
İyi okumalar dilerimm. ❣
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız.
Bölüm Yirmi – VATAN, MİLLET, BAYRAK İÇİN
'' ÜSTEĞMEN AHSEN YILDIRIM 'DAN ''
Operasyon bölgelisine geldiğimiz de mikrofondan haber vermiştim. Helikopter alanın biraz ilerisinde bırakmıştı.
Helikopterden indiğimiz de yeşilliklerin içinden ilerledik ileride evler vardı. Ama içinde yaşam belirtisi yoktu.
" Yuva, grup 1 alanda. " Arslan'dı. Varmışlardı. Şimdi daha çok merak edecektim onları.
" Yuva, grup 4 alanda " bende geldiğimize dair bildirim yaptığım da evlere doğru ilerleyemeye başladık.
Bizim ayak seslerimiz dışında hiç bir ses yoktu. Teröristler, köylülerin bazılarını öldürmüşler bazıları da köyünden gitmek zorunda kalmış.
Böylece köy, teröristlere kalmış.
Evlere doğru geldiğimiz de yüksek katlı eskimiş olan binaya ilerledim.
" Kontrol edelim. "
Dış kapı da evin içinde ki kapılarda açıktı. İç kapıdan girdiğimiz de bizi büyük bir koridor karşılıyordu. O koridorda 2 tane oda vardı. Solda ki odaya girdiğim de boştu.
Bir kaç eşya vardı köylülerden kalan koltuk, halı.
" Temiz!" odadan çıkıp koridordan ilerledim girdiğim odanın çaprazında mutfak vardı. Mutfak tezgâhı ve masa dışında başka bir eşya yoktu.
Dolapların içi de boştu.
Mutfaktan çıktığım da diğerleri de odalara bakmış, çıkmışlardı.
" Temiz komutanım. " üst kata çıkan merdiven vardı onun önünde duruyorduk.
" Üst katta temiz. " dedi Bahar merdivenleri inerken.
" Tamam, burası uygun. Görüş açısı güzel bir kaç gün buradan gözlemleyeceğiz teröristleri. Yukarı çıkalım. "
Yukarı çıktığımızda eşyaları bırakıp yerleştik. Üst katta üç oda vardı grubu bölmüştüm. Her yeri görmemiz gerekiyordu.
...
Operasyon yerine gelmemizin üzerinden iki gün geçmişti. Bu iki gün boyunca teröristlerin gün boyu ne yaptığını gözlemlemiştik. Ve saatiyle neler yaptıklarını not almıştım.
- Sabah saatlerinde uyanıyorlar,
- Kalkıktan iki saat sonra gidiyorlardı. Dün gittiklerinde elleri dolu dönmüşlerdi.
Bizim kaldığımız evin biraz ilerisinde ve çaprazındaki eve taşımışlardı kutuları. Günün kalanında o evden çıkmadıkları için girme şansımız olmamıştı.
Ama şimdi güneşin doğuşuyla birlikte gidiyorlardı ve sanırım hepsi. Kaç araba gittikleri hakkında bir fikrim yoktu ama sayıları oldukça fazlaydı.
Yaklaşık bir saat sonra köy eski sessizliğine geri dönmüştü. Ve sanırım bu sefer bizden başka kimse yoktu. Teröristlerin gittiklerine emin olduktan sonra bir odada toplandık. '' evet, başlıyoruz! ''
'' Odağımız şuan kutuların olduğu ev ama öncesinde hepsine bakacağız, risk atamayız. '' önde ben merdivenlerden inmeye başladım. Aşağıyı kontrol ederek kapıya yaklaştım. Etrafa baktığım da temiz gözüküyordu.
'' Önce herkes bütün evleri kontrol etsin o eve beraber girmemiz kanaatindeyim. ''
Evin merdivenlerinden birkaçını inip sol tarafa atlayıp duvara yaslandım. Diğerleri de öyle yaptığın da etrafın temiz olduğu kanaatine vararak karşı eve doğru koştum.
Bu evin de kapısı açıktı sanırım bütün evlerinde öyleydi. Sabah gözlemlediğime göre bu evde kimse kalmamıştı.
Duvara yaslanıp kapıya doğru uzanarak içeriye baktım. Boş görünüyordu.
Kapıdan girdiğim de büyük bir oda karşılamıştı. Salon olmalıydı oturma koltuğu, halı ve perdeden ibaretti. Sağ tarafta kısa düz koridor tuvalet ile bitiyordu. Koridor sağ tarafa da ayrılmıştı. Oraya döndüğüm de küçük ama uzun bir mutfak vardı.
Mutfak tezgâhı, dolaplar dışında birkaç mutfak eşyası vardı.
Mutfak dolaplarını açıp bakmaya başladım. Tamamı neredeyse boştu nadiren mutfak eşyaları vardı.
