Sesi duyuyordum ama kalkacak gibi değilim. Uyumak istiyorum.
Bu Ömerin sesiydi. Doğru ya ben dün gece onlarda kalmıştım. Gözümü açtığımda Ömer karşımdaydı. Saçımla oynuyordu.
Yataktan kalktım. Elimi yüzümü yıkamak için lavabo ya gittim. İlk gelişimde öğrenmiştim. Üstümü degistirmeyip pantolonumu giydim sadece. Kağanın sweati benimkine göre daha sıcak tutuyordu o yüzden çıkarmak istemedim. Aşağıya oturma odasına indiğimde Yasemin teyze mutfakta bizi bekliyordu. Telefonumda saate baktığımda 11 olduğunu gördüm ben bu kadar uyumuş muydum yani ? Yuh sana Bade!
-Kusura bakma Yasemin teyze ben bu kadar uykucu biri değilimdir normalde ilk günden işe geç kaldım işte, dedim.
-Önemli değil kuzum bugün pastaneyi açmayacağız. Bugün birlikte vakit geçirelim istedim.
İyi de neden bunu istemişti ki dün ağlamam yüzünden mi? Belli ki kafamı dağıtmak için cafeyi açmıyordu. Buna gerek yoktu aslında ama işime gelirdi. Ömerle vakit geçirmek benim de hoşuma gider.
-Peki ne yapacağız Yasemin teyze?
-Önce hep birlikte güzel bir kahvaltı yapalım sonra düşünürüz olur mu?
-Kağan da izinli olduğunu söylemişti dün o da gelecek hatta yolda olduğunu söyledi. Erdemi de çağırdım ama annesi rahatsızlanmış hastaneye gitti o.
Erdemi arayıp sorsam iyi olurdu. Annesinin durumu kötü olmuş olabilirdi.
-Yasemin teyze ben erdemi arasam bir annesi nasılmış bir sorayım.
-Şuan durumu iyi uyuyormuş Erdem de yanında bekliyor. Yine de ara kızım.
Kafamı sallayıp telefondan erdemin ismini bulup aradım. Çaldı çaldı çaldı tam kapanacakken açıldı.
"Bende iyiyim de annen iyi değilmiş galiba Yasemin teyze söyledi. Çok geçmiş olsun nasıl şuan"
"İyi iyi merak etme tansiyonunu düşmüş sadece serum yedi uyuyor şimdi Kendine doğru düzgün bakmıyor ki düzenli yemek yese bunlar olmazdı."
"Çok şükür iyi olmasına sevindim. "
"Teşekkür ederim sorduğun için Bade "
"Ne demek iyi olsun da annen önemli değil "
Bir kaç saniye sessizlik oluştu. Daha fazla ne konuşulur bilmiyordum. Yasemin teyze kahvaltı hazırlamaya başlamış bile mutfaktan sesler geliyor.
"Erdem benim kapatmam lazım Yasemin teyzeye yardim edeyim ben bir şey oldu mu ara hemen gelirim"
Telefonu kapatıp Yasemin teyzenin yanına mutfağa gittim.
-Yardım edebileceğim bir şey varsa edebilirim Yasemin teyze .
-Olur mu ne zahmeti elime mi yapışacak sanki
-Tamam o zaman menemen için malzeme çıkardım ben, sen menemen yap benim oğlanlar çok sever.
Malzemeleri dogradiktan sonra pişirmeye başladım. Ben menemeni yaparken Yasemin teyze diğer malzemeleri çıkardı.
Sofrayı kurduktan sonra kapı çaldı. Yasemin teyzenin eli dolu olduğundan ben açmak zorunda kalmıştım. Kapıyı açtığımda Ömer ve Kağan. Ömer ne ara dışarı çıkmıştı. Üstelik birde üstünü kirletnmiş. Kapının ağzından çekildim içeri girsinler diye.
-Ömer bu ne hal çamura mi battın ?
- Sessiz ol Bade annem duymasın.
Bahçede köpekle oynadım.
-Hadi hızlı hızlı üstünü degiştir sen annen görmeden.
-Tamamdır Bade diyip koşarak odasına
gitti.
Kağan bana baktı ilk neye baktığını anlamadım ama üstümde onun sweati vardı üstümde.
-Beğendin galiba sweati çıkarmadığına göre diyip güldü.
-Sıcak tutuyordu o yüzden çıkarmak istememiştim. Rahatsız olduysan çıkartabilirim.
-Rahatsız olmadım Iplikçi kız zaten bana küçük geliyordu hem sana yakışmış ama biraz büyük gelmiş gibi
- Bence tam oldu ya sadece kolları uzun bir tık.
Mutfağa geçtim Yasemin teyzeye yardım etmeye devam etmek için ama Yasemin teyze herseyi hazırlamıştı. Bu kadın çok hızlı ya maşallahı var valla.
-Sana yardıma gelmiştim herseyi halletmişsin dedim gülerek.
-Evet kızım gidip Ömeri çağırayım ben. Sende o sıra ekmekleri kes.
Tamam diye kafamı salladım ve ekmekleri kesmeye başladım.
-Kolay gelsin iplikçi kız diye bir ses geldi birden, ses kağan'a aitti. Ekmekleri o kadar dikkatli kesmeye çalıştığım için birden seslenince elimi kesmiştim. Elimi hemen suya sokunca Kağan geldi.
-Elini mi kestin. Bakayım bir derin mi kestin?
Elimi sudan çekip baktığımda fazla derin olmadığını gördüm.
-Ufak bir kesik. Hem sen neden pat diye geldin senin yüzünden korkup kestim elimi.
- Nerden bilebirdim korkacağını kusura bakma iplikçi kız.
-Ne oldu kızım elini mi kestin diyip içeri girdi Yasemin teyze
-Dur ben sana yarabandı getireyim.
-Yarabantlık bir şey yok, kan da akmıyor .
-Peki kızım sen bilirsin. Hadi kahvaltımızı yapalım.
Kahvaltımızı yaptıktan sonra bulaşıkları yıkadık. Hava bugün pek soğuk olmadığından bahçedeki kamelyada oturduk. Kağanla Ömer köpekle oynuyorlardı. Bende Yasemin teyzeyle. Oturuyorduk. Yasemin teyze birşeyler işliyordu. Her anne gibi o da işliyordu.
-Sağol kızım sen yapmasını biliyor musun?
-Hayır Yasemin teyze bilmiyorum ya.
Yasemin teyze içeriye girip elinde şiş ve gri renginde ip getirmişti. Niye bu kadar ip almıştı ki.
Yasemin teyzenin yanına yaklaştım.
-Yapmak istediğin bir şey var mı?
-Atkı olabilir bitmesi kısa sürer hem diyip güldüm.
Hırkanın üzerine uzun süre durmam gerekecek benim o kadar boş zamanım yok. Okul açılana kadar anca biterdi atkı.
Yasemin teyze önce biraz gösterdi nasıl başlamam konusunda sonra elime verdi. Benim elimdeyken nasıl yapmam. Gerektiğini gösterdi. Bir kaç satır ilerledikten sonra Ömer geldi yanımıza.
-Teşekkür ederim canım. Bir şey mi istemiştin?
-Su içmeye geldim kendim doldururum sen devam et.
Kendine su doldurup içti. Suyu kana kana içti çok susamıştı herhalde.
-Bade sende gelsene köpeği seversin hem
-Sevmek mi bilemedim şimdi ya üstüme atlarsa.
-Abim yanımızda bir şey olmaz hadi gel.
Elimden tutup çekiştirmeye başladı.
Şişi masaya bırakıp ömerle arka bahçeye gittik.
Kağan ve köpekcik görüş açıma girdi.
Kağan top atıyor köpek getiriyordu.
Yanlarına vardığımızda önce köpek biraz havladı korkacagim kadar bir havlama değildi. Fazla havlamadan sustu tanımış olması lazım ki sustu.
-Sevmek istermisin iplikçi kız
Olur anlamında kafamı salladım.
- Bir bu değil adı var narin iki saldırmaz adı gibi narindir.
Yavaş yavaş yaklaştım. Önce elimi uzattım biraz hareket etmedim. O sıra da narin elimi kokluyordu. Sonra patisini elime koydu.
-Merhaba narin ben Bade dedim. Narin de kuyruğunu sallıyordu. Galiba o da memnun olmuştu.
-Seninle tanıştığına o da sevindi Bade baksana nasıl kuyruğunu sallıyor.
Patisini tuttuğum elimi çekip kafasını okşadım. Narin de kendini sevdiriyordu. Kağan topu bana doğru uzattı.
Kağanın elinden topu alıp attım narin de topun peşinde koştu. Topu alıp ayaklarımın ucuna bıraktı. Tekrar attım tekrar getirdi.
-Afferin kızım diyip kafasını okşadım.
Narine şimdi daha çok alışmıştım. Başta korksamda şuan o korkum yok oldu.
-Seninle oynamak çok güzeldi narin ama şimdi eve gitmeliyim.
Narin gideceğimi anladığı için üzülmüştü. Tam arkamı dönüp giderken üstüme atlamaya kalkışmıştı. En korktuğum durumdu köpeğin üstüme atlaması . Narin bana doğru gelirken bir adım geriye gideyim derken ayağım takılıp düşüyorudum ki bir kol beni tutmuştu. Kollar kağana aitti tabiki . Kafamı kaldırıp kağana baktığımda ilk gözleri dikkatimi çekmişti. Günışığında gözleri güzel gözüküyordu. Zümrüt gözleri daha
belirgindi. Gözlerine bir kez daha hayran kalmıştım.
Umarım yeni bölümü beğenirsiniz yeni bölümde görüşmek üzere mavi kalın 💙 Oylamayı ve yorum atmayı unutmayın.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |