5. Bölüm baş düsmanım

Öyle bir yere düşmüştüm ki burada herkes birbirine düşmandı. Herkes birbirine ihanet ediyor hayal kırıklığına uğratıyordu.

Aren bana bağırıp gitmişti. Benim ona bağırdığım gibi o da abisine bağıracaktı, ama neden? Neden sürekli bunlar oluyordu? Kimse iki gün olsa bile mutlu olamıyordu. Buna ben de dahildim. Aren ve abisinin sesleri odaya çok rahat geliyordu ve benim yaptığım tek şey konuştuklarını dinlemek oluyordu."Bunu ona söylediğimde çekip gitmesi gerekiyordu ama o yüzsüz gibi bunları sana mı söyledi??" Yüzsüz... Yüzsüz gibi...

Aren'in sözünü dinlemeyip odayı terk ettim, ve onların konuştuğu odaya daldım.

"Yüzsüz ha? Bunları uyduran sensin ve ben yüzsüz oluyorum öyle mi? Senin mantığına tüküreyim ben." Diye bağırdım. Buna karşılık ikisinin ağzı kocaman açıldı.

"Ağzını topla asker arkadaşın yok senin karşında" dedi Arın.

"O haklı" dedi Aren. "Bunların hepsini sen uydurdun ve buradaki tek suçlu sensin." Diyerek savunma yapmaya devam etti.

"Arın bu sesler ne? Ne oluyor?" Dedi içeri giren Masal. Bu kız her yerden çıkıyordu, Bu da sinirimi bozuyordu.

"Birşey yok Masal" dedi Arın sesi onu sakinleştirmek istermiş gibi çıkmıştı.

"Senin buraya girmen yasaktı." Dedi dişlerinin arasından Aren.

"Evet öyleydi fakat Arın beni yanına aldı yani bir süre daha buradayım." Masalın bu sözleri Aren'in tepesini arttırırken benim umurumda değildi. Onu o kadar ciddiye almıyordum.

"Yine ne oluyor? Neden tartışıyorsunuz?" Dediğimde ise "Sen sus" cevabını almıştım. Beni bu kadar hafife almamalıydı.

"Neden susayım ki Masal? İkimizde aynı seviyedeyiz. Sende hizmetçisin bende. Üstelik sen yıllardır buradayken." Dedim ve sırıttım.

Buna karşılık Masal üstüme yürümeye başladı. "Seni uyarmıştım. Benimle uğraşmaman gerektiğini söylemiştim." Dedi ve yumruğunu suratıma geçirdi.

İşte aradığım fırsat buraya geldiğimden beri Masalı tekme tokat dövmek istiyordum.

Onun yaptığı gibi elimi yumruk haline getirdim ve burnuna denk gelecek şekilde vurdum. Amacım burnunu kanatmaktı. Öylede olmuştu. Masal elini kanayan burnuna götürüp inledi, Aren ise kahkaha attı. Ama ben durmadım. Elimi saçlarına götürüp sıkıca tuttum. "Bir daha bana bulaşmadan önce iki kere düşün çünkü bir diğerinde bu kadar şanslı olamazsın." Dedim. Evet bu bir tehtiddi. Saçlarını çekiştirip boyunu benimkiyle aynı hale getirdim ve ona güzel bir kafa attım. Masal da haliyle bayıldı.

•••"

Seni manyak az kalsın kızı öldürüyordun." Arın, Masalı patakladığım için bana kızıyordu. Ama ben herhangi bir pişmanlık duymuyordum. Bir daha bana sataşsa yine pataklardım. Hak etmişti şımarık.

Şuan ise hizmetçilerin kaldığı katta, masalın odasının önündeydik. Herkes onun uyanmasını bekliyordu. Tabi ben ve Aren hariç. "Kıza öyle bir kafa attın ki yardın kafasını neyin peşindeydin!" Bu hala konuşuyor muydu? Dinlemiyordum çünkü...

"Ooo gençler ne oluyor? olay ne? Anlatın bakalım ablanıza." Bu gelen Açelyaydı.

"Toprak suçsuz yere Masal'a saldırdı!" Dedi bağırmaya devam eden Arın. Aynen suçsuz yere pataklamıştım onu.

"Helal kız sana kaç yıldır yapmak istediğim şeyi sen iki günde yapmışın." Dedi gülerken. Bu kız tam benim kafadandı.

"Bir de tebrik mi ediyorsun hepiniz kaybolun gözümün önünden hatsizler." Hırlamaya devam eden Arın hiçbirimizin umurunda değildi.

•••

İşime geri dönmüştüm aynen böyle devam edecektim. Masalı patakladıktan sonra içim rahatlamıştı.

"Seni öldüreceğim Toprak benden kaçmayacaksın. Seni öyle kolay bir şekilde de öldürmeyeceğim. Seni boğazından bıçaklayacağım! Bırakın beniii!" Masal uyanmıştı evet ama şuan kendiyle savaşıyordu. Sesi odama geliyordu ama kendisi odama adımını bile atamıyordu.

"Odama geliyorsun Toprak çabuk!" İşte şimdi bitmiştim. Kral Ronas anlaşılan bana sinirliydi. Beni zindana attıracaktı.

Odadan çıkıp kral Ronas'ı takip ettim. Ve odasına girdim fakat yalnız değildik. Masal ve Açelya da buradaydı. "Kralım bu adi az daha beni öldürüyordu. Katilin o olduğunu düşünüyorum." Ne?? Ben mi? Odaya daha yeni girmiştim. Katil olmakla Masal'ı pataklamamın ne alakası vardı. İkisi çok farklıydı. "Ona bakarsak sen de Toprağa onu öldüreceğini, onu boğazından bıçaklayacağını söyledin. Bana göre de sen katilsin." Dedi Açelya. Haklıydı. Bana göre de Masal katildi. "O gün ormanda ne işin vardı Açelya?" Dedi kral Ronas. Hepimizin ormanda olduğu günden bahsediyordu. "Katilin sen olmadığın ne malum?"