26. BÖLÜM

Sosyal medya hesaplarımdan destek verirseniz çok sevinirim.

İnstagram; Eysan.yagmur / Eysan.yagmurkitaplari

tiktok; Eysanyagmurberber

ÜSTEĞMEN ARSLAN ÖZTÜRK'DEN

Bugün büyük gündü...

Ahsen ile benim nişanlanacağım gündü.

Evlilik yolunda attığımız ilk adımın günüydü.

Ahsen bugün nişanlım olacaktı.

Kalktığım gibi hazırlanmış kahvaltı etmeden çıkmıştım. Ahsen ile kuyumcunun önünde buluşacaktık.

Şuan da onu bekliyorum. Akşam için yüzük bakacaktık.

O sırada internetten ev ilanlarına bakıyordum eğer vaktimiz kalırsa gün içinde onlara da bakardık.

'' Sevgilim? '' Ahsen 'in sesini duymamla yüzümü telefondan kaldırmıştım.

'' Hoş geldin güzelim. '' sarılmıştık. '' gel geçelim. ''

Elimle kapıyı tutup yol verdim. '' Hoş geldiniz efendim. '' kuyumcu ilgilenmek için bizim yanımıza gelmişti.

'' Nişan yüzüğü bakmak için gelmiştik. ''

Adam ellerinde nişan yüzükleriyle geldiğinde parmak boyutuna göre yüzüklerimizi de seçmiştik. Kuyumcudan çıktığımızda Ahsen 'in ellerini tutup kendime çevirdim. '' Her şey istediğin gibi mi güzel üsteğmenim? ''

'' Bu yolun sonu seninle ya istediklerim olsa ne olur? Hem benim gözüm öyle fazla şeyleri görmez. ''

'' Sevgilim. '' diyerek yanağından öptüm. Ben bu kadını kazanacak ne yapmıştım?

'' Benim kuaföre gitmem lazım hemen? '' dedi Ahsen aceleyle.

'' Hayırdır kimin için bu süslenme. ''

'' Akşam beni istemek için gelecek olan yakışıklı bir asker için. ''

'' Yakışıklı bir asker için öyle mi? '' diye sordum ve kulağına yaklaştım.

'' O yakışıklı askerden duyduğuma göre üstün bir çaba sarf etmenize gerek yokmuş. Siz zaten çok güzelmişsiniz. Öyle duydum. ''

'' O asker bir öpücüğü hak ediyor o zaman? '' dediğinde yaklaşıp yanağımdan öptü.

'' Ben bundan daha fazlasını akşam alırım yalnız. ''

'' Bekliyorum. Görüşürüz sevgilim. '' Ahsen kuaföre gitmek için uzaklaştığında bende onun tersi yoluna ilerledim. Akşam için çiçek ve çikolata almam gerekiyordu.

Yüzükler bendeydi akşam takacaktık. Nişan ve isteme bir arada olacaktı. Akşam herkese vermek için birkaç gül buketi ayarlamıştım. Sadece Ahsen 'in farklıydı bütün çiçeklerden birer tane oluşan bir buketti. Çikolatayı da hallettikten sonra annemlere geçtim.

Taburdakiler kendileri gideceklerdi ben ise annemlerle birlikte gidecektim. O yüzden bütün kıyafetim annemlerdeydi. Onlarda hazırlanacaktım.

Ece ve annem sağ olsun hiçbir şeyi eksik etmemişler her şeyi almışlardı. Evin etrafında dört dönüyorlardı. En sakinleri ise babamdı.

Gitmemize iki saat kalmıştı. Ece odasında hazırlanıyor annem ise hazırlanmış yiyecek bir şeyler hazırlıyordu. Sanırım heyecandan hiçbir şey yiyemeyecektim.

Telefonu elime alıp Ahsen 'e yazdım.

Gönderilen; Güzel Üsteğmenim.

'' Yalnız ben çok heyecanlıyım. ''

Anında bana geri cevap yazmıştı. '' Al bende de o kadar. '' demişti.

'' Hazır mısınız? '' yazıp gönderdim.

'' Evet, sen? '' yazmıştı.

'' Evet. ''

'' Ben hazırım! '' Ece odadan bağırarak çıktığında askılı siyah ayak bileklerine kadar uzanan saten bir elbise giymişti.

'' Çok güzel olmuşsun güzelim. ''

'' Abimm. '' deyip sarılmıştı. Abi olmanın en güzel hali...

Ardından annemde odadan hazır halde çıkmıştı. '' Güzeller güzelim. '' yanına gidip sarıldım.

'' Hazırsanız çıkalım. '' demişti babam.

'' Çıkalım. Her şeyi aldınız dimi yüzük, çiçek, çikolata. '' annem endişeyle hepsini sıraladığında.

'' Yüzük cebimde, çiçek ve çikolata arabada. ''

'' Tamam, o zaman çıkalım. '' ayakkabılarımız giyip arabaya bindik.

Arabayı Ahsenlerin taburuna doğru sürmeye başladım. Yol gittikçe heyecanım daha da artıyordu. Yolda giderken bizimkilere de haber vermiştim onlar da taburdan çıkmışlardı. Arka arkaya orada olurduk.

Kapıdan tabura girdiğimde arabayı bahçeye bıraktım. Gerçekten ardından bizimkilerde gelmişti.

Selamlaştıktan sonra tabura doğru yürümeye başladık. Ahsenler de kapıya çıkmış bizi bekliyorlardı. Merdivenlerden çıktığımız da Minel komutan gülümseyerek '' Hoş geldiniz! '' dedi.

Sırayla selamlaştığımız da Minel komutana aldığım gül buketini verdim. '' Çok naziksin. '' Minel komutanın arkasında kızlar vardı onlara da gül buketlerini vermiştim. Onlara yaklaşarak sessizce fısıldadım. '' Artık güzeller güzelimi görmem gerek. '' kızlar gülerek yanlara çekildiler.

Çekildiklerinde Ahsen arkalarında duruyordu. Çok, çok güzel olmuştu. Alışverişe çıktıkları gün aldıkları elbiseyi giymişti Ahsen.

Kırmızı elbiseyi.

'' Çok, çok güzel olmuşsun. ''

'' Teşekkür ederim. '' dedi Ahsen gülerek.

'' Gelin içeriye geçelim. '' dedi Minel komutan. İçeriye geçip oturduğumuz da karşılıklı taraflarda oturmuştuk.

'' Nasılsınız Mehmet Bey, Asiye Hanım keyfiniz yerindedir umarım. '' diye sordu Minel komutan sohbetin başlangıcını böylece yapmış oldu.

'' İyiyiz çok şükür, sizler iyi iseniz bizde iyiyiz. '' diye karşılık verdi annem.

O sırada içeriye elinde kahveyle Ahsen gelmişti. Sadece bize kahve yapmıştı. Önce annemlere kahveyi dağıtırken sıra bana gelmişti. Kahveyi alırken bana gülümsediğinde göz kırparak karşılık verdim.

'' Afiyet olsun. '' deyip bizimkilere dağıtmaya devam etti. Babam kahvesinden birkaç yudum alıp Minel komutana döndü.

'' Sebebi ziyaretimiz belli. '' durdu ve derin bir nefes alıp devam etti.

'' Allah 'ın emri peygamberin kavliyle Ahsen kızımızı, oğlumuz Arslan 'a istiyoruz. ''

'' Ee gençler birbirini görmüş, sevmişler bize de onları birleştirmek düşer. ''

'' O zaman hem kızımız hem de oğlumuz için hayırlısı olsun. '' demişti Erdem komutanım.

Babam ayağa kalktığın da '' yüzükleri takalım. ''

Ece geldiğimiz de hazırladığı nişan tepsisini alıp yanımıza geldi. Biz Ahsen ile yan yana geçerken babam karşımızdaydı.

Yanında duran Ece 'den kırmızı kurdele ile bağlanmış yüzükleri alıp önce Ahsen 'e sonra ise bana taktı. Tepsiden makası alıp kırmızı kurdeleye yaklaştırdı.

'' Bismillahirrahmanirrahim. '' kurdeleyi kestiğinde alkış tufanı koptu. İlk olarak Ahsen ile sarıldıktan sonra babamın elini öptüm. Ahsen annemin elini öperken Ece 'ye sarılmıştım.

Annemin elini de öptükten sonra komutanlarımla ve bizimkilerle sarıldık. Hayırlı olsun faslını geçtikten sonra düğün tarihine, ne zaman ve nasıl olacağına konuşulmaya başlanmıştı.

'' Nikâh tarihimiz 2 Mayıs, o gün akşamı da uygun olabilir. '' diye ortaya fikir sundum.

'' O zaman bu hafta düğün salonu bakıp tarih netleşsin bir tane de davetiye hazırlayalım ki akrabalara, tanıdıklara çekip göndereyim. '' dedi annem.

'' Tamam, o zaman herkese uygunsa biz bu hafta düğün salonu bakalım o sırada müsait olanlar hem taburlara yakın olan müstakil evlere bakın bize link atın biz sonra onları değerlendirelim. '' demişti Ahsen.

Bu herkes için uygundu.

Büyükler başka konulardan sohbet ederken kızlar ikramlıkları dağıtmıştı. Biz de onlardan ayrı toplu oturuyorduk. '' Güzelim? '' Ahsen 'e seslendim.

'' Hı! '' diyerek bana döndü.

'' Yarın, kahvaltıdan sonra düğün salonu bakmaya başlayalım olur mu? Ya da kahvaltıyı birlikte yapalım. ''

'' Olur, sevgilim hepsi bana uyar. '' getirilen ikramlar ile birlikte çaylarımızı içmeye başlamıştık. Kimse konuşmuyor, sadece yiyip içiyorduk.

Arada bakışmalar da yaşanmıyor değildi.

Özellikle Bahar ve Eren arasında ölüm sessizliğinin yanında buz gibi esen bir rüzgâr vardı.

Yanımda oturan Ahsen 'e biraz daha yaklaşıp kulağına fısıldadım. '' Benim bir alacağım vardı. İçerideyim. ''

'' Odama geç. '' dedi.

Oturduğum yerden kalkarken '' bir tuvalete gideyim. '' dedim. Bulunduğumuz yerden çıkarken Ahsen 'in odasına yöneldim. Bir iki dakika sonra gelmişti.

Odaya girdiği gibi ellerini boynuma sarmıştı. Bende beline. Kokusunu içine çektim. İçeride büyükler olduğu için sarılamamıştık.

'' Gerçekten çok güzel olmuşsun, peri kızı gibi. '' dedim geri çekilirken.

'' Dünyanın en şanslı adamıyım. ''

'' Dünyanın en şanslı kadınıyım. '' dedi gülerek. Dudaklarını dudaklarıma yaklaştırmıştı.

'' Alacaklı değil misin? Alsana. '' dudağımı dudaklarıyla buluşturduğumda belinden tutup kendime çektim. Kendimizi bırakmak istemiyormuşçasına öpüşüyorduk.

Hiç bırakmak istemiyor gibi. Şayet istemiyordum. Nefes almak için çekilmiştik. '' Elimden kayıp gidecekmişsin gibi hissediyorum. Benden gitme olur mu? ''

'' Ben senden hiçbir zaman gitmeyeceğim. ''

'' Artık istesen de gidemezsin. '' diye fısıldadım kulağına.

'' Artık nişanlımsın.

'' Haftaya eşim olacaksın.

'' Belki de bir süre sonra çocuklarımın annesi.

'' Ve hayatım boyunca hayat arkadaşım olacaksın. ''

'' İstesen de gidemezsin dedin ya, gitmeyi istemem zaten. Senden gidemem, gitmem. ''

'' Ve artık içeri gitmemiz gerekiyor anlamasınlar. '' dedi Ahsen haklıydı.

'' Geçelim. ''

Odadan çıkıp bizimkilerin yanlarına ilerledik. Geri yerime otururken Senay seslendi.

'' Enişte tuvalet gittiğin yönden biraz farklı bir yerde ama sen emin misin tuvalete gittiğine? ''

'' Çok eminim. '' hepimiz gülüşürken, gülüşlerimiz arasında bir silah sesi ardından cam kırılma sesi duyuldu.

Hepimizi telaş sararken '' Eğilin! '' diye bağırdım. Bir süre öyle durmaya devam ettik başka silah sesi gelmemişti. Ayağa kalktım.

'' Siz durun.'' Kurşun Erdem komutanların ve bizim oturduğumuz yerin tam ortasındaki cama denk gelmişti.

'' Ahsen siz annemlerin yanına geçin eğilin ve sakın kalkmayın biz bakıp gelelim. '' Ahsen itiraz edecek gibi olmuştu ama müsaade edemezdim.

'' Hadi güzelim. ''

'' Tamam, dikkat edin. '' başımı salladım.

'' Komutanım uyarı ateşi niteliğinde olabilir herhangi birimizi vurmak isteseydi vurabilirdi. '' dedi Yusuf.

'' Evet, olabilir hadi çıkalım. '' hızlıca taburdan çıktık. Yanımızda silah vardı. '' Siz burada kalın gözünüz açık olsun! '' demiştim kapıdaki askerlere.

'' Etrafa dağılalım! '' dedi Erdem komutan.

Ben taburun arka tarafına doğru ilerledim. Çok dikkatli bir şekilde etrafa bakıyordum. Ama ne kimse ne de bir iz yoktu. Taburun girişine geri döndüm. O sırada Yiğit 'te geliyordu.

'' Temiz komutanım! '' diğerleri de arkadan geliyordu.

'' Temiz! '' bir şey bulamamakla birlikte içeriye girdik. Yere oturmuş bizi bekliyorlardı.

'' Kalkabilirsiniz. '' annem sesimi duyması ile birlikte ayağa kalktı yanıma gelip sarıldı.

'' Hepiniz iyisiniz değil mi? ''

'' iyiyiz annem merak etme. Hadi geç otur. ''

'' Bir şey bulabildiniz mi? '' dedi babam.

'' Maalesef. '' odada ölüm sessizliği hâkimdi.

'' Peki, bunu Sokur mu yaptı yoksa şu bilinmeyen terörist mi? '' dedi Nazlı.

Hepimizin aklındaki tek soruydu.

Sokur mu?

Yakın zamanda taburumuza saldıran gizemli terörist mi?

BÖLÜM SONU

Umarım beğenmişsinizdir diğer bölümde görüşmek üzere.