
-Aradan birkaç gün geçmişti. Bülent ve Aylin normal hayatlarında devam ediyordu. Birbirlerini pek hatırladıkları bile söylenemezdi. Ta ki Bülent başını yine derde sokana kadar..
-Aliyle Bülent yine iş çıkışı meyhaneye gelmiş içtikçe içiyorlardı.
Bülent:Salaksın oğlum sen. Madem yemeğe çıkalım dedi kadın ne bok yemeye gelip içiyorsun benimle?
Ali:Kanka onun yemeğe çıkalım demesi benim başımın etini yiyecek şu motorsiklet meselesinden. Sen çaktırma toplantı yemeği var dedim ben.
Bülent:Gerizekalı sarhoş gidince anlamayacak mı Sinem? Hayır sen karını o kadar salak mı sanıyorsun?
Ali:Yoo, senden benden zeki. İçtik deriz abi yemekte ya. Salla hadi.
-Ali kadeh kaldırır ve Bülentle tokuştururlar. Az sonra müzik çalmaya başlar. Önce Ali sonra Bülent yüksek sesle şarkıyı söylemeye başlarlar.
Bülent:Çünkü sen çölüme yağmur oldun
Sen geceme gündüz oldun
Ali:Sen canıma yoldaş oldun
Sen kışıma yorgan oldun..
Bülent:Şerefe kankaa.
Ali:Şerefe kardeşim..
-Yan masada ki adam sesten rahatsız olur ve bağırmaya başlar.
A:Biraz sessiz be kardeşim! Ağız tadıyla içirmediniz şurda.
Ali:Ne?
A:Ağzınla iç diyorum ağzınla.
Bülent:Bize mi diyor o kanka?
Ali:Galiba kanka.
A:Evet size dedim. İçmeyi bilmiyorsanız gelmeyin lan.
Ali:Ne diyorsun lan sen?
-Ali'nin ayağa kalkmasıyla adama vurması bir olmuştu. Adamın arkadaşları da ayaklanınca Bülent de araya girdi ve kavga anında büyüdü.
...
-Aylin, Mesut ve Aliyle devriyedeydi. Sakin geçen devriyeye bir çay molası vermişlerdi.
Aylin:İçim ısındı valla abi, sağolun.
Ali:Kızım daha yeni geçti gribin geldin devriyeye. Git eve dedik sana.
Aylin:Olur mu öyle şey Ali?
Mesut:Bırak bırak yok öyle yatmak.
Aylin:Sağol abi ya.
Mesut:Ne kızım?
-Az sonra gelen ihbarla keyifleri bölünür.
Ali:İçmeyi bilmiyorsanız içmeyin arkadaşım.
Aylin:Hadi hadi gidelim.
Mesut:Sıkılmıştım zaten.
...
-Ekip birkaç dakikaya meyhaneye geldiğinde Ali ve Mesut hemen araya girmişti.
Mesut:Ehh yeter lan!
Ali:Bi sakin olsun herkes.
Mesut:Aylin topla kimlikleri gbt'leri sorgula.
Aylin:Tabi abi.. Hadi arkadaşlar çıkarsın herkes kimliğini.
-Mesut meyhane sahibini yanına çağırır.
Mesut:Ne oluyor arkadaşım burda..?
Aylin:Evet ver sende kimliği..
-Aylin yüzüne bakmadan Bülent'in kimliğini alır. Bülent sarhoş olsa da Aylin'i tanımıştır.
Bülent:Oo komiserim.
-Aylin kafasını kaldırır ve Bülent'e bakar.
Aylin:Sen? Ve yine bir kavga.
Bülent:Karşılaştığımıza bende memnun oldum.
-Bülent gülerken Aylin GBT'yi sorgulamıştır ve kimliği uzatır.
Aylin:Temiz abi herkes.
Mesut:Kavga tarafları hariç gerisi kalsın. Emniyete geçelim bizde.
Ali:Hadi arkadaşlar.
-Bülent ve Ali giderken yolda zor yürüyordur.
Aylin:Yürüyemiyorlar bile hay Allah'ım ya.
Bülent:Kanka yine soktuk başımızı belaya.
Ali:Bu bir işaret bence kanka. Baksana kim geldi.
Bülent:Ne diyorsun be? Ne işareti?
Ali:Komiser diyorum arkamızda geliyor.
Bülent:Kanka boş yapma ya.
...
-Emniyete geldiklerinde ifadelerden sonra iki tarafta birbirinden şikayetçi olmamıştı. Beklerlerken Aylin, Ali ve Bülent'e kahve getirmişti. Aslı'nın eşi Sinem de gelmiş başlarında bekliyordu o sıra.
Aylin:İçin de kendinize gelin.
Sinem:Sağolun komiserim. Başları belada mı yine?
Aylin:İki tarafta şikayetçi olmadı, işlemlerden sonra salınacaklar.
Sinem:Hadi yine iyisiniz Ali.
Ali:Sağol karıcım.
Sinem:Eve gidelim göstericem sana ben. İş yemeğindesiniz ha?
Bülent:Kanka fena boka bastın.
Ali:Sus lan.
Sinem:Sende az değilsin Bülent.
Aylin:Kahve kendilerine getirir onları.
-Bülent sırıtarak Aylin'e bakar.
Bülent:Sağolun komiserim.
Aylin:İç hadi iç. Ve mümkünse bir daha başını belaya sokma.
Bülent:O dediğin zor biraz ama denerim belki.
Sinem:Hay Allah'ım ya.
Aylin:Benim birkaç işim var, iyi günler.
Sinem:Tekrardan sağolun komiserim.
-Aylin gider. Ali, Sinem'e yaklaşır.
Sinem:Hiç yanaşma Ali. Eve gidelim hele bi göreceksin sen gece gece beni buralara getirmeyi.
Ali:Ama Sinem..
Sinem:Aması yok Ali.
Ali:Neysee.. Şu komiser kız tam Bülent'e göre değil mi?
Sinem:Ne diyorsun Ali sen? Ayıp ayıp.
Ali:Ne ayıbı ya? Bunlar sürekli karşılaşıyor. Kaderin var bir bildiği diyorum ben.
Sinem:Aman Ali ya.
-Bülent, Ali'yi dürter.
Bülent:Kanka saçma sapan başladın yine.
Ali:Sana da iyilik yaramıyor ha.
...
-Aylin ve Ali gerekli imzaları atıyordu.
Ali:Bunlar geçen de sette kavga edenler değil miydi? Hani birinin arabasına çarpmışsın.
Aylin:Aynen onlar. Rahat duramıyorlar demek ki.
Ali:Halbuki temiz insanlara benziyorlar.
Aylin:Onlar mı? Güldürme Ali.
Ali:Allah Allah sende var herhalde bir şey.
Aylin:Ne olacak bende be? Hadi yoruldum ben, gönderelim şunları da az dinleneyim.
Ali:Git sen ben hallederim.
-Aylin, Ali'nin omzuna dokunur.
Aylin:Eyvallah, çok sağol...
...
-Ertesi Sabah Bülent şirkete gelmiş odasında uyuyordur. Ali elinde kahveyle gelir.
Ali:Kankaa, kalk lan.
Bülent:Ne oluyor be?
Ali:Burda mı kaldın sen? Eve bırakmadık mı biz seni?
Bülent:Evden geldim zaten. Ama uyumuşum. Oğlum kendime gelemedim ben daha.
Ali:Bende bende.
Bülent:Başım da öyle bir ağrıyor ki.
Ali:Al kahve iç, kendine getirir belki.
Bülent:Eyvallah.
-Bülent kahveyi içerken aklına gece emniyette Aylin'i görmesi gelir.
Bülent:Hadi lan, boş boş.
Ali:Ne boş boş?
Bülent:Hiç... Neyse kahvaltı yapmadım ben şu karşıdaki pastaneden bir şeyler alıp geleyim.
Ali:Çocuklardan birine söyle alsın.
Bülent:Yürürsem az kendime gelirim hem. Aç mısın sen?
Ali:Açım valla, erkenden çıktım evden Sinem başımın etini yiyecekti yoksa. Gece doyamadı malum.
Bülent:İyi, çay söyle sen.
-Bülent gider.
...
- Bülent şirketin karşısında ki pastaneye gelip siparişini verir. Beklerken göreceği kişi aklına bile gelmez.
Aylin:Ben iki sade poğaça alabilir miyim?
Pastaneci:Hemen veriyorum komiserim.
Bülent:Aa siz?
Aylin:Yine siz? Günaydın.
Bülent:Günaydın.. Sizi burda görmek?
Aylin:Mesaiye giderken yolumun üstü. Sabahları geçerken uğrarım.
Bülent:Öyle mi? Ben hiç denk gelmedim size. Bizim şirket karşıda hemen, sabahları uğrarım bende mutlaka.
Aylin:Bu güne kısmetmiş. Ayılabildiniz mi? Gece fazlasıyla sarhoştunuz.
Bülent:Baş ağrısı hala geçmiş değil ama.. Bu arada gece ki kahve için teşekkür ederim.
Aylin:Ne demek.
Pastaneci:Komiserim buyurun. Bülent abi seninkiler de hazır.
Aylin:Sağol Ahmet.
Bülent:Tamam aslanım.. Şey aceleniz yoksa bir kahve içer miyiz? Sabah sabah kahve içmem derseniz çay da olur.
Aylin:Kahve değil de çay olur. Kahve sözü başka zamana kalsın.
Bülent:Buyrun o halde.. Ahmet iki çay bize kardeşim.
Pastaneci:Hemen geliyor abi.
-Bülent ve Aylin masaya geçerler.
Bülent:Sizli konuşmasak mı? Tuhaf oluyor bi.
Aylin:Olur, bana da zor oluyor zaten.
-İkisi de güler ve aralarında kısa bir sohbet başlar.
Bülent:Zor olmuyor mu kadın polis olmak? Yani etrafın iti kopuğu, benim gibi serserisi çok.
Aylin:Estağfurullah ama zor değil yani bana zor gelmiyor. Ee sevince bir de yıllarımızı verdik sonuçta.
Bülent:Doğru..
Aylin:Sende serseri sayılmazsın aslında ama başını fazla belaya sokuyorsun sanki. Akşam arkadaşının eşi de sinirliydi bayağı ikinize.
Bülent:Öyle gibi ya da bela bizi çekiyor diyelim biz.
Aylin:Ya ya..
-Sohbet ilerledikçe ellerinde ki poğaçalar da bitmiştir çoktan.
Aylin:O kaza günü için de kusura bakma, fazla yoğundum aklımdan çıkmış tamamen.
Bülent:Unuttum gitti. Benim asabilik de yoğunluk yüzündendi. Çekimler üst üste olunca.
Aylin:Sizin iş eğlenceli sanardım ben böyle set ortamı, reklamlar falan ama arkası baya farklı galiba.
Bülent:Biraz diyebiliriz..
-Aylin telefonuna bakar.
Aylin:Ben kalkayım, geç kalıcam yoksa mesaiye.
Bülent:Tabi tabi. Zaman geçmiş öyle otururken.
Aylin:Öyle olmuş..
-Aylin kalkar, Bülent hesabı öder.
Aylin:Görüşürüz mutlaka yine galiba.
Bülent:Tabi tabi asla aksatmam.
-İkisi de kahkaha atar. Ardından Aylin gider, Bülent arkasından bakar. İçinde ki hisleri tuhaftır.
Bülent:Ne oluyor oğlum sana?
...
-Bülent şirkete geldiğinde Ali bir şeyler çiziyordur.
Bülent:Kanka naber? Geldin mi kendine?
-Ali elindeki kalemi fırlatır, Bülent kenara çekilir.
Bülent:Ne oluyor lan?
Ali:Hani poğaçalar? Kahvaltı yapacağız diye bekliyoruz burda biz gibi oldu lan çaylar.
