26. Bölüm

11.BÖLÜM 4.KISIM

Evet görev. Hastanemiz kırsal kesimde yaşayıp hasta olan fakat tedavi masraflarını karşılayamayan insanlara ücretsiz tedavi sunan bir program yapıyor. Bazı doktorlarımız bu programın içerisinde. Köylere, kasabalara gidip hastaları tedavi ediyoruz durumu ağır olanları ise hastaneye kaldırıp tedavilerine orada devam ediyoruz." yalan! Yani kısmen. O zaman bende şu an ki silah arkadaşlarınla beraber düşman avlıyordum Leventciğim. Kafamda bir şeyler daha dank etmişti. Levent'in telefonundaki kayıtlı 'Görkemli Görkem' şu an karşımdaki Üsteğmendi artık bu netlik kazanmıştı. Hay senin şarap çanağına. O esnada Üsteğmenle göz göze geldik. Sanırım o da aynı şeyi düşünmüş ve ihtimal vermemiş olmalı ki kendini teyit ettirmek için konuştu "Telefonda konuştuğum doktor..." Leventin yüzünde bir tebessüm meydana geldi. "Evet kardeşim telefondaki atıştığınız o doktor, bu doktor. Yani Lida İle ilk tanışmanız o gündü. Sonrakini zaten biliyorsun" dedi. Yok vallahi yok. Bu yaşananlar ne böyle. Lütfen biri çıkıp 'şakaaa' diyebilir mi? Zorla bastırılan gülümsemeler, dişlenen dudaklar serbest bırakılmış herkes bariz gülüyordu. Bir kişi hariç. Tüm bu yaşananların sorumlusu...

Fakat bu yaşananlar yetmemiş gibi geldiğimden beri bana tuhaf gözlerle bakan Merve konuşmaya başladı. " Liloş benim kafama takılan bazı sorular var sorayım mı?" Senin o güzel kafanı severim kız elma şekerim. Elini kafasına dayayarak "Başımı ağrıttılar" dedi. Herkes gülmüştü.

"Sor bakalım bitanem, sor da başının ağrısı geçsin."

"Liloş sen Leventciğimle sevgili misin?"

Herkes özellikle Azra,Görkem ve Süleyman amca üçlüsü

şaşkın bir şekilde bir bana bir de Levente bakıyorlardı. Merve tekrar açtı ağzını keşke açmasaydın o güzel ağzını

"Liloş siz Leventciğimle öpüştünüz mü?" ne dedi, ne dedi o? Havada Merve nidaları, bir kaç kıkırtı ve boğaz temizleme sesi duyuldu. Fakat Merve asıl bombayı sona saklamış olmalı ki konuşmaya devam etti,dedim ya keşke konuşmasaydı.

"Liloş, Leventciğimle senin bebeğin mi olacak?" artık bende ipler kopmuştu. Masada ölümcül bir sessizlik kulağımda da derin bir uğultu vardı. Bayılacaktım ki yaşadığım son şey beni kendime getirdi. Karşımda oturan adeta mahşerin atlıları gibi duran dörtlü 'Levent,Azra,Görkem ve Süleyman amca Mervenin son sorusuyla içmekte oldukları meyve sularını püskürttüler.

Kaos Timi Karstan bildiriyorum masadaki son durum;

Turan Timinin dört üyesi sopa yutmuş vaziyette kalakaldılar, Levent,Azra,Görkem Üsteğmen ve Süleyman Amca aynı anda içtikleri içeceklerini, Mervenin son sorusuyla karşıya doğru püskürttüler, Sezen Teyze ise 'Kız baştan niye söylemiyorsun bende burada oturmuş sana koca listesi yapıyorum' bakışlarını dik dik bana fırlatıyordu. Ve ben, püskürtülen tüm içeceklerin hedefi olan ben başımı masaya eğerek yüzümden akan sıvıların bembeyaz masa örtüsünü nasıl bir renk cümbüşüne dönüştürdüğünü izliyordum.

Yaktın beni Merveee.

22 bin karakter sınırlaması varmış galiba tam 22 bin olunca bölümü kesiyor. Çıvdıvıyoyuuummmm

⭐⭐⭐⭐⭐ Elinizi korkak alıştırmayın 🙈🙈