9. Bölüm

4. Bolummm

Eylül Deniz
eylul.deniz

 

Gelen kişi ali rıza denilen müdür du...

 

Ne diye gelmis olabilir di ki ? Ne diyecekti acaba ? Bir insan ne icin gelebilirdi ki ? Müdür bir öğrencisinin evine neden gelirdi ki ? O an bunlari düşünüyordum ki ilk kelimeyi o adam dedi

 

"Merhaba ırmak kizim gelebilir miyim " dedi . Elimle geçin buyrun yaptim . O içeriye geçerken koridordaki aynada kendime baktim . Gözlerimin altı mosmor , gözlerim kıpkızarmisti. Babamı daha sabah kaybetmiştim ama bu olaylar ne ara böyle seyler yaşanmıştı bilmiyorum .

 

Artık kaldiricak gücüm yoktu . "Hoşgeldiniz Ali Rıza bey " dedim. Sinem evde yoktu . Annesini yanına gitmişti. "Bisey içer misiniz" dedim. İçten içe kriz geçiyordum. Kimse evde yokken müdür niye gelmişti. Gelmemeliydi . Beni yanliz bıraksalar di olmuyordu sanki.

"Hoşbuldumm kızım baban şehit olmuş bas sağlığı dilemek icin geldim . Başınız sağolsun. Sen iyi misin gözlerin çok kotu bir halde " dedi. Kötüyüm demek istedim . Mahvoldum demek istedim . Babami bu kadar sevdiğimi bilmiyordum demek istedim ama sadece iyiyim diyecektim . Çünkü kimse benim iyiliğim ile ilgilenmeyecekti. Arkadan dedikodu cikaricaklardi.

"İyiyim saolun ben iki dakikaya gelicem" çaydanlığa sıcak su koydum ve odama gittim . Yüzüme baktım. Gerçekten de çökmüştüm . Hemen goz altıma kapatıcı sürdüm. Ufak bi allık ve ruj . Yüzüm boyle biraz daha iyiydi goz altim kapanmıştı. Ustumu başımı degistirdim. Altıma bir tayt giydim . Ustume de bir tane swit . İçeriye dogru yürüdüm ve gülmeyi eksik etmedim . Sanki benim babam ölmemiş gibi bi de gülüyordum .

Biz ne yaşıyorduk .Ben ne yaşıyordum . Kardesim ile ilgilenmeyecek hale gelmiştim . Ne yaşadığımı ne olduğunu zerre anlamıyordum

 

İçeriye girdiğimde rıza bey oturuyordu. Ve hemen ayaklandı "Kizim benim gitmem gerekiyor basınız sağolsun tekrar" dedi ağzımdan ezbere olan o soz döküldü vatan sağolsun . Tek soz.

Rıza bey gitmişti sahte gülücük halinden kurtulmuş dum. Komidinin üzerinde babamin fotoğrafı ile bakmıştım. İçeride olan o fotoğraf. Hayaller barındıran. Ask ,sevgi , mutluluk barındıran bir fotoğrafti

​​​​​​Fotoğrafi aldim odaya gittim. O fotoğrafin ne zaman konulduğunu bile bilmiyorum ama en yakin zamanda konulmuş olmalıydı .

Odaya geçtiğimde neden diye sordum kendime. Neden ben ? Ne icin ben ? Ben hayalleri olan bir kizdim simdi tüm hayallerim gitmişti. Hayallerim kül olmuştu.

​​​​​​Her zaman neden diye sormazken son 1 haftadır sormaya baslamiştim . Her sey 3 gün icinde gerçekleşmişti.

Bi kiz bayılmıştım. Deniz sinem in evinde kalmıştı . Ben denize asik olmuştum. Annemle kavga etmiştik - her zaman yaşanan en normal sey- Babam şehit olmustu . He bide Şahin geri dönmüştü.

Bu yaşananlar ne ya ? Kim dayanabilir buna? Belki de deniz bana iyilik degil kötülük getirir . Belki de onunla tanışmam çok büyük bir hataydı. Peki kaderi değiştirebilir miyiz ? Keşke leri geri alabilir miyiz?

Kendime yeni bir son yazabilir miyim ? Irmak sonu olabilir mi? Hiç denemediğim, denemekten korktuğum sey buydu. Kendi sonumu kendimin yazması. İstemsizce ağlamaya başladım . Ama goz yaslari bi ise yaramiyordu. Yarasa şuan ağlıyor olmazdım .

Elime gelen her şeyi yere fırlattım . Kendimi boğmak istedim. Öldürmek istedim. Her seyim elimden alınıyordu. Elimde sadece Büşra kalmıştı. O da gider miydi? O da beni bırakır mıydı?

Tek varlığım Büşraydi . O da giderse ?

​​​Aklımda bu tur bir sürü soru vardı. Sesim çıkmaması için yastığa kafami koyup çığlık attim . Bu seyi 3 defa felan yaptım . Sonra çekmeceden çıkardığım uyku hapı dan iki tane içtim. 1 dakika içinde yerde uyuyordum . Elimde fotoğraf kalbime yaşlanmış uyuyordum

                                    ~

​​​​​Ne zamandır uyudugumu bilmiyorum . Ama yatağımda yatıyordum. Odamdaki sandalyede deniz yatiyordu. Oda daginikti. Ne olmuştu bana ? Niye oda dağınıktı? Ve en kötüsü bugün babam gömülecekti.

Saate baktigimda 9 a geliyordu. Ne olduğunu bilmiyorum ama her şey kırılmıştı. Ne yaşanmıştı bu odada ? Daha fazla sorgulamayi bıraktım . Banyoya yöneldim. Evde Doğukan ve deniz 'in olmasini aldırış etmeden banyoya girdim . Kıyafetimi felan banyoya aldım. Öğle namaz saatinde babam toprağa verilecekti. Kıyafetlerimi çıkarıp banyoya girdim. Suyu açtım ve altina girdim. Su git gide sicaklasiyordu. Aldırış etmeden banyo yapmaya basladim. Artik gözlerimden yas akmıyordum . Dun kendimi iyice yikmistim bugün toplanma vaktiydi. Ellerimle saclarimi kopukledim ve dururlandim. Sonra banyoda ne yaşadığımi sorguladim. Su bayağı sıcaklaşmişti. Artik tenimi yakıyordu. Her taraf buharlaşmişti. Suyu soğuğa aldim biraz daha iyi olmuştu. 4-5 dakika sonra banyodan çıkmıştım

Üstümü giyindim . Simsiyah. Siyah İspanyol paça pantolon. Siyah body. Ama kombini bozan tek sey coraplardi. Mas mavi çoraplarim kombini bozuyordu. Çorabı çıkarım topuklu ayakkabı giydim. Biraz daha iyi olmuştu. Saclarimi taradim. Dumduz saclarimi acik bıraktım

Babam en cok acik saçımı severdi... Kendime gelmek icin kahve yaptım. İçeride Doğukan uyuyordu. Beynim durmuştu. Ev amerikan mutfak olduğu için mutfaktan içeriyi görebiliyordum. Dogukan uyuduğu icin ayakkabıyı çıkarmıştım. Çıplak ayakla kahvemi alip sandalyeye oturdum. Her dakika uykum geliyordu.

Kahvem bittiği için ikinciyi yaptım. Kulakliğimi takmıştım . Rastgele bir sarki açtım. Reklam girmişti . En nefret ettiğim sey olabilirdi. Şarkıyı boluyordu. Şarkı en sonunda baslamisti

O gün ki gördüm seni

Yaktın ah, yaktın beni

O gün ki gördüm seni

Yaktın ah, yaktın beni

Evet babamin en sevdiği şarkı çalıyordu. Mırıldandım .

​​​​​Ateşli dudakların

Gamzeli yanakların

Ateşli dudakların

Gamzeli yanakların

Artik ağlamak istesem bile olmuyordu. Şarkının sonuna yaklaşmıştır

                              ~

Irmak ve hakan oturuyordu . Irmak topraklardan yemek yapiyor hakan yemis gibi yapıyordu . Kac saattir oyun oynuyorlardi bilmiyorlardi ama ırmak cok mutlu oluyordu. Hakan ise o gülünce tebessüm ediyordu

"Baba senin en sevdiğin sarki ne " dedi ırmak . Hakan bi 10 saniye düşündü "Fikrim ince gul heralde " dedi hakan . Sonra yaptığı yemekleri yemis gibi yaptı

Yanlarina Merve gelmişti. Irmak oyun oynamayayı bıraktı. Bu hakanin dikkatini çekmişti. Ama hakan bir gorevdeyken ırmak oyun oynamaya dalıp annesine yardim etmedi diye dayak yemişti. Hatta aksama kadar sokakta kalmıştı. Yaninda şahin vardı

                                ~

Babamin gömüldüğü ana gelmiştik. Törene . Askeri tören. Çoğu hareketlerini biliyordum. Bütün askerler sıraya girmişti. Yaklaşık 50 asker vardi. Ve yavaş yavaş ambulans sesi duyuldu. Olduğumuz alana geliyordu. Yanimda duran sinem in koluna girdim.

6 asker ambulansın önünde bekliyordu . "DİKKAT"diye bağırdı baska komutan gür sesi ile. Ayni anda bütün askerler selam durdu. İnanilmaz bir ses çıkmıştı.

"İleri bak" diye bir emir verdi komutan. "Sağ sola dön " diye bir emir daha ve bir emir daha. Ambulansa döndü butun askerler gerisi ezbeydi.

"ŞEHİT AL" diye kükredi komutan.Askerler ambulanstan ay yıldıza sarılı bir tabut çıkardı. Babamin tabutu. "CENAZE YÜRÜYÜŞ Ü .MARŞ!" Diye bir emir daha . Al bayraklı tabutu 5 asker omuzladı. Askerler ayaklarını o kadar sert vurdu ki çıkan ses kulaklarimda yankılandı. Hem de üst üste. Albay dan yarbaya bütün askerler selam durdu. Ay yıldızlı tabuta. İnsanlar yaşasın diye canini veren bir yiğide, bir babaya ...

Hakan Ardemir 'e ... Askerler ilerledi. En önde babamın fotoğrafını tutan asker gelirken herkes ifadesizdi. Babami koyacaklari alana gelirken kuş uçması . Çit bile çıkmadı. Askerler ilerlemeye devam etti. Soğuk bir mezar taşının önüne gelince "KIT' A DUR!" diye emir geldi. "ŞEHİT BIRAK!" yavaşça soğuk bir taşın ustune bıraktılar

"İLERİ BAK!" bütün askerler ayni dakikada selam duruşunu bozmadı. Ciddiyetle önlerine baktılar. "SAĞ SOLA DÖN. YERLERİNİZE MARŞ MARŞ" der demez tabutun yanına dağıldı askerler. Tabutun önüne babamın fotoğrafını koydular . Gözlerim den yaslar aktı. Hava gürledi. Bulutlar karardı . Şehit böyle ağıt yaktı. Babaannem tabutun yanina gitti.

"Dedim ben asker olma dedim ben . Yüreğim yanıyor. Bir anne evladını nasıl toprağa görebilir" diyordu zorlukla "Hakanim " diyordu

Dedem bir kelime dahi edemiyor. Tabuta dahi bakamıyordu. Büşra ise babam geri gelecek mi diye soruyordu. Babaannem daha cok ayakta kalamadı. Oturdu yere . Hıçkıra hıçkıra ağladı. O ağladıkça bende ağladım ama sesimi çıkarmadan. "Keske ben öleydim. Keşke benim canimi alsaydı yüce rabbim. Ben nerelere gideyim ben nasil yaşayim. "

Dedem de yere çökmüştü. Ufak bir sendelemiştim . Başım dönmüştü. Sinem ve görevli koluma girdiler . Bir sandalye ye otutturdular. Gücüm kalmamıştı .

Babaannem kalbinin üstüne vurdu. "Beni öldürdün " bir kez daha "Ne yapayım ben sensiz" Zar zor ayağa kalktı ve bir askerin boğazına yapıştı. "Ne yapicam ben ". Ağlıyordu asker ise tepkisiz di. Babaannemin koluna görevliler girdi.

Otutturdular onu da. "CENAZE YÜRÜYÜŞÜ MARS" dedi komutan. İlerlediler. Ambulansa geri koydular. Def edilecekti. Şehitleğe. "Abla şehitler ölmezmiş. Babam da ölmedi değil mi . Babam da gelicek değil mi?" dedi Büşra.

Babaannem daha çok hıçkırlara boğuldu. Sinem in gozunden bir damla yaş düştü. Tepkisiz kaldim. İstemsizce gözlerimden yaslar aktı.

                                   🤧

Babaannemin evine. Komşular gelmiş bas sağlığı diliyorlardi. İçimdeki şeytan hepsini kov diyordu. Tabiki de şeytanı dinlicektim. Odadan çıktım. Ve salona doğru ilerledim . Herkes tek bir cümle diyordu. Vatan sağolsun ​​​​​​. Annemin kıl akrabalari da vardı. Gönül isterdi ki hepsini saçından tutup sürüklemek ama şuan hiç uğraşamazdim.

Onlara dokunmak bile istemiyordum. Annemin hic bir seyine dokunmak istemiyordum. Ne akrabalarına ne baska biseyine.

İçeri girdiğim de dedikoducu anne tarafını gördüm . Sinirlerim tavan yapmıştı. Sinirim ile hareket ediyordum. Sonra pisman olucam seyler yapardım belki ama annem ile ilgili hiç bir seyden pisman olmayacaktim

Olmazdım. "Eee hanımlar ne dedikodusunu yapıyorsunuz" dedim kendimi tutamayarak. Herkes bana baktı

"Ne dedikodusu kızım. Basın sağolsun" dedi içlerinden biri . Annemin halası olmasi lazimdi. "Ben sizin kalbinizi biliyorum be . Nerde o " dedim annemi sorarmiş gibi.

"Kimden bahsediyorsun. Ayrica sen kime dedikoducusu diyorsun" dedi bir kiz. Kuzenim di. "Size diyorum dedikoducu diye. Yalan mi. Hepiniz aynısınız" dedim .

"Hayırdır sen ya" dedi . Sinirlerim tavan yapmıştı . Derin nefes aldım. "Sen benim anneme nasil dedikoducu dersin"

Irmak sakin. Yok olamıyorum. Saclarina yapıştım. Sonra boynuna. Boynunu bıraktım." Saçım anne saçım " diye mizmizlandi

"Saçını sikiyim senin amina kodugum" dedim. Ve kolundan tuttuğum gibi disari fırlattım. İki tokat attim . O ara evde kim varsa çıktı.

"Sen benim kızıma nasil vurabilirsin " hic bir cevap vermeden banyo ta ilerledim. Kirli suyu aldim . Başlarından aşağı döktüm. Su dışında herşey yali çapkını seyranin pelini yalidan kovduğu kısma benziyordu. Su isi bozmuştu.

" Mikroba mikroplu su gider" dedim kapiyi ve cami kapattım. Kimse neyi neden yaptığımı sormamişti. Sormazlardi da. Vardir bir bildiği diyip geçerlerdi

"Maşallah ırmak ellerine sağlık" dedi sinem. Alışmıştı artik. İlkokulda her hafta baska bir kızı dövüyordüm -aynı kız grubundan- . Erkekte dövüyordüm. Farketmiyordu. Babam beni küçük yaşta kendimi korumam ve fit kalabilmek için bir çok kursa gönderdi

Tekvando, karate, boks, jimnastik, bale,pilates vb. gibi kurslara. Arti derslerim icinde gidiyordum..

Bunları düşünürken uyuyakalmiştım . Kac saat uyuduğumu bilmiyordum . Veya kaç gün. Uyandığımda gozlerim küçülmüstu.

🤗🤗

 

2 hafta sonra

Deniz'in anlatımı

İki haftadır ırmak okula gelmiyordu . Her gün yanina gidiyordum ama onu hep uyutmak zorunda kalıyorduk. Beyza abla diye birini diyordu . Arada babasına karşı özür diliyordu ama çoğunlukla Beyza abla diyordu. Kendine zarar veriyordu. Büşra yi okula yazdırmıştık okula gidip geliyordu. Bugün ırmağı uyandırıcaklar di. Kendine zarar verirse gene uyutucaklardi

Ama uyanınca hiç bir şeyi hatırlamayacakti. Yani babasının şehit olduğunu felan hatirlayacakti ama uyuttuktan sonrasini hatırlamayacakti.

Saat sabah sekiz di . İki haftadır uyuduğumu hatırlamıyordum . Yemek yediğimi de öyle. Şehit törenin de çok kötü haldeydi. Duyduğuma göre baş sağlığı dilemeye gelen herkesi kovmuş. Ondan beklenen haraket oydu. Annesiyle kavga ettiğini biliyordum. Aralarının kötü olduğunu da

Ama bu kadarini da gerçekten beklemiyordum. Irmak ters bir kadındı ama sinir olduğu kişilere . Onun sevdiği kişilere tatlı biriydi.

Ve tahmin ettiğim gibi şahin denen pic eski sevgilisiydi . 190 boyunda, kumral , kasları olan , biraz yakışıklı biriydi. Gerçekten biraz yakışıklıydı. Bunu ben bile kabul ediyorsam yani bilemiyordum

 

Irmak ve şahin ' in ailesi aynı tim de askerlermis. Yani şahin in annesi babası ve ırmağın babası. Şahin in babası Hüseyin şehit törenin de vardı. Irmağı bir kaç saatliğine hastaneden çıkarip bir yere de götürmüştü. Nereye götürmüştü? Ve Hüseyin ile ne alakası?

 

Aklımda binlerce soru vardı. Her şeyi düşünüyordum şu iki haftadır . Tek düşünmediğim şey kendimdim. Doğukan ve sinem in ilişkisini dahi düşünmustum .

 

Ben bunları düşünürken şahin denen şerefsiz sınıfa girmişti. Evet aynı siniftaydik. Ben bilerek aynı sınıfa aldirmistim. Irmak hanim kendi anlatana kadar sormayacaktim ama kendim öğrenmicem diyemezdi.

 

Kapı dışına doğru en arkaya oturmuştu . Göz göze geldik . Gulumsemistim . Doğukan da biliyordu eski sevgili olduklarını o yüzden gerilmişti. Benim sessizliğime alışkın değildi. Sinem de gerilmişti. İkisi gergin gergin otururken ben defterimi karalamaya başlamıştım . Evet sinirlendiğim veya bişey planlamaya başladığımda defteri karalardim

 

Bütün kizlar şahin in başına toplanmıştı. Sinem ve doğukan kendi aralarında bişey konuşuyordu . İkiside belli etmemeye çalışıyordu ama ben biliyordum ki flört olmuşlardi . Farketmiyorum sanıyordu Doğukan ama sabaha kadar sinem ile yazisiyordu. Yada sinem ile konuşuyorlar di . Ama çok masumlardi

 

O ikisi için neler yapabilirdim . Başlarına bı iş dolanmasini istemezdim. İkiside ilk sevgilileriydi . Doğukan ilk defa bir kız yada şöyle diyim ilk defa bir karşı varlıkla bu kadar yakındı. Ve bu kadar mutluydu

 

Kaç senedir beraberdik ama ilk defa mutlu görüyordum. Onun adına aşırı sevinmiştim çünkü onu bu kadar mutlu görmek beni de mutlu ediyordu. Defterimi karalamaya devam ediyordum . Irmağın okula gelmesi lazımdı. Doktorun dediğine göre bu gün gelecekti...

 

Irmağın anlatımı ile

Yeni uyanmıştım. Kaç gün veya kaç saat uyuduğumu bilmiyordum ama gözlerim küçülmüş tü. Günlerden pazartesiydi. Evet okul vardı ve saat 8 di . Hemen banyoya yöneldim. Saçım basım birbirine girmişti . Kısacası berbat bir haldeydim. Banyoya girmeye vaktim yoktu. Direk makyaj yaptım. Makyaj derken de fondöten ve kapatıcıydi

Güneş kremini sürerken hazırlanmaya çalışıyordum. Sonra fondöten, kapatıcı , allık ve gloss sürmüştüm . Saçlarımı taradım . Okul formami giymiştim. Hemen evden çıktım. Babamın arabası bana kalmıştı. Okulun yakınlarına park edicektim arabayı. Arabaya bindiğimde ağlayacaktim ama makyaj yapmıştım ağlayamazdim.

 

Radyo yu açtım. Reklamlar di. Arabayı hızlı hızlı sürdüm ve bir yere park ettim. Ehliyetim yoktu ama alicaktim. Bugün kursa yazılma vaktiydi

 

Hiç bunları düşünmezdim. Okula varmama az kalmıştı. Yol git git bitmiyordu. Az ileride polis çevirmesi vardı. Okula 10 adımlık yer vardı . Direk arabayı park ettim ve indim. 5 dakikada hazırlanmama rağmen olmuştum.

 

Saat sekiz buçuktu . Dersin başlamasına 10 dakika . Hızlı hızlı yürüyordum. Okula varma çabaları ile yürürken ölmeme çabasında veriyordum. İyice mallaşmistim. Kafam allak bullakti. En son hatırladığım annemin kıl akrabaglarini evden kovdugumdu. İyiki kovmustum. Bir daha olsa 3 defa daha yapardım. Hiç pişman değildim.

 

Olmazdim da annemin akrabalarindan Baba tarafimda bı babaannem vardı. Bide dedem . Yoksa baba tarafimda da kimse yoktu.

 

Ben bunları düşünürken araba bana çarpıyordu . Evet doğru. Ben bunları düşünürken arabanın bana çarpmasına 1 milimetre vardı. Son anda ani fren ile çarpmamisti. Ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Okulun tam onundeydim .

 

Zil çaldığı için koşarak okula gittim ama ne olduğunu bilmiyordum. Ben yürüyen belaydim. Normal bir günümün olmama sebebi bu olabilir miydi? Olabilirdi . Hatta direk buydu

 

Derse yetişmiştir . Koşarak deniz in yanına oturdum . O an fark etmedim ama sinafa göz atınca yeni biri geldiğini farkettim . Gelen kişi kim olabilir diye etrafa baktığımda şoka uğradım. Şahin bizim okula gelmişti . Ayrıca bizim sınıfa. İki sıra yanımızda. Kapı tarafına. Allah'ım sana geliyorum yarabbim . Şahin gelmişti.

 

Ne alakaydi şahin. Çıldırmak üzereydim. Bu kadarı da fazlaydı ama ya. Hemen sineme yazdım. Önümdeydi ama şuan eski sevgilim ne alaka diyemezdim . Yada şahin ne alaka diyemezdim yoksa deniz anlardı bı bokluk olduğunu

 

 

Siz= Şahin ne alaka.

Sinemmm💞💞= sabah gelmiş işin garip tarafı bı kız da gelicekmiş kim bilmiyorum

Kız mi? Kim geliyordu? Neler oluyordu? Sineme baktım . Bilmiyorum bakışı ile bilmediğini kanıtladı. Net Doğukan biliyordu. Ama der miydi ? HAYIR. Erkek milleti demezler işte.

 

Bı 25 dakika geçmişti geldiğimden belli deniz uyuyordu. Doğukan sonunda bakışı atıyordu. Ders bitmemişti ama ders i kimse dinlemiyordu. Bende dahil. Yaşlı bir fizikciydi. En nefret ettiğim ders . Kapı çaldı o ara

 

Sınıfa giren kişi rıza hocaydi...

 

Yazarın anlatımı ile

Rıza sınıfa girdiğinde yeni kız diye deniz in eski sevgilisini getirmişti. Ve biliyor olmalıydı eski sevgilisi olduğunu. Şaka gibiydi biriydi rıza. İnşallah başka planı yoktur

Kız sarışın, saçları uzun , Barbie gibi kizdi. Bebek gibi cildi vardı ama deniz onu hiç aldirmadan uyumaya devam etti. Son iki haftadır hiç uyumadiğı için bu ders onu çok iyi uyutuyordu.

Doğukan şaşkınlık ile kıza bakıyordu. Kız ise göz kırpmak ile yetinmisti. Fena işler dönücekti. Ne gibi? Nasıl?

 

Irmağı biraz tanidiysa damarına basilmadigi sürece zararı yoktur ama melisi birazcık taniyorsa bu okula gelme sebebi ırmaktı. Damarına basicakti . Irmak ile oynayacaktı

 

Bu bir felaket olabilirdi . Aşırı sinir bozucu bir olaydi bu . Çıldırmak üzereydi. Ne demek onun bu sınıfa gelmesi. Ne yapmıştı bu gerizakali?

 

Başlarına büyük bir bela geliyordu. Bayağı yakindi . Öğretmen kızı şahin in yanına otutturmustu. Şimdi deniz ve ırmak için zorlu günler geliyordu. İlişkileri sarsilacakti . Her şey sil baştan olucakti. Ve daha da kötüsü başlarına ne geliceklerini ikiside bilmiyordu

 

Melis in planları ırmağı ne gibi şeylere dusurucekti. Doğukan bunları düşünürken içinden şöyle mırıldandı "Dizi mi çekiyoruz amina koyuyum . Siktirsin gitsinler" diyerek iç sesini susturdu . Ne olabilirdi ki en fazla . Yani ne dönebilirdi . O yüzden akışına bırakmanın en iyisi olduğunu düşündü

                                 😏

Deniz ise hiç umursamıyordu. Salla gitsin havasindaydi ve daha da garibi bu gece bı organize yapıcaktı. Alkollü bir ortamda şahın, deniz, ırmak, sinem ve doğukan olucaktı. Bunları planliyordu aklı sıra hiç Melis in geldiğini takmadı bile . Çünkü geçmiş geçmişte kalmıştı ama bilmiyordu ki ayağına dolanabilceğini . Ama onu da geçmişti çünkü hiç bir şey umurunda değildi. Hatta şuan iki hafta sonra uyumasına sevinip tekrar uyuyacakti . Çünkü yanında huzur bulduğu kadın vardı. Irmak denizi 3 haftadir taniyorsa deniz onu 3 yıldır tanıyordu . Aslında ırmak ta öyle ama hatırlamıyordu. Hep yan yanalardi ama bı türlü tanışamamislardi.

 

Hep birliktelerdi aslında ama bir türlü görmemişler di... İşte bu anlarda Deniz in bir sevgilisi olmuştu . Birden fazlaydı hatta . Irmağın ise bir tane. Sadece bir taneydi . Deniz ve ırmak arasındaki fark da buydu . Birisinin birden fazla sevgilisi varken diğerinin bir tane.

 

Tüm bu şeyler yaşanırken deniz uyku peşindeydi. Gözlerini kapatıp derin bir uykuya daldı .

 

                                     💞

Sinem bu kızın kim olduğunu düşünüyordu. Doğukan tanıyordu. Düşündüğüne göre bu kişi ya Doğukan in yada Deniz'in eski sevgilisiydi . Denize sormak istedi. Doğukan in eski sevgilisini mi var diye? İçten içe kiskaniyordu. İki haftadır flört işlemini tamamlıyorlardi . İlişkinin başında herşeyi doğru anlaticaklarina yemin etmislerdi. Ve Doğukan in dediğine göre eski sevgilisi yoktu. Ama sinem 'im bir tane vardı. Ve söylemişti. Doğukan a bu nu sormalıydi derste oldukları için mesaj aticakti. Ders bı bitmek bilmemisti uzadikta uzanmıştı.

 

Tam bunu düşünürken zil çaldı. Doğru Doğukan a trip atıyordu . Neden trip attığını unutmuştu ful B12 iste . Bu kadar unutkanlikta fazlaydı . Kan tahlili verirdi aslında ama gerek duymuyordu. Sinem hem üşengeç hem normaldi. Irmak kadar üşengeç olamazdı.

 

Irmak yere düşen çorabı almaya üşenirdi. Ama sinem o çorabı alırsa makineye atar , orda ev işlerine geçerdi. Farketmeden hemde çok garip ikililerdi. Ama anlaşma konusunda çok iyilerdi . Sinem kendi kendine bunları düşünürken dogukandan ırmağa gelme konusunda kendini tebrik ediyordu . Ne alakaydi. Konudan konuya atlama olunca sinem iste . Uffff diyordu kendi içinden . Ne yapacağını dusunmeliydi. Neye tripliydi sinem. Uff yeter bu trip tamam sorucağim . Şimdilik ateşkes sinem .

 

"Doğukan" dedim hemen

"Efendim canimin içi"

"Bu kız kim geldiğinden belli tedirginsin"

"Benimle ilgisi yok aşkım "

"Aşkım deme bana" dediğimde afallamişti. Ne diyeceğini bilmiyordu. Sadece yüzüme baktı

"Sinem'im o kız benimle ilgisi yok gel anlatiyim kim ama ırmağa deme" dedi . Ne yani ırmak la mi alakaliydi . Hemen yanına gittim "Söyle hemen" dedim

"O kız deniz 'in eski sevgilisi"

Neğ ,neğ ,neğ . Deniz'in eski sevgilisi mi? Lan. Ne alaka bu kız ile deniz. Şimdi arkadaşımın sevgilisine yürümek gibi olucak ama deniz yakışıklı birisi kabul ediyorum onu da. Bu kız Barbie gibi deniz ise sert birisi. Ne alaka amina koyuyum. Garip bir şaşkınlık içerisindeydim . Ben bunu ırmağa demeden duramazdim . Ya ırmağa demem lazımdı . Olamaz olamaz . Ya gerçekten bunu beklemiyordum

"Sinem bana bişey şöyle"

"Tamam demicem sus şimdi" cidden böyle azarlamistim ben onu. Çünkü yavaş yavaş kıskançlık krizine giricektim . Evet Doğukan i kiskaniyordum. Ve o da beni kıskanıyordu 💅🏻

Irmağın anlatımı ile

Evet okul bitmişti sonunda . Ve deniz ani bir karar ile dışarı çıkalım demişti. Sinem ile elbise bakmaya gidicektik. Ne alacağımi bilmiyordum. Ne giysem onuda bilmiyordum . İçimden bir ses pijama ile git güzel olur diyordu. Ama şık bir mekanmiş. Yani sinem söyledi. Güzel giymemiz lazımdı. Arabaya yürüyorduk . Sinem çok sessizdi . Yol boyunca ağzını açmamışti

"Sinem" dedim ama dalmıştı bile . Yüzünü kaldırmıyordu. Hemen cimcikledim. "Ne be aaa" dedi .

"Noldu sana anlat bakalım" dediğim de yok birseyim diyeceğine emindim

"Yok bir şeyim" demiştim. Biliyordum böyle diceni . "Var birşeyin" dediğim de anlatmak için derin bir nefes aldı

"Doğukan ile kavgaliyiz biraz . Aslında kavgalı değiliz ona trip atiyorum ama neden trip attığımı unuttum o işe trip attığımı bilmiyor" dedi. Tabi o anlatmaya devam ederken ben Doğukan a yazdım

Siz= Doğu

Doğu 💅🏻=Efendim yenge

Siz= Sineme papatya buketi al eve kurye kılığına gir getir . Sinem sana tripliymis. Akşam 7 de . Sekizde de yemek var zaten

Doğu 💅🏻= Saol yenge

Bunu dediği an Deniz'in dediği geldi . Neyse ırmak sinemi dinle. "Vay piç" dedim ama ne yapmıştı doğu 🧐. Bunu bende bilmiyordum. Lan doğu ne yaptın acaba. "Küfür etme" diye anne uyarısı gibi uyardı. Sinem küfur sevmezdi ben ise küfür ile yaşardım. Arabaya bindik sinem neşelensin diye şarkı felan açtım. Dans felan ettik derken mağazaya geldik. Mağazada çok güzel elbiseler vardı aşik olunacak gibilerdi aynı . Cidden aşırı güzel elbiseler. En sevdiğim şekildelerdi . Dekolteli...

 

Mavi mini bir elbise denedimm . Sinem ise yeşil. Çok güzel olmuştu sineme. Ama sinem onu beğenmemiş benim ustumdekinin aynısını denemişti. "Irmak bu nasıl" dediği an büyülendim resmen bir insana mavi elbise bu kadar mı cok yakışırdı. Çok güzel olmuştu. "Irmak kötü mü olmuş yoksa" dedi ama çok yakışmıştı ona

"Hayır güzelim çok güzel oldu bı aynada bak " dedim . Sinem ikna olmuş halde bana baktı "Sen aynısını alicaksan çalıntı gibi olmasın aşkım "

"Saçmalama sinem ben öylesine giydim sen onu al bence" dedim ve ikna olmuştu . Evet sineme secmistik sıra gelmişti bana. En zor kısma

Bir tane saten ten rengi elbise denedim . Elbise çok güzeldi . Sırtı ful açık, göğüsünde büyük dekolte vardı . Sineme baktığım da gözleri alev ediyordu . Ama şöyle bir sıkıntı vardı. Elbise uzundu dans etmek istesem edemezdim. O dereceydi elbise. O yüzden bunu almayacaktim. Diğer elbise ise bacağına kadar derin yırtmaçlı bı elbiseydi . Cık olmazdı. Sinem elini bir taneye götürmüştü. Aşırı güzeldi elbise. Göğüsunde derin dekolteli, sırtı kapalı, miniydi . Ve siyahtı "Sinem onu bı versene" . Hemen denemeye gittim. Saçlarimi açık biraksam tam olacaktı. Elbise yi giydiğimde olmadı diye düşündüm aslında . Kabinden çıktığımda sinem ıslık çalmıştı. Ne yani yakışmış miydi? "Kızım çok güzel oldun" dedi hemen gerçekten mi bakışı attiğımda "Sen kendinin farkında değilsin" dedi

"Hanımefendi gerçekten tam oldu . Sizin aradığıniz model bu olabilir mi ?"

Aynada kendime baktım. Sinem ile aynada birbirimize baktık. Kadın iki şarap getirmişti. Hem içip hem dans ettik. Uzun zaman sonra en iyi gelen şeydi. Uzun zaman?

"Tamam alicam" dediğimde ayakkabı da vardı orada ayakkabı bakmaya başladım. Sinemde öyle. Kendim hiç bir şeyi beğenmiyordum. Sinem çoktan seçmişti ama ben beğenmiyordum. Hatta o an üstümdeki elbiseyi çıkarıp düz pantolon ile gidesim geldi. Ama hayır deniz madem şahini çağırmıştı ağzına sıçıcaktim . Yok öyle şeyler. "Hanımefendi bu ayakkabı bence yakışır" . Ayakkabı ayağına dolanmali bir ayakkabıydi. İnce topuk bir ayakkabıydi. Giydiğimde tam olmuştu. Hemen aldık kıyafetleri . Arabaya bindik ve sinem telefonu bağlamıştı bluetooth ile.

"GÖZ YAŞINI SİLDİĞİN MENDİLİN OLAYIM

KOY BENİ GÖMLEĞİNİN SOL CEBİNE" diye bağıra bağıra söylemeye başladık . Kız neşesi dedikleri bu olsa gerek. Arabada hem dans edip hem araba sürüyordum. Şimdiden içmeye başlamıştım. İkinci kadehi bitirirken sinem beni durdurdu . "Akşam daha çok içeriz" dedi ama ben dinlemedim. Kız neşesi işte . Öyle böyle eve gelmiştik . Hemen hazırlanmaya başladık. "Irmak"

"Efendim sinoş"

"Fatoş a gidelim bı gün. Fatma Çelik."

"Olur gidelim" dediğimde saçlarımı düzleştiriyordum. O ise makyaj . Bir yandan şarkı bir yandan alkol bir yandan hazırlanma. "Ablacığım" diye Büşra bana koştu. Hemen kucağıma aldım . "Abla bana akşam Gökçen 4 u okur musun?"

"Gece biraz işlerim var yarın okuyalım mi ?" dediğimde kocaman bir öptü beni. Erimiştim resmen. "Oyyy güzelim " kocaman bir sarilmadan sonra ödevlerine gitti. Sinem in annesi aslı abla yazdırmıştı. Aslı abla sayesinde şuan kalicak bir evimiz vardı. Onu bu olaylardan önce de seviyordum. Doktordu. Kadın doğum uzmanı ama bı kaç seneye emekli olucakti. Allah var iyi para kazanıyordu

 

Çünkü hem öğrenci eğitiyor hem özel klinikte tedavi veriyor hem de toplantılara katılıyordu , yapıyordu . Arada şehir dışına çıkıyor du. Bunlar iyi para yapıyordu. Kazandığı paranın yarisin fazlasını bize harcıyordu . Tabi şimdi babamdan kalanlar felan vardı. Ufak para sorunu çözülmüştü. Hatta ufakta değildi.

Aman neyse banane kadının parasından . Saçım bitirip makyajımı yaparken Doğukan a yazdım

Siz= Lan doğu nerdesin

Doğu 💅🏻💅🏻= Yoldayım

SiZ= Hızlı hadi

Doğu 💅🏻💅🏻= Seninkini de çağıralım mi😉

Siz= Sikerim göz emojini

Doğu 💅🏻 💅🏻= Tamam abla en iyi sensin susuyorum 🫢🤫😶🤐

Ufak kikirdamiştim . Bu emojiler ile sakinleştirmeye çalışıyordu

Siz= Sjsjjsjsjsjwjjejsjsjsjjsjsjsjsj

Son olarak bunu yazdım. Makyajımı yapmaya devam ettim

🍷🍾

Deniz' in anlatımı

Uslu uslu oturuyordum mekanda . Şahin, Doğukan ve ben vardık kizlar daha gelmemişti. "Şahin" dedim . Niye demiştim onu dahi bilmiyordum

"Efendim"

"Irmak ile ne yaşadınız" lan bu nasıl soruydu beynim bana oyun oynuyordu . Saçma sapan sorular soruyordum . Ne alakaydi onu dahi bilmiyordum . Sarhoşluk desen o da yok.

" He sen biliyorsun" . Evet ben biliyordum ama neyi ?

O kadar acınacak bir haldeydim ki neyi bildiğimi bile bilmiyordum . "Irmak hala bana aşık biliyorsun değil mi"

"Siktir git lan ordan . Sana aşık olsa benimle niye konuşsun" dedim ne alakaydi lan konuşmak . Ben bunun ecdadını sikicektim bu belliydi. Çok sinir bozucu biriydi şahin. Mal mal sırıttı

" Görürüz" . Neyi görüyoruz hayırdır cenazeni mi ? . Gören gözlerini sikiyim demek geldi içimden. Gece mahvolmasaydi onu burda dovebilirdim . Ama gece kötü olacaktı . Sakinliğimi korumaya çalıştım . Ama olmayacak gibi duruyordu . Ulan şahin bulaşma bana koçum. Emiri bittin sen başladın başıma . Bırakın lan beni .

"Görürüz ama senin cenazeni"

Doğukan ayağıma vurdu .Tamam susuyorum . Bu minik bir uyarıydi . O an şahinden daha önemli şeyler vardı. Irmak gelmişti. İlk gulumsemiştim. Irmağı süzdüm . Siyah,mini , göğüs dekoltesi fazla olan bir elbise giymişti. MİNİYDİ. Ayaklarında siyah ince topuklu dolamaçli ayakkabısı vardı. Saçları düz, makyajı siyah tonlarındaydi. Irmak çok güzel olmuştu ama içini bir kıskançlık kaplamıştı. Ne kadar garip bir şeydi. Elbisesini beğeniyorsun ama o şahin ile olan yemeğe giyiyor.

Sinem ise buz mavisi üstüne mini bir elbise giymişti. Onun ayağında ise yüksek topuklu ince beyaz bir beyaz topuklu ayakkabı vardı.

"Selammmm" dedi ırmak en güzel sesiyle

"Selam yenge hoşgeldiniz "

Sinem Doğukan in yanına geçti. Irmak şahin ve benim ortamda kalmışti. Allah'ım ne suç işledim

 

Şahin ve benim aramda kalmıştı. Sandalyesini kendime çektim. . Irmak çok masum bakıyordu. Ama biraz sarhoşluk vardı. Gözlerinden belliydi.

🍻🍻

Yazarın anlatımı ile

Irmak ve sinem masada dans ediyorlardı. Deniz ve Doğukan sinir krizi geçiriyordu . Ne zaman ne ara olduysa Melis de aralarına katılmıştı.

10 dakika önce

"Sinem kalk dans edelim " ırmak masaya çıkıyordu. Deniz o ara tuvalette olduğu için geldiğin de dans kısmını görecekti . "Geliyorum güzelim" dedi sinem .

"Merhaba deniz yok mu " Melis

"Tuvalete gitti sen kimsin?"

"Ben Melis aynı siniftayiz .Yeni geldim hatta"

"He gel geç buyur . Sende gelsene dans edelim"

Melis en köşeye oturdu. Sinem ve ırmak ise dans ediyorlardı . Çok garip bir andı Doğukan için

Sevdiği kadın ,sevdiği kadının kankasi , kardeşinin eski sevgilisi , sevdiği kadının kankasinin eski sevgilisi ve kardeşi. Dünyanın en garip masasiydi. 6 masayı hakkediyordu . Ama onlar yedi kişiydi.

Doğukan kime bela okuduğunu düşünüyordu. Çünkü en garip masa burasiydi. Allah'ım dememek elde değildi

"Lan noluyor burda" dedi Deniz, Doğukan a

"Bı anda masaya çıktılar çok sinir bir durum " dedi Doğukan en sinirli ses tonuyla

Kıskanıyordu ve bunu gizli yapmıyordu. Sinem de öyle. Yavaş yavaş bu aşamalara gelmişlerdi

"KALBİMDE KIRILMADİK YER Mİ BIRAKTIN" diye bağırdı ırmak.

"YAZDİGİYLA SÖYLEDİĞİ NEDENSE FARKLI " sinem

Mazlumun ahı aheste aheste alınır

"BİRAKİN KAZANDİM ZANETSİN ZAVALLİ" Şahin'e bakarak söyledi bu sözü ırmak çünkü şahin zamanın da ona neler neler yapmıştı

 

10 dakika sonra

Sinem ve ırmak feci derece de sarhoşlar di . Bu sarhoşluk ta sinem masanın üstüne oturdu. Irmak ise bayılmış gibi oldu o an hem şahin hem deniz ayağa kalktı

"Aha şimdi sictik " diye mırıldandı Doğukan

Deniz ırmağı sırtına aldı . Evet sırtına aldı. Yalı çapkını dans sahnesi durumu özetler. Tabi o zaman kaya da dans etmisti in oturmuştu. "Deniz

yağmur yağıyor deniz"

 

       

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 24.03.2025 19:25 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Hikayeyi Paylaş
Loading...