3. Bölüm

3. Bölüm

Asya
evinyolu

Dün bana bi posta geldi.

"Merhabalar siz Adal Akça misiniz?"

"Evet,benim"

"Size bir posta var"

"Bu devirde posta mi?"

Postacı bana postayı uzatırken elinden alıp teşekkür ettim.

Ve sonra bişey dank etti bu başkandan gelmiş olmalıydı.

"Sevgili kızım Yazgı,yeni görev var ama bu sefer yanına birisini göndericem adı Altay Aksoy.

Sana isterse gerçek adını söyler.

Göreviniz Yunus Atayı çökertmek...

Gerekli bilgileri yarın sana ulaştırıcam"

Evett maraton başlasın o zaman.

..................

"Hoşgeldiniz ben Adal Akça burayı işleriyorum,buyurun böyle geçin"

Evett geldi bizim yem.Yunus Akça 32 yaşında herkesin gözünde çok iyi bir iş adamı ama daha derine inersek teşkilatın elindekilere bakılırsa hiç de iyi bir adam değildi sayısız insan öldürme,karapara,dolandırıcılık,hisse sayılarıyla oynama sayamıycağım daha neler neler.

Elimle masayı gösterdim ağır ve kendinden emin bir şekilde masaya oturdu bacak bacak üstüne atıp çakmağını çıkartıp oynamaya başladı.

"Ne isterdiniz?"

"Ben bişey yiyip içmek için gelmedim sponsorluk vardı geldim verin neyi tanıtıcam"

....................

Bi şekilde onu ceketini alıp dosyaları yedekledim bi insan 20 tane korumayla gezer mi? işte o gezer.

1 saat çekim yaptıktan sonra gittiler adamın varlığı bile içime huzursuzluk kapladı.

"Hoşgeldiniz buyrun"

Woow o da ne öyle heybete bak be analar neler doğuruyor.

"Ben Altay Aksoy"

Başkanın bahsettiği adam olmalıydı bu kadar çabuk geleceğini düşünmemiştim ve içeri girdiği anda sanki çok önceden tanışıyormuş gibi hissettim.

Kartını göstermeden ona inanamazdim,bunu anlamış gibi cebinden kartını çıkardı.

Kafenin kapanmasına 1 saat vardı şuan kimse yoktu o yüzden 1 saat erken kapattım ama dışarı çıkmadık kafede oturduk.

"Merhaba bende Adal Akça, bişey ister misin?"

"Hayır,şuan konumuz bu değil Yunus buraya gelmiş dosyaları aldın mı?"

"Evet salak gibi dosyaları cebinde taşıyor çok zor olmadı"

Ayağa kalkıp dosyaları getirdim,elimden alıp incelemeye başladığında gözleri hortlak görmüş gibi açılmıştı bunlar teşkilatın elinde bile yoktu.

"Oha amınakoyim bunlar ne vay oruspu çocuğunun evladı elimize düştün"

" Evet tam olarak öyle 1 hafta boyunca buraya gelecek bi şekilde şirkete giricez ve güvenini kazanıcaz"

"İyi hoş konuşuyorsun da nasıl olacak bu?"

"Unutma biz Türk Devleti için çalışıyoruz vatan için yaşıyoruz bizim yapamayacağımız bir şey olamaz"

Bıyık arasından güldüğünü gördüm.

"Düşündüğümden daha akıllısın Adal"

Bu sefer gülen ben olmustum.

"Sen onları incelemeye devam et ben çay getiriyim"

Ayağa kalkıp giderken gözleri belime takıldı crop giymiştim ve küçüklükten kalan Ayazla oynarken üzerimize çay dökmüştük ve ikimizinde belinde beyazlama vardı.

"Beline noldu?"

"Küçükken çay döküldü"

Bu sefer gözlerini daha çok açtı

"Bisey mi diyecektin?

" Şuan değil zamanı geldiğinde ve emin olduğumda"

"Hangi konuda?"

Daha çok sandalyeye yaslandı ve ellerini açarak

"Zamanı geldiğinde"

Neyden bahsettiğini anlamamıştım ama emin olduğum bisey vardı ben bu adamı tanıyodum çünkü içimdeki his öyle diyordu...

 

 

Bölüm : 08.12.2024 12:33 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Hikayeyi Paylaş
Loading...