
-Aylin vurulup yere düşer düşmez ekip olduğu yerden ateş etmeye başlar.
Hüsnü:Aylin! Rıza baba Aylin'i almamız lazım ordan.
Rıza: Alacağız Hüsnü, sakın çıkma yerinden. Ambulansı arayın gelsin hemen.
Tarık:(bağırarak) Sen nasıl bana oyun oynadın Aylin? Nasıl yaptın lan bunu?
-Tarık bir el daha Aylin'e ateş eder. Ekip çatışmaya devam ederken Ali olduğu yerden çıkar ve koşarak Aylin'in yanına gider. Aylin'i kenara çekerek yarasına bakar.
Ali:(telsizle)Rıza baba çok kan kaybediyor,her yeri kan içinde kızın. Aylin çok kötü baba.. Dayan kızım, dayan Aylin.
-Çatışma bitip adamlar alındığı anda ambulans gelmiştir. Ekibin hepsi Aylin'in başındadır.
Hüsnü:Dayan Aylin,bırakma kızım kendini.
Mesut:Bende gidiyorum onunla.
Ali:Peşinizdeyiz abi.
...
-Aylin en yakın hastaneye getirilir. Geldiği hastane Sinem'in hastanesidir. Tam Aylin getirildiği esnada Sinem de çıkmak üzeredir.
Sinem:403'te ki hastayı sık sık kontrol edin,bir terslik olduğunda haber verin bana.
Hemşire:Peki doktor hanım.
Mesut:Doktor doktor yok mu,yardım edin.
Sinem:Ne oluyor ya?
-Aylin hızlıca içeri getirilir. Sinem görür görmez tanır.
Sinem:A-Aylin? Aylin bu.
-Aylin müdahaleye götürülürken Sinem,Mesut'u durdurur.
Sinem:Ne oldu Aylin'e?
Mesut:Vuruldu, çok kan kaybetti.. Sen tanıyor musun?
Sinem:Arkadaşım.. Ben hemen ilgileniyorum.
-Sinem çantasını bırakır ve Mesutla birlikte koşarak Aylin'in peşinden gider. Onların peşinden ekibin kalanı da gelmiştir.
Ali:Aylin,Aylin nerde?
Hüsnü:Mesut orda işte. Usta nerde kız?
Mesut:İçeri aldılar.. A-arkadaşıymış doktor o var yanında.
Rıza:Durumu ne bir şey demediler mi?
Mesut:Yok baba,çok çok kan kaybetti. Zaten kuş kadar kız ne kadar kan varsa aktı gitti.
Ali:İyi olacak ya,dayanır Aylin.
Rıza: Dayanacak dayanacak...
...
-Sinem ise Aylin'in ilk müdahalesini yapar.
Sinem: Ameliyathane hazır mı?
Hemşire:Hazır hocam.
Sinem:Çok kan kaydetmiş,kan bulun hemen. Hocaya haber verdiniz mi?
Hemşire: Birkaç dakikaya burda olur.
Sinem:Tamam. Alın hemen hastayı geliyorum bende.
-Aylin ameliyata götürülürken Sinem'de Ali'yi arar.
Sinem:Bunu ben nasıl söylerim Bülent'e ya.. Aç hadi Ali şu telefonu.
-Ali telefonu açar.
Ali:Efendim canım.
Sinem:Bak çok vaktim yok, Bülent'i al hastaneye gel hemen.
Ali:Ne oldu ya? İyi misin sen?
Sinem:Çaktırma bı yolunu bul söyle.
Ali:Sinem söylesene ne oldu?
Sinem:Aylin komiser... Yaralı getirdiler ameliyatına giriyorum şimdi.
Ali:Ne diyorsun sen ya?
Sinem:Al çocuğu gel hadi...
Ali:Tamam tamam...
...
-Ali telefonu kapatır. Bülent ve Yeşim öylece Ali'ye bakıyordur.
Yeşim:Ali ne oldu? Birine bir şey mi oldu?
Bülent:Kanka Sinem'e falan mı bir şey oldu?
Ali:Çıkalım kanka anlatırım yolda.
Bülent:Ne oldu lan?
Ali:Hadi kanka hadi.
Bülent:Tamam ya tamam.
Yeşim:Ay durun bende geliyorum.
Ali:Acele et hadi.
...
-Ali önden Bülent ve Yeşim arkadan otoparka inerler. Ali bir şey demeden yola koyulur.
Bülent:Kanka anlat artık lan ne oldu.
Yeşim:Mehmetcan falan mı?
Ali:Değil ya.. Kanka.
Bülent:Söyle kanka.
Ali:Senin kız... Komiser.
Bülent:Aylin.
Ali:Evet.
Bülent:Ne olmuş?
Ali:Yaralı dedi Sinem. Ameliyata alıyorlarmış şimdi.
-Bülent duyduğuyla donar kalır.
Ali:Kanka.. Duydun mu beni?
Yeşim: Bülent.. Bülent bir şey desene.
Bülent: A-Aylin... Aylin mi emin misin?
Ali: Hı hı.. Sinem kendi girdi ameliyata.
Bülent:Aylin... Bas Ali bas. Yetişelim Aylin'e.
Ali:Yetişicez az kaldı.
-Aradan birkaç dakika geçer, Bülent oturduğu yerde zor duruyordur.
Bülent:(bağırarak) Ali bas artık hadi.
-Bülent kornaya basar.
Bülent:Hadi lan,gidiyor Aylin.
Ali:Bülent bi dur. Az kaldı.
Yeşim:Sakin ol ya.
Bülent:Ne sakini ya? Aylin yaralı dediniz. Gidiyor kız yanında yokum ben.
Yeşim:Gitmeyecek bir yere ya sakinleş.
-Bülent cama döner, gözleri dolmuştur.
Bülent:Biz barışmadık daha.. Küsmüştü bana. Açmadı telefonlarımı. Ya giderse...
...
-Birkaç dakika sonra hastaneye gelmişlerdi. Önden Bülent arkadan Ali ve Yeşim koşarak hastaneye girdiler. Bülent deli gibi etrafta dolanıyordu.
Bülent:Aylin,Aylin nerde?
Yeşim:Dur öğreniriz şimdi.
Ali:Ha Seyit!
Hastabakıcı:Buyur Ali Abi, hoşgeldin.
Ali:Bı polis kadın getirmişler yaralı,Sinem girmiş ameliyata.
Hastabakıcı:Evet ameliyatta daha.
Ali:Tamam sağol..
Bülent:Nerede bu ameliyathane nerde ya?
Ali:Alt katta hadi hadi...
-Bülent koşarak aşağıya iner. Ameliyathane önüne geldiğinde ekipte ordadır. Onları görür ve durur.
Bülent:Aylin...
Ali:Ne oldu? Niye durdun?
Bülent: Aylin'in arkadaşları.
Yeşim:Gitmeyecek misin?
Bülent:Burda bekleyemem.
Ali:Nerden bilecekler zaten.
Bülent:Bilsinler umrumda değil.
-Ali, Bülent ve Yeşim gidip ameliyathane önünde beklemeye başlarlar. Ekip de ordadır ama kimse kimseyi görmez. Aylin ise ameliyata alınmıştır. Sinem, Aylin'in başına gelir ve durur. Diğer doktor da gelmiştir.
Doktor:Sinem iyi misin sen?
Sinem:Hocam bu komiser arkadaşım benim de.
Doktor:Sen çık istersen.
Sinem:Yok hocam.. Dışarıda erkek arkadaşı bekliyor. Ali'nin en yakını, çıkıp bekleyemem onlarla.
Doktor:Kendine gel o zaman.
Sinem:Kusura bakmayın hocam...
-Biraz sonra Ayla, Pınar ve Suat'ta gelmiştir.
Ayla:Durum ne Rıza?
Rıza:Bekliyoruz Ayla..
Mesut:Baba biz merkeze geçelim.
Hüsnü:Aynen şu ifadeleri bı halledelim.
Ali:Sen haber verirsin bize.
Rıza:Olur olur.. Bana bakın kendinize mukayyet olun. Başınızı belaya sokmayın
Hüsnü:Buna söz vermemizi beklemiyorsun değil mi?
R
ıza:Hadi gidin neyse.
Ali:Baba ne olursa haber ver bize.
Rıza:Merak etmeyin siz..
-Ali, Hüsnü ve Mesut gider. Bülent bir köşede oturmuş sessizce bekliyor etrafı seyrediyordur.
Yeşim:Bülent al bı kahve iç.
Bülent:İstemiyorum sağol.
Ali:Kanka iç hadi.. İyi olacak,polis o lan.
Bülent:Olacak değil mi?
Ali:Olacak kanka.
Yeşim:Daha özür dileyeceksin. Kadın milleti kolay affetmez ama komiseri bilemem.
Bülent:O kıyamaz bana...
-Saatler geçer,Aylin hala ameliyattadır. Bülentler Pınar'ın dikkatini çekse de pek önemsemez.
Pınar:Kaç saat oldu neden çıkmadı hala?
Rıza:Çok kan kaybetti Pınar gelene kadar.. Çatışma çıktı kolay alamadık.
Suat:Allah'ım sen koru kızımızı..
Ayla:Hadi gel hava alalım biraz Rıza.
Rıza:Iyi olur.
-Rıza ve Ayla dışarıya çıkar. Bülent ise beklemekten ve haber alamamaktan sıkılmıştır. Bir sağa bir sola gidip gelir.
Bülent:Kafayı yiyeceğim artık. Neden bitmedi hala ameliyat abicim ya?
Ali:Ben nerden bileyim oğlum? Vurulmuş sonuçta kolay olmaz.
Yeşim:Delirecek az kaldı.
Bülent:Off! Ne haber ne gelen giden var. Delirmeyip ne yapayım Yeşim?
-Ali'ye telefon gelir ve konuşmak için biraz ileri gider.
...
-Aylin'in ise ameliyatı bitmek üzeredir.
Doktor:Sinem kapatıp yoğun bakıma alalım.
Sinem: Atlattı diyebilir miyiz hocam?
Doktor:Hele bı sabah olsun da.
Sinem:Diğer kurşun ne olacak?
Doktor:Daha fazla yoramayız arkadaşını. Ama dayanacaktır.
Sinem:Hı hı..
-Ameliyat bitip Sinem çıktığında herkes başına toplanır. Bülent hemen yanında durur Sinem'in.
Bülent:Sinem!
Ayla:Doktor hanım bitti mi?
Sinem:Bitti şimdi yoğun bakıma alıyoruz.
Rıza:Durumu nasıl peki? Atlattı mı?
Sinem:Henüz erken bunun cevabı için ama dayanıyor. Güçlü birisi Aylin.
Suat: Öyledir güzelim benim.
Sinem:Bir de kurşunlardan birini bırakmak zorunda kaldık.
Ayla:Neden?
Sinem: Kurşun omurdaydı şu anlık hayati tehlike yaratmıyor. Hasta çok yoruldu kendine geldikten sonra ikinci bir ameliyat gerekecek onun için.
Pınar:Bir sıkıntı yaratmaz değil mi?
Sinem:Ameliyatı kendini biraz toparladıktan sonra yapabiliriz ancak bu süreçte de yürüme zorluğu çekebilir.
Rıza:Geçici ama değil mi?
Sinem:Bunları Aylin kendine geldikten sonra konuşmak daha iyi olur. Geçmiş olsun...
-Sinem bonesini çıkarır Bülentlerin yanına gider.
Bülent:Sinem durum ne? Uyanacak de bana lütfen.
Sinem:Sakin ol Bülent.
Ali:Hayatım nasıl geçti ameliyat?
Sinem:Kan kaybı fazlaydı önüne geçtik, ameliyatta iyi geçti ama risk var maalesef.
Bülent:Uyanamayabilir mi yani?
Sinem:Düşük bir ihtimal ama evet..
Bülent:Bekleyecek miyiz böyle?
Yeşim:Başka yapacak bir şey yok Bülent. Ama iyi olacak bak dayandı o kadar saat.
Bülent:Off... Ben nasıl yaptım ayrı kaldım ondan? Nasıl şüphe ettim ya?
Ali:Kanka dövünmenin zamanı değil. İyi olacak o..
Sinem:Ben odama geçiyorum, yoğun bakıma alacaklar orada bekleyebilirsiniz.
Bülent: Hı hı...
-Sinem odasına giderken Pınarlara bakar birkaç saniye durur ve arkasını döner.
Sinem:Pınar hocam?
Pınar:Evet..
Sinem:Sinem ben. Sinem Acar, Mehmetcan'ın annesi.
-Ali,Sinem'in yanına gelir. Bülent bir sağa bir sola gidip geliyodur.
Pınar:(gülümser)Aa Sinem hanım.. Çok sevindim sizi gördüğüme. Ben tanıyamadım.
Sinem:Normal.. Yakınınız mı Aylin Komiser?
Pınar: Eşimin ekip arkadaşı,benim de kardeşim sayılır.
Sinem:Geçmiş olsun.
Pınar:Sağolun..
Sinem:Alicim, Pınar Hoca, Mehmetcan'ın anaokulu hocası hatırladın mı?
Ali:Hatırladım tabi,bizim ajan o zaman da çok fenaydı.
Pınar:Aynı mı hala?
Ali:Huylu huyundan vazgeçer mi hocam.. Geçmiş olsun.
Pınar:Sağolun,sizin de mi hastanız var? Arkadaşınız telaşlı görünüyor bayağı.
Ali:Aslında hastamız yabancı değil.
Pınar:Nasıl? Aylin mi?
Ali:Evet..
-Pınar, Bülent'e bakıp işaret eder.
Pınar:Arkadaşınız yoksa Aylin'in...
Sinem:Evet erkek arkadaşı. Haberiniz yoktu galiba.
Pınar:Yok bayağı zaman olmuştu konuşmayalı.
Ali:Yeniydi zaten onlar da birkaç hafta oldu daha.
Pınar:Hadi ya. Keşke böyle öğrenmeseydim..
Sinem:Keşke..
...
-Emniyette de Tarık ve adamları tek tek sorguya alınmıştır. En son sıra Tarık'a gelmiştir. Ali,Hüsnü ve Mesut Tarık'ın başında sessizce bekliyordur.
Tarık:Alacaksanız alın ifademi.
Hüsnü:Kes! Biz konuş demedikçe sesin çıkmasın.
Tarık:Derdiniz ne sizin? Zebani gibi niye dikiliyorsunuz başımda?
-Mesut elini sertçe masaya vurur.
Mesut:Zebaniyiz çünkü sadece sana özel.
Tarık:Ben anladım sizi. Siz Aylin'in arkadaşısınız değil mi?
Ali:Sanane lan.
Tarık:(gülerek) Öylesiniz evet.. Ne oldu öldü mü yoksa? Bana oyun oynamayacaktı.
Hüsnü:(bağırarak yakasına yapışır)Seni gebertirim lan. Seni burda bağırta bağırta gebertirim kimse de elimden alamaz Tarık.
Tarık:Bırak lan beni. Bana oyun oynamanın bedeli olmayacak mıydı?
-Mesut, Tarık'ın yakasına yapışıp kafa atar.
Mesut:Doğru konuş lan. Sana bir bedel ödetirim aklın şaşar.
Tarık:Hepinizi şikayet edeceğim,dava edeceğim. Ceza alacaksınız.
Mesut:Sen bizim kardeşimizi delik deşik ettin bu cezasız mı kalacaktı.
Hüsnü: İstediğin yere şikayet et Tarık. Bizim kardeşimiz can çekişirken gelip sessiz sedasız ifadeni mi alacaktık senin?
-Mesut tekrar yakasına yapışır.
Mesut:Dua et de kurtulsun yoksa aklın almaz yapacaklarımı.
-Mesut, Tarık'ı yere fırlatıp Hüsnüyle çıkar. Ali de tam çıkarken yerdeki Tarık'a bakar yanına gelir.
Ali:Kalk lan kalk.
-Ali, Tarık'ın kalkmasına yardım ediyor gibi yaparken tekrar yere fırlatır ve yumruk atar.
Ali:Eğer o kıza bir şey olursa eğer uyanamazsa ölümlerden ölüm beğen Tarık. Ben kardeşime zarar vereni yaşatmam. Benim bu hayatta bı tane kız kardeşim var o da senin yüzünden canından olmak üzere.
-Ali, Tarık'ın suratına tükürüp sorgu odasından çıkar.
...
-Aylin yoğun bakıma alınmıştır. Rıza,Ayla,Suat ve Pınar yoğun bakımdan Aylin'i izlerken Bülent'te bir köşede oturuyordur. Ali, Bülent'in yanına gelip oturur.
Ali:Babamlar da çok geçmiş olsun diyorlar. Uğrayacaklar sabah.
Bülent:Sağolsunlar.
Ali:Burda mısın? Gidelim eve.
Bülent:Bırakamam Aylin'i.
-O esnada Sinem gelir.
Sinem:Uyuyor o,senin yapacağın bir şey yok ki burda. Yorgun düştün sende.
Bülent:Olsun ya uyanırsa? Uyandığında görsün beni.
Ali:Iyi o zaman nöbetteyiz bu gece.
Sinem:Kahve içeriz o zaman.
Bülent: Kalmayın gidin siz. Mehmetcan bekler.
Ali:O dedesinde keyfi iyi. Seni yalnız mı bırakacaktık hem lan?
Sinem:Bende Aylin'i yakından takip etmiş olurum hem.
Bülent:Iş güç var Ali. Toplantı vardı sabah.
Ali:Yeşim gitti kanka. Diğer yönetmen halledecek işleri merak etme sen. Biz burda yengeyi bekleyelim.
-Bülent gülümser. Kafasını kaldırıp Sinem'e bakar.
Bülent:Yanına girmek istesem girebilir miyim?
Sinem:Birkaç saat daha geçsin sabaha doğru bakarız. Ailesi varken girebilir miyim?
Bülent:Böyle uzaktan da bekleyemem.
-Pınar yanlarına gelir.
Pınar:Bekleme bence.
-Bülent ayağa kalkar.
Bülent:Siz?
Pınar: Aylin'in en yakın arkadaşı hatta kardeşi sayılırım.
Sinem:Mehmetcan'ın anaokulu öğretmeni Pınar hanım.
Bülent:Merhaba Bülent bende.
Pınar:Merhaba... Ne zamandır birlikteydiniz? Bahsetmedi hiç.
Bülent:Birkaç hafta daha. Söyleyecekti çekindi ama.
Pınar:Zor duruyorsun değil mi? Kimsenin haberi yok sizden böyle uzaktan da çok zor.
Bülent:Hemde nasıl.
Pınar:Ben babamları gönderirim birazdan. Rahatlarsın o zaman.
-Bülent gülümser ve biraz düşünür.
Bülent:Aslında hiç gerek yok.
Pınar:Nasıl?
-Bülent yanlarından ayrılıp Rıza'nın yanına gider ve önünde durur.
Bülent:Merhaba amirim,geçmiş olsun.
Rıza: Sağol evlat, tanışıyor muyuz?
Bülent:Siz değilde ben sizi tanıyorum.
Rıza: Nereden?
-Bülent, Aylin'i işaret eder.
Bülent:Ondan... Aylin'den doğru.
Ayla:Aylin'den mi?
Bülent:Ben Aylin'in erkek arkadaşı Bülent, efendim.
Suat:Erkek arkadaşı mı? Siz yani Aylinle...
Bülent:Evet, seviyorum Aylin'i.
Rıza:Haberimiz yok bizim.
Bülent:Söyleyecekti ama işte. Yeniydi zaten.
Ayla:Sen o yüzden saatlerdir buralardasın. Bir saniye ayrılmadın.
Bülent: Nasıl ayrılabilirim efendim? Zor tutuyordum kendimi. Size kendimi açıklamaktan başka yolda yoktu burda durmak için.
-Rıza, Bülent'in omzuna dokunur.
Rıza:O çok güçlü,iyi olacak. Olmak zorunda çünkü.
Suat:Arkasında sevdiğini bırakmış uyanacak uyanacak.
Bülent:İnşallah...
-Bülent camın önüne gelip Aylin'i seyreder.
Bülent:Uyanacak ben özür dileyeceğim daha ondan. Size söyledim diye kızacak bana. O bırakmayacak beni. Kıyamaz bana...
✳️
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |