22. Bölüm

22. Bölüm

EsAy
esay1007

10.Bölüm 4.kısım

~İKİ HAFTA SONRA~

Saniye yelkovanı, yelkovan akrebi kovalarken günlerde birbirini kovalıyordu. Azra yüzbaşının gidişinin üzerinden iki hafta geçmişti. Umarım iyidir diye düşündü.

Söz verdiği gibi Görkem her gün çiçekleri sulamıştı. Annesinin yaptığı gibi onlarla

konuşmuştu da. İlk başta bunu garipsemişti ama daha sonrasında rahatlatıcı bir yönü olduğunu fark etti.

Geçen süre zarfında hayatında çokta bir değişiklik olmamıştı. Tabi Leventin çıktığı son görevi üstün başarıyla tamamlaması ve rütbesinin üsteğmene yükseltilmesiyle Kars’a tayin edilmesini saymazsak..

Levent Kars’a gelir gelmez arkadaş grubu arasında hemen kabul gördü şaşırmamıştı çünkü Levent’te zevzekti ve oldukça iyi anlaşıyorlardı. Levent ile aynı evde kalmaya başlamışlardı. Ama bugün Levent nöbetciydi. Kolundaki babasından yadigar kalan saatine baktı gecenin onbir buçuğuydu. Timdekiler gelmiş hepsiyle birer el pes atmışlardı sonrasındaysa zorda olsa hepsini yollamıştı.

Ortalığı toparladıktan sonra son iş olarak oyun konsüllerini toplayıp lavaboya gitti. İşlerini hallettikten sonra vestiyere bıraktığı şarj aletini almaya gitti. Çekmecelerde şarj aletini ararken dışarıdan anahtar düşme sesi duyuldu. Sanırım Azra yüzbaşı dönmüştü. Her katta ikişer daire bulunuyordu bu katta da Azra yüzbaşı ve kendisininkinden başka daire yoktu. Hoş geldiniz demek için kapıyı açtı fakat gördüğüyle kalakaldı.

Birisi Azra yüzbaşının evini açmaya çalışıyor kapıyı zorluyordu. Azra yüzbaşı olsa yanlış anahtarları almış olsa bile

kendisine yedek anahtar bıraktığını hatırlayıp kapısını çalardı. Hızlı bir şekilde geri içeriye girip beylik tabancasını aldı. Kapıyı tekrar açıp dışarıya çıktı. Levent gelir gelmez ilk iş olarak çok gıcırdıyor diye sokak kapısını yağlamıştı şu an içten içe teşekkür ediyordu. Hırsızın konuşmasıyla kadın olduğunu anladı.

“Kahretsin ! Şansıma tüküreyim.” Sessiz adımlarla ilerlemeye devam etti tam yaklaşmaya çalışıyordu ki ani bir hareketle kadın geri dönüp silahını Görkem’e doğru doğrulttu. Karşılıklı silahlar çekilmiş bir şekilde koridorda duruyorlardı. Görkem kadının gözlerinde ani bir şaşkınlık dalgası gördü, belki de yanlış görmüştü çünkü gözlerinin parlaklığı hemen yerini almıştı.

“Hemen diz çök, silahını yere bırak ve ellerini ensene koy.” Kadın savunmak için hemen konuştu.

“Bakın beyefendi ben hırsız değilim. Azranın arkadaşıyım.”

“Ve arkadaşının evine bir hırsız gibi giriyorsun”dedi dalga geçerek.

“Hemen diz çök..”

“Beyefendi beni yanlış anla-”

“Hemen diz çök ! Silahını bırak.”

“Yeter artık be Azranın arkad-”

Görkem hızlı bir şekilde kadının bacağına çelme takarak yere düşmesini sağladı. Ardından saniye geçmeden silahını ayağıyla kenara doğru ittirdi. Kadında hızlı bir tekmeyi Görkem’in bacağına savurarak düşmesini sağladı. Görkem hemen üst kata çıkan merdivenin yanında

olduğu için trabzanlara kafasını çarptı. Kadın hızlı bir şekilde ayağa kalkmaya çalışırken başındaki bere yere düşerek simsiyah saçlarının omuzlarına dağılmasını sağladı.

Kadın silahını eline alarak Görkem’in üzerine doğru yürüdü.

“Size defalarca söyledim Azra yüzba-” kadın sözünü bitirmeden Görkem’den gelen ani bir manevrayla yere düştü. Görkem hızlıca kadının üzerine eğilip ayağıyla kadının silahını kendi

kapısının önüne doğru savurdu ve kadının sağ omuzu ile boynunun birleştiği noktayı

parmaklarıyla sıkarak kadının bayılmasını sağladı.

Hemen geri çekilip polisi aradı. Merdivenlerin basamağına oturarak polisi beklemeye başladı. Kafası zonklamaya başlamıştı muhtemelen alnı moraracaktı.

Kadının da omzunu sıktığı yer morarmıştı. Dağılan siyah saçlarıyla beyaz teni büyük bir zıtlık içerisindeydi. Kadınların her zaman baş üstünde taşınması taraftarıydı, babasından da öyle görmüştü ama bir suçluya bu iltiması asla göstermezdi.

Boynunu esnetmek için yana çevirdiğinde kadının çantası gözüne çarptı. Hemen kendi evine girip eldiven alıp tekrar geri döndü. Eldivenleri eline geçirip hemen kadının çantasını açtı. Küçük bir sırt çantasıydı. Tüm gözlerini açtı fakat kayda değer bir şey bulamadı. Son gözü de açtıktan sonra yerine geri oturacağı sırada, gözün içinde çok zor fark edilecek bir göz daha olduğunu gördü. Hemen o küçük gözü de açtı. İçerisinde üç çikolata ve bir katlanmış kağıt çıktı. Çikolatanın biri bitter biri fıstıklı diğeri ise karamelliydi. Bitter olanı açarak yerine oturup yemeye başladı. Sonra ise kâğıdı açıp incelemesiyle öksürmeye başladı. Bu bir tayin belgesiydi.

Lidan AKSUNGUR, Kars Devlet Hastanesine Genel Cerrahi Uzmanı olarak atanmıştı.

        

***

Bölüm : 16.12.2024 18:50 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...