
Lütfen oy verip yorum yapmayı unutmayın...
İyi okumalar...
Arda ve Akın hızla askeriyeden çıkmış hastaneye doğru gidiyorlardı. Arda arabayı son sürat sürerken Akın konuştu.
"Kaza nasıl olmuş? Ece nasılmış?"
Arda sağ eliyle direksiyona sertçe vurup konuştu.
"Bilmiyorum abi, adam kaza olduğunu, Ece'nin hastaneye kaldırıldığını söyledi. Başka bir şey demedi. Nasıl olduğunu da bilmiyorum."
Akın, Arda'nın haline bakıp kaşlarını çattı. Şu sıralar en sevdikleriyle sınanıyordu. Derin bir nefes alıp konuştu.
"Toparla kendini, Arda kardeşimin yanına gidiyoruz, ecelimize değil, arabayı dikkatli kullan. Şu karışıklıkta bir de biz çıkmayalım."
Arda aldığı komutla hızını biraz düşürüp aklına gelen düşünceleri zihninin en karanlık yerlerine gönderdi. Ecesi, kraliçesi iyi olacaktı. İşin aslını öğrendikten sonra sebep olanlara kan kusturacaktı. Şimdi yapması gereken tek şey sağ salim Ecesinin yanına gitmekti. Hastaneye ulaştıklarında arabayı uygun bir yere park edip arabadan indiler. Koşarak acile girdiklerinde danışmaya Ece'nin yerini sordular. Acil müdahale odasında olduğunu öğrenen ikili soluğu acil müdahale odasının önünde aldılar.
İkili içeriden gelecek iyi haberi bekliyordu. Geçen iki buçuk saatin ardından kapı açıldı. Önde doktor, arkada hemşireler odadan çıktılar. Arda ve Akın hızla doktorun önüne geldi.
"Doktor hanım, kardeşim nasıl?"
"Ece hanım buraya geldiğinde kafa travması vardı. Şükür ki beyinde ağır bir hasar bırakmamış, ancak sol kolunda çatlak var. Üstelik uyandıktan sonra her ihtimale karşılık 24 saat uyanık kalması gerekecek. Kollarında, yüzünde ve dizlerinde birkaç çizik ve sıyrık var. Şimdilik bu kadar, hasta uyandığında görebilirsiniz, geçmiş olsunolsun.
Doktorun açıklaması Arda ve Akın'ın yüreğini ferahlatırken boş duran sandalyelere oturdular.
"Allah'ım, onu bana bağışladığın için teşekkür ederim. Ortalık sakinleşsin, ilk işim kurban kesip fakirlere dağıtmak olacak."
"İyi düşünmüşsün, ben de kıyafet ve erzak yardımı yapacağım. Rabbim bir daha kaza bela göstermesin."
🌻🌻🌻
Ece gözlerini yavaşça açtı. Karşında gördüğü beyaz tavanla derin bir nefes alıp etrafına baktı. Hastanede olduğunu anlamıştı. Sonra gözleri, sandalyeye oturmuş, elini ellerinin arasına alarak uyuyakalmış sevdiği adamı buldu. Yaşadığı anlar gözünün önüne gelirken gözleri doldu. Korktuğu başına gelmişti; az kalsın sokak ortasında tecavüze uğrayacaktı. Sırf o olayı yaşamamak için canını hiçe sayıp arabanın önüne atlamıştı. Elini sevdiği adamın saçlarına daldırıp yavaşça saçlarını sevmeye başladı.
Arda, saçlarında hissettiği elle gözlerini açıp ağlamaktan kızarmış gözlerini sevdiği kadınla buluşturdu. Ece, gördüğü gözlere derin bir iç çekerek baktı. Arda ise telaşla oturduğu sandalyeden kalktı.
"Doktor çağıracağım, iyi misin, ağrın var mı?"
"Sakin ol sevgilim, iyiyim; şu anlık ağrı hissetmiyorum, sadece varlığına ihtiyacım var. Yanıma oturtup elimi tutarsan her şey son bulacakmış gibi hissediyorum."
Arda, kalktığı yere tekrar oturmadan önce sevdiği kadının alnından öptü. Ardından kalktığı yere oturup elini tutarak konuştu.
"Neler oldu Ecem, senin arabanın önüne atladığın söyleniyor, doğru mu?"
Ece, bakışlarını Arda'dan kaçırdı. Ona gerçekleri anlatmak işkence gibi gelecekti. Üstelik hazır hissetmiyordu. Arda tekrar konuşacakken kapıya vurup içeriye girdiler. Akın ve arkasında ifade için gelen polisler vardı. Ece, ne kadar unutmak istese de bu konuyu anlatmadan rahat nefes alamayacağını anladı.
"Geçmiş olsun Ece hanım, kaza hakkında konuşmamız gerek. Kendinizi iyi hissediyorsanız ifadenizi alalım."
"İyi hissediyorum, bir an önce konuşup konu kapansın; kimse benim yüzümden ceza alsın istemem."
"Olayı baştan sona anlatır mısınız?"
Ece'nin gözleri abisi ve sevdiği adamın üzerinde gezindikten sonra gözlerini ellerine çevirip konuşmaya başladı.
"Ben evden ablama kıyafet götürmek için çıkmıştım. Akşam saati olduğu için sokaklar ıssızdı, bu yüzden korktum. Adımlarım hızlanıp bir an önce hastaneye gitmek istiyordum. Benim adımlarım hızlandığında arkamda hissettiğim hareketlilik ile arkama baktım."
Ece artık hıçkırarak ağlamaya başladığında Arda dayanamayıp Ece'ye sarıldı. Ece gözyaşlarını sevdiği adamın boynuna akıtırken o anları unutmayı diliyordu...
🌻🌻🌻
Yağız Ege ARSLAN
Odada yalnızdım. Ayperi Ece'nin kaza haberini alınca ona bakmak için gitmişti. Gitmeden önce eğer istemezsem gitmeyip yanımda kalacağını söylediğinde gitmesini ben söylemiştim. Kardeşiydi ve gözleriyle iyi olduğunu görmezse içi içini yerdi, eminim. Gözlerim odada gezinirken dışarıya gösteren camda durdu. Sabah saatleriydi ama güneş ortaya çıkmamış, bir bulutun ardına gizlenmişti.
Kapı sesiyle gözlerimi camdan ayırıp kapıya çevirdim. Gelen doktoru görünce derin bir nefes aldım. Sanırım kontrol için gelmişti.
"Merhaba Yağız Bey, kendinizi nasıl hissediyorsunuz?"
"Gayet iyiyim, bir sorun yok."
"Size bir durum hakkında bilgilendirmeye geldim. Eşiniz yok mu?"
"Eşim şu an burada değil, bana söyleyebilirsiniz."
"Yalnız olmasanız iyi olurdu, hem onun da bilmeye hakkı var."
Söyledikleri kaşlarımı çatmamı sağlarken oturduğum yerde dikleştim.
"Bir sorun var, belli ki. Uzatmadan söyleyin, Doktor Bey, böyle daha kötü oluyor."
"Yağız Bey, gördüğünüz işkenceler çok ağırdı. Biz iyileşmeniz için elimizden geleni yaptık; ancak maalesef bu durumda çocuk sahibi olmanız çok düşük bir ihtimal."
Doktorun söyledikleri beynimde yankılanırken acıyla gözlerimi yumdum. Ben bunu nasıl sevdiğim kadına söyleyecektim? Onu bu duygudan mahrum etmeye hakkım var mıydı? Doktor, konuşmayacağımı anlamış olacak ki odadan sessizce ayrılırken ben nefes almak için ayağa kalkıp pencerenin önüne geçtim. Camı açıp derin derin nefesler almaya başladım. "Neden baba, şimdi tam sevdiğime kavuştum derken neden yine önüme koca kayalar yığıldı? Ben aile olmak istedim baba, sevdiğim kadınla mutlu bir aile. Neyi eksik yaptım? Çektiğim acılar yetmiyor mu? Canımın acısı yetmedi mi? Ben sadece senin gibi bir eş, baba olmak istedim."
Gözlerimden yaşlar süzülürken kapının tekrar açıldığını duydum. Hızlıca gözlerimi silip derin bir nefes çektim içime. Kollarını belime dolayıp arkamdan bana sarılan Ayçiçeğim ile yüreğim yandı.Her sarılışı bana şifa olurken, bu sefer sadece acı veriyordu. Artık her dokunuşu, ona veremeyeceğim geleceğimi hatırlatacaktı. İçim kanaya kanaya belimdeki ellerini çözüp yatağa ilerledim. Yatağa uzanıp gözlerimi kapattım.
"Allahım, beni ona kavuşturdun. Evimizi neşesiz bırakma, bizi evlatsız bırakma, yarabbim."
Bölüm sonu...
Neler oluyor öyle hikaye benim kontrolümden çıktı sanki aklımdaki gidişat asla bu değildi ama bu şekilde sonlandı.
Bakalım gelecek Bölüm Neler olacak ?
Sizce Yağız Ege'nin Ayperiye davranışı doğru muydu ?
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 43.57k Okunma |
2.45k Oy |
0 Takip |
60 Bölümlü Kitap |