadi bakalım sen şimdi biraz bebeğinle oyna, bende Ömer amcanla biraz iş hakkında konuşayım."

Ladin tebessümle başını olumlu bir şekilde sallayıp hemen yanındaki bebeğini eline alırken, Asaf bey bu defa bakışlarını ön koltukta oturan asistanına doğru çevirdi.

"Anlat bakalım Ömer, yokluğumda ihale hakkında ne gibi gelişmeler oldu ?"

Asaf bey görevde olmasından dolayı, arkadaşlarıyla beraber kurdukları şirkette yaşanan gelişmeleri uzun bir süredir takip edememiş ve bir çok şirket için çok önemli bir ihale meselesine girmişlerdi. Çok önemli olmasının nedeni ise hiç şüphesiz ki ihaleyi kazanan kişinin, yurt dışındaki çoğu şirketin kapısını daha rahat açacak oluşuydu.

Gelen soruyla gülümseyen Ömer hemen arkasını dönerek patronuna doğru baktı. “İhale teklifimiz hazır Asaf bey, fakat ortaklarınızdan Ahmet Bey yoğun hastane programları nedeniyle henüz teklifi inceleyemedi. Ayriyeten Ahmet Bey şu an bir ameliyatta, sonrasında size katılacaklarını bildirmemi istedi.”

Arkadaşlarıyla bir şirket kurmuşlardı fakat Ahmet şirketle ilgilenmek yerine doktor olarak görevine devam etmek istedi. Bu yüzden şirket bünyesinde bulunan özel hastanelerin birinde başhekimken, aynı zamanda timinde doktoruydu.

Ömer bu sefer yüzündeki gülümsemesini silerek önce bebeğiyle oynayan Lidan’a doğru bakıp, ardından bakışlarını Asaf beye sabitleyerek sesini biraz kıstı.

“Bizimle beraber ihaleye girecek beş şirket daha vardı. Fakat bu beş şirketten ikisinin patronları, bir anda intihar süsü verilerek öldürüldü. Yapılan incelemeler sonucunda olay her ne kadar cinayet olarak belli olsada, birileri sanırım savcıyı satın almış olmalı ki, tüm deliller bir anda intiharı işaret eder oldu. Bu arada Deva Holding'de yaşanan bu durumlardan dolayı ihaleden çekildi. Bende bu yüzden olaylar başladığı günden beridir, tüm ortaklarınızın ailelerinin yanına ve Lidan hanımın okuluna yerleştirdiğim korumaların sayısını arttırdım."

Asaf duyduğu sözlerle kaşlarını hafif bir şekilde çatarken, aklında tek bir isim belirdi. “İyi düşünmüşsün Ömer Peki bunu yapanlar hakkında aklında birileri var mı ?" Diye sorduğunda, Ömer tam da tahmin ettiği şirketin ismini hemen dile getirmişti.

“Tumru Holding, oldukça güçlü bir şirket. Gerek legal, gerek illegal işleri herkesin önünde yapabiliyorlar. Arkaları da oldukça sağlam. Ayriyeten silah ve uyuşturucu kaçakçılığından bile yırttılar.."

Şoför koltuğundaki Tekin’in sıkıntılı nefesi Asaf beyin oldukça dikkatini çekince, Ömer'in konuşmasının bitmesiyle bu defa bakışlarını onun üzerinde topladı.

"Tekin sorun ne?"

“Asaf Bey, emin olmak için biraz bekledim ama neredeyse yirmi dakikadır takip ediliyoruz." Dediğinde, Asaf bu defa kaşlarını daha bir derinden çatarak bakışlarını hemen arka cama doğru çevirdi.

“Ömer hemen plakasını sordur !” Genç adam dikiz aynasından gördüğü plakayı hemen sordururken, Ladin de her şeyden habersiz bebeğiyle oynamaya devam ediyordu.

Asaf büyük bir timin elemanıydı. korkusuzluğu ve başarısıyla da şirketlerini kimseye kaptırmaya hiç niyeti yoktu.

“Asaf Bey, plaka Tumru Holdingine ait !” Dediği an, arka tarafta ki araçtan ateş açıldı.

Asaf hemen korkan kızına sarılıp onu sakinleştirirken, Ömer de aynı anda camdan kolunu uzatıp arkalarındaki araca karşılık vermeye başladı. Tam da o sırada Tekin sesli bir şekilde küfür savurunca, Asaf hızla başını kaldırıp Tekin'in baktığı yere baktı.

Üzerlerine doğru son sürat bir tır geliyordu !

Tekin'in; "sıkı tutunun !" Diye bağırmasıyla, Asaf bu defa ağlayan kızını koruma içgüdüsüyle, Ladin'i kolunun altına alıp sıkıca sarıldı. Tekin bu defa arabayı tırdan kurtarmak için direksiyonu hızla sağa doğru kırınca, aracın tüm kontrolünü bir anda kaybetti ve araç bir yamaçtan aşağıya takla atarak yuvarlanmaya başladı.

Araba en sonunda ters bir şekilde durduğunda, küçük ve boş bir arsanın içindeydiler. Aracın sarsıntısından dolayı Tekin ve Ömer baygın bir şekilde hareketsiz yatarken, Asaf'ın sol ayağı kırılmıştı. Onun acısıyla biraz inleyerek hemen yanı başındaki kızına doğru baktı.

Neyse ki kızı gayet iyidi, sadece alnında küçük bir yarası vardı. Asaf bu defa bakışlarını cama doğru çevirdiğinde yamaçtan inmeye çalışan eli silahlı adamları fark etti. Onlar gelmeden önce hemen kızını buradan çıkarmalıydı.

Hemen yanlarında ki büyük çınar ağacının kovuğunu gördüğünde, bakışlarını hızla kızına doğru çevirdi.;

"Leylak kokulu Ladinim, şimdi seninle saklambaç oynayacağız ! Bak şu ağacı görüyor musun ?"

Ladin babasının gösterdiği ağaca bakarak başını olumlu bir şekilde salladı. "Aferin benim kızıma, şimdi gidip o ağacın içine hızlıca gir ! Ve ne duyarsan duy, Ahmet amcan gelip de seni bulana kadar oradan sakın çıkma, anlaştık mı?"

Ladin ağlamaklı ses tonuyla; "anlaştık" diyerek onayladığında, Asaf fazla vakitlerinin kalmadığını anlayarak hemen kızının alnından öpmüş ve küçük kızı diğer taraftaki kırılmış camdan dışarıya doğru çıkarmıştı.

Lidan hemen karşılarında ki büyük çınar ağacının boş kovuğunu girip küçük bedenini saklarken, belki de bundan sonra saklambaç oyunundan ömrü boyunca nefret edecekti…

Asaf ayağının acısıyla kımıldayamazken, kızının iyice saklanmış olmasından dolayı dudağında acı bir tebessüm oluştuğunda, adamlar çoktan aracın başına gelmişti.

“Hepsini öldürün ! Kimse bu arabadan sağ çıkmayacak.” Silah sesleri yoldaki sessizliği delip geçerken, geriye sadece bir çift yeşil gözden sessizce süzülen, tuzlu su damlaları kalmıştı..

 

***

~ 27 HAZİRAN 2021 ~

 

“Aybar, Obulaz durumunuz nedir ?”

“Arka kapı temizlendi.”

“Sungur sende durumlar nasıl?”

“Yerleştim.. Giriş katta on kişi var. İkinci katta beş adam ve elleri ayakları bağlı üç kişiyle toplamda 8 kişi var. Üçüncü katta ise iki kişi öpüşüyor..” dediğinde, Barlas diğer taraftan; “Sungur !” Diye tısladı.

“Abi durumu söyledim, ne var yani ?”

“Dorayla konuşuyorsun biraz daha kibar ol.”

“Abi adamlar resmen birbirlerini yiyorlar daha ne kadar kibar olabilirim, öpüşüyorlar dedim işte.” Kulağıma erkeksi kahkahalar dolduğunda, Barlas hemen; “ben seni öpeceğim, sen hiç merak etme abiciğim.” Dediğinde, hemen söze atıldım.

“Beyler, yiyor musunuz öpüyor musunuz bu münakaşanızı sonraya bırakın. Kurtarmamız gereken üç rehine var” dedim ve hemen ardından devam ettim.

 

“Humar ve Barlas siz önden giriyorsunuz, Aybar, Obulaz sizde arkadan devam edeceksiniz. Sungur sen ne yapacağını biliyorsun, bende yan binadan terasa atlayıp yukarıdan katılacağım size. Hadi beyler, Allah yardımcımız olsun.”

Kulağıma doluşan telsizden; "amin" diyen seslerle birlikte, hemen bahçedeki darma çatma duran çitlerin üzerinden yan binanın bahçesine doğru hızla atladım. Seri ve sessiz adımlarla terasa çıktığımda diğer tarafta ki terasa baktım. Neyse ki iki terasda birbirine çok da uzak değildi koşarak diğer terasa atladığımda, kulağıma doluşan iğrenç sesler, Sungur'un yiyişiyorlar demesini doğrular cinstendi !..

Yavaşça terastan içeriye girip yanlarına doğru ilerledim. Adam tam pantolonunun fermuarını indireceği sırada Rusça; “Evet millet ! Eğlence buraya kadar” dememle, tam ikiside masada ki silahlarına doğru koşacakları sırada, hızla kafalarına kendi silahlarımı doğrulttum.

“Kalın öyle !”

Adam ağza alınmayacak küfürler savururken kadın da güya dikkatimin dağıldığını düşünüp yanıma yaklaşmaya başladı. Tam kolunu bana doğru uzatmıştı ki hızla geri çekilip yüzüne ve karnına yumruk atarak kadını anında yere serdim. Bu duruma şaşkınca bakan adam önce yerde yatan kıza kısa bir bakış atıp hemen ardından bakışları beni baştan aşağıya arsızca süzdü. "Hırçın, en sevdiğim ! Bakalım yatakta da böyle misin ?" Diyerek üzerime doğru gelmeye başladığında, sinirle gülerek silahımı belime taktım.

Bu pisliği dövmek artık şart olmuştu !

"Ben göstereceğim sana yatağı puşt herif !” Diyerek önce yüzüne uçan bir tekme atarak adamı sersemletip hemen ardından da erkekliğine dizimi geçirdiğimde, acıyla boğazından hayvansı bir ses dökülünce hızla geriye doğru ittim.

O sırada burnundan kan boşalan kadınsa kendisine gelmiş ve ayağa kalkarak bana karşı savunma pozisyonunu almıştı. Her ikiside oldukça basitlerdi ve bize maalesef ki sağ lazımlardı !

Ben kadınla uğraşırken adam ise çoktan ayağa kalkmış ve cebinden bu defa çakısını çıkarmıştı. Tam üzerime atlayacakken kadını bırakarak adamın çakı tutan elini hızla tutmuş ve bileğini döndürerek adamı yine yere sermiş, yüzüne de sert bir şekilde vurarak bu defa tam anlamıyla bayıltmıştım.

Kadın ise fırsattan istifade masaya doğru koşarak tam silahını alıp bana doğrultmuştu ki, ondan önce tetiğe Sungur basarak kadını bir çuval gibi yere serdi.

Karşıdaki binaya tebessümle bakarak başımla selam verdim. “Beyler teras temiz, aşağıya iniyorum.”

 

Yine sessiz bir şekilde, bu sefer aşağıda ki terasa girerek içeriye doğru süzülürken, arkası bana dönük iki adam gördüm ve her ikisinin de sessiz bir şekilde boynunu kırarak ortadan kaldırdığımda, kulağımdaki telsize diğerlerinin sesi doluştu.

“Buralar temizlendi, bizde ikinci kata çıkıyoruz.”

“Sungur rehinelerin durumu nasıl ?”

“Rehineler şimdilik iyi durumda. Adamların biri terasa çıkan merdivenlerde, üçü hâlâ içeride oyun oynuyor, biri de alt kata inen merdivenlerde." Dedikten hemen sonra; "Dora adamlardan biri ayaklandı terasa doğru geliyor !” Sungur'un sesiyle olduğum yerde kalıp adamı bekledim. Bir dakika geçmeden önüme çıkan adamın da hemen boynunu kırarak yere atıp, bu defa sessiz adımlarla aşağıya doğru indim.

Merdivendeki adam beni görünce elini tetiğe doğru götürdü ama bilmediği bir şey vardı. Ben ondan daha hızlıydım ! Belimdeki silahı hızla çıkarıp adamın alnının tam ortasından vurarak aşağıya doğru inerken, Barlas ve Aybar da hemen yanıma geldi.

 

Bu defa Barlas ve Aybar diğer adamların icabına bakarken bende hızla silahımı belime koyup rehinelerin yanına doğru koştum. “Korkmayın ! Biz size yardım etmek için geldik.” diyerek bağlı olan ellerini hızla çözdüğümde, küçük çocuk hemen boynuma sarıldı. Dün gece gelen acil haberle iş adamı Sait Afşar ve ailesinin Rusya’da kaçırıldığını öğrenip hemen göreve çıkmıştık. Artık kurtulmuşlardı ve oldukça iyilerdi. Yanlarından uzaklaşıp kulaklığımda ki telsize doğru konuştum.

“Kaos Timi, görev başarılı ! Rehinelerin sağlık durumu da iyi. Buluşma yerine intikal ediyoruz.."

 

​​​​​​Instagram: esay1007

X: esay1007

Wattpad: esay1007

Kullanıcı adlarımı unutmayacağınızı düşünüyorum. 😀

Sevgili Kaos severlerim yeni bölümde görüşmek dileğiyle hoşca kalın⭐⭐⭐

 

 

 

Bölüm : 16.12.2024 12:36 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...