20. Bölüm

20.Bölüm

Mel`
fandomsalsenarist

 

 

-Bülent erkenden uyanmış kahvaltı hazırlamıştır. Üstünü de giyindikten sonra Aylin'in başucuna gelir ve oturup onu seyreder. Aylin'i uyandırmadan saçlarını severken fısıltıyla da konuşur.

 

 

Bülent:Peri masalından fırlamış gibisin.. Eşsiz, kusursuz, tarif edilemez..

 

 

-Bülent dayanamaz ve Aylin'i dudağının kenarından öper.

 

 

Bülent:Bu masal hiç bitmesin olur mu güzel kız..

 

 

-Aylin hafif kıpırdanmaya başladığında Bülent, Aylin'i izlemeye devam eder. Aylin gözlerini açtığı an Bülent'i görünce kocaman gülümser.

 

 

Aylin:Bülent?

 

 

Bülent:Sevgilim.. Günaydın.

 

 

Aylin:Günaydın.. Ne zaman uyandın sen?

 

 

Bülent:Oldu biraz.. Kahvaltı hazır, seni bekliyor.

 

 

Aylin:Kahvaltı mı hazırladın gerçekten?

 

 

Bülent:Evet, bu sabah değişiklik olsun dedim.. Hadi çay soğumadan gel bakalım.

 

 

Aylin:Şahanesin.

 

 

-Bülent uzanıp Aylin'i öper.

 

 

Bülent:Sende çok güzelsin..

 

 

-Aylin Bülente elini uzatır, Bülent kalkmasına yardım eder.

 

 

Bülent:Hadi bekliyorum aşağıda.

 

 

Aylin:Geliyorum hemen.

 

 

-Aylin banyoya gidip elini yüzünü yıkar ve kahvaltıya iner. Mutfağa geçtiği an burnuna dayanılmaz bir koku gelir.

 

 

Aylin:Bu koku ne ya? Bir şey mi yaktın sen?

 

 

Bülent:Hayır yavrum, ne kokusu?

 

 

Aylin:Anlamadım ki.. Çok kötü bir koku var.

 

 

Bülent:Çöpleri de atmıştım dün bilemedim ki ben almıyorum koku.

 

 

Aylin:Neyse, kahvaltımızı yapalım.

 

 

-Aylin masada oturan Bülent'e omuzlarından sarılıp yanağından öper.

 

 

Aylin:Şahane görünüyor her şey hocam, devamını bekleriz.

 

 

Bülent:Yakında her sabah hazırlarım komiserim.

 

 

Aylin:Allah Allah o nasıl olucak?

 

 

-Aylin konuşmaya devam ederken yerine oturur. Bülent Aylin'in elini tutup öper.

 

 

Bülent:Karım olacaksın ya hani tatlım.. Evlenince tüm kahvaltıları hazırlarım.

 

 

-Aylin tek gözünü kapatıp Bülente bakar.

 

 

Aylin:Hepsi olmasın ya arada bende hazırlarım.

 

 

Bülent:(kahkaha atar) Olur yavrum, sağol ya.

 

 

-İkili kahvaltısını yaparken normal sohbete devam eder.

 

 

Aylin:Sen ne yapıyosun bugün?

 

 

Bülent:Çekim var hemde iki tane.

 

 

Aylin:Hadi ya.

 

 

Bülent:Noldu yavrum?

 

 

Aylin:Nöbetim de yoktu bu gece, sinemaya falan gideriz diyordum.

 

 

Bülent:Acil olmasa var ya iptal ederdim rapor alırdım.

 

 

Aylin:Saçmalama Bülent.

 

 

Bülent:Ama sana sözüm olsun.. Bu gece yalnızsın ama.

 

 

Aylin:Neredeydi çekim?

 

 

Bülent:Taa Tuzla da biri. Diğeri nerde bende bilmiyorum.

 

 

Aylin:Ee o zaman geç kalmadan çık sen. Ben giderim taksiyle.

 

 

Bülent:Yok var daha ya, önce sen sonra iş.

 

 

-Bülent Ayline doğru yaklaşırken Aylin iyice yanaşır ve burnunu burnuna sürtüp dudağından öper.

 

 

Aylin:Hımm, bak sen laflara ya.

 

 

Bülent:Sana özel.

 

 

Aylin:Bilirim..

 

 

Bülent:Ee hadi bitmedi omlet.

 

 

Aylin:Yok doydum, yiyemiyorum daha fazla.

 

 

Bülent:Aşk olsun ya, beğenmedin mi yoksa?

 

 

Aylin:Saçmalama çok güzel olmuş ama istemiyor canım, ayrıca şu koku çıkmadı hala şurdan.

 

 

-Aylin'in o an inanılmaz derecede midesi bulanır hemen ayaklanır.

 

 

Aylin:Ay midem!

 

 

-Aylin koşarak banyoya giderken Bülent arkasından gider ve kapıda Aylin'i bekler. Birkaç dakika sonra Aylin çıkıp elini yüzünü kurular.

 

 

Bülent:İyi misin sevgilim?

 

 

Aylin:İyiyim iyiyim, midem çok kötü bulandı ya.

 

 

Bülent:Hastaneye gidelim mi? Sinem baksın bi.

 

 

Aylin:Yok yok, üşüttüm ben. Geçen gece devriyede soğuktu hava baya esiyodu.

 

 

Bülent:Dikkat etmiyosun tabi kendine..

 

 

Aylin:Bir iki vitamine toplarım.. Neyse hadi hazırlanalım geç kalıcaz.

 

 

Bülent:Tamam canım,çık sen geliyorum.

 

 

Aylin:Tamam.

 

 

-Aylin hazırlanmaya çıkar. Üniformasını giydikten sonra silahını ve kelepçesini takacaktır.Silahı yerine koyar ama kelepçeyi bulamaz ve etrafa bakınmaya başlar.

 

 

Aylin:Nerde bu ya?İkisini de aynı yere koymuştum..Of Bülent!

 

 

-Aylin mutfaktaki Bülent'e bağırır.

 

 

Aylin:Bülent!Bülent buraya bak..

 

 

-Bülent hızlıca odaya gelir.

 

 

Bülent:Aylin,iyi misin canım?

 

 

Aylin:Nereye koydun?

 

 

Bülent:Neyi?

 

 

Aylin:Kelepçeyi..

 

 

Bülent:Kelepçe mi? Ben görmedim onu.

 

 

Aylin:Bana yalan söyleme Bülent. Nereye sakladıysan çıkar ver.

 

 

Bülent:Yok vallahi bende.

 

 

Aylin:Bülent!

 

 

-Aylin ellerini beline koyup kaşlarını çatarak bakarken Bülent tırsar.

 

 

Bülent:Of ya..

 

 

-Bülent kelepçeyi sakladığı yerden çıkarı Aylin'e uzatır.

 

 

Bülent:Bundan bana da vermezler mi ya?Saklamıştım ben onu ne güzel.

 

 

Aylin:Seni gebertirim Bülent.

 

 

Bülent:Bir şey yapmadım ya.

 

 

Aylin:Devletin,polisin malı senin fantezilerine yaramaz.Vazgeç!

 

 

Bülent:Ama eğlenceli oluyor,geçen gördük.

 

 

Aylin:Sus be salak.

 

 

-Aylin saate bakar.

 

 

Aylin:Of geç kaldım senin yüzünden, gel şu kravatımı bağla hadi. Rıza babadan azar yiyeceğim valla.

 

 

Bülent:Kızamaz o sana,kıyamaz.

 

 

-Bülent,Aylin'in kravatını yapar.

 

 

Aylin:Ters anına denk gelince öyle bi kıyar ki korkudan saklanacak delik ararsın.

 

 

Bülent:Sende ona çektin yani.

 

 

Aylin:Ne?

 

 

Bülent:Kızınca gözün dönüyo ya hani onu dedim.

 

 

-Bülent öpmek için Aylin'e yaklaşırken Aylin geri çekilir ve aynada üstünü son kez düzeltir.

 

 

Aylin:Hadi çıkalım.

 

 

Bülent:(iç çeker)Çıkalım...

 

 

-Aylinle Bülent evden çıktıktan sonra ikisi de işe gider.Aylin bütün gün merkezdedir.Gün boyunca kendini aşırı halsiz hisseder ara ara midesi bulanır. Ekip hep birlikte toplantıdayken Aylin soruşturma ile alakalı sunum yapıyodur. Midesinin bulantısını başta önemsemese de dayanamayacak hale geldiğinde ekip Aylin'in halini farkeder.

 

 

Ali:Aylin,sen iyi misin?

 

 

Aylin:İyiyim,iyiyim..Ne oldu?

 

 

Ali:Yüzün gözün bi tuhaf sanki.. Sapsarı olmuşsun.

 

 

Mesut:Çocuk doğru söylüyor.Ne bu hal kızım?

 

 

Aylin:Üşüttüm biraz sanırım ondan.. Mevsim değişimi yani.

 

 

Hüsnü:Bülent iyi bakmıyor mu yoksa sana kız?

 

 

Aylin:Ne alaka abi ya?

 

 

Rıza:Takılmayın kıza..Aylin sende git elini yüzünü yıka hadi,kendine gel kızı.Toplantı bitti sayılır zaten.

 

 

Aylin:Kusura bakma baba.

 

 

Rıza:Git hadi git..Gerekirse git eve dinlen.

 

 

Aylin:Gerek yok baba,sağol.

 

 

-Aylin toplantı odasından ayrılır ve lavaboya gidip elini yüzünü yıkar. Tam çıkarken telefonu çalar, arayan Bülenttir.

 

 

Aylin:Efendim canım.

 

 

Bülent:Naber yavrum? Meşgul müsün?

 

 

Aylin:Yok canım,toplantıdan çıktım şimdi. Sen ne yaptın?

 

 

Bülent:Çekimdeyim bende..Mola verdik de sesini duyayım dedim.

 

 

Aylin:İyi yapmışsın,özlemiştim bende.

 

 

Bülent:(sırıtarak)Beni mi özledin?

 

 

Aylin:Kimi özleyeyim başka acaba?

 

 

Bülent:Beni özle canım sadece beni...

 

 

Aylin:Ne o sen özlemedin mi yoksa beni?

 

 

Bülent:Özlemez miyim hiç..(iç çeker) Özlemimi sana tarif edemem ama..

 

 

Aylin:Ama?

 

 

Bülent:Gösterebilirim derdim de bugün imkansız..

 

 

Aylin:Tüh ya...

 

 

Bülent:Hoşuna gidiyor değil mi?

 

 

Aylin:Evet..

 

 

Bülent:Sorarım hesabını.

 

 

Aylin:Sor canım,görüşelim.

 

 

Bülent:Görüşeceğiz tatlım alırım alacağımı ben.

 

 

Aylin:Hı hı alırsın tatlım.

 

 

-İkili konuşmaya devam ederken Bülent'in seti başlar ve konuşma kesilir.

... 

 

 

-O gün Bülent'in seti gece bittiği için birkaç telefon görüşmesi dışında görüşememiştir. Aylin'in halsizliği gün boyu hatta ertesi gün de devam etse de üstünde durmaz. Ertesi sabah erkenden işe gittiğinde önceki günden daha kötüdür. Midesinin bulantısına baş dönmesi de eklenir.

 

 

Aylin:Bu nasıl bir hastalık böyle ya? Dayanılmaz hale geldi artık. İlaçta kalmamış burda. Of!

 

 

-Aylin kendine gelmeye çalışırken devriye saati gelir ve Ali ve gençlerle devriyeye çıkar.

 

 

Ali:Hazır sakinken bir çay mı içsek ya? İyi gelirdi.

 

 

Aylin:Olur aslında ya. Boş geziyoruz zaten..

 

 

-derken o esnada gelen anonsla planları bozulur ve ihbar gelir. Gelen çatışma ihbarına kısa sürede olay yerine gelirler.

 

 

Ali:Herkes dikkatli olsun, yelekleri giyelim.

 

 

Aylin:Arda resmilerden destek isteyelim.

 

 

Arda:Tamamdır.

 

 

Ali:Aylin dikkat et.

 

 

Ali:Sende..

 

 

-Çatışmaya girerler ve çatışma bir süre devam eder. Ancak Aylin zaman geçtikçe kendinden geçiyodur. Başının dönmesi iyice çoğalmıştır.

 

 

Aylin:Şimdi değil, şimdi hiç sırası değil.

 

 

Ali:Bir şey mi dedin?

 

 

Aylin:Hayır hayır.. Bak ben şu tarafa geçersem etkisiz hale getirebiliriz.

 

 

Ali:Olmaz kal yerinde.

 

 

Aylin:Bunlar durmayacak yoksa Ali!

 

 

-Aylin, Ali'nin itirazlarına rağmen olduğu yerden çıkıp mevzi değiştirmek ister. Mevzi değiştirdikten sonra Ali'nin göz hapsinden çıkmıştır Aylin. Bir süre daha çatışma devam ederken Aylinden hiç ses yoktur.

 

 

Ali:Aylin seni göremiyorum ses ver...

 

 

Aylin:...

 

 

Ali:Aylin duyuyor musun beni? Ses ver kızım.

 

 

Arda:Abi ses yok.

 

 

-O esnada gelen destek ekiple birlikte çatışma bitmiştir. Ali hemen Aylin'in olduğu yere koşar.

 

 

Ali:Aylin!

 

 

-Ali, Aylin'i yerde gördüğü an silahını beline takıp yanına koşar.

 

 

Ali:Aylin aç gözünü.. Uyan kızım, aç gözünü.

 

 

Arda:(nefes nefese)Abi?

 

 

Ali:Ambulansı ara Arda hemen..

 

 

Arda:Tamam abi arıyorum.

 

 

-Ali, Aylin'in yarasına bakar ancak hiçbir şey yoktur.

 

 

Ali:Vurulma izi falan da yok ne oldu kızım sana? Aylin uyan hadi.

 

 

-Ambulans kısa sürede gelir ve Aylin en yakındaki hastaneye yani Sinem'in hastanesine getirilir. Aylin hemen müdahaleye alınır küçük bir kafa travması geçirmiştir.Ciddi bir şeyi olmasa da kendine gelmesi için serum takviyesi verilir.Aylin uyanmış olsa da Ali de bir an olsun Aylin'in başından ayrılmıyodur.

 

 

Ali:Aklımı aldın kızım ya.

 

 

Aylin:İyiyim ya bir şey yok duydun sende.

 

 

Ali:Ekibi aramama da izin vermedin,duyunca fena fırça var.

 

 

Aylin:Ya ortalığı ayağa kaldırmaya ne gerek var şimdi Ali? İyiyim işte bak,serum bitince gideriz zaten.

 

 

Ali:Yarın dinleneceksin o zaman.. Zaten yüzün gözün bi tuhaftı kaç gündür hastalık diye de geçiştirdin.

 

 

Aylin:Dedim ya mevsim değişimi diye daha önce ama fena çarptı baygınlık da ondan demek ki..Düşünce de vurdum işte başımı.

 

 

Ali:Neyse daha kötüsü olmasın da.

 

 

-Birkaç dakika sonra Sinem odaya girer.

 

 

Sinem:Aylin?

 

 

Aylin:(gülümseyerek)Sinem..

 

 

Sinem:Burada olduğunu söylediler ne oldu? İyi misin sen?

 

 

Aylin:İyiyim iyiyim küçük bir kaza sadece.

 

 

Sinem:Nasıl kaza ya? Ne oldu?

 

 

Ali:Hocam bu kız kendine dikkat etmediği için şifayı kaptı.Biraz da ağır geçerken hastalığı düşüp kalmış çatışmada.

 

 

-Sinem Aylin'in yarasına bakar daha sonra masada duran hasta raporunu kontrol eder.

 

 

Sinem:Travmaya dönmemiş neyse ki..Ama dikkat et.

 

 

Aylin:İyiyim ben ya.

 

 

Sinem:Kan tahlili falan yaptılar mı?

 

 

Ali:Yapıldı hocam da çıkmadı galiba daha sonuçlar.

 

 

-Sinem, asistanına döner.

 

 

Sinem:Sude hadi Aylin Komiserimin tahlil sonuçlarına bak da gel, biz ilgilenelim yormayalım fazla.

 

 

Sude:Hemen hocam.

 

 

-Asistan gider ve birkaç dakika sonra tahlil sonuçlarıyla geri gelir. Sinem sonuçlara bakarken büyük bir şaşkınlık yaşar.

 

 

Ali:Bir sıkıntı var mı hocam?

 

 

Aylin:İyi ya yok bir şey di mi?

 

 

Sinem:Çok iyi çok.

 

 

Sude:Baya iyi bence di mi hocam? Tebri-

 

 

-Sinem asistanını dürter.

 

 

Ali:Ne oldu?

 

 

Sinem:Bir şey yok, grip de küçük bir şey birkaç vitamin yeterli olacaktır.

 

 

Aylin:Demiştim işte.

 

 

-Sinem konuşurken sırıtmaya devam ediyodur.

 

 

Sinem:Serum da bitmiş zaten, çıkış işlemlerini halledebiliriz Aylin'in.

 

 

Aylin:Çok şükür ya sıkılmıştım.

 

 

Ali:Ben halledeyim o zaman.

 

 

Sinem:Bencede. Eve gidip güzelce dinlenmesi lazım hastamızın.

 

 

-Ali odadan çıkar Sinem heyecanla Aylin'e dönüp sarılır.

 

 

Sinem:Harika haber bu ya.

 

 

Aylin:Ayh! Ne oluyor ya?

 

 

Sude:Hocam?

 

 

Sinem:Kızım sen belirti görünce neden gelmedin hemen? İlla kaza mı geçirmen lazımdı?

 

 

Aylin:Sinemcim vallahi anlamıyorum seni. Kafamı çarptım ondan mı?

 

 

Sinem:Bu belirtiler ne zamandır var sende?

 

 

Aylin:Hangi belirti?

 

 

Sinem:Yok muydu hiç mide bulantısı, baş dönmesi falan? Hiç mi olmadı kızım?

 

 

Aylin:Olmaz mı? Bir haftayı geçti nerdeyse de ne alaka şimdi?

 

 

Sinem:Çok alaka tatlım.

 

 

-Sinem karnını işaret eder.

 

 

Sinem:Bülente bu güzel haberi ben vereyim mi lütfen?

 

 

Aylin:Of vallahi anlamıyorum.

 

 

Sinem:Kızım hamilesin ya neyi anlamadın hala?

 

 

Aylin:Ne? S-sen ciddi misin Sinem?

 

 

Sinem:Evet Aylincim ciddiyim hamilesin. Şakası mı olur bu haberin?

 

 

Aylin:Nasıl olur ya?

 

 

Sinem:Onu da ben anlatmayayım istersen.

 

 

Aylin:(gülerek) Of Sinem..

 

 

-Aylin tahlil sonuçlarına bakar.

 

 

Aylin:B-ben hamile miyim şimdi?

 

 

Sinem:Evet kuzum, tebrik ederim.

 

 

-Sinem, Aylin'e sımsıkı sarılır.

 

 

Aylin:Ya ben çok şey oldum şimdi.. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.

 

 

Sinem:Sakin ol önce canım..

 

 

-Aylin elini karnına götürür ve gözleri dolu konuşur.

 

 

Aylin:Burada bebeğim mi var şimdi benim?

 

 

Sinem:Evet tatlım minik bir bebek var orada.. Ayy çok heyecanlı ya.

 

 

Aylin:Bülent ne tepki verir acaba?

 

 

Sinem:Bence çok sevinir. Hatırlasana geçen sefer hamile değilsin diye çok üzülmüştü.

 

 

Aylin:Evet de şimdi..

 

 

-Sinem elini Aylin'in karnına koyar.

 

 

Sinem:Kötü, negatif düşünmek yok Aylincim.. Bak burda bekleyen bir can var onu düşün.. Hatta bu haberi Bülent'e nasıl vereceksin onu düşün.

 

 

Aylin:Öyle bir anda söyleyemem ki.

 

 

Sinem:Bencede güzel bir süpriz harika olur.

 

 

-Aylin gülümserken aklına gelenle kafasını kaldırıp Sinem'e bakar.

 

 

Aylin:Az önce söylemediğin için teşekkür ederim bu arada.. Bizimkiler duymasın şimdilik.

 

 

Sinem:Tahmin ettim zaten onu o yüzden susturdum Sudeyi de..Ali de bilmeyecek merak etme.

 

 

Aylin:İyi ki varsın Sinem ya.

 

 

Sinem:Sende kuzum... Neyse hadi çıkabilirsin sen ama eve git güzelce dinlen.

 

 

Aylin:Tamam doktor hanım.

 

 

-Sinem, Aylin'in serumunu çıkarır. Aylin ayağa kalkar kalkmaz Sinem'e tekrar sarılır.

 

 

Aylin:Ya ben anne oluyorum di mi şimdi? Elim ayağım titriyor ama benim.

 

 

Sinem:Çok güzel anne olacaksın kuzum sen.. Sakin ol daha çok yenisin.

 

 

Aylin:Off çok heyecan yaptım.

 

 

Sinem:En kısa zamanda kadın doğum uzmanına gel kontrollerin yapılsın.

 

 

Aylin:Hı hı..

... 

 

 

-Aylin heyecanını Ali'ye belli etmeden eve gelir. Ali eve götürmek istese de Aylin itiraz eder ve kendi evine gelir. Yol boyu bir eli sürekli karnında durur. Eve girdiğinde ise aklına gelenle hemen Bülent'i arar.

 

 

Bülent:Sevgilim, bitti mi nöbet?

 

 

-Aylin ciddi bir ses tonuyla konuşur.

 

 

Aylin:Bülent müsaitsen bana gelebilir misin?

 

 

Bülent:(kaşlarını çatar) Gelirim yavrum da sen iyi misin?

 

 

Aylin:Sen gel önce de konuşmamız lazım.

 

 

Bülent:Aylin..

 

 

Aylin:Bekliyorum...

 

 

-Aylin telefonu kapatıp duş almaya gider. Kısa bir duş aldıktan sonra kendine kahve yapmak ister. Ancak son anda vazgeçer. Elini karnına götürüp saatlerdir heyecandan öldüğü bebeğiyle konuşur.

 

 

Aylin:Anne kahve yerine bitki çayı içsin bence değil mi? Bakalım baban ne tepki verecek seni öğrenince.. Uzun zamandır bu haberi bekliyordu ve şimdi gerçek oldu.. Aramıza hoşgeldin ufaklık.

 

 

-Aylin kendine bitki çayı yaptıktan sonra Bülent gelene kadar dinlenmek için salona geçer.

....

 

 

-Bülent ise gelen telefondan sonra aceleyle evden çıkmış arabasına binerek Aylin'in evinin yolunu tutmuştur. Aylin'in ses tonunun ciddiyeti onu biraz korkttuğu için ne olduğunu düşünmekten alıkoyamaz kendini.

 

 

Bülent:Ulan Bülent naptın gene? Hayır dünden beri görmedik birbirimizi de zaten ne olmuş olabilir o kadar sinirli olacak.. Ulan acaba exlerden birini mi yakaladı? Geçmiş geçmişte kaldı demiştik ama Aylin ya..

 

 

Yandın oğlum Bülent.

 

 

-Bülent kendi kendine söylenerek Aylin'in evine gelir. Korkuyla kapıyı çaldığında kapı hemen açılır. Aylin hiçbir şey söylemeden geriye çekilerek Bülent'e içeri geçmesi için müsade eder.

 

 

Bülent:Aylincim.. İyi misin sen?

 

 

Aylin:Geç sen geç..

 

 

-Bülent kanepeye otururken Aylin'in kafasının arkasındaki bandajı görür ve telaşla ayağa kalkar.

 

 

Bülent:Aylin! Aylin ne oldu sana? Yaralandın mı sen?

 

 

Aylin:Küçük bir kaza, önemli bir şey yok.

 

 

Bülent:Nasıl kaza ya? Neden haberim yok benim? Hastaneye gittin mi? Hadi kalk Sinem'e gidelim bir baksın.

 

 

Aylin:Gittim hastaneye hatta Sinem'in yanından geliyorum.

 

 

Bülent:Bana neden haber vermediniz ya? Koşar gelirdim hemen.

 

 

Aylin:Ciddi bir şey yok diye.. Hem burdasın işte şimdi. (Nefeslenir) Konuşmamız lazım.

 

 

-Aylin'in ciddiyetini gören Bülent yerine oturur ve derin bir nefes alır.

 

 

Bülent:Dinliyorum.. Bir şey mi oldu güzelim? Bir şey mi yaptım bilmeden?

 

 

Aylin:Evet.. Aslında hayır.. Of orasını boşver.

 

 

Bülent:Nasıl ya?

 

 

Aylin:Bülent benim sana bir şey itiraf etmem lazım.

 

 

Bülent:İtiraf mı? Ne oluyor Aylin? Korkutuyorsun beni.

 

 

Aylin:Ben bunun için uzun zaman düşündüm sana nasıl anlatsam söylesem diye.. Saklamanın gizlemenin de yararı yok kimseye.

 

 

Bülent:Aylin açık konuşur musun?

 

 

-Aylin'in her konuşmasında Bülent iyice gerilir.

 

 

Aylin:(derin nefes alır) Bülent biz daha fazla devam edemeyiz.

 

 

Bülent:Ne diyorsun Aylin sen? Neden?

 

 

Aylin:Be-benim hayatımda başka birisi var.. Senden başkası var.

 

 

Bülent:(yüksek sesle) NE?

 

 

-Bülent hemen ayağa kalkıp Aylin'in karşısına dikilir.

 

 

Bülent:Aylin ne diyorsun sen? Ne demek hayatımda başka biri var?

 

 

-Aylin büyük bir soğukkanlılık ile ayağa kalkar.

 

 

Aylin:Duydun işte..

 

 

Bülent:(gülerek) Şaka şaka yapıyorsun değil mi bana? Şaka bu dediklerin, asla inanmam.

 

 

Aylin:Şaka yapar gibi bir halim mi var acaba? Neden şaka yapayım ki?

 

 

Bülent:Aylin saçmalıyorsun ya sen. Ben inanmıyorum sana.

 

 

Aylin:İster inan ister inanma Bülent. Hayatımda senden başka birisi var artık benim.

 

 

Bülent:Anlamıyorum Aylin şu an hiçbir şey anlamıyorum.. Böyle bir şey olamaz ya.. Evlenecektik biz ne demek başka biri var?

 

 

-Aylin masanın üstünde duran kağıdı Bülent'e uzatır.

 

 

Aylin:Al bak bu da kanıtı.

 

 

-Bülent hızla Aylin'in elindeki kağıdı alıp incelemeye başlar.

 

 

Bülent:Ne kanıtı? Neyin kanıtı?

 

 

-Bülent kağıdı inceler ama anlamaz.

 

 

Bülent:Ya sen kafanı çarpınca mı bir şey oldu? Anlamıyorum hiçbir şey, inanmıyorum da sana.

 

 

Aylin:İnanmak zorundasın orda da yazdığı gibi her şey Bülent.

 

 

Bülent:B-burda bir şey yazmıyor ki..

 

 

-Aylin o an daha fazla dayanamaz ve büyük bir kahkaha atarken Bülent'in gözleri dolmuştur.

 

 

Bülent:Aylin..

 

 

Aylin:Ah canım saf sevgilim benim.. Hala anlayamadın mı?

 

 

Bülent:Neyi? Ne oluyor Aylin? Bak kalpten gidicem şimdi.. Şaka mı yapıyorsun sen bana?

 

 

Aylin:Şaka falan yapmıyorum Bülent. Dediklerim gerçekti.. Hayatımda bir başkası daha var artık.

 

 

Bülent:Aylin!

 

 

-Aylin, Bülent'in elini alıp karnının üstüne koyar.

 

 

Aylin:İşte burada.. Senden başkası burada işte.

 

 

Bülent:N-ne demek oluyor bu?

 

 

Aylin:Baba oluyorsun sevgilim.. Hamileyim!

 

 

Bülent:Ne dedin sen? Anlamadım ne dedin?

 

 

-Aylin büyük bir sevinçle konuşur.

 

 

Aylin:Neyini anlamadın acaba şapşal herif? Hamileyim diyorum sana. Baba oluyorsun baba.

 

 

Bülent:B-ben baba baba ben..

 

 

Aylin:Evet sevgilim sen baba oluyorsun, bebeğimiz oluyor, aile oluyoruz.

 

 

-Bülent dili tutulmuş gibi tekrar etmeye devam eder.

 

 

Bülent:Ben baba yani bebek biz-bizim..

 

 

Aylin:Of evet, bizim bebeğimiz.

 

 

-Bülent daha fazla dayanamaz ve koltuğa yığılır.

 

 

Aylin:Bülent!? Bülent uyanır mısın? Bülent...

 

 

 

✳️

 

 

Bölüm : 20.06.2025 17:53 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...