
Bölüm 8: Uzaklarda Yeşeren Umut, Yakınlarda Sahte Mutluluk
Ayşe, yeni bir ülkenin yabancı sokaklarında, bambaşka bir kültürün içinde hayata tutunmaya çalışıyordu. Üniversitenin kalabalık koridorlarında derslere giriyor, yeni arkadaşlar ediniyor ve zihnini kitapların dünyasına gömerek bebeğinden ayrılığın acısını bir nebze olsun dindirmeye çalışıyordu. Eda Hanım'ın sözünü tutarak sağladığı imkanlar sayesinde, Ayşe iyi bir eğitim alıyor, geleceğe dair umutlarını yeniden yeşertmeye çabalıyordu.
Ancak geceleri, yatağına yalnız girdiğinde, kalbindeki o derin boşluk dayanılmaz bir hal alıyordu. Rüyalarında sık sık minik kızının yüzünü görüyor, onun sıcaklığını hayal ediyor ve o minik elleri bir kez daha tutabilmek için yanıp tutuşuyordu. Her geçen gün, Lina'sına olan özlemi daha da artıyor, onu bulma umudu kalbinin derinliklerinde hiç sönmeyen bir kor gibi yanıyordu.
Binlerce kilometre uzakta, Eda ve Burak, evlerinde yeni bir hayata başlamışlardı. Kaybettikleri bebeğin acısını Lina'nın varlığıyla dindirmeye çalışıyorlardı. Burak, Lina'ya ilk gördüğü andan itibaren büyük bir sevgiyle bağlanmış, onu kendi öz kızı gibi bağrına basmıştı. Cem de yeni kardeşine hayranlıkla bakıyor, onunla oyunlar oynuyor ve evin neşe kaynağı olmuştu.
Eda ve Burak'ın ilişkisi, Lina'nın gelişiyle birlikte yeniden canlanmış, aralarındaki buzlar tamamen erimişti. Birlikte Lina'nın ilk adımlarını, ilk kelimelerini kutluyor, onun büyümesine tanık olmanın mutluluğunu yaşıyorlardı. Dışarıdan bakıldığında, kusursuz bir aile tablosu çiziyorlardı.
Ancak Eda'nın içinde, büyük bir sırrın ağırlığı her zaman hissediliyordu. Geceleri uykusuz kalıyor, vicdan azabıyla boğuşuyordu. Ayşe'nin o çaresiz feryatları, kulaklarında çınlıyor, Lina'ya her baktığında kalbinde bir sızı hissediyordu. Bu mutluluğun ne kadar sahte ve kırılgan olduğunun farkındaydı. Gerçekler bir gün ortaya çıktığında, her şeyin paramparça olacağından korkuyordu.
Yıllar hızla akıp giderken, Ayşe eğitimini başarıyla tamamlamış, kendi ayakları üzerinde duran güçlü bir kadın olmuştu. Ancak kalbindeki Lina özlemi hiç dinmemişti. Sürekli olarak Türkiye'ye dönmenin ve kızını bulmanın yollarını arıyordu.
Eda ve Burak ise Lina'yı sevgiyle büyütüyor, ona güzel bir gelecek sunmaya çalışıyorlardı. Lina, neşeli, zeki ve sevgi dolu bir çocuk olmuştu. Ancak Eda'nın içindeki sır, ailenin üzerine kara bir gölge gibi düşmeye devam ediyordu.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |