Merhabalar arkadaşlar keyifli okumalar dilerim.💙
Zeyneple ev alışverişini tamamladıktan sonra bize geçtik. Eşyaları güzelce dolaba yerleştirdikten sonra kendimize çay demleyip içtik. Biraz sohbet ettikten sonra Zeynep yurda gitti. Bende evi toplamaya karar verdim.
Ailemden uzak okumak için geldiğim bu şehirde eve çıkmak istemiştim. Ailem buna olumlu bakmıştı. Zeynep yurtta kalmak istemişti o yüzden bende başka bir ev arkadaşı bulmak zorunda kalmıştım ev arkadaşım Gül çok tatlı bir kızdır. Sarı saçlı ela gözlü 1.60 boyunca çok güzel bir kız. O bu şehre ayak uyduramadı ve yatay geçiş yaparak okul değiştirdi. Şimdilik daha ev arkadaşım yok o yüzden daha tutumlu davranıyorum. Hiç bir şeyi israf etmemeye çalışıyorum.
Zeynep yurt ortamına uyum sağlayamadı verimli ders çalışamıyordu. Ona ev arkadaşım olmayı teklif etmiştim. O da " bu dönem bitsin öyle gelirim " demişti kabul ettim bende. Ev arkadaşı aramadım bende. Ablam arada gelir yiyecek erzak getirir bir kaç gün kalır giderdi. Aldığım burs da yardımcı oluyor bana o yüzden sıkıntı çekmedim. Aynı zamanda ablam ve babam da destek çıkıyorlar.
&
Akşam yemeği olarak dünden yaptığım yemeği ısıtıp yedim. Bulaşıkları yıkadıktan sonra kendime kahve yapıp kitap okumaya karar verdim. Bir arkadaşım tavsiyesi üzerine başladığım şeker portakalının ikici kitabı olan güneşi uyandıralım kitabını okuyorum. Gayet güzel bir kitap. Bazen zeze gibi açık sözlü olmak isterdim. Pat diye birden içindekileri söyler ve yapar pişman da olmaz yaptıklarından. Bu yüzden bu kitabı seviyorum.
Baya bir sayfa okuduktan sonra kitabın kapağını kapattım. Biraz ders çalışmak lazım vizelerde yaklaşıyor güzelce not alamaya başlamak iyi olur. Defterimi ve kalemlikten günün rengini yeşil seçerek bir kalem aldım, yemek masasının başına geçtim. Havalar da artık serin olduğu için her daim bir tane hırkam dışarda olur kahverenginde örgü bir hırka, annem kendi eliyle yapmıştı. Güzelce notumu aldıktan sonra masayı toplayıp kaldırdım. Kışlıklarımı çıkarma kararı aldım. Bazanın altından çok kalın olmayan bir kaç parça kıyafetimi çıkarıp katlayıp dolaba koydum. Biraz telefonda vakit geçirdim. Sosyal medyada da turladım. Bugün okuduğum kitaptan bir söz paylaştım. Telefonda gezinirken karışma kurabiye çıktı. Kurabiyelere bayılırdım ve canım çekti. Kurabiye yapmaya karar verdim ama kurabiye için en önemli malzemesi damla çikolata yoktu. Çikolatasız kurabiye düşünemiyorum. Saatin 21.30 olduğunu görünce hemen cüzdanım ve telefonumu aldım. Marketin kapanmasına yarım saat vardı. Kahverengi hırkamı da üstüme geçirdiğim gibi çıktım evden. Eve yakın olan markete indip damla çikolata aldım. Kasaya ilerledim. Damla çikolatayı alıp çıktım. Yavaş yavaş eve giderken hızla yanımdan yürüyüp geçen biri çarptı bana. Omuzum acımıştı.
- YAVAŞŞ diye bağırdım arkasından hiç oralı olmadı. Bende yoluma devam ettim. Yavaş yavaş bir soğukluk hissettim içim ürperdi . Önümü iliklemek için hırkamın ucuna elim giderken hırkamın söküldügünü gördüm. Bir yere takılmıştım galiba ama hala sökülmeye devam ediyordu hemen kopardım daha fazla sökülsün istemedim. Arkama baktım ve ipin gittiğini gördüm. Ipin ucunu takip etmeye başladım. Nasıl söküldü merak etmiştim. İpi takip ettim ve bir kafenin önüne geldim. İpin ucu barın önündeydi. Buralarda böyle bir yer mi vardı ya . Hiç çıkıp gezmediğim nasıl belli oldu ama. Kafe barın önüne gelmiştim. İçeri girip girmemek arasında kalmıştım. Girsem ne diyecektim ki hırkamı söken kişiyi arıyorum mu ? Ne kadar saçma bir soru bu. Kendi içimde karar vermeye çalışırken birden bir ses duydum ve sesin geldiği yöne baktım.
-Kime bakmıştınız? Dedi badigart. Evet ben kime bakmıştım. Ne diyecektim.
- Ben kime baktığımı bilmiyorum ama bu ip beni buraya getirdi. Dedim elimdeki ipi göstererek.
-Anladım hanımefendi buyun geçin isterseniz.
İçeri geçtim o sıra da biri dışarı çıktı ilk ben geçeyim diye yol verdi. Ne kadar da centilmen dedim içimden. Sonra arkamdan " bir ipin peşinden buraya gelmiş ne tuhaf " dedigini işittim. Abi tuhaf olan ne var ki geldim işte bir ip peşine Allah Allah ya. "Sonunda geldin abi sen geç yerime ben çıkıyorum." Demişti. Demek ki benden sonra giren kişi de burda çalışıyordu. Etrafıma bakınırken omuzuma dokunan bir el hissettim irkilmiştim. Hemen omuzumu çektim. Ne münasebet bana dokunmuştu tam ağzımı açacakken duyduğum cümle ile şaşırıp kalmıştım.
-Beni mi arıyordun iplikçi kız.
Arkamı döndüm ve gördüğüm kişiyle tekrar şaşırdım. Centilmen dediğim çocuk, hırkamı söken kişimiymiş. Girişte yüzüne bakmamıştım ama şimdi karşımda bakıyorum. Uzun boylu 183 185 boylarında vücut hatları belli sporcu olduğu anlaşılıyor.
-Evet seni arıyordum. En sevdiğim hırkamın haline bakar mısın ? diyip elimle üstümdeki hırkamı gösterdim. Neden hala üstümdeydi bilmiyorum. Beni gören dilenci sanabilirdi.
- Gömleğime takılmış sökülmüş. Bir hırka için buraya geldiğine inanamıyorum zaten eski koca karı bir cekete benziyordu sökülmesi iyi olmuş bir yandan kendine yeni bir tane alırsın fena mı ? Hırkanın parasını verim de kurtulayım.
Annemin sesini duyunca dersten kafamı kaldırdım. Yine seslenip bir şey demiyecegini düşünürken tekrar seslendi .
-Kızım aşağıya gelir misin rica etsem senin için bir sürprizim var.
Merak edip odadan çıktım. Hediyeleri severim. Annemin yanına geldim ve oturdum yanına.
- Badem, güzel gözlüm sınava hazırlanıyorsun biliyorum senin için stresli yoğun zamanlar hayallerine kavuşacağına inanıyorum. Seni biraz daha mutlu etmek için hediye aldım. Kendini iyi hissedersin diye
Arkasından hediye paketini çıkarıp bana
uzattı.
- Sana kendi elimle hırka ördüm. Çok üşüdüğünü biliyorum. Seni güzelce ısıtsın sıcak sıcak oturup dersini çalışırsın.
İçinden kahverengi bir hırka çıkmıştı. Hırkayı görünce şaşırdım.
- Bunu mu işledin cidden tam bir koca karı işi
- Kızım seni düşünerek yaptım ben giymek istersen giyersin giymiyeceksen de saklarsın
-Tamam anne teşekkür ederim. Diyip odama gittim. Dersin başına oturdum.
Parmak şıplatma sesi duyunca kendime geldim ve hemen ordan çıktım. Daha fazla kalamazdım.
2. Bölüm biraz kısa olmuş olabilir ama umarım beğenirsiniz. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere mavi kalın 💙
Okur Yorumları | Yorum Ekle |