ERASMUSLA GELEN KORELİ - 2. BÖLÜM
(Hepsi birbirine bakar ve gülmeye başlarlar. Ersoy somurtarak onları izler.)
Ersoy kardeşim... Sen bu aralar çok mu vampir filmi izledin? Oğlum vampir diye bir şey mi var Allah aşkına!
ERSOY
Bak Yılmaz, ben de senin gibi düşünüyordum ama kendi gözlerimle gördüm. Ekmek Kur’an çarpsın ya! Bak yalan söylüyorsam yarını göremeyeyim. Bana inanmıyor musunuz?
(Üçü de Ersoy’a bakar. Ersoy’un ciddi olduğunu anlarlar. Bir süre sessiz kalırlar.)
Tamam kardeşim, sakin ol. Kimse sana yalan söylüyorsun demiyor. Hani belki yanlış anlamışsındır diye söyledim.
ERSOY
Hayır, yanlış anlamış olamam. Açık açık her şeyi gözlerimle görüp kulaklarımla duydum.
Peki tam olarak ne gördün? Anlat bakalım. Biz de ne olduğunu anlamaya çalışalım.
Evet, tam olarak ne gördün? Mesela adamın vampir olduğunu nasıl anladın?
ERSOY
Başta Allah var, sevmiştim çocuğu fakat içime sinmeyen bir şeyler vardı. Yüzüne dikkat edin, bembeyaz. Demek ki kendini saklamak için orasına burasına bir sürü şey sürüyormuş. Evinde kaldığım gün görmüştüm. Tuhaf bulmuştum ama üzerinde durmadım.
Abi, onlarda normal o ya! Bunların erkekleri de makyaj yapıyor, sen onu görmüşsün işte.
Harbi tabii. Hatta daha yeni başıma gelen bir şeyi anlatayım. Beni bilirsiniz, mafya filmlerini çok severim. Geçen Fuat bende kaldı. Dedi ki yeni bir mafya filmi çıkmış, Kore yapımı, beraber izleyelim. Ben de tamam dedim. İzlemeye başladık. Her şey iyi güzel, başroldeki adam vuruyor kırıyor, ne güzel dövüyor derken adamın yüzünü yakın plan bir gösterdiler. Dedim bu ne amk! Tüm konsantrasyonum yerle bir oldu. Adama bir ruj sürmüşler. Dudağı Banu Alkan'ın dudağı gibi olmuş. Yani ben filmi izlerken o rujdan sonra adamın mafya olduğuna nasıl inanayım? Kendime ne kadar telkin etsem de yapamadım. Ben de filmi izlemeyi bıraktım.
Bana biraz abartıyormuşsun gibi geldi. Sonuçta erkekler de bakımlı olabilir Emircan.
Hayırdır İlkan, sen de mi ruj kullanıyorsun?
Hayır tabii ki ama dudak balmı kullanıyorum. Ama renksiz yani o da.
Öyle söylesene! Ben de bu adam ne diyor diyorum. Fakat kardeşim, nemlendirici ve ruj arasında kocaman bir fark var, hatırlatırım.
Kültür ne garip şey cidden. Aynısını ben yapsam, Mustafa’nın oğlu aslında kızmış diye sülaleye rezil ederler.
O zaman bundan şunu mu çıkarıyoruz? Bu onlarda normal olduğuna göre vampir olduğuna dair bir kanıt değil.
Evet.
Peki Ersoycum, bize sunacağın başka delil var mı?
ERSOY
Var tabii ki! Şimdi beni iyi dinleyin. Yanımda çalışan komşu kızını biliyorsunuz.
Hani şu senin hoşlandığın kız mı?
ERSOY
Evet, o Suzan. Baktım bu çocuk Suzan’a pek bir yakın duruyor.
ERSOY
İşte kız tam dalacakken elini başının altına koyuyor. Yağmurda üzerine şemsiye tutuyor, yüzüne güneş vurduğunda eliyle güneşi kapatıyor, hastalandığında ilaç falan alıp kapısına geliyor falan.
Ee, bu bildiğin K-dramalardaki sahneleri taklit ediyor.
Bizde pembe diziler, onlarda K-drama işte. Bu sahnelerle dolu. Valla Ersoy, şimdi ben de şüphelendim. İzlediklerini birebir taklit ettiğine göre insani duyguları olmayabilir.
İlkan, şu an bayağı saçmalıyorsun. Ona bakarsan psikopat veya sosyopat da olabilir. Duyguları yok ve taklit ediyor diye niye aklına ilk vampir olduğu geliyor ki? Ayrıca vampirlerin duyguları var. Edward Bella'ya aşık olmuyor muydu?
Ya o, insanlar vampirlere sempati duysun diye yazılmış bir senaryo abi! Gerçekte vampirler insan ırkını yemek gibi gören, duygusuz pezevenk varlıklar!
Oğlum bir insan neden vampirlere sempati duyalım diye senaryo yazsın ki?
Birçok sebebi olabilir. Vampirler tarafından tehdit ediliyor olabilir, ya da onları sevdirmek için onlardan para alıyor da olabilir.
(Ersoy ciddi bir yüz ifadesiyle öne doğru eğilir. Diğerleri de aynı şeyi yapar.)
ERSOY
(O an korkunç bir yarasa sesi duyulur.)
Tövbe estağfirullah! Gece gece konuştuğumuz şeylere bak, tüylerim diken diken oldu! Aklıma gelmişken, bu çocuk gündüzün güneşinde dolaşmıyor mu? Sonuçta vampirse dolaşamaması lazım. Öyle değil mi?
Evet abi, ben de öyle biliyorum.
ERSOY
Ooo siz eskide kalmışsınız. Tıp bayağı gelişti.
ERSOY
Vampir tıbbı! Konuşurlarken duydum. Bir ilaç var, her gün onu kullanıyorlar, böylelikle vücutları güneşle tepkimeye girmiyor.
ERSOY
Evet.
(Bir anda gök gürler ve elektrikler kesilir.)
Okur Yorumları | Yorum Ekle |