
-Bülent yine emniyetin kafeteryasında Aylin'i bekliyordu. Aylin söylene söylene geldiğinde Bülent kahvesinden bir yudum aldı ve sesin geldiğine yöne döndü.
Aylin:Ya ben sana akşam buluşacağız diyorum, sen kalkıp buraya geliyorsun. Başıma bela mısın benim?
Bülent:(sırıtarak) Evet tatlım, başka soru?
Aylin:Yok! Niye geldin sen?
Bülent:Seni almaya geldim yavrum.
Aylin:Bülent daha mesainin bitmesine saatler var. Ya senin hiç mi işin yok?
Bülent:Var ama kaçtım. Yönetmen değil miyim istediğimi yaparım. Zaten mekan keşfi diye çıktım ofisten.
Aylin:Ben, Ali'yi kızdırayım da göndermesin seni her yere.
Bülent:Aşk olsun ya. İnsan sevgilisi görmeye geldi diye böyle mi davranır?
Aylin:Bülent dün gece birlikteydik daha.
-Bülent kolunu kafasına dayar ve sırıtarak Aylin'e bakar.
Bülent:Ne güzel geceydi dimi?
-Aylin ayağıyla Bülent'i dürter.
Aylin:Ayrıca kamp kurdun emniyetin önüne ya. Zırt pırt gelme ayıp oluyor.
Bülent:Özlüyorum kızım, suç mu? Hayır suçsa al at beni içeri, razıyım valla ya.
Aylin:Of, Bülent ne yapacağım ben seninle?
Bülent:(çapkın bir bakışla) Söyleyeyim mi ne yapacağını?
Aylin:Of, sus! Bak hadi git Mesut abiler gelir şimdi.
Bülent:Dışarıda bekleyeceğim seni. Çıkarken ararsın.
Aylin:Daha işim var benim git sen.
Bülent:Ne işi?
Aylin:Poligona gidicem biraz atış yapmam lazım.
Bülent:Poligon mu?
Aylin:(gülerek)Ne oldu ilk defa mı duydun?
Bülent:Yoo, çok gittim ben poligona.
Aylin:Allah Allah, benim hiç haberim yok.
-Aylin kollarını birbirine bağlar, Bülent'te aynı şekilde yapar.
Bülent:Gençtik o zamanlar canım üniversite yıllarında az vakit harcamadık.
Aylin:Bak sen şuna ya.. Ee nasıldır atışların?
Bülent:Valla rakip tanımam üstüme.(aylin'e yaklaşır) Bir vururum tam on ikiden.
Aylin:İddialıyım diyorsun.
Bülent:Ne sandın kızım? Var mısın kapışalım?
Aylin:Yalnız bu teklifi bir polise yapıyorsun.
Bülent:Hiç farketmez yavrum, diyorum ya üstüme kimseyi tanımam.
Aylin:Göreceğiz bakalım tanıyor musun tanımıyor musun.
Bülent:Var mısın iddiasına?
Aylin:Nesine?
Bülent:Kazanırsam bu gece bendesin sabaha kadar uyumak yok.
-Aylin minik bir kahkaha atar.
Aylin:Peki kabul.
Bülent:Peki ya sen kazanırsan? Yine mi gece birlikteyiz?
Aylin:Benim isteğim bende kalsın.. Kazanırsam öğrenirsin. Gerçi aksi mümkün değil.
Bülent:Polisim diye bu kadar iddialı olma güzel kız. Alırım havanı.
Aylin:Göreceğiz yönetmen bey.. Hadi şimdi git, işim gücüm var benim.
Bülent:İyiydik ya..
Aylin:Çok kalmak istiyorsan Mesut abileri çağırayım.
Bülent:Aman aman hayır. Gittim bile ben.
Aylin:Hadi canım görüşürüz.
Bülent:Gitmeden bir öpücük?
Aylin:Emniyetteyiz Bülent.
Bülent:Biliyorum tatlım.
Aylin:Yani görev başındayım o yüzden unut sen öpücük falan.
Bülent:Bir ufak.
-Aylin ayaklanır, Bülent'i de ayağa kaldırır.
Aylin:Hadi sevgilim, seni dışarı alalım.
-O esnada Mesut kolları arkada bağlı kafeteryaya gelmiştir. Dönüp baktığında Aylinle Bülent'i görür.
Mesut:Ulan küpeli züppe sen yine mi burdasın?
-Mesut, AyBül'e doğru yaklaşır. Aylin Mesut'u farkeder ancak Bülent'in arkası dönüktür.
Bülent:Ya bak kimse görmez. Öpeyim bir kere.
-Aylin kaş göz işaretiyle Bülent'e susmasını söyler ama Bülent anlamaz.
Bülent:Ya güzelim yapma öyle kaş göz bana gel ufacık öpeyim söz giderim bak.
Mesut:(tok bir sesle) Ben öpeyim seni Bülo
Bülent:Ya sen olmaz.
-Bülent sesi farkeder ve gözlerini açarak korkuyla arkasını döner.
Bülent:M-mesut abi...
Mesut:Bülent.
Bülent:Nasılsın abi?
Mesut:Ben iyiyim aslanım sen? Hayırdır ne işin var burda?
Aylin:Abi biz öyle oturuyorduk. Burdan geçerken uğramış Bülent.
Mesut:Aylin sen yukarı hemen.
Aylin:Ama abi şimdi biz..
Mesut:Aylin yukarı çık yoksa 3 gün 3 gece nöbet yazdırırım sana.
Aylin:Tamam abi ya.
-Aylin suratını asıp giderken gözleri Bülent'te kalır.
Bülent:Görüşürüz hayatım.
Mesut:Kiminle görüşüyorsun lan sen?
Bülent:Abi ben..
Mesut:Nasıl aranız Aylinle?
Bülent:İ-iyi abi çok iyi.
Mesut:Üzmüyorsun değil mi kızı?
Bülent:Yok abi asla.
Mesut:İyi.. Hele bir yanlışın olsun o zaman değişiriz külahları.
Bülent:Anladım abi.
Mesut:Bir daha böyle cıvık cıvık görmeyeyim seni burda. O kulağında ki küpeden asarım seni.
Bülent:Tamam abi.
Mesut:Hadi şimdi kaybol.
Bülent:Hemen abi..
-Bülent giderken Mesut arkasından söylenir.
Mesut:Ayrıca erkek adam küpe mi takarmış? Züppe!
...
-Birkaç saat sonra Bülent hala emniyetin önündeydi. Aylin de işi bittikten sonra geldi ve birlikte poligona geçtiler. Az sonra Ali ve Sinem'de gelmişti. Sinem gelir gelmez Aylin'i sarıldı.
Sinem:Selam cicim.
Aylin:Selam hayatım hoşgeldiniz. Sizin ne ara haberiniz oldu?
Ali:Yen-
-Bülent öksürür.
Ali:Yani komiserim bu sevgilin olacak denyo kaçtı iş yerinden bende aradım poligona gidiyoruz gelin dedi. Bizde geldik. Böldük mü yoksa? Bence iyi yaptık.
Sinem:Valla Ali bana eğlence var, gel dedi.
Aylin:İyi yaptınız ya Bülent Bey iddiaya girdi benimle tam on ikiden vuracakmış.
Ali:E kanka yuh! Polisle iddiaya mı girilir?
Bülent:Kanka sen öğrencilik yıllarında unuttun mu beni ya? Nasıl atış yapardık sizi alt ederdim. Aylin'i de edicem şimdi.
Sinem:Bübü bakıyorum çok iddialısın.
Ali:Ama kankam haklı alabilir bu maçı şahsen. Hem sen askerde de keskin nişancı değil miydin?
Bülent:Tabi tabi keskin nişancı olarak yaptım askerliği ben.
-Aylin ve Sinem güler.
Sinem:Ay çok eğlenceli... Ee nesine girdiniz iddiaya?
Aylin:Ben kazanırsam söylicem henüz karar vermedim.
Ali:Kanka sen?
Bülent:Benimki de bende kalsın.
-Ali, Bülent'in kulağına bir şeyler fısıldar. Bülent başıyla onaylar.
Ali:(sessizce)Şerefsiz!
-Bülent sırıtırken atışlara geçerler. Ali, Bülent'in yanında ona gaz verir. Omuzlarına masaj yapıp sırtına vurur.
Ali:Kankam hadi yaparsın inanıyorum sana ben.
Bülent:Kanka bi dur! Sakat kalıcam lan.
Ali:Olmaz bir şey olmaz hadi lan!
Sinem:Aylincim hep destek tam destek. Ben senciyim.
Aylin:Teşekkür ederim hayatım.
-Birkaç dakikada altışar atış yapılır. İkisi de hedefi önlerine çeker.
Bülent:Bak şimdi bak nasıl vurdum tam hedefi.
-Aylin kahkaha atıp önüne döner.
Aylin:Görelim bakalım...
-Ali, Bülent'in hedefine bakar. Bülent hala Aylin'i izliyodur.
Ali:Kanka.
Bülent:Efendim kanka.. Sende şaşırdın dimi vurduklarıma.
-O esnada Aylin ve Sinem kahkaha atar.
Sinem:Ay yok artık.
Ali:Kanka bak lan.
Bülent:Ne oldu be!?
Ali:Kanka nereye gitti senin kurşunlar?
-Bülent hedefinde hiçbir noktayı vuramamıştır. Şaşkınlıkla inceler.
Bülent:Bozuk lan bu!
Aylin:Yok hayatım bozuk değil sen yanlış hedefi vurmuşsun.
Bülent:Nasıl?
Sinem:Hele bir bakın.
-Ali ve Bülent, Aylin'in hedefine bakar. Aylin'in hedefinde altı yerine on iki delik vardır.
Ali:Kanka sen bunu nasıl başardın?
Bülent:Yok artık!
Aylin:Gerçekten keskin nişancıymışsın sevgilim tebrik ederim.
Sinem:(alkışlar)Bravo Bübü.
Bülent:Bu işte bi sıkıntı var. Silahı bozdunuz dimi?
Aylin:Aa kuru iftira.
Ali:Kankamız dedik güvendik yazıklar olsun be!
Aylin:Ee iddiaya girdik ben kazandım yani dimi canııım?
Bülent:Bir daha mı yarışsak? Hadi deneyelim.
Sinem:Oyunbozanlık yok Bübü. Kaybettin kabul et.
Bülent:Peki..
Ali:Vay be güvendik kardeşimiz dedik yüzümüzü kara çıkardın. Ayıp ayıp!
Bülent:Olsun kardeşim olsun... Bi yabancıya değil sevdiğimize yenildik.
Ali:Aman aman geldi yine aşk perileri.
Sinem:Noldu Alicim? Hoşuna gitmedi dimi?
Aylin:Böyle laflarla iddiadan dönemezsin.
Bülent:Dönen yok tatlım. Ne istiyorsun söyle bakalım?
-Aylin biraz düşünür.
Bülent:Yoksa sende benim istediğimi mi istiyorsun?
Aylin:Yoo.. Buldum!
Sinem:Ay merak ettim ne?
Aylin:Hep birlikte yemeye gidiyoruz tüm hesabı Bülent ödeyecek.
Bülent:Aşk olsun beni bir hesapla mı korkutacaksın?
Aylin:Bu kadar emin konuşma hayatım.
Ali:Kanka hadi gidelim.
Bülent:Nereye gidiyoruz peki?
Aylin:Bilmem nereye gitsek?
-Ali biraz düşünür sırıtarak Aylin'e döner.
Ali:Komiserim ben biliyorum harika bir yer biliyorum hatta. Oraya gidelim lütfen.
-Bülent hemen Ali'nin niyetini anlar.
Bülent:Hayır hayır sakın. Buna güvenip yola çıkılmaz. Aylin hayır!
Sinem:Bence kocama güvenelim.
Aylin:Bencede.. Hadi Ali, götür bizi.
-Ali, Bülent'e döner.
Ali:Yedim oğlum seni.
Bülent:Şerefsizsin oğlum sen!
...
-Ali'nin aklıyla lüks bir mekana yemeğe gelmişlerdir. Ali inadına ne var ne yok söylerken Bülent sürekli onu azarlar.
Bülent:Ali yeter lan!
Ali:Noldu kanka? İddia oğlum bu?
Aylin:Hayırdır Bülent bir sorun mu var hayatım?
Bülent:Yok sevgilim.. Yemekler nasıl diyordum.
Sinem:Valla bayıldım, harika lezzetler.
Aylin:Bende bende. Ara ara gelmek lazım.
Bülent:Bizim mekanlar iyiydi sanki ya.
Ali:Yoo kanka burası daha iyi. (Garsona döner) Usta benim bi ahtapot vardı.
Garson:Hemen ilgileniyorum efendim.
Bülent:Yuh! Balina da söyleseydin.
Ali:Kanka o fazla gelir.
Bülent:Bunlar az yani? Ordu doyursam daha az yerdi lan!
Sinem:Hayırdır Bülentcim? Kocamın lokmalarını mı sayıyorsun sen?
Bülent:Yok canım, ona ne mümkün zaten.
Aylin:Sevgilim iddiaya giren de kaybeden de sensin.. Naz yapma yemeğini ye hadi. Bak şu tatlı harika.
Bülent:Sen ye güzelim benim yerime de.. Ha elbet benim kazanacağım iddia da olacak.
Aylin:O biraz zor canım.
-Ali, Bülent delirsin diye ne var ne yok yemek ister. Gece sonu hesap geldiğinde Bülent'in ağzı açık kalır.
Bülent:Usta restoranı alalım demedik ya. Hesap istedik biz.
Garson:Abi hesap bu zaten. (Ali'yi işaret eder) Maşallah abi baya iştahlı.
Ali:Öyleyim evet.
Bülent:Öyledir o öyle!
Aylin:Neyse hadi ortak ödeyelim.
Ali:Yoo yenge hayır, iddiayı kaybetti o.
Sinem:Ali abartma istersen.
Ali:Çıkmıyor mu lan?
Bülent:Yok lan var. Ben sen miyim?
Ali:Neyim var benim lan?
Bülent:Ağa çocuğusun ama fakir.. Abicim gel kasada halledelim biz.
Garson:Olur abi.
-Bülent garsonla gider.
Aylin:Abarttık mı ya?
Sinem:Biz değil de Ali abarttı sanki biraz.
Ali:Yok ne alaka ya? Yemek yedik alt tarafı.
Sinem:Hayatım üç günlük yemek yedin sen.
Ali:Neyse ben bakayım şuna bi.(gülerek) Bulaşık yıkamak zorunda kalır falan.
-Bülent geri geliyodur.
Bülent:Kalkıyor muyuz?
Ali:Kanka ödeyebildin mi lan?
Bülent:Sence abi?
-Ali, Bülent'in önüne arkasına bakar.
Ali:Parayla ödedin dimi?
-Bülent, Ali'nin kafasına vurur.
Bülent:Salak salak konuşma lan! Ben sen miyim?
Ali:O ne demek lan?
Bülent:Yürü hadi yürü.
Aylin:Bir şeyler içmeye mi gitsek?
Bülent:Bende kuruş kalmadı.
Ali:Onu da ben ısmarlarım hadi.
-O esnada Mehmetcan arar ve Sinemle Ali onlardan ayrılır.
...
-Aylinle Bülent yemekten sonra Aylin'in evine gelir.
Aylin:Geç hadi.. Şu üstümü değiştirip geliyorum. Sende içecek bir şeyler koy.
-Bülent, Aylin'i durdurup belinden sarar.
Bülent:Ben yardımcı olsaydım.
-Aylin, Bülent'in elinden kurtulur.
Aylin:Gerek yok canım.. Hadi sen içecek bir şeyler hazırla.
Bülent:Ben yardım edeyim sana içecek bir şey iki dakikalık iş.
Aylin:Benim yardıma ihtiyacım yok canım hadi hadi.
Bülent:Hiç mi yok?
Aylin:Hiç yok.. Hadi geç otur.
Bülent(dudak büzerek):Peki...
-Aylin üstüne rahat bir şeyler giyip geldiğinde Bülentte kadehleri dolduruyodur.
Aylin:Geldim işte.
Bülent:Ben yardım ets-
Aylin:Bülent!
Bülent:Peki..
-İkisi de viskilerinden birer yudum alır.
Aylin:Fazla abartmadık değil mi bu akşam? Yani seni zora sokacak şekilde..
Bülent:Yok sevgilim alakası bile yok. Ayrıca bir iddia kaybettik sonucu çekilmek zorunda.. Ha Ali aç köpek onu takmıyorum zaten.
-Aylin güler.
Aylin:Deme öyle ayıp.
Bülent:Yoo, değil. Hesabı ben ödüyorum diye kıtlıktan çıkmış gibi yedi gerizekalı.
Aylin:Eğleniyor o da işte.
Bülent:İddiayı ben kazansam bende eğlenecektim bu akşam ama..
Aylin:Ama ben kazandım canım...
Bülent:Hiç mi umut yok bu gece?
Aylin:Cıks yok..
Bülent:Ama neden?
Aylin:Canım öyle istedi çünkü.
Bülent:Acımasızsın.
Aylin:Teşekkür ederim.
-Bülent dudak büzer ve kollarını birbirine bağlarken Aylin onun bu haline kahkaha atar.
Aylin:Ay sen küstün mü?
Bülent:Hayallerimle oynadın.
Aylin:Ne hayalin varmış acaba senin ya?
Bülent:Konuşmuyorum seninle.
-Aylin kahkaha atarak Bülent'i kafasından doğru kendine çeker ve göğsüne bastırır, saçlarıyla oynar.
Aylin:İnsan hiç sevgilisine küser mi ha? Hem iddiayı kaybet hemde mızıkçılık yap.
-Bülent olduğu konumdan çok memnundur. Sırıtarak Aylin'e bakar.
Bülent:Sabaha kadar böyle duralım mı?
-Aylin, Bülent'in demek istediğini anlar ve hemen kaldırır.
Aylin:Pislik!
Bülent:İyiydik ya...
....
-Sabah erken saatlerde Aylinle Bülent koyun koyuna uyuyordu. İkisi de Bülent'in telefon sesiyle uyandı.
Aylin:Noluyo ya?
Bülent:Benim telefon..
-Bülent sağda solda telefonu arar ancak bulamaz.
Aylin:Of bul şunu ya.
Bülent:Nerden geliyo ses anlamıyorum ki?
-Bülent yere eğilip yatağın kenarındaki telefona uzanır.
Bülent:Bu oraya nasıl gitmiş ki?
Aylin:Aç şunu hadi!
Bülent:Efendim Ali? Ne var? Ne istiyosun kargalar bokunu yemeden?
Ali:Sana da günaydın kanka.
Bülent:Sabah olmadı bile lan ne günaydını?
Ali:Nerde yaşıyon oğlum sen? Amerika da mı? Kalk lan.
Bülent:Ya öf! Ne istiyorsun sabah sabah sen benden?
Ali:Ne istiycem oğlum senden ben? Ne işime yararsın ki?
Bülent:Ne diye aradın lan o zaman?
-Aylin kalkmış üstünü giyiniyodur.
Ali:Sahi ne diye aradım ben seni?
Bülent:Ali şaka mısın abicim sen?
Ali:Ha dur hatırladım.. Sinem akşama bize yemeğe çağırıyor sizi.
Bülent:Yemeğe mi?
-Aylin ne olmuş anlamında bakış atar.
Bülent:Sinem yemeğe çağırıyor akşama.. Oğlum biz sürekli dörtlü mü takılmak zorundayız?
Ali:Bana ne çemkiriyon lan? Sinem dedi çağır dedi aradım bende.
Bülent:Of Ali ya.
Aylin:Tamam ya gideriz.
Bülent:Zorunda değiliz şahsen.
Ali:Vayy satış ha.
Aylin:Yok gidelim, hem bir iki şey konuşmam lazım Sinemle.
Bülent:Benimle konuş canım.
Aylin:Yok canım..
Ali:Geliyonuz mu lan?
Bülent:Geliyoruz abi, Aylin kabul etti.
Ali:Okey hadi geç kalma, toplantı var.
Bülent:Tamam tamam...
-Bülent telefonu kapatıp Aylin'e döner.
Bülent:Ee kahvaltıya nereye gidiyoruz?
Aylin:Adam sana geç kalma dedi.
Bülent:Salla ya. Kahvaltı ve sen öncelik.
Aylin:Benim canım bir şey istemiyor ya.
Bülent:Aa neden? Birlikte kahvaltı fikri kötü mü?
Aylin:Güzel, sevgilim güzel de bilmiyorum ya..
-Aylin'in o an midesi bulanır koşarak lavaboya gider. Bülent telaşla ayağa kalkar.
Bülent:Aylin!
-Aylin lavabodan çıkana kadar Bülent kapıda durup Aylin'e seslenir. Aylin çıkınca Bülent Aylin'in elini yüzünü kurular.
Bülent:Tatlım iyi misin sen? Yüzün gözün sapsarı oldu bir anda.
Aylin:Bilmiyorum bir anda bulandı midem.
Bülent:Hadi hastaneye gidelim, Sinem bi bakar.
Aylin:Ay yok, gerek yok.
Bülent:Olmaz canım böyle hadi, iyi görünmüyorsun sen.
Aylin:Hayatım gerçekten gerek yok. Mevsim değişimi yine muhtemelen. Her sene oluyor bu zamanlar.
Bülent:Emin misin?
Aylin:Eminim canım eminim.. Geç kalmadan çıkalım hadi.
-Bülent,Aylin'in yüzünü sever.
Bülent:Korktum bir anda.
-Aylin, Bülent'in bu haline gülümser ve dudağına bir öpücük bırakır.
Aylin:Benim sevgilim beni mi düşünürmüş, telaş yaparmış ya.
Bülent:Tabi düşünürüm.. Sen benim her şeyimsin, ben sensiz ne yaparım.
Aylin:Laflara bak laflara.. Hadi bakalım herkes işine.
Bülent:İki romantizm yaşıyoruz şurda hemen bozmak zorunda mısın?
Aylin:Ben böyleyim canım, nasıl beğenirsen.
-Bülent, Aylin'i süzer.
Bülent:Ben seni her halinle canım...
-Aylin'e yaklaşır ve kravatıyla oynar.
Bülent:Üniforma da çok yakışıyor, çıkmadan odada iki yaramazlık yapsak mı?
Aylin:Saçmaladın gene.. Ben geç kalıyoruz diyorum sen uçkur peşindesin.
Bülent:Ama ne yapayım? Ben özledim diyorum sen uykum var diyorsun bana.
-Aylin usulca Bülent'in kulağına yaklaşır.
Aylin:Uslu bir çocuk olursan şirinleri görebilirsin.
-Bülent gözlerini kocaman açarak Aylin'e bakar.
Bülent:Yemin ederim bundan sonra yaramazlık yok hadi gitmeden bi kez.
Aylin:Aaa hadi Bülent yürü ya.
Bülent:Kırıcısın.
Aylin:Teşekkürler canım...
...
-Aylin emniyete Bülentte şirkete geçmişti. Aylin o gün akşama kadar halsizdi. Akşam çıkmadan önce Ali, Aylin'in yanına geldi.
Ali:Hadi bize gidiyoruz.
Aylin:Niye?
Ali:Pınar çağırdı. Babamlar dışarıda bu akşam birlikte takılırız dedi.
Aylin:Üzgünüm ama gelemem Alicim. Ben Pınar'ı arar söylerim.
Ali:Satış ha.. Neden? Nereye gidiyosun?
Aylin:Planım var.
Ali:Enişte beyle mi?
-Aylin gülümseyerek gözlerini kırpar.
Ali:Ee tamam o da gelsin.
Aylin:Olmazz.. Bülent'in arkadaşı varya Ali. Onlara davetliyiz bu akşam.. Önceden söylesen oraya söz vermezdim.
Ali:Enişte bey geldi bizi unuttun kızım sen.
-Aylin'in midesi bulanır ama belli etmez.
Aylin:Ne alakası var ya? Size de sözüm olsun başka akşam buluşuruz.
Ali:İyi öyle olsun..
-Aylin bulantıya dayanamaz.
Aylin:Ay Ali çık çık.
-Aylin koşarak lavaboya giderken Hüsnü ve Mesut gelir.
Hüsnü:Noluyo be?
Mesut:Nereye koşuyo bu?
Ali:Midesi bulandı bir anda abi.
Hüsnü:Üşüttü gene kesin.
Mesut:Kırk yılda bi devriyeye çıkıyor onda da hasta oluyo bu dengesiz.
Hüsnü:Hassas kız usta. Herkes sen mi?
Mesut:Ne var bende?
Ali:Sen sağlamsın, güçlüsün abi onu diyo.
Mesut:Öyleyim evet...
-Aylin birkaç dakika sonra geri gelir.
Aylin:Off!
Hüsnü:Noldu kız?
Aylin:Üşüttüm galiba abi ya.. Midem çok fena bugün.
Mesut:O küpeli bakmıyor mu kız sana? Hesabını sorarım ha.
Aylin:Ne alaka abi?
Ali:Bi doktora gidelim mi?
Aylin:Yok yok iyiyim ben, çıkıyorum zaten şimdi.
Mesut:Nereye kız?
Aylin:Mesai bitti çıkıyorum abi.
Hüsnü:İyi hadi kaybol...
...
-Mesai çıkışı Aylin, Sinemlere geldiğinde aynı anda Ali ve Bülentte geldi.
Ali:Harika zamanlama.
Aylin:Bencede..
Bülent:(aylini öper)Naber sevgilim?
Aylin:İyi tatlım senden?
Bülent:İyi benden de.
Aylin:Sen nasılsın Ali görüşmeyeli?
Ali:İyi valla komiserim. Sinem,Mehmetcan bir de bu Bülent uğraşıp duruyoruz.
Aylin:Çok yaramazlık yapıyor mu benimki?
Ali:Eh işte.
Aylin:Eh işte derken?
Bülent:Yazıklar olsun Ali sana. Yavrum sende kurda kuzu soruyosun?
Ali:Sen misin kuzu? (Kahkaha atar) Merak etme komiserim sen, gözüm üstünde bunun.
Bülent:Bunca yıllık arkadaşını sat aferin sana.
Aylin:Eyvallah Ali. Gözüm arkada değil. Ama şu komiserim lafını bıraksak mı? Ben pek sevmiyorum.
Bülent:(sırıtarak) Yalnızca ben diyorum evet hemde..
-Aylin, Bülent'i dürter.
Ali:Ee bana farketmez. Yenge mi diyeyim o zaman?
-Bülent gözlerini açarak Ali'ye bakar.
Aylin:Yani Aylin desen yeter.
Ali:Zor ama alışırız ya.. Yani senlik değil benim polis anıları pek sağlam değil ya.
Aylin:Anlıyorum anlıyorum.
-Sinem camdan bağırır.
Sinem:Geçin hadi içeri ya.
Ali:Haydi millet...
...
-Evde hep birlikte yemek yenir sohbet edilir. Tabi bu sürede Mehmetcan tüm ilgiyi Aylin'e verirken Bülent yine kıskanır.
Mehmetcan:Aylin abla odama gelsene, araba koleksiyonumu göstermek istiyorum sana.
Sinem:Mehmetcan!
Mehmetcan:Anne ya..
Bülent:Memo uza aslanım hadi. Ben koleksiyon gösteriyorum Aylin ablana.
Aylin:Bülent!
-Ali kahkaha atar.
Mehmetcan:Senin ne koleksiyonun var ki?
Bülent:Pul pul koleksiyonu.
Ali:Ajan odana sen hadi. Büyükleri yalnız bırak.
Mehmetcan:Off..
Aylin:Ben birazdan gelirim yanına bakarız arabalara tamam mı?
Mehmetcan:Tamamm..
-Mehmetcan odasına gider.
Sinem:Bende çayları tazeleyeyim en iyisi.
Aylin:Bende yardım edeyim sana. Sinem:Oluur.
Bülent:Ya Sinem halleder, sen benimle kal.
Aylin:Of Bülent otur işte.
Ali:Kanka dedikodu vakti, karışma dur senn.
Sinem:Hadi herkes işine baksın.
-Sinemle Aylin mutfağa gider. Aylin'in saatlerdir farklı olduğunu Sinem farketmiştir.
Sinem:Senin neyin var bugün? Yemekte yemedin pek.
Aylin:Çok mu belli oluyor?
Sinem:Diğerlerini bilmem de ben farkettim.. Yani yüzün gözün pek solgun. Bülentle mi sorun var?
Aylin:Yok yok iyiyiz çok şükür.
Sinem:Ee?
-Sinemde Aylin'in karşısına oturur.
Aylin:Aslında bende sana gelecektim. Konuşmam gereken bir şey var.
Sinem:Dinliyorum...
...
-Aliyle Bülentte sohbete devam ediyordu.
Ali:Kanka ne zaman düğün?
Bülent:O nerden çıktı be?
Ali:Ne bileyim kanka ben evliyim, kardeşim de evlensin istiyorum.
Bülent:Yok abicim isteme.
Ali:Niye lan? Hani ciddiydin sen Aylinle?
Bülent:Ciddiyim kardeşim hemde hiç olmadığım kadar.
Ali:Ee? Evlenin işte çoluk çocuk olsun ajanla büyür gider. Belki o bahaneyle bizde ikinciyi yaparız.
Bülent:Aman yok yok çocuk kalsın.
Ali:Niye lan? Çocuk kötü bir şey mi?
Bülent:Benlik değil abi... Zaten Aylinle daha çok yeniyiz biz. Senesi bile dolmadan birbirimizi iyice tanımadan evlilik acele olur hele ki çocuk.. Hem yaşımız genç çocuğu ne yapalım biz?
Ali:Ben moruk muyum lan?
Bülent:Senin acelen neydi bilmiyorum ki ben.
Ali:Ne acelesi oğlum genç yaşta hallettim mis gibi işte..
-O esnada Mehmetcan Ali'yi çağırır. Ali ona baktıktan sonra mutfaktan gelen seslere kulak verir.
...
Sinem:Aylin sen ciddi misin? Daha önce neden demedin bana bunu?
Aylin:Fırsatım olmadı ki.. Ama daha kesin bir şey yok.
Sinem:Ne zamandan beri devam ediyor bu durum?
Aylin:Bir hafta falan.
Sinem:Bülent'in haberi var mı? Yani olma ihtimali olduğundan?
Aylin:Yok yok sakın söyleme, bilmesin.
Sinem:Niye ki? O da sevinir işte.
Aylin:Sinem ben bile emin değilim ki hamile olduğumdan. Sadece belirti var.
-Ali'nin duyduklarıyla gözleri açılır sırıtarak salona koşarken Sinemle Aylin konuşmaya devam eder.
Sinem:Ya olsun bilsin yine de.
Aylin:Yok hayır söylemeyelim. Kendim emin olmadan bilsin istemiyorum.
Sinem:Sen bilirsin ama bir an önce ya sen test yap ya da hastaneye gel bakalım.
Aylin:Bulduğum ilk fırsatta gelicem zaten.
Sinem:Peki var diyelim.. İstiyor musun?
Aylin:Bilmiyorum ki.. Yani daha çok yeni zaten Bülentle ilişkimiz. Bir anda böyle bir ihtimal beklemediğim bir şeydi.
Sinem:İstemiyorsun yani.
Aylin:Ne istiyorum ne de istemiyorum diyeyim. Çocuk çok büyük sorumluluk sonuçta.
Sinem:Baya hemde.. En yakın örnek bizimki.
Aylin:Yani şimdi böyle düşünürken çok istiyorum diyemem.
Sinem:Ama Bülent ister bence.
Aylin:Bilmiyorum...
Sinem:Geçelim mi içeri? Beklemesin beyler.
Aylin:Geçelim geçelim ama sakın bir şey çaktırma Ali'ye de.
Sinem:Merak etmee..
-Aylin ve Sinem ellerinde tepsiyle salona geçerken Ali ve Bülent'in konuşmasını duyup beklerler.
Ali:Oğlum çocuk daha da bağlıyor insanı birbirine. Hele bir tane yap devamı geliyor. İki üç beş yaparsın işte.
Bülent:Yok abi yok istemiyorum çocuk falan. Bende Aylin de çok genciz daha. Daha şurda kaç aydır birlikteyiz zaten biz. Kendimizi tanımadan etmeden çocuk mu yapalım?
Ali:(kaş göz yaparak) Kanka bak gel dinle kardeşini sen.
Bülent:Sen kendi memnun olduğun hayatını yaşa usta, ben Aylinle bu durumdan gayet memnunum.
-Aylin'in duyduğuyla gözleri dolar ve Sinem'e döner.
Sinem:A-aylin..
✳️
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |