14. Bölüm

Keyifli okumalar canlarım 💕

Yasemin teyzenin yanında çalışmayı sevmiştim. Poğaça kurabiye vs. onların yapımına yardım da ediyordum. Evde oturup ankarada yapıp yazdığım tarif defterine göz attım. Aslında sağlıklı bir alternatifti. Son trendlerde hep sağlıklı alternatif yiyecekler çıkıyordu. Bunları alan da genelde spor yapan yada diyette olan kişilerin tercihiydi. Bilindik kafelerde bu tarz yiyecekler mevcut ama küçük kafelerde pek bulunan bir şey değil. Bu konuyu Yasemin ablayla danışsam nasıl olurdu acaba. Sabah ilk işim onu sormak olacaktı. Dersler başlaması gerekiyordu ama ilk hafta kimse gelmediği için hocalar ders işlemiyordu. Bende bu zamanı çalışmakla değerlendirmeyi düşündüm. Marketten aldığım elmayı yerken bir yandan bilgisayarimdan birseyler izliyordum. Daha önce kaydedip yüklediğim dizi ve filmler. Diziyi izlerken uykumun geldiğini fark ettim. Bilgisayarı kapatıp odama gittim. Pijama takımımı giyip uykunun kucağına bıraktım kendimi.

Alarmın sesiyle gözlerimi açtım. Alarım kurmazdım ama çalıştığım için biraz yoruluyordum. Bir defasına geç kalktığım için tedbir amaçlı kurmuştum. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkayıp bakımımı yaptıktan sonra dolabının önüne gelip giyeceğim kıyafetleri aldım. Üstümü değiştirip üzerime de deri ceketimi ve çantamı alıp çıktım. Dolmuş durağına giderken telefonum çaldı. Arayan zeynepti.

"Alo"

"Efendim zeynepsu"

"Günaydın Bade su ne yapıyorsun."

"Günaydın işe gidiyorum da ben sen niye bu kadar erkencisin."

"Ben Orduya geldim de o yüzden erkenciyim yurtta bir duş alıp yanına gelmeyi düşünüyorum. Çok özledim seni.

"Bende seni özledim Zeynepsu ben sana konumu atarım sende işin bitince gelirsin."

"Tamam balım görüşürüz."

"Görüşürüz."

Otobüs gelmişti. Otobüse binip akbili bastıktan sonra oturdum. Zeynebe konumu da attım. Kulaklığımı takacağım sıra yanıma biri oturdu. Oturan kişi Erdemdi.

-Ödümü kopardın Erdem.

-Sanada Günaydın canım.

-Günaydın dedim gülümseyerek.

- İşe gidiyorsun galiba

-Evet sen de annenlere galiba

-Evet, nasıl gidiyor işe alıştın mı bari

-Alıştım tekrardan iş için teşekkür ederim Erdem hem Yasemin teyze de yabancı değil alışmam kolay oldu.

-Beğenmene çok sevindim. Yasemin teyzeyi tanıdığını bilmiyordum.

-Bende bilmiyordum o beni tanıdı. Caner amca ile babam aynı yerde görev yapmıştı.

-Anladım o zaman Kağanı da tanıyordun.

-Evet ama sadece bir kere karşılaştık onunla.

-Hmm. Kağan hakkında ne düşünüyorsun peki yani sonuçta birçok kez tesadüfen karşılaştınız.

-Evet buna bende anlam veremedim. Tesadüf işte.

-Kader bu kader tesadüfler seni kaderini karşına çıkardı. Çünkü ben gördüm sizin aranızdaki o bağı Kağanın sana bakışlarını

Sustum. Kağan bana nasıl bakıyordu ki. Diğerleri benim göremediğim şeyleri görüyordu. Tamam yakışıklı hoş çocuktu ama sadece o kadardı benim için. Sessizligime bir şey demedi Erdem o da benim gibi susmuştu. İnecegimiz durağa kadar hiç konuşmadık. Hatta geldiğimizi bile anlamadım.

-Bade inmiyor musun?

-Hı, ne?

-Geldik diyorum hadi.

-Tamam.

Otobüsten indik Erdem bana eşlik etmek için erken inmişti. Beni iş yerine kadar bıraktıktan sonra gitti. Erdemin dedikleri hala kafamın içinde dönüp duruyordu. Yasemin teyzenin yanına gittim.

-Günaydın Yasemin teyze.

-Günaydın kuzum.

Önlügümü alıp giydim. Fırından taze simit ve poğaçaları çıkardık. Çok güzel kokuyordu. Sabah saatleri olduğu için kahvaltının yanına simit poğaça alan çoktu. Kendimi de ihmal etmedim tabi kendime evde hazırladığım sandviçi yiyordum. Çünkü aç kaldıkça hamur işi yiyordum ve birazcık kilo almıştım. Çok azıcık o yüzden dikkat etmeye çalışıyordum.

-Kızım burda onca şey varken o sandviçle doyacak mısın sen zaten kuş kadar hafifsin.

-Yasemin teyze bunlar çok kalorili zaten kilo aldım.

-Bir şey olmaz kızım gençsin hem ye can boğazdan gelir.

Ah bu anneler hepsi aynıydı. Böyle diye diye kilo aldırıyordu bize. Sandviçi bitirdikten Ömer gelmişti.

-Bade napıyorsun ?

-Çalışıyorum fıstığım sen.

- Okula gitmeden önce sizin yanınıza geleyim dedim.

-İyi yapmışsın fıstığım. Aç mısın?

-Evet biraz açım.

-Güzel kendime sandviç yapmıştım bir tane kaldı. Dur onu sana getireyim yersin değil mi ?

-Sen yaptıysan yerim Bade.

Şapşik bu çocuk ya. Gidip diğer sandviçi getirdim.

-Gel otur ayakta yeme.

-Tamam.

Ömer sandviçten bir iki ısırık alıp bana döndü.

-Bade çok güzel olmuş eline sağlık.

-Afiyet olsun fıstığım beğenmene sevindim.

Sandviçi tam buğday ekmeğinden yapmıştım lif içeriği daha yüksek diye. Ekstradan kendi yaptığım sosu sürmüştüm içine o yüzden daha güzel olmuştu. Ömerde benimle aynı fikirdeydi. Yasemin teyze de gelip yanımıza oturmuştu.

-Anne badenin yaptığı sandviçten bir ısırık alsana ben çok beğendim.

-İyi ver bakayım ikinizde bayıla bayıla yediği o sandviçin tadına bakayım.

Yasemin teyze bir ısırık alırken birde ömerle gözümüz onun üstündeydi beğenip beğenmediğini merak ediyorduk.

-Evet güzelmiş eline sağlık. İçinde bir sos var o bana bir farklı geldi kızım nedir o.

-Beğeneceğini biliyordum evde yaptığım bir kahvaltılık sos çemen gibi ama ben onu biraz değiştirdim.

-Maşallah kızım sende var mı böyle marifetler.

-Teveccühun Yasemin teyze lisede aşçılık okumuştum ben biraz kendimi geliştiriyorum evde de yapıyorum arada birseyler.

-Iyi iyi geliştir kızım kendini ama bu sosun tarafifini isterim kızım.

-Tamam Yasemin teyze sana özel olarak veririm.

-Tamam kuzum. İşimizin başına dönelim.

İse başlamadan önce aklımdakilerini söylemek istiyordum.

-Yasemin teyze işe başlamadan sana bir şey söylemek istiyorum.

-Tabi kuzum söyle

-Şöyle ki son zamanlarda sağlıklı alternatifler mevcut ve kızların tercih ettiği de sağlıklı olanlar ben düşündüm de bizde sağlıklı birseyler satsak ?

-Güzel düşünmüşsun de kızım alan olur mu ki sonra elimizde kalmasın israf olur.

-Evet bende düşündüm onu önce az yaparız tadımlık gibi devam edilmezse bırakırız ama önce bir denesek.

-Tamam deneyelim madem denemekten zarar gelmez bunu dediysen aklında vardır bir şeyler

-Evet var...

Çok heycanlanmıştım. Yasemin teyze fikrimi tereddüt etse de beğenmişti. Daha önceden yemek paylaştığım instagram sayfası vardı. Takipçi sayısı da yüksekti. Ordan yaptığım yemekleri yaplaşıyordum. Gayet de ilerleme kaybetmiştim ama birinci sınıfın ikinci dönemi beni biraz zorladığı için ara vermiştim o zamandan beri pek atmıyordum. Şimdi orayı kullanma zamanı gelmişti.

-Evet neymiş o aklındaki anlat bakalım.

Yasemin teyzeye aklımdaki fikri anlattım. Şimdilik 2 3 çeşit yapsak yeter diye düşündük.

-Bence kızım yaptığın bu sandviçi de yapalım tadı gayet güzel insanların damagina göre hemde dediğin gibi sağlıklı.

-Evet bade evet sandviç de olsun ben de bizim okula söylerim onlar da gelir.

-Tamam fıstığım.

Yemek tarifi yaptığım hesaba aylar sonra giriş yapmıştım. Hesaba giriş yapar yapmaz bir sürü bildirim gelmişti. Çoğu neden artık tarif paylaşmıyorsundu. Tam o sıra zeynepten mesaj geldi.

"Geldim kapıdayım "

"Gelsene kızım o zaman içeriye "

"Tamam."

Zeynep kapıdan içeriye girdi. Bize doğru ilerledi. Ayağa kalktım kollarımı açtım o da kollarını açarak bana geldi.

-Gel buraya şapşal çok özledim seni dedi Zeynep.

-Bende seni özledim. Diyip sarıldık birbirimize.

Zeynebi tanıştırayı unuttum pat diye sarıldık şaşırmış olmalılar.

-Yasemin teyze en yakın arkadaşım Zeynep, Zeynep bu da Yasemin teyze aynı zamanda Kağanın annesi.

Zeynep Yasemin teyzeye elini uzattı.

-Çok memnun oldum efendim Kağanın annesi gibi değil de ablası gibisiniz.

Yasemin teyze de uzatılan eli boşta bırakmayıp tuttu.

-Teşekkürler canım bende çok memnun oldum. Sende otur kızım bizimle hazır kimse yokken sohbet edelim dedik bizde.

-Olur efendim.

-Aaa sende Bade gibi efendim mefendim hiç hoşlanmam abla yada teyze de diyebilirsin.

-Pardon abla demeyi tercih ederim çok yaşlı da değilsiniz sonuçta.

-Nasıl rahat ediyorsan öyle söyle.

-Ben sana bir çay getireyim zeynepsu.

-Olur.

Zeynebe çay koyup geldim. Zeynep normalde çay içmesini seven biri değildir ama Orduya geldikten sonra sevmeye başladı.

-Zeynep hazır mısın?

-Neye hazır mıyım Bade?

-Tekrardan tarif paylaşmaya.

-Nerden çıktı o bir kaç aydır hiç yapmıyorduk.

-Evet yaptığım. Yaptığım tarifleri burda da yapıp satmak istedik.

-Çok güzel düşünmüşsün. Yaptığın tarifler güzel.

-Değil mi? Umarım güzel olur.

-Olur olur Bade sen yaparsan çok güzel olur. Bunu diyen Ömerdi.

-Sen öyle diyorsan öyledir fıstığım. Zeynep sizi omerle tanıştırayı unuttum. Kağanın küçük kardeşi Ömer.

-Memnun oldum Ömer.

-Bende Zeynep abla. Sende Bade gibi çok güzelsin.

Ömer zeynebe abla demişti. Ömerin dediğine göre arkadaşı olarak gördüğüne ismi ile sesleniyordu. Demek ki zeynebi abla olarak görüyor.

-Teşekkür ederim canım sende çok tatlısın. Çok sevdim ben seni. Biliyor musun senin yaşlarında benim de kız kardeşim var arada gelir buraya geldiğinde tanıştırayım sizi olur mu?

-Olur fark etmez.

Ömerin fazla arkadaşı yoktu arkadaşlık kurmasi onun için daha iyi olurdu. Zeynepten önce benim de pek arkadaşım yoktu. O benim canım arkadaşımdı. İyi ki vardı.

Umarım begenmişsinizdir yeni bölümü. Beğenip yorumlarınızı bekliyorum. Mavi kalın 💙