18. Bölüm

18. Bölüm

EsAy
esay1007

9.bölüm 3.kısım

 

Azra

Şunu sakın unutmayın bir acı asla ama asla tam olarak geçmez. Ya o acıya alışmışsınızdır ve artık hissedemeyecek duruma gelmişsinizdir ya da unuttuğunuzu düşünüp her şeyden bihaber yaşamayı seçmişsinizdir. Peh! Hepsi aynı bok bunların.

Lidan gider gitmez kendime bir içki daha söyledim. Kendimi baştan aşağıya süzdüm. Amacım neydi bilmiyorum. Sanırım üçüncü bardaktan sonra yavaş yavaş sarhoş olmaya başlıyordum. Bünyem oldukça güçlüdür ne dağdaki piçlere ne de etraftaki piçlere pabuç bırakmam. Fakat övündüğüm bu bünyem var ya işte iki erkeğe işlemiyor. Babam ve O…

  

Babam ilk aşkım tek ailem… Annem şehit olduktan sonra oldukça değişmişti bana olan korumacılığı sevgisinin önüne geçmişti. Biliyorum beni çok seviyordu fakat bu sevgisi canımı yakıyordu. Güya koruma amacı altında aramıza çektiği saçma set zamanla aramızda görünmez ve keskin bir çizgi oluşturdu. Hiçbir zaman kavga yapmaz veya buna sebep olacak bir şeye asla izin vermezdik. Fakat ben her zaman beynimde onunla kavga yapardım. Siktir! İçki üzerime döküldü. Barmenden peçete alıp göğüs çatalıma doğru akıp giden içkiyi sildim.

Babamla kavgamız hep benim beynimde olurdu takî o güne kadar. Babamdan gizli sınavlarına girip kazandığım Milli Savunma Üniversitesini öğrenene kadar.

Annemin şehit olması babamı tamamen değiştirmişti. Askerliğe asla hoş bakmıyordu. Çevresindeki asker arkadaşlarına bile soğuk davranıyordu. Ben. Ben. Annemin şehit olmasıyla sadece annesini değil babasını da kaybeden bir kız çocuğu olmuştum. Bazı çocuklar ailesiyle mutlu bir şekilde yaşasınlar diye bazı anne babalar kendi hayatlarından vazgeçiyordu. Annemin şehit olmasıyla gurur duyuyordum çünkü o bir Türk askerine yakışacak en güzel yerdeydi. Fakat babamın varken yok olması… İşte bu hayatta bana en çok koyan iki şeyden birisi buydu. Dağı taşı sert duruşuyla, acımazlığıyla inleten, attığı her sağlam adımda titreten Yüzbaşı Azra Katar söz konusu o iki erkek olunca çaresiz bir bedeviye dönüşüyordu.

Yanımda hissettiğim hareketlilikle kafamı çevirdim. Uzun boylu, pürüzsüz gibi duran yüzünü sinek kaydıyla iyice ortaya çıkaran, parlak sarı saçlı buğday tenli iri yapılı bir adam oturdu. Giyinişi oldukça güzeldi. Üzerindeki buz mavisi gömlek ve altındaki siyah kot oldukça uyumluydu. Aaa botları ne kadar güzel. Kolundaki saat ise ben markayım diye bağırıyordu. Yakışıklı zengin züppenin teki. Önüme dönüp içkimden bir yudum daha aldım.

"Bitti galiba?" dedi.

Söylediğine anlam veremeyerek başımı tekrar ona dönüp ne saçmalıyorsun baştan aşağıya marka akan zengin züppe bakışı attım.

"Beni incelemen diyorum bitti galiba. Ne yalan söyleyeyim bir ara gözlerinle yiyeceksin sandım."

"Oldukça ukalayız galiba" dedim. Barda çalan son ses müziğe rağmen kıkırtısını duydum.

Önümdeki içkiyi fondipleyip tekrar bir içki daha istedim. İçkinin de etkisiyle oldukça ısınan vücudum artık terliyordu. Elimle hafif yüzümü yellendirdim.

Saçlarıma uzanan elle olduğum yerde kasılıp kaldım. Arkama geçip saçlarımı toplayıp örmüş ve ucuna da bileğindeki siyah lastiği bağlamıştı.

"Kim sizden böyle bir şey istedi?" Sarhoşluğum arttığı için konuşmam iyiden pelte kıvamına gelmişti.

"Sadece yardım etmek istedim. Biraz iyi gelir. Alper hanımefendiye içki yerine kendisini toparlayacak bir şeyler yap."

"Peki patron" dedi.

Adamın yaptığı bu harekete sinirlenerek hemen ayağa kalktım oldukça hızlı kalkmış olmalıyım ki başım döndü ve benimle beraber hareketlenen karşımdaki mavi gözlü deve tutundum. Woow! Yakışıklı dev ne kadar da kaslıydı öyle. Kafamı kaldırıp yüzüne çemkireceğim sırada tekrar sendeleyip kafam göğsüne yapıştı. Nassssı güzel bir kokuydu bu böyle. Bir dakika bir dakika burnumu iyiden göğsüne sürterken alttan alttan gelen barut kokusunu aldım. Tekrar koklamamla beraber adamın vücudundan bir el beni uzaklaştırdı.

"Kızım sen fino köpeği falan mısın ne diye kokluyorsun?" Yine çemkirmek için kafamıı kaldırmıştım ki mavi gözlerle karşılaştım. Fakat adam yerinde durmuyor mavi gözlerle odaklanamıyordum. "Götünde kurt mu var ne diye kıpırdayıp duruyorsun?"

Mavi gözler fal taşı gibi açılmış bir kendisine bir de yandaki barmene bakıp duruyordu. Adam biraz daha yaklaşarak kulağıma eğildi. "Hayır küçük hanım siz fazla sarhoş olduğunuz için başınız dönüyor." dedi. Dedi ama nasıl bir sestir o öyle vücudumda uyarılmadık yer kalmadı. Kafasını kaldırıp mavi mavi bana baktı. "Susadım ve gözlerine baktıkça daha da susuyorum."deyip dudaklarımı yaladım.

Adam sert bir şekilde yutkundu. İçimdeki dürtüye engel olamadan Mavi gözlü devin dudaklarına yapıştım.

               +18

Adam put gibi kalakalmıştı. Ensesinden kendime biraz daha bastırınca bana karşılık vermeye başladı. Alt dudağımı emmesiyle ağzına doğru inledim. Benim inlememle beraber adamın öpüşleri sertleşti. Kasıklarımda hissettiğim sertlikle başım döndü. Kesinlikle bu durum zevkten değildi sarhoştum başım dönüyor ve ben kendimi ona bastırıyordum. Kesinlikle zevkten değil.

Adam kızın kendisini kasıklarına iyiden bastırmasıyla inledi. Kahretsin bir öpücükle bu duruma gelecek bir insan değildi. İradesi oldukça güçlüydü. Fakat bu karşısındaki kız bir şeyleri zorluyordu. Öpücükleri daha da sertleşirken bir an da kızı kendisinden nazikçe ittirdi.

Ayakta durmaya mecali olmayan kıza baktı. Öpüşmekten dudakları şişmiş saçları ise karman çorman olmuştu. Kızı kucaklayıp hemen arabasına bindi. Kızı arka koltuğa ,rahatça uzanabilmesi için, oturttu üzerine de arabadaki hırkasını örttü. Hemen sürücü koltuğuna geçip emniyet kemerini taktı ve arabayı çalıştırdı. Klimayı da açtıktan sonra dikiz aynasından bakarak konuştu

"Evini tarif edebilecek durumda mısın?" Kız hayır anlamında başını salladı. Gözleri bir anda kızın dudaklarına indi. Ahh! Gaza basarak kendi evine doğru sürdü. Yaklaşık 20 dk sonra evine gelmişti. Kızı kucaklayıp hemen evine girdi. Kucağında kızla beraber kapıyı açmak kolay değildi üstelik küçük hanım da pek yardımcı olmuyordu. Gerçi küçük denilecek bir durumu yoktu. Uzun boylu iri göğüslü ve bir kıza göre biraz fazla kaslıydı bunu elbisesinin altından bile hissedebiliyordu. Kızı üst katta bulunan misafir odalarından birine götürdü. Yere indirdiğinde kız hafif sendeledi. Bununla beraber kızı tutup kendine çekti. Çekmez olaydı kızın göğüsleri vücuduna yapışmış gibiydi. Kasıkları sızlıyordu. Karşısındaki cüretkar kız yine kendinden beklenildiği gibi bir anda adamın dudaklarına yapıştı. Kendini adamın kasıklarına bastırıyor işi iyice alevlendiriyordu. Adam kendini zorlayarak kızdan uzaklaştırdı. Kızın gözlerine bakarak

"Her erkeğin deli gibi arzulayacağı bir ateş parçasısın fakat ben de uyandığında tüm bu yaşadıklarını hatırlamayacak hatırlayınca da yıkılacak sarhoş bir kızla beraber olacak birisi değilim hele hele bir bakireyle." Kızın şaşkın bakışları arasında odama ilerledim.

                    

+18 son

Müştemilatta kalan Esma teyzeyi aradım.

"Esma teyze kusura bakma bu saatte rahatsız ettim ama yardımına ihtiyacım var."

"Estağfirullah oğlum o nasıl söz. Hayırdır inşallah kötü bir yoktur umarım."

"Esma teyze bir arkadaşım bende de kendisi biraz sarhoş yanında kıyafet falan da yok rica etsem bir kaç parça kıyafet getirip üzerini değiştirebilir mısın? Benim değiştirmem uygun olmaz."

Söylediklerimle Esma teyzenin kıkırtılarının gelmesi bir oldu. Peki oğlum ben hemen getiriyorum. Telefonu kapadıktan sonra aşağıya inip mutfağa girdim bir ağrı kesici ve su alıp kızın odasına çıktım yatağa öylece bakakaldım. Açık kahveye çalan uzun saçları yastığa dağılmıştı. Elbisesinin önündeki dekolte biraz daha açılmış sol göğsü hafif gözüküyordu. Beyaz teni ışığın altında çok parlak duruyordu. Yüzü ise aksine sanki rahatsız edici bir uykunun içindeymiş gibi huzursuzdu. Yanına gidip ilacı ve suyu kenarda duran çekmecenin üzerine bıraktım. Kızın yastığını düzeltip üzerini örteceğim sırada gözüm dekoltesinin açıkta bıraktığı göğsüne kaydı. Ah yine erkekliği sızlamaya başlamıştı. Hızlı bir şekilde kapatmaya çalışırken bir anda durdu. Kızın göğsünün hemen üstünde sol kolunun altında bir yara izi vardı. İçinin sızlaması normal miydi? Hemen ayağa kalktı kızın üzerini örtüp odadan çıktı. Kendi odasına geçip bir an önce soyunup soğuk suyun altına geçti. Bu denli bir ereksiyonun hakkından ancak buz gibi şu gelirdi.

Soğuk suyun etkisiyle kendisine gelen adam banyodan çıkıp kurulandı. Üzerine lacivert bir eşofman takımı geçirerek odadan çıktı. Kızın odasının önüne geldiği esnada kendi odasından telefonunun sesi duyuldu. Geri tekrar odasına geçip telefonu açtı. Bir süre dinledikten sonra "Hemen geliyorum" dedi. Hızlı bir şekilde üzerini değiştirdi. Daha sonra eline bir kalem kağıt alıp not yazdı. Odasından çıkıp kızın odasına doğru seri adımlarla ilerledi. Odanın kapısını sessizce açıp kızın yanına doğru ilerledi. Kısa bir süre kıza baktıktan sonra eğilip kızın şah damarına boynunu sürttü. Bu kokuyu çok sevmişti. Biraz daha burada durursa dayanamayıp kızı öpecekti. Notu kızın yanı başında bulunan sehpaya bırakarak hızlıca odadan çıktı. Arabasına doğru ilerlerken düşündü. Geri döndüğünde kız kesinlikle gitmiş olacaktı ilginçtir ki o bunu istemiyor kızın kalmasını tercih ediyordu. Ne boktan bir düşünceydi ama üstelik karşılaşalı henüz iki saat olmuş adını bile bilmediği bir kıza karşı.

Ertesi sabah

Kafasında dehşet verici bir ağrıyla uyanan Azra elleriyle başına masaj yaptı. Bir süre buna devam etti. Dün gece çok içmişti. Ve şu an cezasını misliyle çekiyordu. Gözlerini açıp duvardaki saate baktı saat henüz 5'ti askeriye de alıştığı için ne kadar geç uyursa uyusun erkenden kalkardı. O esnada kafasına bir şey dank etti. Odasında saat bulundurmazdı ki. Hemen yataktan fırladı. Etrafına baktı kahretsin neredeydi. Camdan dışarıya bakıp nerede olduğunu çözmeye çalıştı fakat net bir şey göremiyordu.Etrafta çantasını ararken kanepedeki kıyafetlerini fark etti. Aklına gelen düşünceyle büyük bir siktir çekti. Deli danalar gibi odada dolanırken sehpanın üzerindeki suyu ilacı ve bardağın hemen yanındaki notu fark etti. Hızlı bir şekilde notu alacağı sırada bardak notun üzerine düştü. Yazı mürekkep kalemle yazılmıştı ve dökülen suyun etkisiyle tüm mürekkep dağılmaya başlamıştı. Mürekkep iyiden dağılmadan notu alıp okumaya çalıştı.

Günaydın. Öncelikle sakin ol. Dün akşam hiçbir şey yaşanmadı öpüşmemiz dışında. Muhtemelen bunu da hatırlamıyorsundur. Ve tekrar sakin ol. Üzerini ben değiştirmedim çalışanım Esma teyze değiştirdi. Uyandığında yanında olamayacağım için bir nebze üzgünüm çünkü "Ateş Parçasını" çok merak ediyorum fakat işim çıktığı için gitmek zorundayım. Bana bu numaradan ulaşabilirsin ismim….." sonrası yoktu. Mürekkep dağılmıştı.

Doğruldu karşıdaki aynadan kendisine bakarak " Ben birisiyle mi öpüştüm.."dedi.

                  ****

HIV: AIDS'e yol açan bir virüstür. Ağız ve cinsel yolla bulaşır.

CENGİZ TOPEL: Türk Hava Kuvvetlerinde pilottur. Türkiye Cumhuriyetinin ilk şehitidir. Kıbrıs Harekatında görevdeyken uçağı zarar görür ve paraşütle atlar havadaki rüzgarın etkisiyle paraşütü Kıbrıs'ın Rum kesimine düşer ve Yunanlılar tarafından eşir alınır. Günlerce ağır işkenceler gördükten sonra şehit olur.

Parol: Ağrı Kesici ilaç

Bölüm : 16.12.2024 17:20 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...