Mutfaktan çıkıp tekrardan salona geçtim. Mutfak ve tuvaletin olduğu koridordan çıktığımızda karşıda yan yana iki oda vardı. İlkine girdiğim de fazla bir eşya yoktu. Dolabı açıp içine baktım. İşimize yarayacak herhangi bir şey yoktu.
Yatağın yanında komodin vardı. Hızlıca ona gidip bakmaya başladım. Teröristlerin gereksiz eşyalarından başka hiçbir şey yoktu.
'' Off. ''
'' Sende ama her seferinde bize inat mı yapıyorsun anlamadım. '' dışarıdan duyduğum erkek sesiyle olduğum yerde kaldım.
'' Sokur 'un yanında hiç yapmıyorsun ama yapsan canına okur çünkü yemiyor. '' dedi başka bir erkek sesi.
Gittikçe daha çok yakından gelmeye başlıyordu sesler. Onun yanında ayak sesleri de gittikçe yaklaşıyordu. Buraya geliyorlardı.
'' Nerede bıraktın telsizi? ''
Üç kişi olmalılardı.
Yerimden kalkıp duvar kenarına gittim. '' Nereden bileyim ben daha sabah ne yediğimi hatırlamıyorum. Sabah bir şey yemediniz zaten Geri zekâlı
'' Sabah bir şey yemedik zaten salak. ''
Ayak sesleri yaklaşıyordu. İçeri giriyorlardı. Bu odada telsizi görmemiştim. Bakmak için duvardan kafamı eğdim.
Üçü de salondaydı ve etraflarına bakıyorlardı. Bir tanesi buraya dönecek gibi olduğun da hemen geri çekildim.
Her ihtimale karşı elimi belime attım. Bu duvardan başka durabileceğim bir yer de yoktu. Odadan da çıkma gibi bir ihtimalim yoktu. Boğazımı bir el sardığın da bütün dengem bozulmuştu. Ve bu belimdeki silahımı almama engel olmuştu. '' bakın burada ne varmış? Tatlı yavru ceylan. ''
Sağ dirseğimle karnına üst üstte darbeler attığım da boynumdaki eli gevşemişti. Bunu fırsat bilerek çıkmıştım. Hızlıca karnını tutarak eğilen teröriste yöneldim. Bacak arasına tekme vurdum, önümde daha kıvranırken yüzüne yumruk geçirmeyi ihmal etmedim.
Yerde acıyla kıvranırken uzaklaşıp belimde duran bıçağı çıkarttım. Arkada duran iki terörist ise boş durmamıştı. Biri yerde kıvranan ile ilgilenirken diğeri bana yönelmişti.
Bütün dikkatimi ona vermişken beklemediğim bir anda karnıma tekme atmıştı. Bir elim istemsizce karnıma giderken diğer elimde tuttuğum bıçak düşmüştü. Kendine gel Ahsen, yapabilirsin.
Karnım da ki acıyı es geçmeye çalışarak dik durmaya çalıştım. Kalkarken canım acısa da derin nefesler alarak önlemeye çalıştım.
Teröristler bir şeyler söylüyordu ama tam seçemiyordum. Yarım yamalamak anladığımla buradan çıkamayacağımla ilgili bir şeylerdi. İşte bu kendime gelmem için bir sebepti.
Karşımda ki terörist elini kaldırırken tutup ters çevirdim. Kapıya doğru diğer teröristlere karşı itmiştim onu. Her ihtimale karşı yerde ki bıçağı ayağımla koltuğun altına göndermiştim.
Yerde yatan teröristlerin yanına gidip kafalarını birbirlerine tokuşturdum. Sesleri çıkmıyordu. Ya bayılmışlardır ya da gebermişlerdir. Umarım gebermişlerdir.
Karnımda ki sızı hala devam ediyordu. Hızlıca eve bakıp çıktım. Bu evden bize herhangi gibi bir şey çıkmamıştı.
Merdivenlerden inip dışarı çıktım. Diğerleri de çıkıyordu. Sıra diğer evdeydi. Asıl odağımız olan o ev. '' herhangi bir şey bulabildiniz mi? '' diye sordum time yaklaşırken.
'' Temiz komutanım. '' demişti Bahar.
'' Madem öyle, bizi engelleyecek bir pürüz yok girelim bakalım. '' etrafı kontrol ederek eve yaklaştım.
Eren önüme geçerken kapıya sert olmasa da tekme attığında tekte açılmıştı. Oldukça eskiydi. Eren önde ilerlerken, arkadaşından bende onu takip ettim.
Uzun koridordan geçtikten sonra bizi salon karşılamıştı. Mutfak, salon ile birleşikti. Mutfak ile çapraz banyo vardı.
Sol tarafta bir kapı ama kapalıydı. Ev küçüktü. Yavaş adımlarla kapıya doğru ilerledim. Dış kapının aksine güçlü bir kapıya benziyordu. Bir iki adım geri çekildikten sonra kapının anahtar kısmına tekme attım. Kapı açılmamıştı ama kilit yine de zarar görmüştü.
Bu hareketi yaparken kasıklarım da ince bir sızı hissetmiştim. Bu sızı üzerine ister istemez dudağımı ısırdım.
İkinci tekmeyi attığım da kapı açılmıştı. Oda karanlıktı. Koyu renkte perdeler asılmış, içeriye ışığın girmesini önlemişlerdi. Koyu renkte bütün odayı kaplayan bir halı vardı.
'' Depo gibi kullanıyorlar sanırım. '' gerekli, gereksiz hangi eşyalar varsa hepsi buradaydı.
Odanın içine girip incelemeye başladım. Neredeyse odanın yarısı doluydu. Ama eşyaların hepsi bir yere konulmuştu.
Pencereye doğru ilerlerken parkede bir değişiklik hissetmiştim. Bir adım geri gidip doğru hissedip hissetmediğimi bakacaktım.
Bastığım zeminde farklılık vardı. Halıyı tutup kaldırdım. Aşırı derecede toz havada uçuşurken geriye gidip öksürdüm. Elimle tozları dağıtırken yere baktım. Geriye doğru çekilirken Eren önüme geçti. Yerde kapak gibi bir şey vardı. Güçlükle kaldırdı.
Feneri çıkartıp aşağıya doğru tuttum. '' Aşağıya iniyorum. '' dedi Eren elimden feneri alırken. Aşağıya doğru dik bir merdiven vardı. O indiğinde yere oturup merdivenlere bastım. Eren aşağıdan elini uzatırken ondan destek alarak aşağıya indim. Benden sonra Bahar merdivenlere gelmişti. Elimi uzatıp destek verdim.
Birkaç merdiveni elimi tutarak inip geri kalanında atlamıştı. Diğerleri de aynı şekilde inerek yanımıza gelmişlerdi. Merdivenin yanında ışık vardı onu yaktığım da anında her yer aydınlanmıştı.
Aradığımızı bulmuştuk.
Burası; uyuşturucu, çeşit çeşit maddeler ve kendi elleriyle yaptıkları mühimmatlar ile doluydu.
Daha önce görmediğimiz ve teröristlerin çeşitli asitlerle elde ettikleri kimyasallarla doluydu...
YAZAR ANLATIMINDAN
Yarbay'ın yaptığı konuşma sonrasında kürsüden inip onu dinleyen ve konuşma sonrasında alkış yağmuruna tutan halkın yanına inmişti. O indiğinde Albay Erdem'de eşlik etmişti. Halk ile vakit geçirmiş, sohbet etmişlerdi.
Kendilerini programın en başından beri izleyen ve takip eden Sokur 'dan habersiz.
Program bittiğinde Yarbay ile birlikte askeriyeye geri dönmüş, operasyonun başına geçmişlerdi. '' Ne durumdasınız? '' Albay Erdem 'in sorusuna karşılık ilk cevabı Albay Minel vermişti.
'' Operasyon tamam. ''
'' Güzel. '' birkaç dakika beklemiş ona rağmen diğerlerinden herhangi bir cevap gelmemişti.
'' Arslan? ''
'' Ahsen? Duyuyor musunuz beni? '' Albay, cevap vermelerini beklerken yarbay da yanına gelmişti.
Telsizden ilk cızırtı ses gelmişti ardından ise Arslan 'ın sesi duyulmuştu.
'' Komutanım. '' nefes nefese kalmıştı ve zor konuşuyordu. Arada ise sesi kesildiği için dediklerini pek anlamıyorlardı.
'' Komutanım. '' dedi telsizden bir daha.
'' Mühimmatlarımız tükendi. Mermilerimiz bitti. '' ses kesildiğinde Albay ve Yarbay sadece birbirlerine bakabilmişlerdi.
Telsizden cızırtı sesleri geliyordu. '' Adada teröristlerle mahsur kaldık. ''
Ardından Arslan ile bağlanmamak üzere telsizle iletişim kopmuş. Onun yerini telsizden gelen cızırtı kaplamıştı.
BÖLÜM SONU.
BÖLÜM İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELERİNİZ VARSA YAZABİLİRSİNİZ.
tiktok veya instagram hesaplarımdan kitap ile ilgili paylaşımlara bakabilir, dilerseniz destek olabilirsiniz.
tiktok; eysanyagmurberber0
instagram; eysan.yagmur / eysan.yagmurkitaplari
sizleri seviyorum, görüşmek üzere.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |