
-Aylin ve Bülent göl kenarında birbirine sarılmış oturuyordur.
Aylin:Ne iyi geldi buraya gelmek..Çok güzel düşündün gerçekten Bülent.
Bülent:Dedim sevgilimin bir gün izni var şöyle güzel değerlendirelim.
Aylin:Çok iyi geldi ama sen böyle bir evin olduğunu söylemedin daha önce.
Bülent:Süpriz severim biliyosun.
-Bülent,Aylin'in kulağına doğru eğilir.
Bülent:Bu evde bu gece için başka süprizlerim var bu arada.
Aylin:Nasıl süprizlermiş onlar?
Bülent:Geceyi bekle yavrum...
-Tam o esnada Bülent kafasına yediği topla büyük bir küfür savurur ve arkasını döner.
Bülent:Ya sen bela mısın bugün abicim?
Ali:Kanka pardon ya,bilerek bölmedim.
Bülent:Senin ben bölmeni de topunu da..
Ali:Kalk gel maç yapalım.
Bülent:Siktir git,kendin yap maçını.Sevgilimle iki romantizm yaşatmıyosun lan.Zaten kalktınız geldiniz peşimizden.
Ali:Valla bizi siz davet ettiniz kanka söylenme şimdi.
-Bülent,Aylin'e döner.
Bülent:Sen niye çağırdın ki bunları ya? Ne güzel başbaşa kalacaktık bugün.
Aylin:Deme öyle ayıp. Birlikte vakit geçiriyoruz işte.
Bülent:Yahu güzelim ben zaten her gün bu herifle birlikteyim. Bir gün düşsün peşimden bari.
-Aylin eliyle Bülent'in ağzını kapatır.
Aylin:Şşşt!Sus artık. Akşama birlikteyiz zaten söylenip durma.
Bülent:Bugünü kurtaran tek şey o zaten.
-Bülent bir anda ayağa kalkar ve Aylin'e elini uzatır.
Bülent:Hadi kalk.
Aylin:Nereye?
Bülent:Buraya böyle oturmaya gelmedik dedğil mi? Gezecek çok yer var burada.
Aylin:Güzelmiş..
-Aylin ve Bülent el ele etrafı gezerler.
Aylin:Çok güzel gerçekten..İnsan huzur buluyor şu ortamda ya. Şu sesler falan..
Bülent:Birde ben tabi...
Aylin:Ne sen?
Bülent:Ben yanındayım diye daha huzurlusun değil mi?
Aylin:Hemen kendine pay çıkarmasan olmaz zaten ya.
Bülent:Huyum kurusun..
-Bülent durur ve kollarını Aylin'in beline sarar.
Bülent:Sence nasıl olur?
Aylin:Ne nasıl olur?
Bülent:Küçük bir çocuk..
Aylin:Başladık yine..
Bülent:Ama bak hayal et..Gelmişiz izin günümüzde yanımızda minik bi kız çocuğu koşup oynuyoruz.Nasıl ama çok güzel değil mi?
Aylin:Ya erkek olursa.
Bülent:Erkek çocuk sakıncalı..Zararlı bir şey o.
Aylin:O ne demek ya? O da çocuk.
Bülent:Erkek çocuğa çocuk denmez yavrum..Canavar falan olur o.
Aylin:Abartma istersen.
Bülent:Bak Mehmetcan'a çocuk olduğu yerde dünyayı tersine çeviriyor.
Aylin:Mehmetcan biraz hiperaktif..Her çocuk öyle olmaz ki.
-Bülent sırıtarak bakar.
Bülent:O çocuk benim genlerden aktarım alacak hatırlarsan.
Aylin:(dudağını ısırır)Eyvah!Yandık o zaman.
Bülent:Hoşuna gitmedi galiba.
Aylin:Senin yaramazlığın yetiyor zaten bana bir de senin küçük versiyonunu düşündükçe..
-Bülent,Aylin'in saçlarıyla oynar.
Bülent:Nasıl yaramazmışım ben?
Aylin:Anlattırma bana şimdi.
Bülent:Anlat tatlım bileyim suçumu.
Aylin:Anlatacak cinsten değil.
Bülent:Anlatılmaz yaşanır diyorsun.
-Aylin gözlerini kırpar ve Bülent'in kulağına fısıldar.
Aylin:Bu gece yaşayalım diyorum.
-Bülent geri çekilirken gözlerini kocaman açar.
Bülent:İlla delirticem diyosun.
Aylin:Severim bilirsin.
Bülent:Bende seni severim.
-Bülent Aylin'e doğru tekrar yaklaşırken bu sefer hedefi Aylin'in dudaklarıdır. Bülent elini Aylin'in çenesine koyar ve öpmeye başlarken Aylin'de karşılık verir.Etrafın sessizliğiyle nefesleri kesilene dek öpüştükten sonra ilk geri çekilen Aylin olur.
Aylin:Geceye pek bir şey kalmadı,biraz sabır.
Bülent:Sabretmek hele ki senin karşında dünyanın en zor şeyi.
-Aylin kollarını Bülent'in boynuna sarar ve burnunu burnuna sürter.
Aylin:Sana çok aşığım biliyorsun di mi?
Bülent:Evet,çünkü bende sana çok aşığım...
...
-Gece olmak üzereyken Bülent ve Aylin daha yeni başbaşa kalabilmiştir. Aylin mutfağı toparlarken Bülent serinleşen hava yüzünden bütün camları kapatıp şömineyle uğraşıyordur. Mutfağa geldiğinde hala bir şeylerle uğraşan Aylin'e arkasından sarılır ve kafasını boynuna gömer.
Bülent:Sonunda mekan da gece de bizim.
Aylin:Sonunda.. Dayanamadın şu saate kadar.
Bülent:Mümkün mü?
-Aylin elindeki bıçağı bırakır ve Bülent'e doğru döndüğünde Bülent'in elleri hala Aylin'in belini sarıyodur.
Aylin:Yaktın mı şömineyi? Üşürsem bozuşuruz bak.
Bülent:Yaktım yavrum yaktım..Ya zaten şurda max bir saate ortalık yangın yeri olacak sen hala üşüyorum diyorsun.
Aylin:Sen kendinden pek eminsin.
Bülent:Yanıldığımı gördün mü ki hiç?
-derken Bülent Aylin'in boynuna iyice gömülmüştü.Aylin huylanıp kıkırdarken Bülent boynuna derin bir öpücük bırakır.
...
-Gecenin ilerleyen saatlerinde Aylin ve Bülent ellerinde şarap şömine başında hem içiyor hem sohbet ediyordu.Aylin kadehleri yenilemek için ayaklanır ve büfenin önünde doldurur.
Bülent:Nasıl kaptım ama senin için yarına da izin almayı.
Aylin:Komple değil canım öğlene kadar..O da şehir dışındayız gelmemiz uzun sürebilir diye kandırdın milleti.
Bülent:İstanbul dışında sayılırız tatlım,yalan söylemedim ki.
Aylin:Neyse sana laf anlatamayacağım ben.
-Aylin doldurduğu kadehlerden birini Bülent'e uzatır.Bülent koltukta biraz doğrulup kadehlerden birini alıp masaya bırakırken Aylin'i belinden tutar..
Bülent:Anlatma zaten.
Aylin:Ne?
-Aylin kadehten bir yudum alırken bir yandan dikkatlice Bülent'in gözlerine bakıyodur.
Bülent:Anlatma diyorum.
Aylin:Eee?
Bülent:Bu gece hiç konuşmasak nasıl olur?
-Aylin elindeki kadehi sehpaya bırakır ve Bülent'e döndüğünde Bülent'in hiç beklemediği bir hamle yapar ve Bülent'in kucağına oturur.
Aylin:Harika olur..
-O an Bülent'in gözlerinden adeta ateş çıkıyodur.
Aylin:Noldu?
Bülent:H-hiç.
-Aylin ellerini Bülent'in boynuna sarar. Bülent'in elleri ise hala Aylin'in belinde ve çevresinde geziyodur.
Aylin:Aklın başından gitti sanki, ha?
Bülent:Gi-gitmez mi hiç?
-Aylin, Bülent'in sakallarıyla boynuyla oynarken cilveli halleriyle alnını alnına yaslar.
Aylin:Bu gece..
Bülent:Bu gece çok başka çok..
-Aylin Bülent'in dudağına bir öpücük bırakıp geri çekilir ama bu kez hamleyi Bülent yapar ve tekrardan dudaklarını buluşturup sertçe Aylin'i öpmeye başlar. Saniyeler hatta dakikalarca öpüştükten sonra Aylin geri çekilir. Bu kez tek tek Bülent'in gömleğinin düğmelerini açarken Bülentte Aylin'in üstündeki ince askılı elbisenin omuzlarını indirir.
Aylin:Sanki.. Sanki konuşmak istiyor ama konuşamıyor gibisin..
Bülent:Kelimeler dilimde değil aklımdan, kalbimden dökülüyor çünkü.
-Aylin, Bülent'in gömleğini çıkarmaya yardımcı olurken Bülentte Aylin'in üstünden düşmek üzere olan elbiseyi biraz daha aşağı indirir.
Bülent:Karşımda sen varken, büyüleyici bir güzellik varken dilime kör kilit vuruluyor benim.
Aylin:Kendinin de büyüleyici olduğunun farkında mısın?
Bülent:Beni de bu hale getiren sensin sevgilim..
-Bülent'in her kelimesinde her bakışında gözünden ateş çıkarken Aylin Bülent'in yüzüne ve dudaklarına kesik kesik öpücükler bırakır. Saniyeler sonra Bülent tek eliyle Aylin'i belinden tutarken bir hamleyle kendisini üste Aylin'i alta geçirir. Bu hareketle Aylin'in göğüs kafesi hızlı hızlı inip kalkar.
Aylin:(sakince) Bülent..
Bülent:Güzelim.. Canımın içi.. Can tanem..
-Bülent yaklaşıp önce dudağının kenarını sonra dudağını öperken Aylin'in elleri Bülent'in saçlarında karışır ve sertçe öpüşmeye başlarlar. Bülent geri çekildiğinde üstünde kalan son parçaları da hızlıca çıkarıp attıktan sonra Aylin'e döner ve düşmekte olan elbisesini çıkarmaya yardımcı olur.Bülent’in parmakları nazikçe onun omuzlarından kollarına doğru kayarken Aylin'in nefesi hala hızlı göğsü inip kalkmaya devam eder.
Aylin:(fısıltıyla) Bülent...
-Bülent’in dudakları bu kez Aylin’in boynuna iner. Aylin’in elleri Bülent’in sırtına dolanırken ikisi de birbirine daha çok yaklaşır sanki aralarındaki mesafeyi tamamen yok etmek istercesine. Bülent, Aylin’in kulağına eğilir.
Bülent:Ruhumu nefessiz bırakıyorsun biliyor musun...
-Aylin’in yanıtı bir iç çekiş olur, kelimeler yerine gözleriyle konuşur. Bülent’in elleri Aylin’in belinde gezinirken, onu yavaşça koltukta geriye yatırır. Aylin, Bülent’in yüzüne bakarken, parmaklarını onun çenesinde gezdirir ve kendine çekip dudağından öper. Ancak bu kez Bülent'in geri çekilmeye niyeti hiç yoktur. Aksine dudaklarını birbirine daha da bastırır ve sertçe öpmeye devam ederken Aylin'in üstüne doğru eğilir.
....
-Ertesi sabah geceye başladıkları yerde koyun koyuna ikisi de uyuyodur. Bülent yüzüne vuran ışıkla gözlerini açtığında Ayline bakar. Aylin Bülente sarılmış göğsünde yatıyodur. Bülent Aylin'in saçlarına bir öpücük bırakır ve onu uyandırmadan yavaşça kalkar. Ardından üstlerinden düşmekte olan örtüyü Aylin'in üstüne tekrar örter ve duşa gider. Bülent duştan çıkıp giyindiğinde Aylin hala uyuyodur.
Bülent:(sessizce)Uyuyan güzeliz yani bu sabah..
-Bülent Aylin'in uyumasını fırsat bilerek kahvaltı hazırlar. Küçük bir tepsiye iki kişilik kahvaltı hazırlar ve bir de gül koyduktan sonra Aylin'in yanına gelir. Tepsiyi masaya koyup Aylin'i gözünün kenarından öper.
Bülent:(fısıldar) Gece yorucu geçti komiserim evet ama artık uyanma vakti.
-Aylin gülümseyerek gözlerini açarken kaşlarını çatar.
Aylin:Bütün büyüyü bozayım diyorsun yani.
Bülent:Nasıl?
Aylin:İlla sapıklık yapacaksın yani.
Bülent:Doğal halim böyle tatlım. Günaydın..
Aylin:Günaydın sevgilim.
-Bülent sehpanın üstünde duran tepsiyi gösterir.
Bülent:Sana ellerimle kahvaltı hazırladım.
Aylin:Çok güzel görünüyor ama bir şey eksik.
Bülent:Neymiş?
-Aylin Bülent'in yakasından tutup kendine çeker ve öper.
Aylin:Günaydın öpücüğü.
Bülent:En önemli şeyi unutmuşum ama senin pek adetin değildi öpücükler falan.
Aylin:Beni arsız yapana sormak lazım.
Bülent:Ben oluyorum galiba.
Aylin:Aynen öyle.
-Aylin yattığı yerde doğrulur.
Aylin:Kahvaltı nefis görünüyor ama önce duş almam lazım.
Bülent:Olur tatlım.
-Aylin ayağa kalkarken Bülentte elinden tutar ve gözlerini kısarak Aylin'i süzer.
Bülent:Yardım lazım mı?
Aylin:Banyoda mı? Yok, hayır.
Bülent:(dudak büzerek) Peki.
-Aylin eğilip Bülent'in yüzünü elleri arası alır.
Aylin:Sen bütün hakkını gece doldurdun.
Bülent:Yeni güne başladık.
Aylin:Ama işe gideceğiz aşkım.
Bülent:Aşkını yesinler.
Aylin:Bir şey derdim de..
-Aylinle Bülent o gün birlikte kahvaltı yaptıktan sonra işlerine gider.
...
-Aradan geçen birkaç günde AyBül deli dolu devam ediyodur. Tabi ikisinin de işlerinin yoğunluğundan görüşmeleri azalmıştır. Bülent bu durumdan her seferinde isyan etse de Aylin bir şekilde geçiştirir onu. Merkezde yine Aylin ve Bülent telefonda konuşuyodur.
Aylin:.. Bana bak sakın geleyim deme bu sefer kimseye kalmadan ben nezarete atarım seni.
Bülent:Orada seni görme fırsatım daha çok olur mu?
Aylin:Hayır.
Bülent:Peki, gelmiyorum. Ee biz akşam da buluşamıyoruz senin devriyen var.
Aylin:Maalesef dedim ya sana bu ara fazla yoğun. Malum İstanbul'un uğursuzu bitmiyor.
Bülent:Ben o uğursuzları tek tek..
-O esnada Hüsnü ve Mesut görünür.
Aylin:Neyse sevgilim kapatmam lazım, sonra konuşuruz.
Bülent:Ne kadar sonra?
Aylin:Çok sonra Bülent kapat hadi.
Bülent:Son bir öpücük at.
Aylin:Saçmalama Bülent.
Mesut:Küpeli mi o?
-Aylin evet anlamında kafasını salladığı an Mesut telefonu alır.
Bülent:Bak bi öpücük at bi de seni seviyorum de kapatıcam söz.
Mesut:Ne öpücüğü lan? Liseli ergen misiniz siz?
Bülent:M-mesut abi?
Mesut:Ne bu lan her boşlukta telefonda sen varsın? Ben sana uslu dur demedim mi?
Bülent:Abi ben bir şey yapmadım ki? Biz yüz yüze görüşemiyoruz diye ben..
Mesut:Başlatma lan yüzünden, küpeli! Kapat arama bugün bi daha bu kızı.
Aylin:Abi ya..
Mesut:Yasak koydum kızım, bugün kotayı doldurdunuz. Bugün devriyeye kadar bütün haftanın raporları tekrar bakılacak.
Aylin:Ya niye?
Mesut:Bu küpeliyle konuşma diye.
Bülent:Ama abi..
Mesut:Sen hala kapatmadın mı lan?Bülent:Kapattım abi görüşürüz.
-Bülent telefonu kapatır, Mesut'ta telefonu Ayline uzatır.
Aylin:Abi çok kötüsün.
Mesut:Eyvallah.
Aylin:Senin bize garezin ne? Ne istiyorsun çocuktan?
Mesut:Birşey istemiyorum, çocuk sağlam çocuk.
Aylin:Ee o zaman?
-Hüsnü Aylin'in yanaklarını sıkar.
Hüsnü:Kardeşimizi kıskanıyoruz kızım ne olacak?
Aylin:(gülerek) Of abi ya.
Hüsnü:Oflama, çarpılırsın.
Aylin:Tamam tamam..
...
-Bülent telefonu kapattığından beri söylenip duruyodur.
Bülent:Ben gidiyorum suç işliycem.
Ali:Salak salak konuşma lan, otur şuraya.
Yeşim:Bülent bu komiser gerçekten ayarlarınla oynadı senin. Kendine gel ya.
Bülent:Ben kendimdeyim şef. Bakın aşk bu anlamıyorsunuz.
Ali:Başlatma aşkından lan. Bizde aşığız.
Bülent:Senin aşkın sana abicim. Benimki böyle işliyor.
Ali:Salak salak konuşma lan. Ayrıca adam haklı iki saatte bir kızı arıyorsun.
Bülent:Özlüyorum.
Ali:Senin ben özlemine..
-Birkaç saat sonra Aliyle Bülent odada yalnızdır.
Ali:Hayırdır lan? Kapattın çeneni ağzından cımbızla laf alıyoruz.
Bülent:Yok bir şey ya.
Ali:Var bir şey.. Aylinle konuşamadın diye mi bu haller?
Bülent:Yoo konuştuk biz gizli saklı yine.
Ali:Ee derdin ne?
Bülent:Düşünüyorum kanka.
Ali:Neyi lan?
Bülent:Ayline evlenme teklifi etsem ne der diye?
Ali:Ne?
Bülent:Duydun işte.. Son zamanlarda aklımda dolanıp duruyor. Evlenme teklifi etmek istiyorum ama erken mi acaba diyorum bir yandan da.
Ali:Ne kadar oldu ki sizin?
Bülent:Bir yıl olacak az kaldı.
Ali:Erken değil bence de emin misin kanka sen?
Bülent:Eminim abi, niye?
Ali:Evlilik işi bu, basit değil. Ha hayatın da boka döner.
Bülent:Nereye dönecek oğlum? Aşkımız resmiyete dönecek sadece işte.
Ali:Gerizekalı evlilik ayrı bir sorumluluk. Hem mis gibi yaşıyorsunuz işte ne diye evleneyim diyosun?
Bülent:Kanka ben çok değiştim.
Ali:Farkındayım. Nerde geçen sene ki Bülent..
Bülent:Aşk bildiğin delilikmiş kanka. Ben Aylin de anladım bunu.
Ali:Eminsin yani sen edeceksin teklif.
Bülent:Edicem kanka.. Yani kız ne der ne olur bilmiyorum ama edicem.
Ali:Ee nasıl yapıcan peki? Var mı aklında plan?
Bülent:Yok valla düşünüyorum ama yüzüğü aldım.
-Cebinden bir kutu çıkarır, içinde kocaman bir tektaş vardır.
Ali:Yuh! Ne kadar verdin lan buna? Hem ne ara aldın?
Bülent:Oldu birkaç gün.. Geçen ay reklamdan gelen parayı buna verdim.
Ali:Çüş! Kanka sen mecbur teklif edecen birilerine. Ha Aylin kabul etmezse gel bana et.
Bülent:Siktir lan. Tercihim değilsin.
Ali:Benimde sen değilsin ama yüzüğün hatrına.
Bülent:İşte yüzük burda ona yakışır bir şey yapmam lazım.
Ali:Sinem'e soralım. O fikir verir.
Bülent:Hayır Sinem olmaz. O gider Aylin'e söyler.
Ali:Doğru hemen yetiştirir. Düşünelim o zaman..
Bülent:Kanka bak ne geldi aklıma.. Boğaza kocaman ışıklarla benimle evlenir misin mi yazdırsam?
Ali:Boğaza? İstanbul'un orta yerine.
Bülent:Evet herkes şahit olur işte.
Ali:Fazla abartılı kanka.
Bülent:O zaman uçağın kanadına yazayım şöyle romantık bir yemekte uçak geçsin.
Ali:Yok kanka uzaydan yazdır ya.
Bülent:Mümkün oluyor mu öyle?
Ali:Saçmalama lan.
Bülent:Sen Sinem'e nasıl teklif yaptın?
Ali:Biz bi anda karar aldık, durumları hatırlarsan.
Bülent:Doğru doğru..
Ali:Sen farklı sıradışı bir şey istiyosun di mi?
Bülent:Evet böyle akılda kalıcı olsun, hiç unutmayalım.
Ali:Bak dinle...
...
-İki gün sonra Aylinle Bülent gece birlikte vakit geçirmiş işlerine öyle gitmişti. O gün akşam yine Aylin'in devriyesi olduğu için görüşme planları yoktu.
Hüsnü:Aylin köfteciye gidiyoruz geliyor musun?
Aylin:Şu sahil tarafındaki mi?
Hüsnü:Evet, devriyeden önce birer tane gömelim dedik.
Aylin:Olur valla abi gelirim. Baya oldu zaten gitmeyeli.
Ali:Ne oldu kız senin ki götürmüyor mu seni yemeğe?
Aylin:Köfteciye mi gideriz sence gidersek Ali?
Ali:Elit takılıyoruz diyorsun.
-Aylin hava atar gibi bakış atar.
Aylin:Sevgilim sağolsun bonkör bu konularda.
Ali:Ay, yesinler sevgilisini.
-Mesut, Aylin'e ters ters bakar.
Mesut:Başlıcam şimdi küpeliye ha! Yürü kız!
Aylin:Tamam abi ya.. Siz inin üstümü değişip geliyorum.
Hüsnü:Üstün iyi iyi hadi, yürü.
Aylin:Abi siz gidin geliyorum işte. Üniformayla çıkamam hiç devriyeye.
Ali:Beş dakika vaktin var.
Aylin:Ali yürü git.
...
-Aylin, Ali, Hüsnü ve Mesut devriye öncesi yemeğe gelmiş yiyorlardır. Aylin gelen telefonla hafif irkilir, ekrana baktığında ise gülümsemeye başlar.
Hüsnü:Bak bak kesin oğlan arıyor, surata bak.
Mesut:Bozdu bu kızı bozdu usta.
-Aylin onlara aldırış etmeden telefonu açar.
Aylin:Efendim canım.
Bülent:(nefes nefese) Aylin, yardım et!
Aylin:(kaşlarını çatar) Bülent? İyi misin sen? O sesler ne?
Bülent:Ben ben çatışmanın ortasında kaldım yardım et Aylin.
-Aylin telaşla ayağa kalkar.
Aylin:Ne? Bana bak iyi misin sen? Yaralanmadın değil mi?
Bülent:Çok kalabalık bunlar yavrum. Herkeste silah var sıkıp duruyolar.
Aylin:Tamam tamam adres ver hemen bana. Nerdesin sen?
Hüsnü:Noluyo ya?
Aylin:Bülent adresi at bana hemen geliyoruz.
Bülent:Tamam çabuk ol Aylin.
-Aylin telefonu kapatır, telaşla ekibe döner.
Aylin:Gitmemiz lazım.
Ali:Noluyor be?
Mesut:Bülent mi?
Aylin:Silahlı çatışmanın içinde kaldım dedi.
Hüsnü:Ne? Nerde?
Aylin:Bilmiyorum abi, arkadan bir sürü silah sesi geliyordu.
Mesut:Nasıl ona denk gelmiş ya?
Aylin:Abi yetişelim yoksa bu kendini vurdurur hadi lütfen.
Ali:Yürü hadi yürü.
-Hemen arabaya geçerler, Aylin olabildiğince endişelidir. Yolda Bülent'i arasa da telefonu açan olmaz. Yarım saat sonra verilen adrese geldiklerinde etraf sessizdir. Aylin hemen arabadan iner ve silahını çıkarıp etrafa bakınır.
Aylin:Bülent!
Ali:Ee kimse yok burda?
Mesut:Adres doğru mu emin miyiz?
Aylin:Evet abi burası ama neden kimse yok? Bülent nerde?
Hüsnü:Sağa sola bakalım bi.
Aylin:(gözleri dolar) A-abi ya başına bir şey geldiyse? Ya bir şey yaptılarsa ona?
Hüsnü:Dur kızım dur.
-Ali sarılıp Aylin'i sakinleştirir.
Ali:Telaş yapma hemen, dur bi.
Aylin:Bülent nerdesin ya?
-Hepsi bir yere bakarken Bülent en sonunda sakladığı köşeden ellerini havaya kaldırıp çıkar.
Bülent:Burdayım.
Aylin:Bülent..
-Tam o esnada havai fişekler patlarken hepsi telaşlanıp silahına davranır.
Mesut:Noluyo lan?
Bülent:Sakin abi sakin.
Aylin:Bülent noluyor? Çatışma var dedin sen bu havai fişekler ne oluyor?
Bülent:Seni buraya getirmenin tek yoluydu tatlım.
Aylin:Ne diyorsun ya?
-Bülent o esnada cebinden yüzük kutusunu çıkarıp Aylin'in önünde diz çöker.
Bülent:Bu plan bunun içindi..
Aylin:Bülent..
-Bülent yüzük kutusunu açtığında hepsi şaşkınca bakar.
Ali:Yuh!
Bülent:Sevgilim biliyorum korkuttum seni ama bize de sıradışı bir şey yakışırdı. Ben istedim ki hep aklımızda kalsın.
Aylin:Ama sen..
Bülent:Aylin benimle evlenir misin? Yıllar sonra bir anda karşıma çıkıp beni kendine aşık ettin.. Bu salak herifi aşık ettin kendine. Ben sana öyle bir aşık oldum ki yeri geliyor kendimi unutuyorum seni düşünüyorum.. Ben bundan sonraki hayatımı ömrümü seninle geçirmek istiyorum. Belki hızlı bir karar belki de geç kaldım ama daha fazla beklemek istemiyorum. Aylin benimle evlenir misin? Karım olur musun?
Aylin:Ya..
Bülent:İster düşünüp cevap ver istersen şimdi.. Her ne cevap verirsen ver kararına saygı duyarım ama bil ki ben bu ömrü seninle devam ettirmek istiyorum.
-Bülent heyecanlı gözlerle Ayline bakarken diğerleri de ondan farksız değildir.
Bülent:Seni dinliyorum.
-Aylin, Bülent'in elinden tutar ve ayağa kaldırıp ellerini tutmaya devam eder.
Aylin:Beni yıllar sonra hiç alışkın olmadığım bir durum içine attın sen.. Tatmadığım bilmediğim çoğu duyguyu hissi seninle tattım.. Bende isterim ki bir ömür seninle geçsin.. Nasıl yaparız nasıl gideriz bilmem ama..
Bülent:Ama..
Aylin:Ama sen yanımda olursan her şeyi atlatırız sevgilim.
Bülent:Yani?
Aylin:Evet diyorum salak evet.. Evlenirim seninle..
Bülent:Allah bee!
Ali:Vay be.
Hüsnü:Helal lan.
-Bülent sevinçle yüzüğü Aylin'in parmağına takar ve sarılınca arkada saklanan Mehmetcan ve arkadaşlarıyla Ali de çıkıp alkışlar.
Bülent:Seni seviyorum komiser.
Aylin:Bende seni sevgilim.
Mehmetcan:Yürü be Bülent abi.
-Birkaç dakika sonra Mesut'un aklına bir şeyler dank etmiştir.
Mesut:Bir dakika bir dakika.
Aylin:Noldu abi?
Mesut:Şimdi bu oğlan sana evlenme teklifi etti di mi?
Hüsnü:Gözümüzün önünde etti ya usta.
Mesut:Aylin de kabul etti.
Aylin:Evet abi.. (Yüzüğünü gösterir) Bak işte.
Ali:Yüzükte kocaman ha.
Hüsnü:Kaç maaş kim bilir.
Mesut:Başlatmayın lan yüzükten.
Bülent:Abi ne yaptım ya?
Mesut:Yalan ihbar yaptın lan!
Bülent:Ama abi teklif için.
Mesut:Biz sen vurulma diye uça uça geldik.
Bülent:Kusura bakmayın ya.
Mesut:Ne kusura bakma lan!
-Mesut silahını çıkarıp Bülent'e doğrultur.
Aylin:Bülent kaç!
Hüsnü:Usta!
Mesut:Ben yemez miyim şimdi seni!
Bülent:A-ama..
Aylin:Bülent kaç dedim sana.
Ali:(bağırır) Kanka kaç lan!
-Bülent koşmaya başlar ama çok geçtir. Mesut hedef alır ve direk ateş ederken Bülent'in çığlığı duyulur.
Bülent:Agh!
✳️
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |