58. Bölüm

58.Bölüm

Müzeyyen Güneş
feyzagns9

"Benim kardeşim, kocasının infaz videosunun ardından kollarımda kalp krizi geçirdi."

Ben ne yaptım? Ben nasıl bu kadar kör kalabilirim? Allah'ım, ben bunu sevdiğim kadına nasıl yaptım? Bana demişti ki, ben her zaman görünmezlikle, yalnızlıkla sınandım. Sen beni gören ilk kişisin, Egem, demişti. Ben ona yaralarını saracağım diye söz verdim. Ama şimdi sardığım yerden kanatan bendim. Şu dört gün içinde kendime cehennemi yaşatırken onu unuttum. Görmezden geldim. Ben, canından geçecek kadına ne yaptım böyle? Kendi yaraları varken, bana şifa olmaya çalışan kadının yaralarını bir de ben mi kanattım?

Kalbim, yaptığım hatanın farkındalığı ile acıyla çarparken, kapının açılma sesiyle yutkundum. Ayperi kapıyı kapatıp salona geldiğinde göz göze geldik. Ben ilk defa o gözlerde koca bir kırgınlık gördüm. Acı gördüm; gözlerindeki yorgunluk, tükenmişlik yaptığım eşekliği yüzüme vururken, pişmanlıkla boynum eğildi. Ben peri kızımda nasıl af dileyecektim? Hangi af, geçirdiğimiz 4 günü ona unutturabilirdi?

"Ben geldim, Egem. Abim benimle konuşmak istediğini söyledi. Sustuklarımız yeter değil mi? Artık konuşalım, sevdiğim, yoksa ben aklımı yitireceğim. Sence de bu sefer suskunluğumuz çok uzun sürmedi mi? Benim kelimelere ihtiyacım var. Benim kalbini benimle paylaşan kocama, sevdiğim adama ihtiyacım var. Benim Yağız Egem'e ihtiyacım var."

Bana yalvarırcasına bakan gözleriyle yutkundum. Ben ne yaşatmıştım bize? Elimle yanımdaki boş kısma vurduğumda, gelip oraya oturdu. Ellerim yüzünü bulduğunda, baş parmağımla yanaklarını okşadım. Günlerdir kendime de ona da yaptığım işkenceye son verip okyanuslarına daldım. Bir süre yine gözlerimle konuştuk. Ardından yutkunarak konuştum.

"Özür dilerim, Ayçiçeğim. Özür dilerim, peri kızım. Özür dilerim, karım. Özür dilerim, can yoldaşım; ben fark edemedim. Susarak, senden kaçarak sana nasıl zarar verdiğimi göremedim. Ben sandım ki, senden uzak durursam sana zarar vermem. Ben sandım ki, benden ayrılırsan mutlu olursun."

"Ben seni canım yapmışken senden uzak durabilir miyim? Ne sandım, Egem, sustun diye senden vazgeçerim mi sandın? Benim sevdam senin gözünde o kadar mı değersiz? Ben sana seni ne denli sevdiğimi hissettirmedim mi?"

"Ayçiçeğim, ben senden de sevginden de eminim. Ama aldığım haber bütün dünyamı başıma yıktı. Kendimi öyle eksik, yarım hissettim ki kendimi sana yakıştıramadım. Sana vermeyecek olduklarım suratıma sert bir tokat gibi çarptı. Ne yapacağımı şaşırdım. Ben ilk defa dokunuşlarından korktum. Sen bana şifa olmak için dokunduğunda, benim aklıma sadece sana veremeyecek olduklarım geliyordu. B-ben özür dilerim, peri kızım."

Ayperi kaşlarını çattı. Sözlerimle neyi kastettiğimi anlamaya çalışıyordu. Gözlerimi gözlerinden kaçırdım.

"Sen Ece'ye bakmak için çıktığında yanıma doktor geldi. Bana nasıl olduğumu sorduktan sonra, bana ters giden bir şeyleri bildirmek için geldiğini söyledi. Bana gördüğün işkencelerden dolayı..."

Kahretsin, bir cümleydi ama söyleyemiyordum. Kucağımdaki ellerimi yumruk yapıp gözlerimi sıkıca kapattım. Yüzümde hissettiğim eller, kalbimin sızısını arttırırken şifam olacak o sesi işittim.

"Bana bakar mısın, Egem?"

Sözleriyle gözlerim açıldı. O okyanus gözlerinde gördüğüm anlayış ile yutkundum. Elleri yanaklarımdan ayrılıp ellerimle buluştu.

"Ben yanındayım canımın içi. Ne olursa olsun her daim yanında olacağım. Gözlerim gözlerinden bir an olsun ayrılmayacak."

Ellerimin üzerinde olan ellerini, ellerimin arasına alıp ellerinden güç aldım. Gözlerim gözlerinden ayrılmazken beni kahreden o cümle vuku buldu dudaklarımda.

"Baba olmamın çok düşük bir ihtimal olduğunu söyledi."

Okyanuslarından geçen acı, derin bir nefes almamı sağladı. Sustum, ben ondan bir cümle beklerken o bana sustu. Ellerini ellerimin arasından çektiğinde kalbim kaybetme korkusuyla göğsümü delmek istercesine atarken Ayperim sadece gözleriyle konuşuyordu. Dediğini yapmıştı, gözlerini bir an olsun gözlerimden ayırmamıştı.

"Susma be güzelim. Biliyorum ben yaptım ama sen yapma. Senden tek kelime duymaya hiç olmadığı kadar ihtiyacım varken, ne olur susma."

"Ne söyleyeyim Yağız Ege? Sen söyle, ben şu dört günde sevdiğime iyi gelebilmek için çırpınırken, o benim her dokunuşumda kendini yarım hissediyormuş. Ben her yaralarımızı birlikte sararız derken, o benden en derin yarasını saklamış. Söylesene sevdiğim, sen beni hiç mi tanımadın? Sence bir engel, sana olan sevgimi azaltır mı sandın?"

"Yapma güzelim, sağlıklı düşünemedim. Kafam o kadar allak bullaktı ki, gördüğüm kabuslar her şeyin birbirine karışmasına neden oldu. Suçlu hissettim, sana yaşattığım onca acıdan, ayrılıktan sonra bir de bu haberi söylemek ağır geldi be çiçeğim. Anla beni, ne olur!"

"Yağız Ege, biraz dinlenmeye ihtiyacım var."

Ayağa kalkıp arkasını döndüğünde, koltuktan dizlerimin üzerine düştüm.

"BEN BABA OLMAK İSTEDİM SEVGİLİM, SENİNLE KALABALIK, MUTLU BİR YUVAM OLSUN İSTEDİM. SANA BENZEYEN GÜZEL BİR KIZ ÇOCUĞU, BELKİ BANA BENZEYEN BİR ERKEK ÇOCUĞU... ÇOK ŞEY Mİ İSTEDİM MELEĞİM? BU YÜZDEN Mİ NASİP OLMAYACAK? BU YÜZDEN Mİ TAM CAN EVİMDEN İMTİHAN OLUYORUM?"

Erkek adam ağlamaz derler, koca bir yalan; erkekler de ağlar. Hayalleri ellerinden kayıp giden her insan gibi hıçkırarak ağlar. Geri dönüp bana sıkıca sarılan sevdiğimin kollarında hıçkırarak ağlamaya başladım. Yaşadığım her şeye bu sefer sessizce değil, içimdeki acıyı dışa vurmak istercesine yüksek sesle ağladım...

Ayperi ' den

Egemin hıçkırıkları son bulmuştu. Başını dizime koymuş, bulunduğumuz yerde iç çekerek uykuya dalmıştı. Koltuğun kenarında duran battaniyeyi üzerine örtüp, elimi saçlarına daldırıp yavaşça saçlarını sevmeye başladım. İlk önce birbirimizle, şimdi ise en çok istediğimizle sınanıyorduk. Ona kızmak, öfkelenmek istiyorum. Beni kendinden uzak tuttuğu için, benden ayrılmak gibi bir düşünce içine girdiği için ama yapamıyorum. Yaşadıkları çok ağır; onca yaranın ardından bir de bu darbenin onu ne denli yıktığını kendi gözlerimle şahit olmuşken, ona nasıl kızarım ki?

Kollarımda baba olmayacağını düşündüğü için kendini yarım hissedip hıçkırarak ağlarken ona nasıl kızgın kalabilirim? Ah be sevgili, beni nasıl sensiz düşünürsün? Eğilip burnumu saçlarına daldırdım. Hasret kaldığım kokusu burnuma dolarken derin bir nefes çektim içime. Yine saracağız yaralarımızı, yine şifa olacağız birbirimize, yine yeniden direneceğiz bu hayata.

 

Düşük bir ihtimal dedi, imkansız demedi. Normal yollarla olmazsa tüp bebek tedavisi deneriz. Yeter ki inanarak isteyelim. Ben eminim, biz hazır olduğumuzda en doğru zamanda Rabbim bize en güzelini nasip edecek. Sadece sabretmemiz gerek.

 

"Öyle hemen pes etmek yok Ege bey, biz ne zaman kolay yolu seçtik ki? Bu yolumuz kolay olsun. Biz birbirimize sığınalım, gerisi gelir canımın içi."

 

Saçlarını okşamaya devam ederken iç çekerek konuştum.

 

"Bir daha öyle içli ağlama be adam, bu kalp bir daha senin o halini görmeyi kaldıramaz."

 

Başımı koltuğa yaslayıp gözlerimi kapattım. Elim sevdiğim adamın saçlarında dolaşırken kendimi karanlığa bıraktım...

🌻🌻🌻

Saçlarımda hissettiğim elle gözlerimi araladım. Ege'm kahvelerini bana dikmiş, dikkatlice beni izliyordu. Saate baktığımda akşam olduğunu gördüm.

"Sen ne zaman uyandın?"

"Çok olmadı, yarım saat önce kalktım."

"Gerçekten çok olmamış."

"Ayçiçeğim, beraber yemek hazırlayalım mı?"

Teklifi karşında kocaman gülümsedim. İşte sonunda sevdiğim adam geri dönmüştü.

"Hazırlayalım Ege, elimizi yüzümüzü yıkayıp oradan mutfağa geçeriz."

Benden önce ayağa kalkıp elini uzattı. Elinden tutup ayağa kalktığımda uyuşan bacaklarıma giren krampla az kalsın düşüyordum. Belimden kavrayan koca elle bedenim bedeniyle yapıştı. Dudakları dudaklarımı bulduğunda hasretle dudaklarımı öpmeye başladı. Ben de aynı hasretle karşılık verdim. Birbirimize olan hasreti dudaklarımızla dindirmeye çalışıyorduk. Nefessiz kaldığımızda yeri çekilip alnımızı birleştirdik. Nefeslerimiz düzene girdiğinde Ege tekrar dudaklarımızı birleştirdi.Özlem içeren öpüşler yerini derin bir tutkuya bıraktığında Yağız Ege bir anda dudaklarımızı ayırıp beni kucağına aldı.

"Sanırım yemek biraz bekleyebilir karıcım."

"Bence de kocacığım."

Yağız Ege beni yatak odasına götürürken aylar sonra sanki ilk gecemiz gibi heyecanlanmıştım. Sizin için bölüm burada son bulsa da bizim için gece şimdi başlıyordu...

 

Bölüm sonu...

Ayy, son kısımları utanarak yazdım. 🙈🙈🙈

Bölümü nasıl buldunuz? Yağız Ege'nin ve Ayperi'nin duygularını en iyi şekilde yansıtmaya çalıştım. Umarım becerebilmişimdir.

YORUMLARINIZI VE OYLARINIZI BEKLİYORUM CANLARIM.


 

 

Bölüm : 09.06.2025 15:43 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...