8. Bölüm

7- Şaşırtıcı Gece

Eylül Cankurtaran
eylcnkrtrn71

 

7- Şaşırtıcı Gece

Alparslan'ın telefon konuşması bitince yanımıza geldi. O telefondaki kimdi diye soramazdık. "Aylin hazır mısın ?" diye sordu Alparslan. Kafasını sallayarak onayladı Aylin. "Başlıyorum sen devam edersin o zaman."2

Sarı saçlarına deli gönlümü
Bağlamışım çözülmüyor Mihriban, Mihriban 2

Ayrılıktan zor belleme ölümü, ölümü
Görmeyince sezilmiyor Mihriban, Mihriban

Yâr deyince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
Lambada titreten alev üşüyor
Aşk kağıda yazılmıyor Mihriban, Mihriban

​​​​​Şarkılarını bitirdiler ikisinin de sesi çok güzeldi. Alparslan'ın seçtiği şarkıda sarı saç geçmesi ayrı meseleydi. Hilal kulağıma eğilip "Sorsak mı acaba en son sevgilisi esmerdi." dedi. "Şimdi sorarsak Gizem utanır ama." dedim bende.3

"O zaman sonra Alparslan'ı sıkıştırıp sorarız." dedi Hilal. Bende gülümseyerek onayladım. Sormaktan zarar gelmezdi sonuçta. "Sesiniz çok güzelmiş bana hiç bahsetmediniz." dedim.4

"Teşekkürler ama ben pek söylemem zaten." dedi Aylin. "Aa niye ?" diye sordum. "Bilmem." dedi Aylin bu sefer. Sessizleşmişti. Burada herkesin ayrı yarası vardı. Belliydi. İnsan kendi hayatını seçemezdi.2

"Biz kalkalım artık." dedi Alparslan. Elini Aras'ın omzuna koydu. İkisi aynı evde yaşıyorlardı. "Olur mu öyle saat kaç oldu ?" dedi Aylin. "Hepiniz bu akşam burda kalın." diye bir teklif sundu Aylin.1

Bu sefer olur mu deme sırası bizdeydi.

...

Salona yapılan kişi başı yataklarla bakışıyorduk. Bu kız bu kadar mı istekliydi yatak hazırlamaya. Hepimize salonda yatak yapmıştı. Uyumayıp sohbet ederiz güzel olur diyerek.3

"Ee hadi o zaman." dedi Aras.

Hepimiz kendi yataklarımızın içinde oturuyorduk. Aylin'in kucağında yeğeni Ülkü vardı. Yeğen ayrı bir şeydi. Senin çocuğun değil ama çocuğun gibi. Alin'i özlemiştim sanırım. Yarın ilk iş onu arayacaktım.2

"Ee böyle boş boş oturacak mıyız ?" dedi Gökalp. "Ne istersin mesela teğmen ?" diyerek soruya soru ile cevap verdi Hilal. Ama Gökalp'in cevabını hiç birimiz beklemiyorduk. "Seni."4

Yalandan öksürmeye başladı Hakan abi. Bende ağzımdan çıkan "Yavaş." nidasına engel olamamıştım. Oğuz elini yavaşça omzuna vurarak konuşmaya başladı. "Ortadaki fren aslanım basmayı dene." dedi ama kahkahasına da engel olamamıştı. Hilal ise kıpkırmızı olmuştu.4

Neyse ki Gökalp kendine gelmişti.2

Çok şükür. Senin ne işin var burada iç ses ? Cevap versene gittin yine. Şu halime bak iç ses bile yarı yolda bırakıyor beni.1

"Kusura bakmayın." dedi Gökalp durumu düzeltmek adına ama pek de düzelecek bir durum değildi. "İyi geceler." dedi Hilal. Arkasını dönüp kafasını yastığına koydu. Hakan abi ise Gökalp'in ensesine sağlam bir tokat attı. Tam yeriydi abi ellerine sağlık.4

Gökalp'de iyi geceler diyerek arkasını döndü. Bunların hâli haraptı. Alparslan ile Gizem'e baktım. Kusura bakılmasın ama Alparslan'ın kıçı başı ayrı oynuyordu. Aras'ın gönlündeki kızı da daha öğrenemedim ama öğrenirim.2

"Birbirimize rastgele sorular soralım da şu gerginlik bir dağılsın." dedi Akın. "Olur o zaman ben başlıyorum." dedi Gizem. "Alparslan'a sormak istiyorum." diye de ekledi. Alparslan onaylar gibi kafasını salladı.1

"Senden biraz bahsettiler. Bu kadar çok kızla takılmanın nedenini merak ettim." dedi Gizem. Bu gece nasıl bir geceydi yarabbim. Kimse ağzından çıkanı durduramıyordu. Yani Alparslan'da salak değilse Gizem'in ona karşı bir şeyler hissettiğini anlamıştır.2

"Bilmem. Hiç düşünmedim. Sebebi yok sanırım." diye cevapladı Alparslan. Bu nasıl bir düşünme biçimidir ?3

"Sıra bende. Ben soruyorum." dedi Alparslan. "Niye benim özel hayatımı merak ediyorsun Gizem ?" diye sordu. Bu gece daha ne kadar şaşıracaktık bakalım.1

"Merak ettim. Sebebi yok." diye cevapladı. Birinin bunları durdurması lazımdı. "Öyle olsun bakalım." dedi Alparslan. "Öyle zaten." dedi Gizem hiç çekinmeden.1

"Ben soruyorum. Saçma biraz ama Aylin istemediğin biri ile zorla nişanlanıyorsun nasıl belli edersin ?" dedi Hakan abi. Gülmeye başladık. "Abla ben zamanında evlilik kararını sorgula demiştim." dedi Aylin. Hakan abi bizi güldürmek için sormuştu. "Hadi cevap ver." dedi Hakan abi.1

"Ne bileyim alyans için sağ elimi falan uzatırım herhalde." diye cevap verdi Aylin.

"Ay yeter sonu hiç iyi yerlere gitmiyor bu oyunun." dedi Ayla abla. Hepimiz onayladık ve uyumaya karar verdik.2

...

Bizim askeriyeye gitmemiz lazımdı. Bu yüzden kahvaltıyı dışarıda yapacaktık.

...

Restorana gelmek yerine klasik bir kahvaltı dükkanına gelmişlerdi. Lüks yaşamlar da gözü olan birileri değillerdi. Bu Umay'ın hoşuna gitmişti. Fakir olduklarından değildi sadece parayı nerde kullanmaları gerektiğini biliyorlardı.

Askeriye'ye vardıklarında Mehmet Ali ve Ümit geldi timin yanına. Bir görev olduğunu ikisinin birlikte gideceğini söylemişlerdi. Süresi belirsizdi. Umay ve Oğuz'a yine beklemek düşmüştü. Zaten hep bir şeyleri beklemek zorunda kalmışlardı.1

Onlar babalarına sarılırken Hilal'in onlara iç çekerek baktığından kimsenin haberi yoktu. Kimseye anlatmamıştı Hilal geçmişi bir sırdı onun için. Belki de kendi de unutmak istiyordu bu yüzden anlatmamayı seçmişti.2

Her kulun derdi vardı kimisi ağır kimisi hafif. Ama kimse demezdi benim derdim hafif diye. Ona göre onun derdi ağırdı. Şimdi Umay'a özenerek bakan Hilal'in Umay'ın dertlerinden haberi yoktu. Her yönden gülmüyordu bu hayat. Bir yerden vuracaktı.

Oğuz ve Umay babaları ile vedalaştıktan sonra hep birlikte odaya geçtiler. Oğuz konuşmaya başladı. "Şu bizim mafya dosyası için polis göndereceklermiş. Bugün gelirlermiş. Haberi olan var mı ?"

"Asena ve bir arkadaşı gelecekmiş." dedi Alparslan. Umay Asena'nın kim olduğunu merak etmişti ama soramıyordu. "Arkadaşı da bizim kayınço." dedi Hakan abi. Yani birde Aylin ve Ayla'nın erkek kardeşi ile tanışacaklardı.1

...

Toplantı odasındaydık. Alparslan ile toplantıdan sonra konuşmaya karar vermiştik. Bahsettikleri Asena ve Hakan abinin kayınçosu gelmişti. Bu toplantıda tanışacaktık.

Hepimiz polislere kendimizi tanıttık. "Ben Başkomiser Ayaz Sezgin arkadaşım Komiser Asena Çelik." dedi adının Ayaz olduğunu öğrendiğimiz kişi. Soyadları tanıdıktı. "Arkadaşın adını söyleyebilir dili var." dedi Alparslan. Kızla da zaten soyadları aynıydı. Alparslan evli değildi demek ki akrabalar.

"Ne olacak abi ?" dedi Asena. "Abi değil komutanım." dedi Alparslan. Bunların abi kardeş atışmalarına çok gülecektik bu kesindi. "Görevle ilgili bilgi veriyorum." dedi Oğuz. Arkasında bir tahta vardı.1

Timdeki herkesin ismi yazıyordu. Karşılarında bir isim vardı. Benim ismimin karşısı boştu. Sanırım bunlar kod adıydı. "Bunları ezberlememiz lazım. Görevde bu isimleri kullanıyoruz." dedi Oğuz.

Tahtada şunlar yazıyordu ;

"Oğuz - Altay
Umay -
Hilal - Barut
Gökalp - Ateş
Aras - Kanca
Alparslan - Kurt
Hakan - Nişancı
Akın - Kızıl"

"Umay senin kod adın da Tuna olsun. Senin için de uygunsa." dedi Gökdelen. "Uygundur." dedim bende. " O zaman Asena'ya Turna Ayaz'a Aslan diyelim uygun mudur ?" dedi Gökdelen. "Uygundur." dediler.1

Bu toplantıda plan yapılmayacaktı. Toplanmaya başladık. Hilal ile göz göze geldik. Alparslan ile konuşmamız lazımdı. Ama şimdi kardeşi ile hasret giderirdi.

...

Şu anda konuşmanın tam sırasıydı yatakhanede sadece ben, Hilal ve Alparslan kalmıştı. "Alparslan dün telefonda biri ile konuştun ya hani." dedi Hilal. Uzun bir e harfi ile destekledi Alparslan. "Yeni yengemiz mi diye merak ettik." dedi Hilal.1

"Ne saçma soru bu ?" dedi Alparslan. Sorgulamadan cevap versene ya. Ne diye kurcalıyorsun ? "Merak ettik yani olamaz mı ?" dedim. O sırada içeri Aras girdi. "Ne oluyor ?" diye sordu o da. Şöyle cevap veremeyeceğimiz sorular sormasanız olmaz mı ?1

"Bu olayın altından tek başıma kalkamam devrem gel." dedi Alparslan. Aras gülerek yanımıza geldi. Oda Alparslan'ın yanına oturdu. "Bu soruyu merak ettiğinizden sormuyorsunuz. O kadar salak değilim." Evet şimdi ne diyecektik...2

Bölüm : 27.01.2025 21:34 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...