25. Bölüm

25.Bölüm

Mel`
fandomsalsenarist

-Bülent olduğu yerde başı ellerinin arasında ileri geri gider.

Bülent:Nerde abi Aylin? Nasıl bir görev bu? Aylin,bebek..

-Herkes Bülent'e dönerken Bülent'in gözünden birkaç damla yaş düşer.

Mesut:Bebek?

Hüsnü:Ne bebeği lan?

-Ali, Bülent'i sandalyeye oturtur.

Ali:Kanka, iyi misin?

-Bülent kafasını sallarken ekibe döner.

Bülent:Aylin.. Hamileydi.. Bebeğimiz olacaktı bizim.

Rıza:Ne?

Hüsnü:Bu bunu söylemedi bize..

Bülent:Söylecektik, yeniydi daha..

-Bülent bir anda ayağa kalkar.

Bülent:Abi bulun Aylin'i ne olur.. Aylin'e bir şey olmasın, bebeğe bir şey olmasın.

-Hüsnü elini Bülent'in omzuna atar.

Hüsnü:Bulucaz kardeşim, söz sağ salim gelecekler sana.

Ali:Bülent kardeşim hadi sen aşağıda bekle.. Ali..

-Ali kafasını sallar.

Bülent:Haber verin ne olur..

Hüsnü:Merak etme..

-Ali ve Bülent ofisten ayrılır. Mesut gözleri dolu ekibe döner.

Mesut:Ulan habere bak.. Yeğenimiz olacak öğrendiğimiz duyduğumuz ana bak..

-Rıza sinirle ekibe döner.

Rıza:Gerekirse tüm herkesi ayağa kaldırın Aylin'i bu gece bulacağız! Aylin de bebekte sağ salim dönecek buraya. Anlaşıldı mı?

Hüsnü:Merak etme baba.. Hadi arkadaşlar açın gözünüzü kulağınızı.

Mesut:Ali biz şu mekana çıkalım hadi.

Ali:Tamam abi, getiriyorum arabayı.

-Mesut ve Ali giderken Hüsnü Rıza'ya döner.

Hüsnü:Baba kız hamileymiş ya.. Haberimiz de yoktu.. Ne yapacağız?

Rıza:Aylin'i sağ salim bulmaktan başka çaremiz yok Çoban.. Ne yapıp edeceğiz kimsenin kılına zarar gelmeden bu gece bulacağız o kızı.

-Hüsnü gözleri dolu sağa sola gidip gelir.

Hüsnü:Ah be kızım, ah be Aylin.. İnsan söylemez mi hamile olduğunu? Göreve giderken itiraz da etmedi.

Rıza:Ah Aylin ah..

-O esnada Rıza'nın telefonu çalar, arayan Ayla'dır.

Rıza:Efendim Ayla.

Ayla:Gelmediniz hala Rıza.. Saat kaç oldu.

Rıza:İşimiz uzadı canım, bu gece beklemeyin.

Ayla:Senin sesin neden kötü Rıza? İyi misiniz siz? Birine bir şey mi oldu?

-Rıza derin bir nefes verir.

Rıza:Aylin'in hamile olduğunu biliyor muydunuz?

Ayla:Ne? (Sevinçle) Aylin hamile mi? Nerde versene bi telefona.

Rıza:Veremem..

Ayla:(kaşlarını çatarak) Bir şey oldu di mi? Nasıl Aylin? İyiler mi bebekle?

Rıza:Bilmiyorum Ayla.. Aylin'den haber alamıyoruz saatlerdir.

Ayla:Nasıl alamıyorsunuz Rıza? Nerde Aylin? Hamile haliyle üstelik.

Rıza:Bilmiyorum Ayla bilmiyorum.

Ayla:Kocası.. Bülent'in haberi var mı peki?

Rıza:Var burda o da.

Ayla:Bulun Aylin'i Rıza.. Daha yeni evlendi kız, üstelik bebek bekliyormuş bulun..

Rıza:Bulucaz ne yapıp edip bulucaz.. Hadi canım görüşürüz...

... 

-Bülent kendini dışarıya attığında kendini daha fazla tutamamıştır.

Bülent:Abi kafayı yicem nasıl kaybolur Aylin? Nereye gider Ali nereye? Ya bu kız hamile hamile!

Ali:Kanka tamam sakin ol.

Bülent:Nasıl olayım Allah aşkına Ali?

Ali:Lan bu kız polis! Başının çaresine bakmayı biliyor, kaybolduysa da bulunacak. Ama sen bi sakin kal.

Bülent:Kalamam abi sakin falan kalamam.. Ya onu bulduğumuzda bir şey olursa ona? Ya bebeğe bir şey olursa? Ali ben ne yaparım?

Ali:Hiçbir şey olmayacak inan bana lan.. Bulacaklar onu merak etme bulacaklar.

-Ali, Bülent'i kendine çekip sarılır.

Ali:Sakinleş lan biraz.

-Bülent derin bir nefes alır.

Bülent:Ben onsuz yapamam Ali yapamam...

Ali:Hadi gel oturalım bir yere öyle bekleyelim.

Bülent:İçeride beklesek.. Yukarıda falan.. Haber geldiğinde hemen duyarız.

Ali:Almazlar kanka az önce bile zor çıktık...

Bülent:Off!

-Bülent önündeki banka oturur.

Ali:Sen bekle ben kahve falan bir şeyler alayım, kendine gel biraz.

Bülent:Hiçbir şey içecek halim yok kanka.

Ali:Ben alayım da...

-Bülent kafasını sallarken Ali de yanından uzaklaşır. Birkaç dakika sonra Bülent yanına oturan kişiyi Ali sanar.

Bülent:Sana istemiyorum dedim kanka boşuna gittin geldin.

Rıza:Yanında konuşacak birini de mi istemiyorsun evlat?

-Bülent kafasını kaldırıp Rıza'ya bakar.

Bülent:Müdürüm..

Rıza:Berbat durumdasın biliyorum, anlıyorum seni..

Bülent:Ben...

Rıza:Bilseydim eğer asla izin vermezdim gitmesine.. O da söylemedi. Geri de kaçmadı görevden...

Bülent:Biraz daha beklemek istedi. Biraz daha zaman geçince herkese söyleyecektik..

Rıza:Onu tanıdığımda gencecik bir kızdı.. İlk gördüğüm gün daha dün gibi..

Bülent:Babasının katil olduğu gün..

Rıza:Anlattı mı?

Bülent:Yani bana geçmişinden pek bahsetmek istemedi.. Sadece bir gece gafil avladım sanırım.. İçinde kalan çocukluğu, geçmişi, yaralarını anlattı o gün.. Sizi, onun size baba aile olmanızı, ekibi anlattı tek tek..

-Bülent gözleri dolu uzağa doğru bakarken o günü hatırlar.

... 

|Flashback|

-Aylinle Bülent saatlerdir kahkahalar eşliğinde içiyodur. Gece yarısı olduğunda artık şişenin dibine gelmişlerdir.

Aylin:Kafam kazan gibi oldu benim ya.

Bülent:Ama harika gece Aylin.

Aylin:Unutulmaz bir gece.

Bülent:(gülerek) Sabaha ikimizde unutacağız.

Aylin:Bunu asla unutmam.

Bülent:Çok eminsin.

Aylin:(kafasını sallar) Hı hı.. Unutacak başka anlar olduğundan güzel anlarımı unutmamayı tercih ederim ben.

-Bülent yerinde doğrulur kaşlarını çatarak Aylin'e bakar.

Bülent:Unutacak başka anlar derken? -Aylin sessiz kalır.

Bülent:Bir soru sordum tatlım..

-Aylin'in bir anda yüzü düşer.

Aylin:Boşver ya.. Keyfimize bakalım.

Bülent:Bir kere başladık. Nedir unutmak istediğin şey?

Aylin:(nefeslenir) Geçmiş..

-Bülent kaşlarını çatarak bakarken Aylin anlatmaya devam eder.

Aylin:Babam..

Bülent:Baban?

Aylin:Ben babamı unutmak istiyorum Bülent.. Biliyorum çok saçma çok bencilce ama onu unutmak istiyorum.. Onun bize yaşattıklarını..

-Bülent o an sessiz kalması gerektiğini bilir ama Aylin'in de elini sımsıkı tutar.

Aylin:Şimdiye kadar çok az kişiye anlattım ben geçmişimi.. Yani hatırlamak istemediğim için hep..

Bülent:Güzelim..

-Aylin kafasını kaldırıp dolu gözlerle Bülent'e bakar.

Aylin:Benim babam katildi Bülent.

Bülent:Ne?

Aylin:Duydun işte.. Şu an karşında duran kadın bir katilin kızı.. Şu an polis olan bu kadının babası bir katil.

Bülent:N-nasıl ya?

Aylin:Babam ayyaş sarhoş herifin tekiydi.. Ayık gezdiği günü hatırlamam bilmem bile.. Akşamları içip içip eve gelir annemi canından bezdirirdi.. Annem yapma içme dedikçe sanki o inadına yapar gibi tüm parasını içkiye verirdi.. Zaten sonu da o içki yüzünden oldu.

Bülent:Nasıl?

Aylin:15-16 yaşında falandım galiba bir gece sarhoş eve geldi gelir gelmez sızdı, bizi de konuşturmadı. Dakikalar sonra evin önünde bir sürü polis bir sürü insan.. Babam alacak verecek meselesi yüzünden en yakın arkadaşını öldürmüş sonra da gelmiş eve sızmış.. Zaten ayakta duracak kaçacak bi hali de yoktu.. O gece polisler geldiler eve aldılar götürdüler babamı.. Ne ben ne de annem bir şey diyemedik.. Baktık, sadece ağlayarak baktık.

-Bülent uzanıp Aylin'in gözyaşlarını siler.

Aylin:Ben Rıza babayı tam da o gün tanıdım biliyor musun.. (Tebessümle) O gün Rıza baba geldi öz babamı benden aldı ama yerine yeni bir babam oldu..Beni canımdan bezdiren babam gitti beni öz kızından ayırmayan bir babam oldu.. O günden sonra sık sık görüştük onun sayesinde imkansızken polis oldum, ekibine aldı beni, annemi kaybettim ailesine aldı ailem oldu.. Unutmak istediğim yaşantılar bana zaman içinde bambaşka bir hayat verdi...

-Aylin'in gözyaşları akmaya devam ederken Bülent Aylin'e yaklaşır ve onu kendine göğsüne doğru çeker.

Bülent:Özür dilerim sevgilim..

Aylin:Ama benim için en büyük şans seni tanımak oldu bu hayat içerisinde.. Seni buldum, seni tanıdım.. Ben seni çok seviyorum Bülent.

Bülent:Bende seni çok seviyorum sevgilim, dünyalar kadar hemde...

-Aylin kafasını kaldırıp Bülentle göz göze gelir.

Aylin:Sen çok güzel bir adamsın.. Kızlar babalarına benzeyen adamlara aşık olur derler ama sen ona asla benzemiyorsun..

Bülent:Ben değil seni üzmek gözünden akan tek damla yaşa canımı veririm..

...

-Bülent gözyaşını silip Rıza'ya döndüğünde Ali de az ileride onları izliyordur.

Bülent:Onu bulun ne olur.. Ben bugün bu haldeysem onun sayesinde, onu bulun.

Rıza:Sana söz yarın bu saatlerde karın yanında olacak evlat.

-Rıza Bülent'in omzunu patlatlarken Bülent hafif tebessüm eder.

Bülent:Erkek..

Rıza:Ne?

Bülent:Bebeğin cinsiyeti belli olmuştu, oğlumuz olacak.

Rıza:(gülerek) Ailede baya bir erkek torun oldu desene.

-Bülent tebessüm eder.

Rıza:Şimdiden Allah analı babalı büyütsün diyelim o zaman.

Bülent:İnşallah efendim..

Rıza:Hadi sen evine git. Bir gelişme olursa biz ararız seni hemen.

Bülent:Yok, yapamam gidemem..

Rıza:Burda durup ne yapacaksın?

Bülent:Dururum öyle, Aylin'i beklerim ama gidemem müdürüm.

Rıza:Sen bilirsin...

...

-O saatlerde ise Aylin yavaş yavaş kendine gelmek üzeredir. Gözlerini açtığında karanlık ve küçük bir depoda olduğunu farkeder. Yavaşça olduğu yerde doğrulurken başına giren ağrıyla eli kafasına gider.

Aylin:Off! Ne oldu bana ya? Nerdeyim ben?

... 

|Flashback|

-Aylin görev için İrfan'ın yemek yiyeceği restorana gelmiştir ve bir masada tek başına yemeğini yiyordur. Birkaç dakika sonra İrfan gelip yemeğini yerken Aylin, İrfan'a kaçamak bakışlar atmaya başlamıştır. Çok geçmeden İrfan da bunu farkedince onun da bakışları Aylin'den ayrılmaz. Bir süre sonra İrfan elinde iki kadehle kalkıp Aylin'in yanına geldiğinde Aylin sevinçle gülümser.

İrfan:Merhaba.

Aylin:Merhaba..

İrfan:Güzelliğinizden ne yemeğe odaklanabildim ne de gözlerimi sizden alabildim.

Aylin:Ah, teşekkür ederim.

İrfan:Birer şarap içmeye ne dersiniz? Tabi beklediğiniz birisi yoksa..

Aylin:Aslında vardı.. Ama ekildim.

İrfan:Sizin gibi bir güzelliği nasıl ekerler?

Aylin:Sözüm meclisten dışarı ama erkek milleti işte.

İrfan:Doğrudur.. Hemcinslerim ne desem biraz fazla kaba.

Aylin:Ama siz çok naziksiniz.

İrfan:Sizin karşınızda olmamak mümkün değil.

Aylin:Teşekkürler..

İrfan:Yalnız olduğunuza göre teklifim hala geçerli.. Birer kadeh şaraba ne dersiniz?

-Aylin biraz düşünüp ne diyeceğini bulmaya çalışır.

Aylin:Alkol almıyorum ama teklifinizi de geri çevirmek istemem..

İrfan:Beni çok mutlu edersiniz.

-İrfan elini uzatıp Aylin'in elini tutar ve öper. Ardından birlikte aynı masaya geçerler. Aylin tam da planladığı gibi İrfanla birlikte yemek yedikten sonra İrfan'ın teklifiyle sahil kenarında yürümeye başlamışlardır. İkili arkalarında İrfan'ın üç korumasıyla yürürken bir yandan sohbet ediyodur. Arkada ise korumalar kendi arasında konuşuyodur.

Koruma1:Abi ben tanıyorum bu kadını. Bir yerde gördüm ama nerde?

Koruma2:Magazinde falan görmüşsündür oğlum. Manken gibi hatun baksana.

Koruma1:Öyle mi lan acaba? Gazete de falan mı gördüm?

-Adam hafızasını biraz daha zorlar.

Koruma1:Allah kahretsin!

Koruma3:Ne oldu?

Koruma1:Bu kadın polis!

Koruma2:Ne? Saçma sapan konuşma.

Koruma1:Abicim ben bu kadını benim önceki patronu aldıklarında gördüm birkaç yıl önce çatışmada..

Koruma3:Ciddi misin lan sen?

Koruma1:Evet abi eminim bu kadın da vardı içlerinde.. Polis abi polis!

Koruma2:Şşt sessiz lan!

Koruma1:Ne yapıcaz? Abi'ye haber vermemiz lazım.

Koruma3:Ben hallediyorum şimdi.

-Koruma, İrfan'a durumu mesaj atar. İrfan önce arkasındaki korumalara sonra Aylin'e bakar.

İrfan:Burdan bana gitmeye ne dersin? Biraz da orda vakit geçiririz sohbet ederiz falan.

Aylin:Aslında ben eve gitsem iyi olacak.. Ama başka bir gün için söz verebilirim.

İrfan:Peki.. O zaman seni evine bırakmamıza izin ver.

-Aylin biraz düşünür ve gülümseyerek döner.

Aylin:Peki olur..

... 

-İrfan aklında bir şeyler kurarken Aylinle birlikte arabaya binerler.

İrfan:Çok güzel bir geceydi Aylin Hanım.. Sizinle tekrar görüşmek isterim.

Aylin:Bende çok sevinirim.

İrfan:O halde bu gece bitmesin..

Aylin:Nasıl?

-İrfan bir anda silahın kabzasıyla Aylin'in kafasına vurur ve Aylin olduğu yere bayılır. İrfan, Aylin'e yaklaşıp yüzünü sever.

İrfan:Benimle oynamak neymiş göreceksin güzellik... Seninle çok güzel oynayacağız.

Koruma2:Abi ne yapıyoruz? Peşinde devamı vardır bunun?

İrfan:Onun için güzel planlarım var.. Limana sürün.

Koruma3:Tamamdır abi...

... 

-Aylin yavaş yavaş kendine gelmek üzereyken deponun kapısı açılır. Açılan ışık Aylin'in gözlerini alırken karşısındakinin kim olduğunu anlamaya çalışır.

İrfan:Güzellik uykundan uyanmışsın komiserim.

Aylin:(kaşlarını çatarak) Sen?

İrfan:Evet ben..

Aylin:Ne yaptın bana sen? Neresi burası?

İrfan:Duydum ki bu güzellik polismiş.. Bizde polisleri layıkıyla ağırlarız..

Aylin:Polis falan değilim ben, bırak beni.

İrfan:Bencede polis değil de manken olman lazımdı senin..

Aylin:Ya salak salak konuşma!

-İrfan telefonunu çıkarır ve bir video açar. Videoda Aylin'in ekiple bir operasyon sonrası görüntüleri vardır.

İrfan:Polis değilsen bu kim peki lan?!

-Aylin derin bir nefes alır.

Aylin:Bak İrfan pişman olacağın şeyler yapma.. Ekip, polisler peşinde bırak beni..

-İrfan Aylin'i çenesinden tutarak konuşur.

İrfan:Sen bana gelerek hata yaptın komiser! Ve bana oyun oynamanın bedeli olacak.

Aylin:(dişlerini sıkarak) Bırak beni!

İrfan:Daha yeni başlıyoruz hayatım...

-İrfan depodan ayrılır. Aylin ise derin bir nefes alarak geriye yaslanır.

Aylin:Off! Bülent delirmiştir şimdi...

-Aylin'in eli karnına gider.

Aylin:Korkma ufaklık tamam mı.. Bizi bulacaklar korkma sakın.

... 

-Sabah olmak üzereyken ekip hala Aylin'den bir iz arıyodur.

Ali:Ya abi nerde bu Allah'ın cezası herif nerde ya? Kız hamile haliyle kaçırıldı saatler geçti bir iz yok.

Hüsnü:Deli olucam bende Ali, sorup durma Allah aşkına... Vericinin son sinyal verdiği yere baktık di mi? Telefon falan..

Mesut:Baktık usta yok bir iz ondan..

Rıza:Bülent burda mı hala?

Mesut:Aşağıda baba, az önce geldim yanından.

Hüsnü:Çocuğun da aklı gitti.. Ah be Aylin, ah be kızım..

Ali:Abi bebeğin cinsiyetini öğrendiler sevinçliydi ikisi de ertesi gün başlarına gelene bak..

Mesut:Öğrenmişler mi cinsiyetini? O kadar da olmuş mu?

Ali:Oğlan olacakmış.. İkisi de bi sevinçle öğrenip aradılar ki görmeniz lazımdı..

-Ali bir sağa bir sola gidip geliyodur.

Ali:Onlara bir şey olmadan buluruz di mi?

Rıza:Bulucaz bulmak zorundayız.. Aylin tam mutluluğu bulmuşken başlarına bir şey gelmesine izin veremeyiz.

... 

-Bülent ve Ali de sabah Sinem'in de gelişiyle üçü birlikte kafeteryada oturuyodur.

Sinem:Bülent bir şeyler olsa iç canım hadi..

-Bülent kafasını kaldırıp Sinemle Ali'ye birkaç saniye baktıktan sonra tekrar başını öne eğer.

Ali:Geceden beri böyle.. Konuşmuyor bile baksana.

Sinem:Haber yok mu peki hala?

Ali:Yokmuş.. Arıyor herkes ama bilmiyoruz ki bizde.

Sinem:Bebeğe de Ayline de bir şey olmadan bulurlar umarım.

-Ali kaş göz işaretiyle Bülent'i gösterir.

Sinem:Bülent burda da böyle bekliyoruz hadi eve gidelim, orda bekle..

Ali:Bende diyorum sabahtan beri.. Haber verirler zaten bize.

-Bülent kafasını kaldırıp Aliyle göz göze gelir.

Bülent:Her yerinde Aylin var evimizin Ali.. Ben burda onun yokluğunu hissederken mi gideyim oraya? Daha 24 saat olmadı ama sanki asırlardır yok Aylin ya.. Delirmek üzereyim ben hayatı tehlikede belki ama karımdan iz yok nasıl gideyim?

-Ali de Sinem de bir şey diyemez. Ali sadece elini Bülent'in omzuna koyar.

-Birkaç dakika sonra ise etrafta bir hareketlilik olmaya başlar. Bülent hemen telaşla bakarken Arda'yı görür.

Bülent:Arda! Arda!

Arda:Efendim Bülent abi.

Bülent:Ne oluyor? Niye toparlandı millet bir anda?

Arda:Bilmiyorum ki abi.. Operasyon vardır.

Bülent:Aylin, Aylin mi yoksa?

Arda:Yok abi..

Ali:Hiç mi haber yok kardeşim?

Arda:Bir şey diyemem abi.. Ama olursa haber verirler size.. Müsaadenizle gitmem lazım.

-Arda ordan ayrılırken Bülent derin bir nefes alır.

... 

-Aylin ise karanlık depoda saatlerdir tek başınadır. Saatler geçtikçe olduğu alan ona dar gelmeye başlar, nefes almakta zorlanır.

Aylin:Kimse de gelmiyor, ışık dahi yok burda.. Of deliricem...

-Tam da o esnada Aylin'in karnına bir sancı girer.

Aylin:Agh! Ne oluyor ya?

-Aylin'in sancısı şiddetlenirken sesini çıkarmamaya çalışır.

Aylin:Sakın oğlum sakın.. Bak seni kimsenin bilmemesi lazım sakın.. Ne olur ne olur gitme bir yere.

-Aylin'in gözünden yaşlar süzülürken nefesi daha da sıkışmaya başlar.

... 

-Ekip ise muhbirlerden aldığı bir ihbarla hemen toparlanıp çıkmıştır. Verilen adrese gelmek üzereyken herkes diken üstündedir.

Rıza:Ambulansa da haber verin, her ihtimale karşı orda olsun.

Mesut:Haber verdik çoktan baba..

Rıza:Çatışma çıkacaktır muhtemelen ama öncelik Aylin.. Aylin ve bebek.. O kızı ordan sağ salim alacağız bugün çocuklar.

Hüsnü:Baba arasak mı artık Bülent'i de? Peşimize falan takılır diye haber vermedik ama delirecek artık çocukta.

Rıza:Arayın arayın ama sakince beklesin.

Ali:Ben hallederim baba..

-Ali, Bülent'i arar. Telefon ilk çalmada Bülent açar.

Bülent:Alo Ali? Haber mi var? Nerdeymiş Aylin?

Ali:Almaya gidiyoruz kardeşim.. Sen sakince bekle bizi merkezde.

Bülent:N-nerde peki? Bende geleyim Ali söyle lütfen.

Ali:Olmaz Bülent.. Sen bizi, bizden gelecek haberi bekle.. Az kaldı kardeşim çok az kaldı.

Bülent:İyi mi peki?

Ali:Bilmiyorum bilmiyoruz ama iyidir oğlum Aylin lan bu..

Bülent:Sağ salim bulun onları ne olur..

Ali:Bulacağız abicim hadi sen bekle bizi.

Bülent:Tamam..

-Bülent telefonu kapatıp yerine geri otururken derin bir nefes alır. Sinem ve Ali'nin gözleri ise Bülenttedir.

Ali:Kanka ne olmuş?

Sinem:Bulmuşlar mı? Nerdeymiş?

Bülent:Almaya gidiyoruz bekle dediler..

Ali:Beklicez o zaman..

Bülent:Kanka nasıl bekliyim ya? Delirecek gibiyim ben..

Sinem:Çıkıp bi hava alsak mı? İyi gelir sana da..

Bülent:Olur.. Burası üstüme üstüme geliyor sanki..

... 

-Ekip aldıkları ihbarla depoya gelmiştir. Tüm ekip etrafı çevirip baskın yapacağı anda farkedilmeleriyle çatışma çıkar. Aylin ise küçük deponun içinde çaresizce karnındaki sancıyla beklerken artık sesi dahi zar zor çıkıyodur. Dışarıdan gelen seslerin ekibin sesi olduğunu farkettiğinde eli karnına gider.

Aylin:Bak ufaklık geldiler.. Sende dayan olur mu.. Bak onlar geldi, kurtulucaz babaya gideceğiz..

-Aylin'in gözünden yaşlar akarken birkaç dakika sonra daha fazla dayanamaz kendinden geçer.

... 

-Çatışma bittiği anda ekip etraftaki depoları aramaya başlamıştır.

Mesut:Ali şu tarafa bakın sizde hadi çabuk!

Ali:Tamam abi tamam bende...

-Ali etrafa bakınır ve en sonunda Aylin'in olduğu depoya gelir. Birkaç uğraştan sonra kapı açılır. İçeriye vuran ışıkla Ali yerde yatan Aylin'i görür.

Ali:Aylin!

-Ali hemen Aylin'in yanına koşarken ekibe seslenir.

Ali:Aylin kendine gel biz geldik Aylin.. Abi burda! Aylin burda abi.

-Ali Aylin'i dizlerine yatırıp kendine getirmeye çalışırken ekipte gelir.

Hüsnü:Aylin! Ne oldu lan?

Rıza:Y-yaralı mı yoksa?

Ali:Hayır yarası yok anlamadım bende ama kendinde değil..

Rıza:Ambulans nerde ambulans?

-Görevliler gelip hemen Aylin'e müdahale eder.

ATT:Hasta hamile mi?

Ali:E-evet..

ATT:Kanaması var acilen hastaneye gitmemiz lazım..

Mesut:Acele edin çabuk..

Ali:İyi olacak mı? Bebekte Aylin de..

ATT:Hemen gitmemiz gerekiyor..

Rıza:Acele edin hemen hadi..

-Aylin ambulansa alınıp yola çıkarken Rıza ekibe döner.

Rıza:Bülent'i de arayın hemen hadi.

Hüsnü:Ali sende aslanım..

Ali:Abi ben ya.. Kızın kanaması varmış bir de..

Mesut:Ali hadi aslanım.

-Ali kafasını sallayıp telefonu çıkarır ve Bülent'i arar. Emniyetin bahçesinde bir sağa bir sola giden Bülent hemen çalan telefonu açar.

Bülent:Ali? Buldunuz mu? Nerde Aylin? Sesini duyayım bi versene.

Ali:Bülent biz şimdi hastaneye geçiyoruz.

Bülent:H-hastane mi? Yaralı mı yoksa?

Ali:Hayır hayır.. Tedbir amaçlı gelin hadi kardeşim acil.

-Ali telefonu kapatır. Bülent ise olduğu yerde kalır.

Sinem:Ne olmuş? Neden hastane dediler?

Bülent:Tedbir dedi.. Ama bir şey oldu hissediyorum...

-Bülent koşarak arabaya giderken Ali ve Sinem de peşinden gider.

... 

-Aylin ise hastaneye getirilip müdaheleye alındıktan birkaç dakika sonra Bülent gelmiştir. Telaşla herkese bakınırken aklı yerinden gidecek gibidir.

Bülent:Nerde Aylin? Aylin nerde abi? Tedbir için geldi dediniz..

Mesut:İçeride.. Muayene ediyolar.

-Bülent içeriye girmeye çalışırken Sinem durdurur.

Sinem:Bülent dur.. Ben bakarım bekle burda..

Bülent:İyidir di mi iyidir?

Sinem:Bakıcam bakıp gelicem hemen sana.

-Bülent kafasını sallar. Sinem içeriye girerken Bülent'in kalbi sıkışır. Olduğu yerde derin bir nefes alıp beklemeye başlar. Yaklaşık yarım saat sonra Sinem odadan çıktığında tüm gözler telaşla onun üzerindedir. Sinem herkese göz gezdirip en son Bülentte durduğunda gülümser.

Bülent:Sinem?

Sinem:Aylin iyi.. Dinleniyor şu an, kendine de geldi.

Bülent:Çok şükür.. (Derin nefes alır) Be-bebek?

Sinem:O da iyi.. Uzman doktor bakmış küçük bir kanama olmuş sadece. Ama o da stresten şu an ikisinin de durumu gayet iyi.

Ali:Oh be!

Bülent:Görmek istiyorum hemen lütfen.

Sinem:O da seni bekliyor zaten.

-Bülent hemen bir hışımla içeriye girer. Aylin ise odada Bülent'in gelmesini bekliyordur. Onu gördüğü anda eli karnına gider ve gülümser.

Aylin:Bülent..

Bülent:Aylin.. Sevgilim..

-Bülent, Aylin'in yanına oturup önce alnından sonra elinden öper.

Bülent:İyisin di mi? İyisiniz di mi?

Aylin:İyiyiz sevgilim, sen geldin çok daha iyiyiz.

-Bülentin eli de Aylin'in karnına gider.

Bülent:Ufaklık..

Aylin:Korkuttu biraz beni ama o da iyiymiş.. Sadece biraz babasını özledi.

Bülent:Babası da sizi çok özledi..

-Bülent gözünden akan birkaç damla yaşı siler.

Bülent:Aklımı kaybediyorum sandım biliyor musun.. Saatlerce senden haber alamamak seni görememek zulüm gibi bir şeydi..

Aylin:İyiyiz geçti bak.. Yanındayız şimdi.

Bülent:Bir daha bana bu korkuyu yaşatma olur mu.. Bir daha seninle sınanmak istemiyorum.. Ölürüm Aylin ben sana bir şey olursa..

Aylin:Tamam sevgilim geçti kendine gel..

Bülent:Geçti ama bende kendimden geçtim Aylin..

-Aylin, Bülent'in sakallarını sever.

Aylin:Ben seni çok özledim biliyor musun..

Bülent:Hemen konuyu değiştirme çabaları..(sırıtır) Ama bende çok özledim...

Aylin:Ne yapman gerektiğini biliyorsun o halde.

-Bülent gözlerini açar.

Bülent:Hastanedeyiz Aylin üstelik bebek var.

Aylin:Of sapık! Aklın hemen nereye çalışıyor..

Bülent:Ee özledim dedin..

Aylin:Öpmen için de-

-Bülent, Aylin'in sözünü bitirmesine izin vermeden dudağına kapanarak öper. Aylin de sırıtarak karşılık verdiğinde bir günlük de olsa hasretlerini giderirler.

 

      

✳️

 

 

Bölüm : 19.10.2025 19:19 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...