
-Aylin ve Ali dakikalardır birbirlerine bakıyorlardır. Pınar daha fazla dayanamaz ve araya girer.
Pınar:Ay daha ne kadar susacaksınız böyle? Birazdan millet gelecek..
-İkisinden de ses çıkmayınca Pınar, Ali'yi dürter.
Pınar:Ali bir şey desene!
Ali:Hamile misin sen, Aylin..
Aylin:Hı hı.. Ama daha çok yeni söyleyecekt-
-Ali, Aylin'in cümlesini bitirmesine izin vermeden Aylin'i kendine çeker ve sımsıkı sarılır.
Ali:Güzelim benim.. Ben dayı mı oluyorum şimdi?
Aylin:Galiba.. Yani evet..
Ali:Vay be..
-Ali geri çekilir ve Aylin'in karnına dokunur.
Ali:Yeğenim oluyor di mi şimdi?
Aylin:Evet..
Pınar:Ali bak kimseye bir şey deme özellikle de..
Ali:Saçmalama kızım der miyim hiç? Kardeşimin sırrı benimde sırrımdır.
Aylin:Teşekkür ederim.
Ali:Ama o Bülentle konuşurum.
Aylin:Ali ya..
Ali:Konuşurum sadece.. Zaten gelir birazdan.
Pınar:Şu günü bozarsan seni mahvederim Ali!
Ali:Kardeşimin en mutlu gününü bozar mıyım hiç? Başka zaman hallederiz.
Aylin:İlla olacak yani..
Ali:Tebrik amaçlı.
Aylin:Ya ya bilirim.
-Ali, Aylin ve Pınar konuşurken kapı çalar. İlk gelenler Hüsnü ve Mesutlar olurken hemen arkasından kız isteme tayfası gelir. Bülent elinde büyük bir buket çiçek ve çikolata ile önden girerken diğerleri de arkasındadır. Bülent kapı önünde Aylin'i görür görmez öpmek için hamle yaparken Sinem'in öksürük sesiyle kendini geri çeker ve çiçekleri Aylin'e uzatır.
Bülent:Bunlar senin için tatlım.
Aylin:Çok güzeller.. Ve çok büyük.
Bülent:Senin bu güzelliğinin karşısında solup gidiyor hepsi ama.
Aylin:Teşekkür ederim..
Bülent:Ben aslında çelenk yaptırmıştım da Ali bunu uygun gördü.
Aylin:(şaşkınca) Şaka yapıyorsun di mi?
Sinem:Hayır bak...
-Sinem kapının yanına getirdikleri
-Aylinle Bülent bakışırken Mesut araya girer.
Aylin:İnanamıyorum sana Bülent!
Bülent:İstemeye elimiz boş mu gelseydik?
Hüsnü:Aslanım abartmışsın sanki sen.
Mehmet ağa:Bizde öyle dedik, deli bu oğlan.
Mesut:İnsanlar kapıda kaldı hadi içeri Aylin.
Aylin:Abi!
-Selamlaşma faslının ardından herkes eve geçer. Herkes birbiriyle tanıştıktan sonra Aylin,Pınar ve Sinem kahveler için mutfağa geçer.
Pınar:Tuz atmıyor musun?
Aylin:Yok ya gerek yok.
Sinem:At hadi at, adettendir.
Aylin:Olmaz ya..
Pınar:Bebeğimin babasına kıyamıyorum demiyorda.
Aylin:Pınar!
Sinem:Doğru diyor.. Valla doldur tuzu görsün Bülent anyayı konyayı.
Aylin:Peki..
-Aylin Bülent'in kahvesine iki çay kaşığı tuz ekler.
Aylin:Yeterli mi?
Sinem:Tatlım tuz ekle dedik tuz gölünü koydun sen kahveye.
Aylin:Çok mu oldu?
Pınar:Olsun olsun, bakalım içebilecek mi?
-Kahveler hazır olduktan sonra kızlar kalabalık salona ellerinde tepkilerle gelirler. Aylin önce en büyüklere kahve verirken Bülent hariç diğerlerine Pınar ve Sinem kahve dağıtır. Sıra Bülent'e geldiğinde Aylin kahvesini uzatır.
Bülent:(sessizce) Tuz yok di mi?
Aylin:(sessizce) Al hadi al.
Bülent:(sessizce) Yok ama di mi?
Aylin:(sessizce) Hadi dedim.
Mesut:Küpeli! Yani Bülent hadi lan, al şu kahveyi.
Bülent:Tamam abi ya.
-Bülentte kahveyi alınca Aylin de yerine oturur. Ali'nin bakışları bir Aylin'e bir Bülent'e giderken Bülent ne olduğunu anlamaz. Aylin ise Ali'yle göz göze gelince Ali Aylin'e göz kırpar. Bülent kahvesinden ilk yudumu aldığında tüm gözler onun üstündedir.
Ali:Aslanım Bülo be!
-Bülent ilk yudumu aldığında yüzü ekşise de kahvenin devamını hoşnutsuzlukla içer.
Mesut:Hayırdır Bülent bi sıkıntı mı var aslanım?
Bülent:(öksürür) Yo-yok abi.
Ali:Kanka açık konuş.. Suratın kıpkırmızı oldu.
Bülent:Yok bişey ya.
-Bülent kalan kahveyi de tek yudumda içer ve fincanı masaya bırakır. Ardından Aylin'e döner.
Bülent:Eline sağlık..
Aylin:Afiyet olsun..
Mehmet Ağa:Ee sebebi ziyaretimize gelelim mi artık müdür bey?
Rıza:Gelelim ağa gelelim.. Rıza demeniz yeterli.
Hüsnü:Çok tuhaf bi ortamdayız şu an.. Urfa ağası ve emniyet müdürü karşı karşıya gelmiş kız istemesi yapılıyor.
Ali:Aylin sağolsun abi.
Aylin:Abii..
Mehmet Ağa:Aylin kızımızı Bülent sayesinde bayadır tanıyoruz. Güzel olduğu kadar akıllı da.. Ha Bülent'i bile adam etmiş.
-Bülent öksürür.
Esma:Ağam söze girelim bence.
Ali:Baba adam kanter içinde zaten.
Mehmet Ağa:Olacak o kadar olacak.. Karşısında koskoca müdürler komiserler var.
Mesut:O bize alışkın ağam.. Senin karşında terliyor. Elini kolunu sallaya sallaya geliyor gidiyor emniyete.
Aylin:Abi!
Rıza:Oğlumuzu yakından tanıyoruz sayılır da soralım yine işi gücü var mıdır? Serseri midir?
Ali:İşi sağlam sağlam.. Koskoca ödüllü yönetmen ya..
Sinem:Ali!
Mehmet Ağa:İşi gücü iyidir tam efendi diyemesek de düzgün çocuktur.
Esma:İtiraf edelim Aylin kızımız geldikten sonra yerini yurdunu bildi oğlan.
-Aylinle Bülent birbirine kaçamak bakışlar atar.
Rıza:Aylin de Bülentle birlikte daha da bi mutlu görüyoruz anlıyoruz.. Ben bu kızı 10 seneyi geçik tanıyorum kendi kızımdan ayırmam elimde büyüdü bile derim.. Bülent hayatına girdikten sonra gözlerinin içi gülmeye başladı.
Aylin:Sağol baba..
Hüsnü:İnkar etmek istesem de doğru.. Kaç defa karşısına geçtik bu oğlanın da bırakmadı kızı.
Bülent:Seven vazgeçer mi abi?
Mehmet Ağa:O zaman... Allah'ın emri peygamberin kavliyle Aylin kızımızı Bülent oğlumuza istiyoruz.
-Tüm bakışlar Aylin'e dönerken Aylin kıpkırmızı olmuştur. Bir eli kimseye belli etmeden karnına gider ardından Rıza'ya dönüp gülümser.
Rıza:Bu kız hep böyle gülecek ve mutlu olacaksa verdik gitti.. Ha gözünden akan yaşın hesabını senden sorarım Bülent.
Bülent:Elimden geldiğinde hep mutlu edeceğim onu...
Esma:Ee o zaman takalım mı yüzükleri?
Ayla:Takalım takalım..
Pınar:Ee yüzükleri de bahçede takalım sonra da yer içeriz müzikte açarız.. Biz hazırlamıştık orayı.
Ayla:Çok iyi olur bence....
...
-Hep birlikte bahçeye çıkıldığında nişan için hazırdır herkes. Pınar yüzükleri getirir.
Rıza:Buyur Mehmet Ağa.
Mehmet:Sen buyur müdürüm.. Sen varken bana kalmaz.
Rıza:Estağfurullah olmaz öyle şey.
Esma:Ağam bekletmeyelim çocukları artık.
Ali:Valla ben takıcam şimdi hadi yahu.
Sinek:Ali!
Ali:Terledi adam şu hale bak.
Bülent:Ben beklerim ya hiç sıkıntı yok.
Mehmet:Bekletmeyelim madem öyle.
-Mehmet Ağa ikisinin de parmağına yüzüğü takar.
Mehmetcan:Kesmiyo de dede kesmiyor de.
Bülent:Mehmetcan!
Sinek:Annecim sen gel böyle.
Mehmetcan:Ama anne Aylin abla evlenmesin.
Mesut:Bu çocuk da bizim kafadan, aferin aslan.
-Mehmetcan herkese bakarak güler.
Bülent:Ben sana sonra sorucam Mehmetcan.
Aylin:Bülent!
Bülent:Tamam ya..
Esma:Hadi ağam..
Mehmet:Bu yüzük ilk adımınız olacak.. Umarım ömrünüz boyunca mutlu mesut olursunuz, çoluk çocuk torun görürüz en kısa zamanda.
-AyBül birbirine bakıp gülerken Hüsnü öksürür.
Mehmet:Hadi hayırlı uğurlu olsun.
-Kurdele kesilir, herkes AyBül'ü tebrik eder. Kısa yemek faslının ardından küçük bir kutlama yapılır, dans edilir. Gece olduğunda ise herkes gitmiştir en sona AyBül kalmıştır. Onlarda evden çıkarken Ali ve Pınar kapıdadır.
Pınar:Açma arayı gel yine Aylin.
Aylin:Gelirim gelirim merak etme.. Zaten hazırlık falan derken sana ihtiyacım olacak bol bol.
Pınar:Seve seve..
Bülent:Hadi görüşürüz.
Ali:Bülent sen gelsene az..
Bülent:Ne oldu?
Ali:Gel bi gel.. Konuşalım.
-Bülent, Aylin'e bakar. Aylin Bülent'e göz kırpar ve Ali'ye dönüp gülümser. Ali ve Bülent kimsenin duymayacağı bir köşeye geçer ve birkaç dakika konuşur. Ardından onlarda ayrılır ve eve geçerler.
...
-Birlikte Bülent'in evine geldiklerinde ikisi de kendini kanepeye atar. Bülent oturunca Aylin Bülent'in dizlerine yatar. Bülent, Aylin'e gülümser ve yaklaşıp dudağından öper.
Aylin:Çok yoruldum..
Bülent:Bende valla.. Ama çok güzeldi di mi?
Aylin:Çook.. Bu kadar aceleye gelmesine rağmen çok güzeldi her şey.
-Bülent tekrar kucağında yatan Aylin'i öper ve saçlarını sever.
Bülent:Sen mutlu ol yeter sevgilim.. Her şeyin en iyisi olsun istiyorum.
Aylin:Teşekkür ederim sevgilim ama sen varsan yeter bana.
-Bülent elini uzatıp Aylin'in karnını severken Aylin de elini Bülent'in elinin üstüne koyar.
Bülent:Ufaklık nasıl? Yoruldu mu acaba? Ya da seni yoruyor mu?
Aylin:Yok babası çok uslu.. Yani şimdilik.
Bülent:Babasına çekmiş yani.
Aylin:Babasına? Uslu dedik hatırlatırım.
Bülent:Benim ne yaramazlığımı gördün bugüne kadar Allâh aşkına?
Aylin:Acaba? Karnımda o yaramazlık sonucu şu an hatırlarsan.
Bülent:O yaramazlığı ben var ya..
Aylin:Balkona çıkalım mı biraz?
Bülent:Olur tatlım.. Bugün kahve içmedin sen kahve de içer miyiz?
Aylin:(gözlerini kısar) Tuzlu mu yapacaksın?
Bülent:Yok kıyamam sana.
Aylin:Bak ya..
Bülent:Ama o kahvenin rövanşını başka şekilde alırım.
-Aylin balkona çıkarken Bülent mutfağa gidiyodur. Aylin, Bülent'e dönerek konuşur.
Aylin:Maalesef canım ilk üç ay yasak.
Bülent:Az kaldı ama o yasakların bitmesine.
Aylin:O bana bağlı tatlım.
Bülent:Görürüz tatlım...
-Bülent göz kırpıp mutfağa giderken Aylin gülerek balkona geçer. Aylin ayakta durmuş manzarayı seyrederken birkaç dakika sonra Bülent elinde iki kahveyle gelir.
Bülent:Al bakalım.
Aylin:Sağol hayatım.
-Aylin kahvesini alırken Bülent bir eliyle Aylin'i arkadan doğru belinden sarar ve boynuna bir öpücük bırakır.
Bülent:Çok seviyorum.
Aylin:Bende.
Bülent:Biz artık nişanlı bir çiftiz di mi?
Aylin:Hı hı.
Bülent:Şaka gibi geliyor.
Aylin:Ne o?
Bülent:Bir yıl dolmadı daha ama ne kadar hızlı geçti her şey.. Bu kadar kısa sürede neler yaşadık baksana.. Şimdi de nişanlandık yakında evleneceğiz.
Aylin:Her şeyin içine bir de karnımdaki ufaklık eklendi.
-Bülent, Aylin'in karnını sever.
Bülent:Dünyanın en güzel şeyi olabilir bence.
Aylin:Bencede.. Çok merak ediyorum.
Bülent:Neyi?
Aylin:Nasıl olacak her şey.. Yani hiçbir şey bilmiyoruz bile bebek bakmak hakkında.. Sonra hamilelik falan.. Şu an dünyanın en zor şeyleri gibi.
Bülent:Her şeyi öğreneceğiz tatlım.. Herkes doğuştan bilmiyor ki. Bence sen çok güzel bir anne olacaksın.
Aylin:Sende çok güzel baba olacaksın.
Bülent:Umarım.. Daha bebek tutmayı bile bilmiyorum ben.
-Aylin elindeki kahveyi sehpaya bırakır ve Bülent'in beline sarılır.
Aylin:Çok şapşal ebeveynler olucaz bence biz.
Bülent:Bencede...
-İkisi de kahkaha atarken saatlerce balkonda oturup konuşmaya devam ederler nişanlı oldukları ilk gecede.
...
-Aradan geçen günlerde Aylinle Bülent nişanlı oldukları anların tadını çıkarırlarken düğün hazırlıklarına da başlamışlardır. Herkes bu kadar hızlı sürece girilmesini sorgulasa da AyBül pek açık vermez.
Hüsnü:Ee Aylin hazırlıklar nasıl gidiyor?
Aylin:İyi abi, devam işte.
Ali:Bi sıkıntı falan çıkarsa yardım lazımsa söyle kızım her şeyi kendiniz halletmeye çalışıyorsunuz.
Aylin:Bi sıkıntı yok Alicim sağol ya.. Zaten büyük bir şey olmayacağı için zorlamayacak bizi.
Mesut:Ee nerede düğün?
Aylin:Kır düğünü düşündük abi.
Hüsnü:Kır düğünü.. Güzelmiş.
Aylin:Bülent'in fikirleri farklıydı tabi. Teknede istedi de sıkıntılı olur o.
Mesut:Tekne mi? Yuh!
Hüsnü:Abartmayın canım.
Aylin:Tekne yine iyi abi ilk önce çırağan sarayını aramış benden habersiz.
Ali:Yuh!
Hüsnü:Kızım alt tarafı evleniyosunuz ya.
Mesut:Milyarder falan mı bu küpeli? Haberimiz mi yok kızım?
Aylin:Yok abi ya.. En iyisi olsun diyor işte.
Hüsnü:Tamam iyisi olsun da çırağan da değil şimdi.
Aylin:Neyse abi devreye girdim ben o konuda hallettik.
Ali:Ee kaç gün kaldı?
Aylin:İki hafta sonra.. Tanışma yıldönümümüz de. Özel bir günken daha değerli olsun istedik.
Ali:Vayy, güzel tarih.
Hüsnü:Bence iki tarihi aynı zamanda kutlamak için yapmış.
Mesut:Bencede, yemiş seni oğlan.
Aylin:Aşk olsun abi ya.
-Aylin ekiple sohbet ederken karnına hafif bir sancı girer. Ekibe belli etmek istemese de gelen mide bulantısına daha fazla dayanamaz.
Aylin:Geliyorum ben hemen.
Hüsnü:İyi misin kızım?
Rıza:Aylin!
-Aylin olumlu anlamda başını sallayarak ayaklanır ve ekibin yanından ayrılır.
Ali:Ben bakarım abi.
-Ali de Aylin'in peşinden gider.
Hüsnü:Stresten hep düğün stresinden.
Rıza:Çok aceleye getirdiler neden olduğunu anlamadım ama.
Hüsnü:Yaz bitmeden yapalım falan filan dediler ama bende bu kadar hızlı beklemiyordum.
Mesut:Küpeli herif bi kere onay alınca hepsini halledeyim dedi. Gıcık oluyorum züppeye.
Hüsnü:Kız duyacak şimdi sus.
Rıza:Gıcık da olsan sevmesen de Aylin onu seviyor Mesut. O yüzden ne sana ne de bize karışma hakkı kalmaz. İster evlensinler ister nişanlı kalsınlar biz her haline uyum sağlamak zorundayız.
Mesut:Öyle baba da ne bileyim tuhaf bi herif.
Hüsnü:Usta sen sağında solunda polis görmeye alıştın adam filmci ondan tuhaf geliyor sana.. Farklı ortam farklı insanlar falan.
Mesut:Ondan herhalde.. Ama Rıza Baba'nın da dediği gibi bizim kız mutluysa karışmak düşmez.
...
-Aylin lavoboda elini yüzünü yıkarken Ali kapının önünde Aylin'i bekliyodur. Birkaç dakika sonra Aylin çıkar.
Ali:Aylin, iyi misin kızım?
Aylin:İyiyim iyiyim midem bulandı biraz.
Ali:Hastaneye gidelim mi? Bir şey uydurur çıkarız.
Aylin:Yok yok gerek yok.. Normal zaten bu aylarda.
Ali:Emin misin?
Aylin:Eminim Alicim, hafif sancım vardı geçti o da zaten.
Ali:İnanayım mı?
Aylin:İnan Ali inan ya, bir sıkıntı yok. Zaten yarın kontrol var Bülentle gidicez.
Ali:İyi iyi.. Söylemeyecek misin bizimkilere?
Aylin:Daha değil ya.. Şu düğün falan geçsin de bakalım.
Ali:Peki sen bilirsin..
...
-Ertesi gün öğlene doğru Aylin merkezde ekiple toplantıdadır. Bülent ise gelmiş Aylin'in toplantıdan çıkmasını bekliyodur. Aylin toplantı odasından ekiple çıkarken Bülent hemen ayaklanır.
Aylin:Aa Bülent!
Bülent:Sevgilim..
-Bülent Aylin'e sarılır sonra da Rıza'yla tokalaşır.
Rıza:Hoşgeldin evlat.
Bülent:Hoşbuldum efendim..
Aylin:Geliyorum hemen ben.
-Aylin, Rıza'yla odasına gider.
Ali:Hoşgeldin kardeşim.
Bülent:Hoşbulduk kardeşim, eyvallah. Size de merhaba abi.
Mesut:Sen hayırdır?
Bülent:Ne hayırdır abi?
Mesut:Niye geldin?
Bülent:Aylin'e geldim abi.
Mesut:Niye?
Bülent:Ne niye abi?
-Bülent yüzüğünü Mesut'a gösterir.
Bülent:Aylin nişanlım ya hani abi, onu almaya geldim.
Hüsnü:Mesaideyiz oğlum nereye alıyosun?
Bülent:Aylin izinli abi biz şeye gidicez.
Hüsnü:Nereye?
Bülent:Has-
Ali:Düğün hazırlıkları abi, mekan işleri falan varmış.. Di mi kardeşim?
Bülent:Hı hı evet.. Mekan hazırlık falan sürekli takip etmek gerekiyor.
Mesut:Ulan var ya..
-Ali,Bülent'e göz kırparken Aylin, Rıza'nın yanından çıkar.
Aylin:Çıkabiliriz canım.
Bülent:Çıkalım sevgilim.
Mesut:Sevgilim diyo ya.
Bülent:Ee öyle abi. Nişanlım sevgilim ne diyim ki?
-Aylin çıkmak için hazırlanırken Bülent sırıtarak Mesut'a bakıyodur.
Mesut:Ben sonra söylicem sana.
Aylin:Gidelim hadi. Abi biz kaçtık görüşürüz.
Hüsnü:Görüşürüz kızım, hadi halledin işlerinizi.
-Bülent, Aylin'in elinden tutar.
Aylin:Bülent sen gel ben bulurum aşağıda seni. Küçük bir işim var
Bülent:Tamam canım.
-Aylin önden gider.
Bülent:Ha bi de şey var abi.
Mesut:Ne?
Bülent:Yakında karım da diycem Aylin'e.
Mesut:Bülent!
Bülent:O zaman daha da sık gelirim bi de buraya.. Nasıl olsa karım olacak ya hani.
Mesut:Ulan!
Ali:Bülent sus lan.
Hüsnü:Kaybol lan çabuk.
-Mesut kaşlarını iyice çatar masadan eline bir defter alır.
Bülent:Bülent kaçar!
-Bülent koşarak ordan ayrılırken Mesut arkasından bağırır.
Mesut:Gel lan buraya.. Bülent kaçma lan kaçma!
...
-AyBül merkezden ayrılıp önce birlikte bir yemek yemiştir ardından da bebek için kontrole gelmişlerdir.
Bülent:Sinem'i aradın mı sen? Haber verecek miyiz?
Aylin:Yok bugün izinliymiş o konuştum ben.
Bülent:Biz başbaşa giriyoruz o zaman.
Aylin:Tabiki de.. Bakalım ufaklık nasılmış.
Bülent:Cinsiyeti ne zaman belli olur ki?
Aylin:Ona daha var ya.. 9.haftadayız biz daha sevgilim.
Bülent:Off.. 9.haftadayız üç hafta daha var yani.
Aylin:(kaşlarını çatar) Neye?
Bülent:Şeye..
Aylin:Ney?
-Bülent kaş göz işareti yaparken Aylin anlar ve gözleri kocaman açılır.
Bülent:Sevi-
Aylin:Bülent! Ya aklın nereye çalışıyor senin hep ya.
Bülent:Kötü bir şey mi dedim tatlım ben ya? Sanki hiç yapmadık.. Hem o ufaklık nasıl oldu?
Aylin:Hamileyim hayatım hatırlarsan eğer.
Bülent:İlk üç ay sakıncalı dedin yani üç hafta sonra yasak kalkıyor.. Gerçi iki hafta sonra evleniyoruz ama sıkıntı yok.
-Aylin, Bülent'i gömleğinin yakasından tutup kendine doğru yaklaştırır ve kulağına doğru eğilir.
Aylin:Sen iyice sapık oldun, seni vururum.
Bülent:Ne dedim ki şimdi?
Aylin:Bir daha da merkezdekileri sinirlendirme.
Bülent:Ben mi? Ne yapmışım ki?
Aylin:Ne yaptıysan yapma işte.. Yoksa daha evlenmeden kocasız kalıcam senin yüzünden.
Bülent:Vallahi bişey yapmadım ya.
Aylin:O yüzden mi Mesut abi "Bülent" diye emniyeti inletiyoruz bağırarak.
Bülent:Tamam da karım olacağını söyledim bunda kötü bişey mi vardı?
Aylin:Ben bilirim o söylemleri.
-Az sonra hemşire gelip sıranın onlara geldiğini söyler ve el ele içeri girerler. Doktor, Aylin'in ultrason da karnına bakarken ikisi ellerini ayırmadan pür dikkat ekrana bakıyordur.
Aylin:Her şey yolunda mı?
Doktor:Gayet yolunda.. Dokuzuncu haftadayız, gelişimi de çok iyi.
Bülent:Şahane! Peki cinsiyeti belli mi?
Aylin:Daha olmaz dedim ya sana.
Doktor:Onun için erken henüz ama başka bir süpriz yapabilir ufaklık size.
Bülent:Nasıl ikiz falan mı yoksa?
-Doktor gülümserken Bülent gözlerini kocaman açıp devam eder.
Bülent:Üçüz falan mı yoksa?
Aylin:Abartma istersen.
Doktor:Yok bebek tek ama isterseniz kalp atışlarını duyabiliriz.
Aylin:(heyecanla) Gerçekten mi? Lütfen..
Doktor:Bakın işte..
-Doktor ekranın sesini açarken AyBül heyecanla dinler. Bebeğin kalp atışlarını duyarken ikisinin de yüzünde eşsiz gülümseme vardır.
Bülent:Bu bizim ufaklık mı?
Doktor:Evet.. Çok heyecanlı atıyor kalbi.
Aylin:Ya ama çok hızlı..
Doktor:Evet.. Çok sağlıklı bir bebek yolda diyebiliriz şu an için.
-Aylin, Bülent'e döner.
Aylin:Duydun mu sesini?
Bülent:D-duydum sevgilim.. Çok çok güzel bir şey bu ya.
Aylin:Bir an önce kavuşsak.
Bülent:Keşke...
-Doktor'un tavsiyelerini dinledikten sonra ayrılırlar ve düğün hazırlığı için kalan eksikleri tamamlamaya giderler. Dinlenmek için deniz kenarında bir cafeye gelmişlerdir.
Aylin:Tatlı çok güzelmiş bir tane daha alabilir miyiz?
Bülent:Tabiki tatlım..
-Bülent bir tane daha tatlı söyler.
Bülent:Sen şimdi bu tatlıyı yiyorsun ya..
Aylin:Evet.. Çok güzel sende ye.
Bülent:Ben başka tatlı tercih ediyorum.
Aylin:Söyle sende o zaman.
Bülent:Benimki siparişle gelmiyor.
-Aylin alttan bakışlarla bakarken Bülent'e gözlerini kısarak bakar.
Aylin:Sen çok sapık bir şey oldun.
Bülent:Bu aralar sana doyamıyorum ondan aramıza engeller girdi.
Aylin:O engel senin imalatı yalnız canım.
Bülent:Güzel yaptım di mi?
Aylin:Sapıksın.
-Bülent ses tonunu değiştirir.
Bülent:Senin sapığınım yavrum.
-Aylin gülerek Bülent'e vurur.
Aylin:Sus!
-Bülent, Aylin'in dudağının kenarındaki tatlı lekesini farkeder ve uzanıp siler.
Aylin:Noldu?
Bülent:Ağzın yüzün tatlı oldu.. Öperek silemem şu an o yüzden böyle yaptım.
-Aylin, Bülent'e öpücük atarken Bülent'in bakışları değişir.
Bülent:Bak zaten..
Aylin:Tamam sus.
-Aradan biraz vakit geçince Bülent aklına gelenle Aylin'e döner.
Bülent:Tatlım tatlın bittiğine göre kalkalım mı?
Aylin:Şimdiki durağımız neresi?
Bülent:Süpriz bir yer.
Aylin:Ya kabul etmiyorum süpriz falan nereye gidiyoruz söyle.
Bülent:Süpriz güzelim süpriz.. Hadi kalk gidelim.
Aylin:Of iyi tamam.
...
-AyBül cafeden çıkar ve yaklaşık yarım saat sonra Aylin'in bilmediği bir yerw gelirler.
Aylin:Nereye geldik?
Bülent:Gel gel, süpriz.
Aylin:Of Bülent!
-Arabadan inip kısa bir mesafe yürüdükten sonra iki katlı müstakil bir evin önünde durur Bülent.
Bülent:İşte süpriz.
-Aylin şaşkınca bir eve bir de Bülent'e bakar.
Aylin:Şaka yapıyorsun!
Bülent:Hayır yavrum, süprizim buydu.
Aylin:Ya sen ne ara?
Bülent:Birkaç gündür bunun için uğraşıyordum.. Hadi gel içeri bakalım.
-Bülent, Aylin'in elinden tutup eve girer. Girişteki holün ardından büyük salona dönerler.
Bülent:Ben ikimizin de zevkini tahmin ederek eşyaları seçtim dizayn ettirdim ama sen beğenmediğin bir şey varsa hemen değiştirelim.
Aylin:Ya burası çok güzel.. Ne zaman ne ara ya..
Bülent:Süpriz olsun dedim işte güzelim.
Aylin:Ben senin ya da benim evde kalırız diye düşünmüştüm evlenince.. Hiç aklıma gelmedi yani..
Bülent:Senin evde benim evde bekar evi tatlım küçük yani.. Ufaklık yolda geliyor öyle daracık evlerde mi büyüyecek bebeğimiz?
Aylin:Ama bütün her şeyi sen üstleniyorsun sevgilim.. Her şeye nasıl yetişiyorsun?
-Bülent, Aylin'in yüzüne düşen saçlarını geriye atar.
Bülent:Senin için bebeğimiz için her şey güzelim.. Nasıl olacak diye düşünme sadece iste olur mu? Ben gücüm olmasa da yaparım o istediğini senin.
-Aylin, ellerini Bülent'in boynuna sarar.
Aylin:Sen nasıl büyük bir şans oldun bana..
-Bülent sadece gülümser ve yaklaşıp dudağından öper.
Bülent:Bana şans olan sensin sevgilim... Hadi gel evi gezelim bakalım beğenecek misin?
Aylin:Olur..
-Birlikte bütün evi gezerler. En son yatak odasının karşısındaki odada dururlar.
Bülent:Burayı da ufaklık için düşündüm.. Hem yatak odasına da yakın tam karşıda kalıyor.. Mobilya almayı da düşündüm ama o senin işin olacak o yüzden sadece sade renkte boyattım.. Tabi istersen yine boyarız.
Aylin:Ya ben seni çok seviyorum.
Bülent:Bende sevgilim...
...
-İki hafta sonra sonunda beklenen gün gelmiştir. Birkaç saat sonra Aylin ve Bülent evlenecektir. Bülent sabah erkenden hazırlıklar için Aliyle buluşmuştur. Sinem, Pınar ve diğer kadınlar da Aylin'in yanındadır. Aylin sade ama şık bir gelinlik tercih etmiştir ve içinde peri gibi görünüyodur.
Pınar:Kızım çok güzel oldun ama sen.
Sinem:Evet ya, harika oldun Aylin.
Aylin:(heyecanla)Gerçekten mi?
Suat:Gerçekten tabi güzelim, gördüğüm en güzel gelin sen oldun.. Maşallah.
Sinem:Bülent düşüp bayılmasa bari seni gördüğünde.
Aylin:Aman Allah korusun ya.. Arasam mı acaba ne yaptılar?
Sinem:Ben Aliyle konuştum canım hazırlanmışlar mekanı kontrol etmeye gidecekler..
Pınar:Sen hiç merak etme her şey yolunda gidecek canım benim.
Aylin:İnşallah ya..
Aylin:(gözleri dolu) Pınar sen ne yaptın ya evlenirken? İçim bi tuhaf oldu benim.
Pınar:O tuhafın sebebi farklıdır yalnız.
-Aylin öksürür.
Sinem:Heyecan heyecan..
...
-Ali, Bülent, Mehmetcan ve Maho ise düğün yapılacak mekana gelmiş hazırlıkları kontrol ediyodur.
Bülent:Maho bak sana güvendim sakın pişman etme beni.. Bir aksilik eksik olmasın.
Maho:Olmaz Bülent Gardaşım merak etme sen.. Kendi düğünüm gibi hazırladım ben her şeyi.
Ali:Yandık o zaman.. Bana bak seni burdan Urfa'ya kadar kovalarım eksik olursa Maho!
Maho:Yok ağam yok.
Mehmetcan:Baba bana güvenin siz boşverin Maho'yu ya.. Ben hallederim her şeyi.
Bülent:Aman Mehmetcan sen karışma gözünü seveyim.
Mehmetcan:Aşk olsun Bülent abi ya..
Ali:Bülent abin haklı ajan.. Karışma mekanı ateşe falan verirsin mazallah.
Bülent:Allah korusun.
Mehmetcan:Annem de götürmedi beni zaten yanında.. Aylin ablayı göremedim nasıl oldu acaba.
Bülent:Hadi lan ordan! Daha ben görmedim Aylin'i sen neye hizmet görücen?
Ali:Kanka burası tamam biz geç kalmayalım hadi.
Bülent:Fotoğraf çekimine di mi? Hadi gidelim yoksa Aylin oyar beni geç kalırsak.
Ali:Ajan burda kal Mahoyla.
Mehmetcan:Bende gelicem baba bende fotoğraf çekicem kameramı aldım o kadar.
Ali:İyi hadi yürü.
...
-Ali ve Bülent mekandan ayrılır ve Aylin'in evine gelirler. Kapıda Sinem onları oyalarken birkaç dakika sonra Bülent içeri girer. Aylin odadan çıkarken Bülent sessizce elleri cebinde bekliyodur. Aylin elinde çiçeğiyle çıktığında tam koridorun girişinde dururken aralarında birkaç adım mesafe vardır.
Aylin:Sevgilim..
Mehmetcan:Oha! Çok güzel..
-Bülent hiç konuşmadan sadece Aylin'e bakar. Güzelliğiyle adeta büyülenmiş, dili tutulmuştur. Aylin'i baştan sona süzerken Aylin bir iki adımla aralarındaki mesafeyi kapatır.
Bülent:S-sevgilim.. S-sen..
Aylin:Hoşgeldin... Nasıl olmuş?
Bülent:Çok çok güzel.. Aylin b-ben..
Suat:(gülerek) Dili tutuldu çocuğun..
Sinem:Bübü büyülendin galiba.
Bülent:F-fena..
-Aylin ellerini uzatıp Bülent'in elinden tutar. Bülent, Aylin'in çiçek olmayan elini öper.
Bülent:Galiba ben sana yeniden aşık oldum.. Bu inanılmaz bir güzellik Aylin.
Aylin:Gerçekten mi?
Bülent:Kelimelerimi dahi seçemiyorum şu an.. Çok güzelsin sevgilim.
-Aylin gülerek Bülent'in papyonuyla oynar.
Aylin:Sende çok yakışıklı olmuşsun sevgilim.
Bülent:Senin yanında hiç..
Aylin:Kendine geldiysen çıkalım mı artık?
-Bülent kafasını sallar. Ali eğilip kulağına fısıldar.
Ali:Kanka kendine gel lan.. Kız senin tamam.
-Bülent bir şey demeden kafasını sallayarak onaylar.
Ali:Devreleri yandı çocuğun.
-Aylin, Bülent'in koluna girer ve evden çıkarken diğerleri de arkalarındadır. Evden ayrıldıktan sonra çekim için pl1anladıkları mekana giderler. Orada yapılan çekimlerin ardından düğünün yapılacağı yere gelmişlerdir. Bülent kır düğünü için bile en lüks en gösterişli yeri seçmiştir. Aylin hazırlık odasında son hazırlıklarını yaparken Bülent misafirleri karşılıyodur. İkisininde iş arkadaşları ve en yakınları olduğu için fazla kalabalık olmayan tam istedikleri gibi bir düğündür.
Mehmet Ağa:Güzel ortam seçmişsiniz aferin Bülent. Ama az kişi var sanki.
Maho:Ağam ben arayayım aşireti gelsinler dedim de kabul etmediler.
Ali:Aman baba karıştırmayalım aşiret falan.
Bülent:Sağol Mehmet Amca.. Az kişi olsun dedik biz daha iyi böyle.. En yakınlarımız yeterli.
Ali:(sessizce) Annene haber verdin mi?
Bülent:Aradım ama yurt dışı seyehatindeymiş. Rahatını bozmayalım Sena Hanım'ın.
Ali:Neyse ya iyi böyle bozma keyfini.
Bülent:Ne bozucam ya.. Bana siz yetersiniz kanka.. Baksana ortama olması gerekenler var.
Ali:Kardeşim be..
Maho:Ağam burda güzel sıra gecesi de olur değil?
Mehmet Ağa:Vallaha güzel olur ha Maho..Onu da yapalım bi ara.
Maho:Ağam arayayım çocukları yapalım bugün..Hazır kalabalık da varken yesin eğlensin garipler.
Bülent:Sakın Maho! Beni rezil etme millete.
Maho:Tamam tamam demedim bir şey..
-Az sonra girişte ekip görünür.
Mehmet Ağa:Hoşgeldiniz müdür bey.
Rıza:Hoşbulduk ağa hoşbulduk.. Bülent?
Bülent:Hoşgeldiniz efendim..Hüsnü abi,Mesut abi hoşgeldiniz.
Mesut:Hoşbulduk aslanım..
-Mesut etrafı süzer.
Hüsnü:Bizimkiler nerde? Erken mi geldik?
Bülent:İçeride onlar..Ali nerde gelmedi mi?
Rıza:Aylin'in yanına gitti direk o.
Bülent:Herkes geldiğine göre ben Aylin'e bakayım..Ali size yerlerinizi gösterir.
Ali:Buyrun..
-Bülent hazırlık odasına geldiğinde içeridekiler de davetlilerin yanına geçer ve AyBül yalız kalır.
Bülent:Sevgilim,hazır mısın?
Aylin:Hazırım sevgilim.. Sen hazır mısın?
Bülent:Tabiki de..Herkeste geldi artık vakit tamam..
-Aylin derin derin nefes alır.
Aylin:Çok çok heyecanlıyım ben.
Bülent:Bende güzelim bende...
-Aylin'in elleri karnına giderken Bülentte Aylinle ellerini Aylin'in karnında birleştirir.
Bülent:Ufaklık da heyecanlı mıdır?
Aylin:Bilmem,herhalde...
Bülent:Bugünü hayal dahi edemezdim ben biliyor musun.. Evlenen arkadaşlarımla dalga bile geçerdim hatta ama şu ana geldiğime hala inanamıyorum...
Aylin:Üstelik tam da tanıştığımız günde..
Bülent:Bir yıl içinde o kadar güzel anlar yaşattın ki bana..Her şey için teşekkür ederim sevgilim sana.
Aylin:Beni yalnızlıktan aldığın için sevmeyi alıştırdığın için ben sana teşekkür ederim sevgilim.
Bülent:Bu salak,dengesiz,serseri insanı adam ettin ve şimdi karşında duruyor tüm benliğiyle sana ait olarak.
Aylin:Ben o adama ömrümü veririm..
-Aylin uzanıp Bülent'i öper.
Bülent:O halde gidelim mi? Daha fazla beklemeyelim de bekletmeyelim de.
Aylin:Gidelim...
...
-Aylin Bülent'in kolunda mekana giriş yaptığında herkes ayakta onları alkışlıyordur. İkili nikah masasında yerlerini aldığında Bülent'in şahidi Ali, Aylin'in şahidi de Rıza'dır. Nikah memuru da birkaç dakika sonra geldiğinde nikah kıyılır. İkisininde sesindeki coşku ve heyecan herkes tarafından görülür. İmzaların ardından alkışlar eşliğinde ayağa kalkarlar. Bülent, Aylin'in ellerini tutar.
Bülent:Sevgilim, hayatımın anlamı, canımın içi hoşgeldin hayatına iyi ki geldin.. Tanıştığımız günde hayatıma resmen dahil olduğun için teşekkür ederim sana.
Aylin:Canımın içi sende iyi ki geldin, hoşgeldin hayatıma.. Sonsuza kadar hep böyle sev beni olur mu?
Bülent:Sonsuza kadar..
-O ikisi de etrafında ki kimseye aldırış etmez ve Bülent, Aylin'in dudağına küçük bir öpücük bırakır. Aylin geri çekildiğinde öksürür.
Ali:Aslanım be!
Rıza:Hayırlı olsun çocuklar.
AyBül:Teşekkürler..
-Tebriklerin ardından AyBül çalan müzikle ilk danslarını yaparlar. Dans ederlerken ikisi de sadece birbirine odaklıdır.
Bülent:Artık gerçekten karım oldun..
Aylin:İnanılır gibi değil ama evet.. Daha dün Aylin Aydın'dım ben ama şimdi..
Bülent:Ama şimdi Aylin Korkmaz oldun.. Yakıştı da ha..
Aylin:Çok yakıştı..
-Dansın ardından coşkulu müziklerle düğün devam eder, saatlerce Aylin ve Bülentle herkes çok eğlenir. Gece sonuna doğru herkes pistte oynarken en köşede Bülent, Aylin'e arkasından sarılmış ellerini karnında birleştirmiştir.
Aylin:Normalde asla yan yana gelmeyecek insanların bizim mutluluğumuzla geldiği hale bak.
Bülent:Gerçekten aklımın ucundan geçmezdi bazıları urfalı aşiret olan insanlarla polislerin bir düğünde olacağı.
Aylin:Biz yaptık oldu..
Bülent:Tıpkı karnındaki ufaklığımız gibi.. Yaptık ve oldu.
Aylin:Bülent ya..
-Aylin kafasını geri atıp Bülent'e bakarken Bülentte elini Aylin'in çenesine koyar ve göz göze kalırlar. Birkaç saniye öyle kaldıktan sonra Bülent, Aylin'in dudaklarına gömülür ve derincesine tutkuyla öper.
Bülent:Hoşgeldin ömrüme...
✳️
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |