3. Bölüm

2. bölüm

Feyza canpolat
feyzacanpolat

Sana demiştim Luka bizi kullanıyor hala buna inanmıyor musun?

Evet, Hector bizi kullanıyorlar ama elimize bir fırsat geçti neden anlamıyorsun Asel kızını bize getirerek çok yardım etti fırsat ayağımıza geldi neden anlamıyorsun kızı alarak buradan ayrıla biliriz.

Olmaz Luka Viktor hemen anlar zaten hepsini öldürecek biz canımızı kurtaralım.

Olmaz ben bu şansımızı tepmeyeceğim sen istersen kaç dedi

Yutkunarak Mark, ka bakınca Mark kulağıma eğildi burada bahsedilen kız sen değilsin de bana dedi Yutkunarak b-benim dedim sonra yeni bir ses

Ben gidiyorum Luka. Bir süre ses gelmeyince

Mark bana dönerek gel benimle dedi ve elimden tutarak resim odasına götürdü burada ses kayıt cihazı yok dedi Yutkunarak yani odalarımızda var mı? Mark başını olumlu anlamda salladı peki o adamlar Mark onlar bilmiyor sadece Viktor biliyor dedi Kayıt cihazı varsa kameralarda vardır Mark odalarda sadece ses kayıt cihazı var dedi sonra seni öldürecekler farkında mısın dedi. Hepimiz ölecekmişiz Mark buradan kurtulmalıyız zaten yavaş yavaş test dedikleri saçmalık ile ölüyoruz bu gün seni öldüreceklerdi dedi bekle sen bunları nereden biliyorsun daha çalışanlar bile bilmezken sen bunları nereden biliyorsun. Mark omuzun kaşıyarak akılı olan anlar Maria zaten çok açık değil mi? Dedi değil açık falan hem zaten burada senin bir sözünü ikiletmiyorlar nasıl becerdin bunu Mark şu ana kadar senin sözünü ikilettiklerim? Kaşlarımı çatarak şakamı yapıyordun az önce ölüyordun diyen sen değimliydin ben dur deyince durmuyorlar sen dur deyince duruyor. Mark saçmalama Maria seni öldürmek istedikleri için durmadılar dedi yere oturarak başımı yere eğdim. Şimdi ne yapacağız diyebildim sevgili Annem benim sonuma karar vermişti hem de bir hiç için Mark kaçacağız sözleşmeleri bulup yakarız dedi. İç çekerek yapamayız o kadar vampir varken nasıl yapacağız hem bizi hemen bulurlar Mark bunları yarın konuşuruz diğerlerine, de haber vermeliyiz. Başını kaldır dedi Başımı kaldırarak beyaz saçlarımı kulağımın arkasına götürdüm. Mark sırıtarak ay tenli kız mermere oturuyorsun hasta olacaksın dedi ve elini uzattı ayağı kalkarak neden beni özelikle öldürmek istiyorlar dedim Mark hadi çıkalım çok üşüdüm dedi kolundan tutarak biliyorsan söyle bilmiyorsan bilmiyorum de dedim Mark hiçbir şey demedin kolunu tutuğum elimi yavaşça çekti ve gitti.

                                      

∞∞

Odama geçtim ışıkları açınca yatağımın kenarında sürahi ve bardağı gördüm. Alt dudağımı ısırarak sürahiye dokundum daha yeniydi su hala soğuktu iç çekerek beyaz hırka giyerek balkona çıktım balkonun mermerine oturarak kur adamların duvarına baktım buradan kaça bilirsek oraya bir süreliğine kalabilirdik tabi bizi yemezlerse.

Yatağımdan kalkarak duşa girdim duştan çıkınca mavi şort ve beyaz tişört giyindim telefonumu ve anahtarımı alarak odadan çıktım ve yemekhaneye gittim Adel geldi dedi tepsimi alarak yanlarına oturdum. Ne oldu Adel bu gün teker teker test olacakmışız dedi başımı anladım anlamı ile salladım. Mark Maria hepimizin resmini yapar mısın resim odasında dedi beliki hepimizi toplayarak konuşacaktık olur yaparım Goregor nereden çıktı bu dedi Mark anı olarak kalsın dedi. Resim odasına geçince Carlote nereye oturalım dedi yere oturarak beyaz mermeri gösterdim Samanta, da yanıma oturarak beli bunlar bizi konuşmaya çağırmış dedi Lowell tam yanıma oturacak ken Mark oturdu. Goregor sırıtarak. Lowell sen yanıma otur dedi Lowell ensesini ovarak Goregor, un yanına oturdu Mark her şeyi anlatınca Lowell neden. Maria, yı öldürmek istiyorlar yoksa testin sonucu bellimi oldu mu? Dedi Test ne için benim bildiğim sadece bir vampir ile insan sonucu olmamız değil mi? Adel ben şey diye biliyorum neydi ya unuttum dedi Goregor evreni yöneten kişi için bir nevi varis seçiyorlar Samanta bana, da öyle dediler dedi. Mark ’ka dönünce Mark neyse boş verin buradan hemen kurtulmalıyız yoksa hepimiz öleceğiz derken yine anons duyuldu Bayan Dean Bayan Teer Bayan Life ve Bayan Hill Bay Wizard Bay Bean ve Bay Clean sizleri beşinci katta bekliyoruz dedi. Lowell hani teker teker çağırıyorlardı dedi Samanta bana öyle demişlerdi dedi Adel acaba konuştuklarımızı duydular mı dedi hemen Mark, ka dönünce Mark burada kayıt cihazı yok eminim dedi ya biri bizi dinlediyse. Mark bu imkânsız bu duvarlar ses geçirmezler dedi Lowell bu kadar şeyi nereden biliyorsun. Dedi Mark hadi kalkın şimdi gitmesek anlaşılacağız dedi. Beşinci kata çıkınca bir kadın buyrun lütfen Bayan Dean dedi kadını takip etmeden önce Mark, ka dönerek sadece onun duyabileceği şekilde madem duvarlar ses geçilmez o zaman çığlıklar mı nasıl duydun dedim. Mark bana dönerken Kadın lütfen acele ederimsiniz Bayan Dean dedi geliyorum diyerek kadını takip ettim. Kadın birinci kapı sizin alanınız Bayan Dean dedi ve bana kapı kartı verdi sonra gidebilirsiniz dedi Lowell ölmemeye çalış diyerek bağırdı kapı kartını okutup içeri girdim ve kapıyı kapattım. Önüme dönerken garip bir koku aldım. Kan kokusuydu burnu mu tutarak etrafa bakınca her yerin kan olduğunu gördüm dört duvarın içinde mide bulandırıcı kan vardı tavan bile kandı ve kandamlaları yağıyordu elerim titriyordu. Çok kötü kokuyordu mide bulandırıcı oluyordu titreyen bacaklarım ile hemen kapıya koştum kapıdaki kartı okutuyordum ama hiçbir işe yaramıyordu nefes alamıyordum çok kötü kokuyordu aynı zamanda beni kendine çekiyordu. Gözümü kapatıp yardım edin tamam durun bitti diyordum. Ama hiç ses gelmiyordu yere oturamıyordum orada, da kan vardı. Nefes alamamaya başlamıştım gözümü açıp pencere aramaya başladım. Pencerelerin hepsi kana bulanmıştı titreyen elerim ile kanla kaplı olan kolu çevirmeye başladım. Ama işe yaramıyordu pencerelerde kilitliydi ve eklerimde kan vardı eklerimi kendimden uzak tutarak çığlık attım. Vücudum kaşınıyordu ama ellerim kanlıydı etrafı aramaya başladım. Ama hiç bir şey yoktu sadece duvarın kenarında ayna vardı tavandaki kanlar daha fazla olunca duvarın delik olduğunu anladım oradan kan damlatıyorlardı ayaklarım tutmamaya başlıyordu başım dönüyordu. Lü-lütfen yar-yardım edin yalvarıyorum kur-tarın beni size yalvarıyorum lütfen. Dedi saçlarımdan bile kan akmaya başlamıştı kendimden tiksiniyor hem de arzuluyordum. Daha fazla dayanamayarak nefesimi tutup gözümü kapattım gözlerim kızarıyordu gözyaşlarım çoğalıyordu tutuğum nefesimi vererek bu şekilde öldürmeyin beni madem öleceğim o zaman neden acı çektiriyorsunuz dedim. Ben bunları derken çığlık sesleri çoğalıyordu diğerleride çığlık atıyordu. Herkes acı çığlığı atarken sadece Mark, kın çığlıklarını duyamıyordum artık saçlarımdaki kanlar yüzmede gelmeye başlamıştı. Yeter ‘yeter ‘yeter durun artık durun diyerek çığlık atıyordum. Diz kapaklarım daha fazla dayanamadı ve yere çöktüm dizlerimi birleştirerek kafamı yer ağdım sadece sallanıp ağlayıp çığlık atıyordum benim dışımdaki çığlıklar azalmaya başlamıştı sadece ben atıyordum. Bir süre kapı açılma sesi duydum ama kafamı kaldıramıyordum bembeyaz saçlarım kıp kırmızı kan olmuştu. Birden bir eli saçımda hissetim başımı zorlukla kaldırınca koyu yeşil gözlerinde sadece korku ve merhamet olan Mark, kı gördüm hemen ona sarılarak daha çok ağlamaya başladım. Mark saçlarımı okşayarak ay tenli kız geçti sakin ol hadi gel çıkalım dedi başımı salladım ayağı kalkarak gözümü kapatıp ona tutundum dizlerimi hissetmiyordum Mark bunu fark etmiş olacak’ ki ben tek bir hareket ile kucağına aldı başımı onun omzuna koyunca şekerli limon kokusu aldım daha çok rahatlamıştım. Başımı çevirince herkesin kötü durumda olduğunu gördüm Adel bayağın bir şekilde Goregor, un kucağındaydı. Samanta ve Lowell de birbirlerine tutunarak yürüyorlardı Carlote ise duvarlara tutunuyordu onunkinin durumu diğerlerine göre iyi gibiydi. Resim odasına gelince Mark beni hemen yeni gördüğüm beyaz Pufa oturttu Goregor da yanımdaki pufa Adel, li oturtunca diğerleri yere oturmuştu. Hepsi çok kötüydü ama Mark gayet iyiydi Bir süre konuşamadım. Tam konuşacak, ken boğazım ağrıdı çok bağırmış olacağım ki boğazım. Çok kötü yanıyordu Mark hemen bana su dolu bardağı getirdi titreyen elerim. İle bardağı almaya çalışırken Mark bardağı çekerek elimi indirdi sonra bardağı ağzıma yanaştırdı gazımı açarak suyu içmeye başladım su dolu bardak bitince. Mark bardağı yere koyarak yanma diz çöktü. Sonra Hemen gitmeliyiz buradan dedi Samanta n-nasıl yapacağız dedi titrerken beliki üşüyordu Lowell üzerindeki ceketi çıkarıp Samanta, nın kollarına geçirmeye başladı. Adel kendine gelmeye başlıyordu arada sayıklıyordu Goregor nasıl olduğu önemli değil bir teste daha katlanamayız dedi haklıydı bir teste ölürdük bize neden işkence yaparak öldürmek istiyorlardı bir kurşunluk iş değimliydi neden uzatıyorlardı. Mark buradaki kadınlar her gün değişiyor bu günde çıkacaklar onları takip ederek çıkabiliriz dedi Samanta bu kadar şeyi nereden biliyorsun Gözlerimi zar zor tutarken buradan çıkınca kurt adamların bölgesine gidebiliriz dedim. Mark evet bu iyi bir fikir dedi Carlote bu imkânsız bizi yerler Mark başka seçeneğimiz yok plastik makyaj yaparız kendimize aksi takdirde bize burada acı ile öldürecekler dedi Carlote sen ölmesin şu haline bak nasıl saçın bile dağılmadan hepimiz öleceğiz diyebiliyorsun dedi haklıydı saçı bile dağılmamıştı. Mark çünkü benim psikolojimi sizinle bozmaya çalıştılar dedi beliki herkes korkuları ile yâda yapamadıkları ile sınanmış dedim. Samanta Adel kendine geliyor dedi başımı zorlukla ona çevirdim. Adel, lin kollarında ısırık izleri vardı köpek ısırıklarına benziyordu Goregor iyimisin dedi. Adel gözünü açmasada evet anlamında başını salladı sonra zorlukla yanıyorum dedi. Goregor Adel, lin koyu turuncu hırkasını çıkardı o çıkarınca sadece kollarında ısırık izi olmadığını anladım. Lowell buradan çıkınca kavga ederiz şu an çok kötü durumdayız ve ben akşam yemeğine kadar buradan çıkmak istiyorum. Dedi bende ona katılıyordum. Goregor sözleşme yaptık onları ne yapacağız. Lowell biz imzaladık ama eğer yapmasak bir şey olacak diye bir şey görmedim. Ben dedi Samanta bazı yerler İspanyolca’ aymış ya dedi. Mark buluruz ama akşama kadar bulmak imkânsız olur dedi iç çekerek boş verin sözleşmeleri o aptal şeyleri bulsak ne olur sonuçta kurtlar’ la dolu bir yere gitmeyecek miyiz yemişim sözleşmeleri dedim. Mark peki bu Akşam o kadınları takip ederek gideriz herkes yanına ihtiyacı olanları alsınlar dedi herkes susmuştu galiba bu sözler akılarına yatmıştı daha fazla titremeye başladım. Üstümdekiler kan kokuyordu eskisi kadar olmasa da mide bulandırıcıydı ayağı kalkamıyordum. Hala dizlerim tutmuyordu şey biri beni odama götürebilir mi dedim. Mark hemen ayağı kalkarak beni kucağına aldı teşekkür ederim dedim. Mark etme dedi niye etmeyeyim dedim. Mark yakında anlarsın dedi başımı göğsüne yaslayarak odama kadar uyumak istiyordum. Odama geçince mark beni yatağıma yatırdı sonra dolabımdan siyah hırkamı alarak giydirdi kapıyı kapatarak odadan çıkınca yorgun olan gözlerimi kapattım. Uyandığımda dizlerim daha iyi durumdaydı hemen duşa girip iyice kanlardan arındım üstümdekilerden kurtulup kahverengi kazak ve beyaz bol pantolon giyindim. Yatağımın çarşaflarını çıkarıp küçük çamaşır makinesine attım ve yedek olan çarşafları serdim. Sonra bir sırt çantası alarak gerekli olan her şeyi aldım sırt çantasının fermuarını kapatıp köşeye koydum. Telefonumun çalışı ile ayağı kalkarak masama gittim arayan babamdı şu an konuşacak durumda değildim telefonu sessize alıp balkona çıktım derin bir nefes aldım. Akşam yemeyi vakti gelince telefonumu alarak odadan çıktım. Yemek tepsisini alarak Adel. Lin yanına oturdum. Hepsi çok sakindi Adel. Le dönerek daha iyimisin dedim Adel başını olumlu anlamda sallayınca onu daha fazla yormak istemedim. Yemekten sonra telefonuma gelen mesaj ile hemen ekrana baktım. Mark gurup kurmuştu hemen girdim gurubun adı noktaydı

Mark: bir saat sonra en alt katta buluşalım yazdı herkes görünce de guruptan çıktı bende guruptan çıkarak oturduğum çimlerden kalktım. Odama geçerek Natalina, ya mesaj attım.

Siz: İstediğin oldu 1 saate yakın kurtuluyorum buradan

Catarina: nasıl yaşasın zaten Bu evi toplamak imkânsız olurdu

Bir daha buluşabilir miyiz bilmiyorum ama artık kaçak yaşayacağım. (:

Catarina: saçmala kaçıp ne yapacaksın hani çok sevmiştin orayı ne oldu bir karar ve

Siz: Anlatırım sonra vaktim yok görüşürüz.

Telefonu yatağa atarak duşa girdim duştan çıkıp ten renginde bol pantolon ve boğazlı siyah kazak giyip telefonu cebime koydum ve saatin geçmesini bekledim. Çantamı alarak odadan çıktım. En alt kata inmiştim ama bir merdiven daha vardı şimdi bahçeden kaçmış olsalar bu vakte kadar nasıl anlamayalım bir merdiven daha inmeye başladım indikten sonra buranın bir tünel olduğunu anladım. Biraz daha yürüyünce sesler duymaya başladım beliki yine geç kalmıştım. Bulanık gördüğüm yetmiyormuş gibi burası sapsarıydı E şey ben geldim dedim gözlerim öyle çok yanıyordu ki hiçbir şey göremiyordum. Lowell koluma girerek oh geldin sonunda Mark hala gelmedi dedi bulanık gözüm ile herkesin yanına varınca Lowell kolumdan çıkarak bekleyelim mi? Dedi Samanta tatbikîde bekleyeceğiz dedi aradan bayağı zaman geçmişti. Mark hala görünürde yoktu ve ben yine kan görmeye başlamıştım. Yere oturarak ben kan görüyorum burada kan mı var dedim. Adel yanıma oturarak yorgunca yok dedi Samanta varsanım görmeye başladın dedi tanrıya şükürler olsun sadece görüyordum kokusu yoktu. Goregor acaba başına bir şey mi? Geldi dedi bu beni dahada kötüleştiriyordu karnıma ağrılar girmeye başlamıştı ne zaman paniklesem veya korksam hep başım ağrırdı veya bir şey olacak diye hissettiğim zamanlar başımdaki ağrılar artmaya başlamıştı çok korkuyordum. Adel, le sarılarak gözümü kapaktım. Ben kapatırken sesler gelmeye başlamıştı farklı bir ses hem tanıdık hem de yabancı Ayağı kalkarak biri geliyor dedim. Carlote nereye saklanacağız dedi kısık sesle Goregor bilmiyorum burası çok küçük hemen bulurlar dedi Sesler yaklaşmaya başlayınca karnımın ağrıları şiddetleniyordu. Bir anda karşımıza Mark ve kravatlıların başkanı ve üç kişi Mark bize ihanet mi? Etmişti kalbim ağrımaya başlamıştı bu sefer karın ağrımdan daha kötü bir şey hissediyordum. Yutkunarak s-sen dedim Mark başını yere ey-eğmiş kimseye bakmıyordu. Samanta baştan biri demiştim bu çocuk bir garip diye Kravatlı sonra halledersiniz bu işleri şimdi sizinle anlaşma yapalım dedi Herkes susunca devam etti daha fazla gücüm kalmamıştı ben kısa zamanda birine güvenmiştim nasıl güvenmiştim güvendiğimi bile bilmiyordum. Hayatımda ilk kez birine kısa zamanda bağlanmıştım. Elerim titriyordu gözümden yaşlar akıyordu yutkunmakta bile zorlanıyordum. Kravatlı siz bana Maria, yı verin bende bu kısa zamanda yaşadıklarınızı unutma karşılığında sizi buradan çıkarayım. Dedi kalbim daha çok hızlanmıştı çok ağrıyordu Lowell ölsem de kardeşimi sana vermem dedi acı bir şekilde gülümseyerek tamam dedi tamam al beni bırak özgürlüklerini yaşasınlar. Adel kulumdan tutarak saçmala seni ölsem de onlara vermem. Dedi gözlerimi Mark, tan ayırmadan Kravatlının yanına geçtim ilk önce onları buradan çıkardığını göreyim sonra ne istiyorsan yapacağım dedim. Samanta ve Carlote kravatlıya yürümeye başlayınca üç koruma hemen önümüze geçti Goregor üç korumadan birine set bir yumruk indirip yanıma gelmeye başlıyor. Ama daha çok zarar görüyordu Kravatlı başını sallayınca üç koruma aynı anda silah çıkardılar Kravatlı şimdi bu arkadaşlar sizi çıkaracak bizde o sırada yapacağımız işleri konuşalım Bayan Dean dedi. Başımı göçükle sallayarak kendinize iyi bakın beni unutun sanki hiç yokmuşum gibi dedim acı bir gülümsemeyle. Yukarı çıktık en başta başladığım yere geldik bu sefer sadece Kravatlı ve ben vardık galiba başladığım yer sonumu getirecekti.

Sadece pişmanlık hissediyordum. Kalbim ağrıyor, yine birine güvenmiş ve yine hayal kırıklığına uğramıştım. Bir insan nasıl bu kadar vahşileşmişti öz evladını ölme gönderen bir kadın nasıl hiç vicdan azabı çekmezdi nasıl pişmanlık duymazdı dişlerimi sıkıyordum. Ellerim titriyordu kısa zamanda nasıl birine güvenmiştim ben Nasıl bağlanmıştım yukarı çıkarken yüzüne bile bakamadığım insanın galiba Johans haklıydı insanlara güvenemezdin. Kalbime bıçak saplanmış gibi hissediyordum bu saatten sonra ölsem ne yazardı Kravatlı bence ölürken ismimi öğrenmen güzel olur dedi kahkaha atarak acı bir şekilde gülümseyerek. Viktor dedim Kravatlı demek ismimi biliyordun güzel dedi elindeki şırıngayı çıkararak acı çekerek ölmek mi? Dedi sonra belindeki silahı çıkarak hemen ölmek mi? İstiyorsun dedi. Acı çektiğim yetmez mi? dedim Kravatlı sen bilirsin dedi sonra Şırıngayı yere atarak silahın başını anıma dayamıştı soğukluk bedenim ürpertmişti böyle ölmeyi hayal etmemiştim. Ölmek için çok geçti Kravatlı yazık olacak dedi sana bir soru soracağım dedim Kravatlı söyle dedi neden varisi öldürüyorsun Kravatlı varis olduğunu sana düşündüren ne dedi. Acı bir şekilde gülümseyerek cevap bekliyorum dedim Kravatlı iç çekerek çünkü senin gibi bir kız asla varis olamaz seni öldürüp herekse nasıl bir varis olunur onu göstereceğim seni ilk andan beri varis olduğunu anlamıştım. Kan tahlilini alsam bana yeterdi seni kaza sonucu öldürmeyi planlıyordum. Dedi Yutkunarak nasıl bir vahşisin sen emin ol senden daha iyi olurdum. Kravatlı kahkaha atarak senin gibi bir kız mı bunu başaracak lütfen gerçek hayata dön yâda dönme dedi peki bu planın neresinde Mark dedim Kravatlı yeter artık ölürken bu sorular işine yaramaz dedi ve tam tetiği çekiyordu ki set bir şekilde kapı açıldı gelen. Natalina’ydı ve elinde biber gazı ve tava vardı Natalina demek o şerefsizi sensin diyerek Kravatlıya yürümeye başladı Kravatlı ne olduğunu anlamadan. Natalina biber gazını Kravatlıya sıktı. Sonra elindeki tava ile kafasına vurdu Şaşkınlıkla onu izlerken Natalina tavayı yere atarak bana sıkıca sarıldı bende ona sarıldım hayatımdaki huzur dolu pamuk şeker kokusunu içime çekiyordum. Hayattaki tek huzur buydu Natalina benden ayrılmadan demek yeşillerle dolu bir şatoda yaşıyordun diyerek koluma çimdik attı hiçbir şey demeden hala ona sarılıyordum Natalina benden ayrılarak tamam Dıramalı’ k yapma yaşıyorsun dedi. Gözündeki yaşları silerek seni yalancı dedi gülümseyerek sen burada ne arıyorsun dedim Natalina senin telefonunda hala konumun duruyor dedi şaşkınca buradan ev çok uzakta ama dedim. Natalina sonra anlatırım dedi. Başımı yana çevirince diğerlerini gördüm hepsi gülümseyerek bana bakıyordu yanlarına giderek sıkıca hepsine sarıldım sonra en arkada duran ve sırıtan. Mark, kı gördüm kaşlarımı çatarak sen ne arıyorsun burada diyerek yüzüne sert bir yumruk attım beliki diğerleride atmıştı iki gözüde mosmordu ve şimdide burnu kanıyordu. Mark sırıtarak yaşıyorsun dedi. Seni hain pislik diyerek ayağım ile dizine sert bir yumruk daha attım. Adel bırak onu sen söyle bunu ne yapacağız dedi Mark, ka bakarak ben arkamı döner dönmez buradan git yoksa seni öldürürüm dedim. Mark hala bana bakıyordu sonra bir anda sarılarak yine yaşıyorsun dedi onu zorlukla iterek ölüme gönderdin sen beni nasıl yaşadığıma sevine bilirsin dedim. Mark geri çekilerek haklısın ama her şeyi açıklayabilirim dedi Ayağım ile karnına bir tana daha geçirerek hemen git buradan diye bağırdım Mark iki adım geri sendelerken Natalina biz bu Kravatlıyı öldürelim mi? Dedi hemen arkamı dönerek bırakın öyle kalsın dedim Samanta hayır bence onu Çin işkencesi ile öldürelim. Dedi bırakın yaşasın bu saatten sonra katil olamayız. Carlote Maria bu adam seni öldürecekti bazı kişiler yaşamayı hak etmez ve bu adamda onlardan biri dedi. Lowell Maria haklı şimdi katil olamayız ve biraz daha acele etmesek kendine gelebilir dedi Natalina kolluma girerek hadi çıkalım o zaman dedi Samanta bir dakika o zaman diyerek uzaklaştı biraz sonra geldiğinde elinde kova vardı herkes ona soru sorar gibi bakınca kaynar su. Dedi sonra kaynar suyu kravatlının başından aşağı döktü. Sonra yerdeki tavayı alarak bir kez daha kafasına vurdu. Ellerini çırparak hadi gidelim dedi Natalina, nın arabasına binerek uzaklaştık Natalina’ ya dönerek nasıl geldin buraya yol çok uzaktı dedim. Natalina senin mektubu okur okumaz konumdan gittiğin yere baktım sonra oraya yakın kiralık daire aldım tavayla gelmemin nedeni omlet yapacaktım. Sen yazdıktan sonra elime tavayı alarak arabaya bindim arabada biber gazı buldum Azkaban’ın kapısını ararken bu turuncuyu gördüm dedi dikiz aynasından Adel, le bakarak Adel öyle bitkindi ki sadece Adel diye bildi. Bir günlük yoluculuğun ardından Natalina nın evindeydik hemen odama geçerek duş alıp pijamalarımı giyinmiştim. Natalina her kese oda ve yatacak yer ayarlıyordu yatağıma girerek gözlerimi kapattım. Birkaç saat sonra kapımın açılması ile uykum kaçmıştı gelen Natalina’ydı yatağımın karşısına geçerek uzandı benim odamı Carlote’ ye verdim dedi doğrularak ona döndüm Natalina orada ne oldu her şeyi anlatacaksın dedi yorgunca sen demiyor muydun geçti diye inan bana hatırlamak bile istemiyorum. Natalina o çocuk kimdi dedi. İç çekerek asla güvenmemen gereken biriydi dedim. Natalina pişt senin kafan uçmuş çabuk toparlanıyorsun psikoloğa gidebiliriz dedi. Hiçbir şey demeden başımı Natalina; nın omzuna koydum gözlerimi kapatıp yarın konuşuruz dedim. Uyandığımda saat 10 du beyaz tişört ve tulum giyerek aşağı indim herkes kahvaltı masasındaydı bana ayrılan yere oturarak günaydın dedim gülümseyerek ama kimsenin hali yoktu Âdelin bile yüzü soluktu onunda gülüşü solmuştu. Goregor biz kahvaltıdan sonra Adel ile eve gidelim dedi Çatalımı bırakarak saçmalama belki aranıyoruzdur birlikte kalmalıyız dedim Lowell bende gitsem iyi olacak dedi Carlote bende gideyim yaptıklarınız için teşekkürler yine buluşalım dedi Samanta bende ülkeden ayrılıyorum buğun dün bileti almıştım. Dedi şaşkınlıkla saçmalamayın dedim Carlote ayağı kalkarak sizi tanıdığıma sevindim dedi ve kapıdan çıktı diğerleride çıkınca sadece arkalarından bakabilmiştim. Natalina belimi okuyarak haklılar dedi. Başımı eğerek şimdi ne yapacağız dedim Natalina Fransa’ ya gidip seni tamir edeceğiz dedi gülümseyerek ben zaten iyiyim Natalina iyi değilsin şu an pembiş den farkın yok Dırama hadi gidiyoruz hazırlan dedi.

∞∞∞

Azkaban’dan ayrılalı bir ay geçmişti şu an Fransa, da Samanta ile konuşuyorduk Samanta, nın gittiği ülke Fransa’ymış otellerimiz aynı olunca birlikte takılıyorduk arada kanlar görüyordum. Şimdi otelin kahvaltı bölümündeydik Carlote ben yarın Londra, ya dönüyorum. Dedi. Natalina senin adına sevindim dedi Samanta ayağı kalkarak ben çıkıp hazırlanayım size iyi eğlenceler dedi. Carlote gidince Natalina bizde bu gün Felix’ sin dediği moda festivaline gidelim dedi Başımı kaldırarak o bitmemişiydi dedim. Natalina yok bir ay var bitmesine dedi başımı anladım anlamında sallayarak muzlu sütümden büyük bir yudum aldım. Beyaz gömlek ve siyah ceket giyindim altıma siyah pantolon giyidim beyaz kol çantamı alıp beyaz topuklu ayakkabı giyindim. Saçlarımı açık bırakıp kâküllerimin yarısını kulağımın arkasına koydum. Masadan kalkarak ben hazırım dedim. Natalina uzun saçını yukardan topuz yapmış ten renginde diz kapağında biten dar bir elbise giyinmişti. Beyaz topuklu ayakkabıları ile çok güzel duruyordu Natalina beni süzerek biraz uyumlu olsaydık keşke dedi hadi geç kalacağız diyerek otel odasından çıktım. Moda festivalline yaklaşınca arabayı park yerine soktu arabadan inerek etrafa baktım çok kişi yoktu ama araba markalarına bakılırsa burada bayağı zengin vardı yukarı çıktık en üst kata gidince asansörden indik. Bir sürü güzel parçalar vardı birazdan hepsi gösterilecekti o zamana kadar oturma alanlarına geçtik Natalina gelecek senekine siz katılıcakmısınız dedi. Ona dönerek bilmem bence katılamayız bu markalar kadar ünlü değiliz nasıl olsa Natalina geliyorlar dedi başımı piste çevirerek gelen kombinelere baktım. Hepsi çok güzelerdi ama ben buradan ne çıkaracağım onu anlamamıştım. Kombinler bitince herkes masalara geçti Natalina başka masalara geçince bende yanız kalmıştım. Beyaz şarabımı yudumlarken yanıma bir adam geldi şarabı masaya koyarak merhaba dedim. Adam merhaba güzel bayan ismim Barry sizin isminizi öğrenebilir ‘miyim dedi gülümseyerek Maria dedim Barry birkaç kere ismimi tekrarlayarak sizi burada hiç görmemiştim. Yeni misiniz dedi başımı sallayarak Londra, dan geliyorum dedim Barry anlıyorum. Buradan hangi kombineleri beğendiniz dedi aslına bakarsanız hepsini beğendim Barry buna sevindim dedi biraz daha konuştuktan sonra Natalina ile arabaya bindik. Otel odasına gelince hemen duşa girdim. Duştan çıkınca mavi çizgili tişört ve beyaz şort giyindim. Natalina ne zaman gidiyoruz dedi. Ensemi ovarak hemen gidelim istiyorsan dedim. Natalina oh sonunda kendine geldin dedi kaşlarımı yukarı kaldırarak ben zaten kendimdeydim ruhum çıkmadı dedim. Natalina iyi hazırlanalım ben çıkış işlerini hallederim. Dedi başımı sallayarak gardıroba yöneldim. Üstlerimi valize yerelleştirip telefonuma yöneldim bir sürü mesaj vardı

BİLİNMEYEN NUMARA: Maria ben Asel kızım iyimisin seni çok merak ediyorum.

Sinirle telefona bakıyordum yüzsüz Senin kızın yok sen onu öldü bil

Telefonu cebime koyarak elimdeki yeşil toka ile saçımı atkuyruğu yaparak bağladım. Kâküllerimi düzenlerken yine aynada kan görmeye başlamıştım. Aynaya bakmamaya çalışıp koltuklara oturdum her yer kan kırmızısıydı gözlerimi kapatıp tırnaklarım ile koltuğa tutundum. Gözlerim kapalı olsa da bir süre sonra siyahlık yerine kan kırmızısı olmuştu kokusu yavaş yavaş hissettiriyordu karnım ağrımaya başlamıştı kapı sesi ile irkildim gözümü açmaya çalışırken. Natalina bir anda bana sarılmıştı iyimisin ne oldu yine mi? Gördün dedi başımı salladım ama. Natalina nın pamuk şeker kokusu yerine kan kokusu alıyordum. Onu iterek c-cam dedim Natalina benden ayrılıp camı açtı kan mı? Kokuyor gözlerini aç kan falan yok içinden tekrarla dedi. Aynısını yapıyordum ama hiçbir işe yaramıyordu. Natalina sakin ol su iç dedi elindeki bardak ile ellerimin titremesine engel olarak su bardağını tutum suyu içince Natalina sen ilaçlarını almadın mı? Dedi başımı hayır anlamında salladım unutmuştum koku git gide azalmaya başlıyordu Natalina beyaz kutuyu açıp içinden beyaz hap çıkardı iç bunu ben valizleri gönderiyorum dedi başımı sallayarak hapı ağzıma atıp yutum. Havalimanına gelip güvenlik sisteminden geçtik bekleme alnına geçtik on dakikaya yeni uçak gelecekti karşı tarafın uçağı gelmişti bile yolcular inerken tanıdık bir yüz gördüm ilk önce Lowell sanmıştım ama değildi M-Mark, tı başımı hemen yere eğerek gözyaşlarımı silmeye başladım fazla çökmüş görünüyordu. Elinde hiç valizler yoktu saçları dağılmış ve hafif sakaları çıkmıştı başımı kaldırıp tekrardan ona bakmaya çalıştım ama yoktu gitmişti. Natalina bana bakarak ne oldu neden ağlıyorsun. Dırama dedi gözyaşlarımı silerek onu gördüm dedim. Natalina kimi gördün dedi etrafına bakınırken M-Mark’ kı görüm dedim Natalina kaşlarını çatarak saçmala onun için mi? Ağlıyorsun canı cehenneme onun dedi. Evime geldiğimde hemen duşa girip pijamalarımı giyindim. Balkona çıkarak temiz hava aldım ben yokken Zoe halam ve Betti çiçeklerimi sulayıp temizlemişlerdi ve şimdi çok güzel görünüyorlardı hemen odama geçip telefonumu alıp taksi çağırdım Kontesi uzun zamandır görmüyordum. Zoe halaların evinde durup taksiye parasını verdim bahçe kapsından geçerek evlerinin kapılarını çaldım. Betti kapıyı açıp beni görünce hemen sarıldı yaşasın sonunda geldin dedi ona sarılarak kucağıma aldım. Annen evde mi? Dedim Betti evde ama sana kötü bir haberim var dedi yüzünü buruşturarak oturma odasına geçerek tekli koltuğa oturdum ne oldu kontes bahçede mi? Betti yere bakarak ellerini birleştirdi b-ben şimdi ben bahçeye çıkmıştım Kontesciğim ile. Sonra dedim ki saklambaç oynayalım ben saymaya başladım yüz olunca arkamı döndüm her yere baktım yoktu sonra. Annemi çağırdım oda aradı sonra Bahçe kapımızın arkasındaki kapının açık olduğunu gördüm kedi kaçmış ama benim suçum değil gerçekten dedi. Yalandan tebessüm kurarak senin suçun değil sorun, da değil benim suçumdu bakamıyorsam almayacaktım o oyuncak değildi eğlence aracıda ben ona bakamazdım. Dedi Betti ben çok üzgünüm kayıp ilanı verelim mi? Dedi yok vermeyelim ben ona bakacak kadar iyi biri değilim Kontes dışarıda daha mutludur dedim. Zoe ellerini çırparak bencede mutludur dedi Tebessüm eder neyse ben kalkayım çiçekler için çok teşekkür ederim daha Felix ile buluşacağım dedim. Zoe tamam canım yine gel dedi başımı olumlu anlamda sallayarak görüşürüz dedim taksiye binerek dedemin şirketine gittim. Kapıdaki görevli elini koyarak buyrun kime bakmıştınız dedi beni süzerek ne kadar ön yargılı insan var ya alt tarafı pijama yani iç çekerek ben Maria Dean dedim kapıdaki görevli gözlerini kısarak randevunuz var mı? Dedi iç çekerek telefonumdan kimliğimi gösterdim kapıdaki görevli şaşkınlıkla bana bakıp hemen elini çekti çok üzgümüm bir daha olmayacak dedi tatbiki bir daha olmayacak söyle çıkışını alsınlar dedim fazla kötü gözüke bilirdi ama bir daha kendime hakaret edilmesine izin vermeyecektim. Asansöre binerek en üst katta çıktım. Felix, sin odasına girince Felix şaşkınlıkla bana bakarak bu ne hal dedi ne oldu dedim şaşkınlıkla Felix neyse senden istediğim kayıtları aldın mı? Dedi başımı olumlu anlamda sallayarak ben almadım zaten çekiyorlardı kopyalarından aldım. Felix başını sallayarak otursana dedi hemen oturup benim burada işim yoksa gideyim bir sürü işim var Felix senin odan hazır bakmak isterimsin dedi olur diyerek ayağı kalktım. Felix ayağı kalkarak eli ile önden dedi başım ile selam verip önden yürümeye başladım. Felix, sin odasının hemen çaprazındaki odanın kapısını açınca yeşil renginde duvarlar gri renginde masa bilgisayar ve kasa vardı güzeldi masanın yanında hemen televizyon ve koltuklar vardı lavabo ve banyo kapısı. Güzelmiş dedim Felix ellerini cebine koyarak Betti ile hazırladık dedi teşekkür ederim. Taksiye binerek evime gittim Cesar ile Ellery, yi arayarak yarın ders yapacağımızın bilgisini verdim.

Tam tamına 4 ay geçmişti ve ben şimdi Adel, lin şahidi olmuştum. Adel gelin odasında hazırlanırken bende küpelerimi takıyordum siyah ince askılı yırtmacı olan bir elbise giyinmiştim saçlarımı biraz daha dalgalandırarak açık bırakmıştım saçlarımın üzerine gümüş taşları yapıştırmış beyaz topuklu ayakkabı giyinmiştim. Küpelerimi taktıktan sonra gelin odasına geçtim Adel up uzun bir gelin elbisesi ile çok hoş duruyordu. Her şey başlayınca hepimiz yerimize geçmiştik sorular sorulup yeminler edilince Natalina nın yanına geçtim. Natalina benim işim çıktı ben gitmem gerek dedi ne işin var demeye kalmadan gitmişti Samanta, nın yanına gittim Lowell ve Goregor da oradaydı Carlote sadece görüntülü aramıştı bu aralar evinden çıkmıyormuş Lowell çok güzelsin dedi Yanlarına oturup teşekkür ederim sende yakışıklı olmuşsun dedim. Goregor’ ra dönerek hayırlı olsun dedim Goregor başını bana çevirerek teşekkür ederim dedi ve yine başını telefona çevirdi beliki işi vardı Samanta size’ de mesaj geldi mi? Dedi Lowell telefonunu çıkararak dur bakayım dedi bende çantamı açarken ne mesajı dedim Samanta bilinmeyen numaradan yine çağırıyorlar dedi. Telefonumu çıkarıp mesaj bölümüne baktım.

BİLİNMEYEN NUMARA: Merhabalar Bayan Dean sizin kısa zaman önce imzaladığınız 4 ay lık formun sonuna gelmişsinizdir ancak maalesef testin sonucunu öğrenemediğimiz için sizi bir daha çağırmak durumdayız ve hemen şimdi sizi almak için kapıda görevli arkadaşlarımız bulunuyor iyi günler dileriz

Telefonumu cebime koyarken Lowell büyük bir küfür etmişti ayağı kalkarak buranın arka kapısı falan yok mu? Goregor orayı, da kapatmışlardır dedi. Samanta iç çekerek keşke biz de. Carlote gibi yapsaydık dedi Lowell bence onuda almışlardır dedi Adel, le bakınca gayet mutlu gözüküyordu demdeki daha telefonu’ na bakmamıştı hemen. Adel, lin yanına giderek telefonun nerede dedim. Adel büyük bir gülümsemeyle gelin odasında dedi bende tebessüm ederek hemen gelin odasına gittim masanın üzerindeki telefonu alarak bizimkilerin yanına gittim herkes numarayı engelleyip mesajı silsin dedim Lowell neden adamlar kapıda ne ye yarar dedi. Buradan gideceğiz kurtların bölgesine dedim Samanta saçmalama nasıl gideriz her yer kapalı dedi şansımız varsa gideriz yoksa da kendi bilir biz bir arka kapıya bakalım Goregor. Goregor kalkarak yürümeye başladı arka kapıya gelince burada kimsenin olmadığını gördüm Goregor, ra dönerek nasılda şanslıyım ama dedim sonra telefondan Natalina, yı aradım dördüncü çalışta açıldı. Alo Natalina işin bitti mi? Natalina bitecek dedi hemen bitir çünkü bu kravatlılar bizi bırakmıyor. Natalina büyük bir küfür savurarak tamam ben geliyorum dedi arka kapıya gel ve büyük bir araba getir kaçacağız dedim. Ve hemen telefonu kapattım. Goregor Adel ile sen konuşsan daha iyi olur dedim Goregor başını sallayarak uzaklaştı bende Samanta ile Lowell, li alarak arka kapıda beklemeye başladım yine başım ağrımaya başlamıştı Samanta kolumu tutarak iyimisin dedi başımı sallayarak tebessüm ettim. Daha ne kadar kaçacaktık ölmemek için kaçmamız gerekiyordu ama biz ölümün ta kendisine gidiyorduk ve plastik makyaj yapacak zamanımız, da yoktu. Biraz sonra Natalina gelince hepimiz arabaya binmiştik Adel Javier ile vedalaşıyordu onları beklerken Natalina eve giderek tüm kartlarını aldım gerekli olan ne varsa bagaja koydum dedi teşekkür ederim sen bizi sınıra bırak sonrasını biz hallederiz. Natalina saçmalama bende geleceğim sen yine bir Salaklık yaparsın dedi Lowell ne kadar çok o kadar iyi dedi Adel’ de gelince hemen ilerledik Adel yol boyu sessizce ağlamıştı Samanta Carlote ile konuştum bizi sınırda bekliyormuş dedi. Sınıra gelince arabayı durdurup etrafa bakmaya başladık duvar kalındı ama o kadar da yüksek değildi ve bu sınırın bir kapısı yoktu beliki tırmanacaktık. Carlote hemen yanımıza gelerek hepimize sarıldı sizi çok özledim dedi sonra Adel, le bakarak çok güzel olmuşsun dedi Natalina Adel, le yaklaşıp sırt çantasını uzattı arabada üstünü değiştir dedi. Adel başını sallayarak çantayı alıp arabaya geçti. Lowell biz nasıl tırmanacağız dedi hepimiz yukarı bakıyorduk yanımızda hiç tırmanma aleti yoktu. Samanta bagajda gerekli olan şeyler var mış dedi. Natalina ben nereden bileyim burada kapının olmadığını dedi kapı olsaydı yine giremezdik’ ki biz böyle bakarken bir araba bize doğru yaklaştı. Goregor galiba yakalandık buraya kadarmış dedi hepimiz arabadaki kişinin kim olduğunu anlamaya çalışırken arabanın kapısı açılmıştı gelen kişi M-Mark, tı yutkunarak ona baktım sakalları büyümüştü. Saçları çok dağılmıştı ve gözlerinden sadece yorgunluk akıyordu ya bizi cehenneme götürmek için gelmişti yâda kaçmaya gelmişti lütfen kaçamak için gelsin Adel arabadan inince o da şaşkınlıkla Mark, ka bakıyordu. Mark Bana bakarak siz demi kaçmaya geldiniz dedi başımı sallamakla yetindim. Mark bir dakika dedi zaten hareket edemiyordum dizlerim yapışmıştı. Mark bagaj kapısını kapatıp tırmanma halatı çıkardı bunlarsız nasıl çıkacaktınız dedi bana bakarak. Kaşlarımı çatarak sana ne defol git buradan diye bağırdım ama Mark hiç etkilenmemiş gibi hala bize doğru yürüyordu Natalina aptal olma Maria bazen gurur yerin dibine girebilir ve şu an o gururu çiğnemen gerekiyor dedi Mark arkadaşın haklı gururlu kız dedi gülerek. Adel yorgunca bunun ne işi var burada dedi yere oturarak. Mark yere halatları koyarak arabaya geri döndü. Mark arabadan valizini alarak yanımıza geldi gözünü benden ayırmadan çok güzel olmuşsun dedi göz devirerek çok çirkinsin dedim. Mark omuz silkerek şimdilik dedi sonra hadi ne bakıyorsunuz şu halatı tutunda işimizi yapalım takip ediliyoruz dedi. Yutkunarak ona bakınca. Mark ne 4 aydır takip edilmediğinizi anlamadınız mı? Dedi galiba bizde bir sonurun vardı.

Herkes karşıya geçince Mark geliyor musunuz? Güzel bayan dedi kaşlarımı çatarak başımı salladım. Halata tırmanmak zor değildi ama bu elbiseyle çok zor oluyordu. Aşağı inince Mark, ta inmeye başlamıştı aslında onu bırakıp gitsek daha iyi olur dedim Carlote boş ver dedi Mark, ta gelince gülerek ne dediğinizi duydum gururlu bayan bu cümleler size hiç yakışmıyor dedi göz devirerek nereye gidiyoruz dedim. Natalina yakınlarda otel varmış oraya gidelim dedi Lowell otelle olmaz kimlik falan isterlerse yakalana biliriz dedi Natalina bu halde ev mi arayalım bir dur belki şanslıyızdır Samanta bizim paramız ile buradaki para geçerli olurmu ki dedi Natalina merak etme. Maria, nın parası her yerde geçerli olur dedi her yerde geçerli olurdu çünkü her türden para koleksiyonu yapardım eh kurtların parası ile de yapmıştım. Carlote nasıl dedi. Natalina Maria para koleksiyonu yapıyor eskiden bunun aptallık olduğunu düşünürdüm ama şu an çok işimize yaradı dedi. Saçlarımı geriye doğru savurarak ben hiç aptallık yapmam dedim Natalina gözünü kısarak ondan ne zaman ilacını almasan kan görüyorsun. Dedi diğerleri için yeni bir bilgi değildi ama bu Mark için yeni bir bilgiydi. Mark yanıma gelerek bu doğrumu dedi şaşkınlıkla kaşlarımı çatarak bu merak ne ölüme yolladığın bir kadını bu kadar merak etme. Dedim. Mark tam bir şey diyordu ki Natalina hadi turuncu kafa çok kötü biran önce gidelim dedi. Goregor Adel, li kucağına alarak haklısın hadi gidelim dedi. Otel kapısına gelince durarak kimse konuşmasın dişlerin gözükmesin ben hallederim. Dedim hepsi başını sallayınca içeri girdik gişeye gelince kurt kadın merhabalar efendim randevunuz varmaydı dedi diğer dişimi dudağım ile kapatarak. Ah aslına bakarsanız kardeşim Adel çok kötü bir hastalığa yakalandı bizde hemen geldik ve ilk buluğumuz yere girdik boş 7 odanız ve bir tanesinde iki ayrı yatak varsa çok mutlu oluruz. Dedim Görevli kurt kadın sizin adınıza çok üzüldüm hemen bakıyorum dedi sonra evet boş yedi odamız var buyrun diyerek kartları uzattı. Herkese kartlarını verip ödemeyi yaptım kadın size eşlik etmemi isterimiziniz. Dedi yok çok teşekkür ederiz diyerek yanlarından uzaklaştık Samanta neden 7 tane biz 8 kişiyiz dedi Natalina ben otel odalarında yanız kalmaktan korku yorumda diyerek açıkladı herkes odalarını bulunca bizde Natalina ile odamıza yerleştik valizimi gardıroba yerleşip duşa girdim duştan çıkıp pijamalarımı giyindim. Natalina, da duşa girip üzerine eşofmanlarını giyip yanıma geldi iç çekerek sen gelmemeliydin şimdi sende öle bilirsin dedim. Natalina göz devirerek benim senden başka kimsem yok o yüzden ölürsek birlikte ölelim sen bensiz ölürsen drama’ ya girer ve çıkamam. Gözyaşlarımı silerek teşekkür ederim en azından ölünce arkamdan ağlayacak bir tane kişi bırakmışım. Natalina sen ilaçlarını içtin mi? Dedi başımı evet anlamında sallayınca burada senin ilacını bulabilir miyiz ki içinde 5 veya 6 tane kalmıştı dedi iç çekerek sanmam burada kan diye bir şey yok Natalina ne yapacağız dedi panikleyerek o zaman gelince bakarız. Benim yine bir şey olacakmış gibi karınım ağrıyor dedim Natalina açlıktandır o dedi yanaklarımı sıkarak yok tokum ben dedim. Ve telefonum çaldı arayan babamdı Natalina artık gerçeği söyleyeceksin dua et adamın kabine gitmesin dedi telefonu açarak mikrofona aldım. Babam mutlu bir ses ile kızım neredesin seni almaya geliyorum. Dedi B-baba ben ‘ben artık gelemeyeceğim dedim gözyaşlarımı silerek. Babam nasıl neredesin yoksa yanında Asel mi? Var söyle hemen geliyorum sakın bir yere ayrılma Maria sakın dedi iç çekerek baba ben artık baka bir yerdeyim bir daha görüşür müyüz bilmiyorum lütfen beni afet sana hep inanmalıydım seninle daha çok zaman geçirmeliydim. Sana güvenmeliydim ama zamanı geri alamam bunu sende biliyorsun. Babam bir süre sesiz kalarak Maria bana sakın teste gittiğini söyleme kızım onlar seni öldürmek istiyor lütfen geri dön b-baba ben gözyaşlarıma hâkim olamıyordum terliyordum başım çok kötü ağrıyordu baba ben kurt adamların yanındayım ama güvendeyim merak etme baba ben seni yine dinlemedim teste girdim. Ama beni öldürmeye çalıştıklarını anlayınca kaçtım. Ve bizi yine arıyorlar ben ‘ben başka yol bulamadım beni ne olur afet baba lütfen uzun bir süre ses gelmedi sonra firen sesi büyük bir ses. B-baba b-Baban orada mısın baba sen vermelisin. Baba diye çığlık attım. Ses gelmiyordu trafik kazası yapmış olmalıydı baba ‘baba ses ver baba ses gelmiyordu. Natalina hemen yanıma gelerek sakin ol sakin ol şimdi diğerlerini arıyorum. Dedi telefonunu çıkararak dudağım titriyordu benim yüzümden olmuştu yılarca bir yalan yüzünden kızına hasret kalan adam şimdi kızı yüzünden kaza yapmıştı baba ‘baba b-Baba elerim. Titriyordu kafam patlayacak kadar ağrıyordu kulaklarım. Çınlıyordu. Natalina ellerimi tutarak aradım yoldalar ne olur sakin ol lütfen sakin ol diyerek beni kaldırıp yatağıma yatırdı gözlerim yanıyordu Natalina nefes al ne olur nefes al dedi nefes alamıyordum. Bedeni mi hissetmiyordum. Natalina sakin ol bir şey olmayacak baban güçlüdür sakin olmalısın. Gözümü açtığımda herkes yanımdaydı yine yanaklarım ıslanınca titremeye başladım Mark hemen bana sarılarak sakin ol dedi her ne kadar ona kızgın olsam’ da rahatlamıştım. Şekerli limon kokusu beni kendime getiriyordu Mark hapşırarak yanımdan ayrıldı sonra ellerimi tutarak doğrulmama yardım etti. H-haber var mı? Dedim güçlükle herkes susunca daha çok ağlamaya başladım. N- Ne oldu Natalina bana sarılarak. Ba-babanı dedi ve devamını getiremedi umarım şaka yapıyorlardı Natalina Miles amca öl- der demez yine ağlamaya başladım. Daha yeni kavuşmuştuk daha yeni tanımaya başlamıştım onu bu kadar kolay ölemezdi beni affetmemişti bile elerim yine titremeye başlamıştı bedenimi hissetmiyordum her yeri kan olmuştu bile bu sefer çok daha yoğun kan kokusu alıyordum. Bir yalan için ben ona katil demiştim hem de bir hiç için C-Camlar deyince. Natalina hemen haplarımı getirdi su doldurarak içirmeye başladı beyaz hap kan rengindeydi geriye çekilerek bu haplar kan olmuş dedim. Natalina gözünü kapat dedi titreye göz kapaklarımı kapatmaya çalışınca beyaz hapı ağzıma atıp suyu içmiştim ama değişen bir şey yoktu. Benim yüzümden ölmüştü kızını bir yalan için sarılamayan adam benim için ölmüştü benim yüzümden diğerleride acı çekiyordu hepsi benim suçumdu bunların başı, da Asel di o kadın. Hayatımıza girer girmez yolunda hiçbir şey gitmemişti kimsenin bunları yaşamaya hakkı yoktu bulanık gözlerim daha çok bulanıklaşıyordu kan kokusu azalıyordu ama hala kan görüyordum. Natalina lütfen kendine gel Babaannen seninle konuşmak istiyor ve her şeyi biliyor dedi. Başımı sallayarak konuşamam dedim titreyerek. Biraz sonra kendime gelebilmiştim. Hala içim ürperiyordu ama yine de iyiydim. Kapı çalınınca Lowell koşarak kapıyı açtı sadece dinledi ve kapıyı kapattı Ee şey dolunay çıkıyormuş ve otel eşyalarına zarar verilmemesi için herkesin aşağı inmesi gerekiyormuş dedi başımı yukarı kaldırarak tamam hadi ğidelim o zaman dedim. Güçlülükle doğrulararak herkes bana endişeli bakınca iyiyim hadi hırka falan alın hemen fark ederler bizi herkes ayrılırken Mark sana yardım edeyim diyerek koluma girdi hemen çık şuradan senden yardım isteyen oldu mu? Dedim Mark koluma yapışmış çıkmıyordu en sonunda pes ederek koluma girmesine izin verdim. Ölme sürüklediği kadından yardım ediyordu gerçekten çok garip biriydi otelin en arkasına geçerek dolunayın doğup bitmesini beklemeye başlamıştık ben yere oturarak belimi duvara yaslamıştım. Mark yol boyu hapşırmıştı bu aralar hasat olacaktı beliki ona baktığımda sakalarını kestiğini far ettim ama saçı hala dağınıktı Adel ise daha kötü durumdaydı kızın en mutlu günü mafolmuştu. Ve benimde doğduğum gün babam ölmüştü bu gün 28 Şubattı ve babamda araba ile beni alıp doğum günümü kutlamaya götürecekti beliki bu onunla ilk sorunsuz doğum günüm olurdu belki 4 senede bir çıkan doğum günüm maalesef bana haram kılınmıştı. Natalina yanıma oturarak elindeki kutuyu bana verdi beliki o unutmamıştı kutuyu zorlukla alarak açtım. Kutuyu açınca müzik kutusu çıktı sesten rahatsız olduğum için içini açmadım. Teşekkür ederim. Dedim sadece Natalina bana sarılarak daha güzel günlerin olsun dedi. Biraz sonra kurtların uluma sesi ile herkes yere oturarak zamanın geçmesini bekliyordu. Sesler kesilince güneşin doğmaya başladığını gördüm. Herkes uyuyordu zorlukla uyanın dedim. Ama kimse uyanmıyordu Mark hemen uyanarak günaydın dedi ona cevap vermeden bir kez daha uyanın dedim. Kimseden ses gelmiyordu ve burada güneş parlıyordu birazdan yanacaklardı şimdilik kapüşonları onları korurdu ama sonra koruyamazdı Mark hepsini uyandırmayı başarınca ayağı kalkarak yürümeye başladım. Otel kapısına girince görevliler etrafımızı sarmaya başlamıştı biz ne olduğunu anlamadan hepimiz ellerini kelepçeleyerek arabalara bindirdiler. Anlaşılan bizi kameralardan izlemişlerdi iç çekerek cama yaslandım. Bu kadarmış dedim Mark ölmeyeceğiz merak etme dedi cama yaslanan başımı kaldırıp cama elini dayadı ona anlamaz bir şekilde bakarken Mark başımı eline koyarak gülümsedi iç çekerek etrafı izlemeye başladım. Başbakan binasının önüne gelince hepimizi indirdiler büyük bir kapıya gelince bizi kıpıya doğru itip kapıyı açtılar biz girince de çıktılar ayakta zor duran bedenim daha fazla dayanamayarak yere düştüm sonra hiç bir şey olmamış gibi bağdaş kurarak yerde kaldım. Büyük beyaz sakalı bir adam benim önümde durarak ayağı kalk dedi konuşacak durumum yoktu zorlukla ayağı kalkmaya çalıştığımı görünce tamam kalkma kızım dedi bu adam kravatlılardan daha cömertti beyaz sakalı adam siz vampirler neden bizim yerimize geldiniz kuraları çiğnediniz ajan mısınız yoksa dedi. Keşke ajan olsaydık Mark hayır efendim diyerek beni gösterdi evrenin varisi’ ni ve bizi öldürmek istiyorlardı bizde size sığınmak istedik dedi. Beyaz sakalı adam şaşkınlıkla bana dönerek doğru mu? Dedi başımı olumlu anlamda salladıktan sonra senin kan tahlillerini alsınlar bir bakalım dedi sonra niye devletinize sığınmadınız dedi haklıydı ama bilmiyor ki paranın yapamayacağı şey yok iç çekerek zorlukla konuşmaya başladım. Onlar çok güçlüde ondan devlete kendilerini profesör olarak tanıtılar ve asıl amaçları varisi öldürüp yerine geçmek dedim. Beyaz sakalı adam şaşkınlıkla senin diğer dişin nerede dedi.

Bölüm : 20.12.2024 20:15 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Hikayeyi Paylaş
Loading...