Bülent:Ha yedik biz onları ya.
Ali:Yedik mi? Yuh lan kiminle?
Bülent:Aylinle.
Ali:Aylin kim lan?
Bülent:Şu polis vardı ya akşam emniyette.
Ali:Ha seninki.
Bülent:Benimki diye bir şey yok çevirme lafı hemen. Karşılaştık sadece birer çay içerken yemişiz poğaçaları.
Ali:Şimdi seninki olmayabilir ama olmayacağı anlamına da gelmez.
Bülent:Ali hadi kardeşim ya.
Ali:Göreceğiz kanka.
...
-Aylin emniyete geldiğinde ekip çoktan merkezdeydi.
Hüsnü:Oo Aylin hanım teşrif ettiniz.
Aylin:Geç mi kaldım?
Mesut:Yoo biz erken geldik.
Ali:Babam kızdı valla, kahvesini de içemedi sen yokken.
Hüsnü:Alışkın değil adam seni burda görmemeye.
Aylin:Kusura bakmayın cidden ya. Arkadaşı gördüm pastanede, muhabbette dalmışız.
Mesut:Poğaça getirmiş olsaydın affederdik.
Hüsnü:Aynen şimdi kahve yap hepimize hadi.
Aylin:Olur abi.
-Aylin'in aklında Bülent vardır. Ayrıldıktan sonra sürekli aklındadır hatta ama kendisi de anlamlandıramaz.
Aylin:Kendine gel Aylin...
...
-Akşama doğru toplantı çıkışı Ali, Yeşim ve Bülent cafede oturmuş bir şeyler yiyorlardır.
Yeşim:Yalnız sen Antalya'ya gelmek istemediğine emin misin Bülent? Mis gibidir şimdi oralar.
Bülent:Yeşimcim geçen ay oradaydım ben daha hatırlarsan gerek yok. Hem iki gün için bana göre değmez.
Ali:Ona şöyle en az 1 hafta olacak Yeşim. Gezecek, tozacak, içecek değil mi kanka?
Bülent:Aynen öyle. Zaten ikiniz gidiyorsunuz, ee yardımcı yönetmen de var halledersiniz işte. Buralara da lazım birisi.
Ali:İyi madem.
...
-Ertesi sabah Ali ve Yeşim, Antalya'ya gitmek için yola çıkmışlardır. Bülent şirkette tek başına otururken telefonu çalar. Ekranda yazan numarayı hatırlar gibidir ama çıkaramaz.
Bülent:Alo?
Aylin:Merhaba Bülent, Aylin ben.
Bülent:Aylin? Aa nasılsın?
Aylin:İyiyim sen?
Bülent:Bende iyiyim.
Aylin:Numaranı dosyalardan buldum, malum önüme düşüyor sürekli.
Bülent:Başın beladan çıkmıyor desene.
Aylin:Yani.. Şeyy neden aradın dersin şimdi.
Bülent:Estağfurullah ama merak ettim.
Aylin:Bu arada müsaitsin değil mi? Çekimde falansan eğer..
Bülent:Müsaitim müsait, tek başıma oturuyorum şirkette.
Aylin:O zaman sana bugün öğlen kahve içmeyi teklif etsem? Şu kazanın özür meselesi için.
Bülent:Kapandı diye sayıyordum onu ben ama kahve olur kabul.
Aylin:Güzel, var mı bildiğin bir yer yoksa ben mi adres vereyim?
Bülent:Sen nereyi tercih edersen.
Aylin:Peki mesaj atarım.
Bülent:Olur.
Aylin:Görüşürüz.
Bülent:Görüşürüz.
-Bülent telefonu kapattığında birkaç dakika öyle kalır ve yüzüne aptal bir gülümseme gelir. Masanın üstünde duran kartviziti alır ve sosyal medya hesabına girer.
Bülent:Aylin Aydın... İşte buldum, buradasın. Güzel kız ama.. İçelim bakalım kahvemizi.
✳️
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |