
Farah:şurdaki marketi görüyor musunuz?
Argun&Sarı:evet?
Farah:hadi gidip bireyler atıştıralım
iç çekişlerini duyar gibiydim, markete girip alışveriş yaptık ve evin yolunu tuttuk, o sırada çubuk kraker atıştırıyorduk, bir Sarı'nın birde Argun'un ağzına tıkıştırıp duruyordum
Sarı:Farah içimizde çubuk kraker ağacı çıkacak yeter artık
Farah:o zaman jelibona ne dersiniz?
Sarı:Farah, ben tokum
Argun:ben açım, biraz da jelibon alayım lütfen
ben jelibon paketini açarken Sarı öfleyip püflüyordu, eve sonunda gelince kendimizi bahçeye attık, fıskiyeler açık görünce hemen altına girdik
Sarı:sıcaktan ölmüş bitmiştim, iyi oldu bu tesadüf
Argun:akşamda parka gider, kolayla cipsi gömeriz
Farah:güzel fikir
Sarı:Eflinide alırsak top falan alıp oynarız
Farah:hemen akşam olsun
biraz daha ıslandıktan sonra içeri geçip odalarımıza girdik, odama girince kedimi gördüm, hemen elimde getirdiğim alışveriş poşetinden kuru mamayı çıkarıp paketin ağzını açıp mama kabına döktüm
Farah:seni unutur muyum hiç maviş gözlüm?
maviş bana bakıyordu, mamayı kokladıktan sonra yemeye başladı
Farah:afiyet olsun mavişime
Mavişe öpücük atıp kendimi yatağa attım...
Akşamın 8'inde terli bir şekilde uykumdan uyanmıştım, hemen aşağıya indim, mutfakta pasta hazırlayan Argunu gördüm
Farah:Argun? Ve pasta?
Argun:günaydın Farah hanım, güzellik uykusundan sonunda uyanabildiniz, aslında uyandıracaktık ama seni görünce dayanamadım uyandırmadım gittim
Şapşal aşık...
Farah:ee bu pasta kime?
Argun:bilmiyorum valla, Eflin sipariş verdi
Farah:sen pasta yapabiliyorsun demek
Argun:evet başka marifetlerimde vardır, 10 parmağımda 10 marifet
Farah:tek marifetli sen değilsin ama
Yanına gidip pastayı devraldım
Farah:neyli istiyomuş?
Argun:çikolata ve çilekli
Argun beni biraz izledikten sonra koltuğa gidip oradan izlemeye karar verdi...ve sonunda pasta hazırdı
Argun yanıma gelip pastayı yemeye çalıştı
Farah:hop hop yavaş, bekleyemedin mi
Argun:çok güzel gözüküyor, ellerine sağlık Farahım bi kaşık alsam?
Farah:Efline sor valla, sipariş sahibi o ya hani
Argun:boşver ya en fazla kafama tava yerim ne olabilir ki başka en fazla
Farah:diyorsun?
Argun:diyorum
3 saat sonra;
Parktaki bulduğumuz ilk çardağa hemen oturuverdim
Farah:oh bee sonunda, ayaklarıma kara sular indi ya
Eflin:benimde, keşke arabayla gelseydik, yok ya heyecanı kalmazdı neyse, Alev kolayı versene
Alev Efline kolayı uzattı, sanki Alevde birşeyler varmış gibiydi, üzgün? mutsuz?
Sarı:Alev, sen niye keyifsiz duruyorsun?
Tek farkeden ben değilmişim
Alev:yok ya, sadece yarın ki ödevi nasıl yetiştireceğimi düşünüyordum
Farah:iyi de ödev yok ki?
Alev:yok benim dediğim başka bi ödev, sınıfa verilmedi
Eflin:proje falan sanırım, neyse Farah, Sarı beni tuvalete götürsenize, ben karanlıkta göremiyorum birde acayip korkarım, Alevde korkar ondan dolayı burada kalsın o
Sarı, Eflin ve ben ayaklanmış tuvaletin yolunu tutarken Eflin hızla bir anda bize döndü
Eflin:bugün Alevin doğum günü...
Sarı:ne?!
Farah:ve bundan daha yeni haberimiz oluyor?
Sarı:kız acayip üzülecek
Eflin:çoktan pastası sırtımdaki çantada zaten
Sarı:aa, nasıl farketmedik çantayla tuvalete gittiğini senin acaba?
Eflin:hadi şu köşeye gidelim hemen mumları dizelim
Karanlık ama bi yandan da aydınlık köşeye gittiğimiz zaman hızla pastayı açıp mumları düzdük ve Alevin arkasından pastayı çardağa doğru yürüttük
Alevin tam önüne pastayı koyduk hızlıca
Eflin:İyi ki doğdun Aleeev!
Alev:Eflin...
Sarı&Farah&Eflin:iyi ki doğdun, iyi ki doğdun, iyi ki doğdun Alev(bazı harfler uzatılmış)
Alev gözleri biraz dolu bir şekilde gözlerini kapatıp muhtemelen dileğini diledi ve gözlerini açıp mumları üfledi... bir alkış koptu
Ardından Alev kalkıp Efline sarıldı, ardından Sarıyla benden sarıldık, Argun da aval aval bakıyordu...
Alev:iyi ki varsınız
Sarı:sen nasıl bu kadar tatlış bi kızsın anlam veremiyorum ama olağanüstüsün Alev, benide o enerjine kat tamam mı?
Alev:yiaa sende çok tatlısın cidden, yanaklarını kemiresim geliyor biliyor musun?
Argun:şey, benimde Alevin saçlarını pişmaniye gibi yiyesim geliyor
Farah:utanıyor kesin, Alev Argunada sarılıver bari, habersizdi o da sanırım(hafif gülerek)
Argun:ben yarın sanıyordum, aslında bi yer organize etmiştim amaa istersen yarın gidip kutlayabiliriz?
Alev Argunun yanına gitti
Alev:tabii ki gelicem, teşekkür ederim hepinize, iyi ki varsınız
Eflin:sen olmasan bizde var olmazdık kız kestane
Alev biraz duygulanmış gibiydi
*20 dakika sonra(saat 00:34)*(Alevin ağzından)
tuvalete girince ilk iş ağlamak olmuştu... aklıma geçen seneki doğum günüm geliyorda- rezalettir... berbattı... en kötüsüydü...
Ama artık sevinebilirdim çünkü Eflinle tekrardan kardeş, ve tekrardan sıcak bir ortamdaydım, biraz daha durduktan sonra tuvaletin arkasındaki bir banka doğru yürüdüm ve oturdum, kafamı duvara yaslayıp derin bir nefes aldım
Bulut:Alev?
kafamı doğrulttum
Alev:Bulut?
burada ne işi var ve benim yanıma nasıl gelmişti
Bulut:birşey sorabilir miyim?
Kafamı "ne?" Dercesine oynattım
Bulut:senin eskiden fırtınalily diye bir hesabın varmıydı hiç?
Gözlerim fal taşı gibi açıldı
Alev:ne?! Nereden biliyorsun o hesabın benim olduğunu ya da hesabı?
Bulut:çünkü sen o Alevsin
Alev:Bulut?
Bir dakika bir dakika, nasıl oluyor bu? 4 yıldır sanaldan ilk önce arkadaşım, daha sonra en sevdiğim insan olan Bulut şuan karşımda ve bana sen o Alevsin mi diyor? İnanamıyorum... cidden şuan boyut değiştirmiş gibi hissediyor ve kalbim son hızına ulaşmış bir durumdaydı...
Alev:Bulut, Elmalı-
Bir anda sarılıverdi, aynı şekilde bende...
Bulut:gözlerime inanamıyorum, nasıl olabilir bu?
Alev:bende bilmiyorum
Yaklaşık 2-3 dakika boyunca sarıldıktan sonra banka oturduk, hala yüzünü inceliyordum
Bulut:bakma bana öyle, bende şaşkınım valla
Alev:nasıl bakıyorum ki?
Bulut:yiyecek gibi desem sanki daha da uyacak ama-
Alev:ilk aşkımdın biliyor musun?
Bulut:sende ilk ve son aşkım
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 28.14k Okunma |
1.57k Oy |
0 Takip |
68 Bölümlü Kitap |