
‘’ ne araz derken ne alaka ben kendimi korurum ‘’
‘’ kızım sen şimdi kalk eve git bu yaşananları hazmetmek kolay değil , ben seninle tekrar iletişime geçicem kendine dikkat et , araz yalnız dolaşmasına asla izin verme ‘’
Ne hissedeceğimi bilemez haldeydim ne yapacaktım şimdi evden çıkıp yürümeye devam ettim bu söylenenler sanki ok olup kalbime saplandı canımı yakıyordu ailemin beni tamamen unuttuğunu mu söylemişti ben annemi özledim babamla tavla oynamak istiyorum , her şey eskiye dönsün lütfen daha fazla dayanamayıp haykırarak ağlamaya başladım elimden tek gelen buydu sadece ağlamak durduramıyordum kendimi
‘’ lütfen her şey eskiye dönsün , ben istemiyorum burada kalamam ‘’
‘’ eftal kalk hadi gitmemiz gerek ‘’
‘’ git sen istemiyorum bu lanet yeri ‘’
‘’ bak önce bir sakin ol ve kalk eve gitmeliyiz ‘’
Öfkeyle yerden kalktım ne yapacağımı asla kestiremiyordum ‘’ git dedim duymadın mı ‘’
‘’ beraber gidiyoruz ona seni koruyacağıma söz verdim hadi ‘’
Artık daha fazla kendimi tutamayıp
‘’ defol git gelmiyorum defoll ‘’ itmeye başladım ama nafile sadece kendime zarar veriyordum ama hiç karşılık vermiyor ve karşımda öylece ona vurmama izin veriyordu derken beni kendine çekip sarıldı o sarılınca daha çok ağlamaya başladım sakinleştirmeye çalışıyordu ama asla onu duymuyordum
‘’ eftal hadi sakinleş biraz kalk eve gidelim ‘’
Ona tepki vermeyince kucağına aldı ve arabaya bindirdi tepkisiz bir şekilde onu izliyordum ağlayacak halim bile kalmamıştı hızla eve doğru ilerledik ben sadece akan yolu izliyordum bir süre sonra eve geldik aracın kapısını açtı kucağına tekrar alacıktı ki istemediğimi söyleyip inip eve doğru yürüdüm peşimden gelip kapıyı açtı direkt koltuğa oturdum sadece düşünmeliydim eğer bunlar gerçekse başım da büyük bir bela var demek ti en azından canımı korumalıydım ne zamandır oturuyordum onu bile bilmiyordum yavaş yavaş gözlerim uykuya teslim oluyordu . gözlerimi araladığımda sesler geliyordu yavaşça doğruldum evde birileri vardı sesleri mutfaktan geliyordu salonda kimse de yoktu mutfağa doğru ilerledim iki kişi vardı içeri doğru baktım sohbet ediyorlardı kapıya kolum takılınca ikisi de bana baktı içlerinden biri gülümseyip
‘’ gelsene neden orada duruyorsun ‘’
‘’ merhaba şey rahatsız etmek istemedim ondan ‘’
‘’ olur mu öyle sen içeride uyuyordun o yüzden mutfakta takılıyoruz , kahve içermisin ‘’
‘’ zahmet etmeyin ben alırım ‘’
‘’ olmaz , gel otur sen ‘’
Gülerek kupayı alıp kahve doldurdu sonra da sandalyesini çekip oturdu diğer kısa saçlı olan kız zaten oturuyordu o sadece izlemeyi tercih etmişti
‘’ e tanışalım o zaman ben AYZA TAŞKIRAN ‘’
‘’ bende EFTAL YILDIRIM memnun oldum ‘’
‘’ buda ALYA TAŞKIRAN , biraz sessizdir ama açılır birazdan ahah ‘’
‘’ çok memnun oldum şey kardeşsiniz sanırım ‘’
‘’ a evet ikiziz ‘’
‘’ anladım pek benzemiyorsunuz ‘’
‘’ çift yumurtayız sadece yaşlarımız aynı genelde iki farklı karakteriz ‘’
‘’ peki araz’ın nesi oluyorsunuz yani soy isimler aynı ‘’
‘’ o da bizim abimiz biraz buz dolabı gibidir ama tanıdıkça seversin hatta bağımlılık yapar öyle de huyu vardır ‘’
İkisi de çok güzel kızlardı ve araz’ada pek benzemiyorlardı daha sıcaklardı sevmiştim onları.
AYZA: hadi yemek yapalım acıktım ben
ALYA: sen hazırla bu sefer
AYZA: aman sanki tek ben yiyorum hadi beraber yapıcaz
ARAZ ÇELİK: Hop hop sizi cadılar mutfağıma dokunamazsınız oturun yerinizde ben hazırlarım
AYZA: ama abi ya biz yapalım işte
ARAZ ÇELİK : en son yaptığınızda ne olduğunu gördük olmaz oturun salonda siz hadi
Kardeşler olarak çok tatlı gözüküyorlardı onları izlerken kendi kardeşlerim geldi aklıma bende onlarla böyleydim çoğu zaman atışırdık en saçma sebeplerden keşke şimdi de atışsak yanlarında olabilsem, beni unuttular bile hayatlarında hiç yokum ve olamayacağım düşündükçe yaşlar gözlerimden akmaya başladı .
ALYA: eftal ne oldu iyimisin
‘’ Evet iyiyim’’
ALYA: neden ağlıyorsun , bir şey mi oldu
‘’ yok olmadı sadece aklıma bir şey geldi ona üzüldüm ama iyiyim’’ kendimi toplamam gerekiyordu buranın neresi olduğunu ve nasıl işlediğini öğrenmem gerekiyordu ben derin düşüncelere dalmışken ayza yemeğin hazır olduğunu söyleyip çağırdı . yemeğe oturduk ilk kez yemeğe tereddüt ediyordum ama annemin söyledikleri aklıma geldi ‘’ bak miniğim eğer yemek yemezsen güçsüz düşersin ne olursa olsun ne yaşarsan yaşa yemeğe ve hayata sakın küsme yemek seni düştüğün yerden kalkmana yardımcı olacak güç kaynağın olsun ‘’ küçükken çok yemek seçer ve yemezdim annem o zaman öyle demişti bende hemen yemeye koyuldum sonuçta annemin sözünü dinlemeliydim .
ARAZ ÇELİK: gerçekten de ne olursa olsun yemeğe bayılıyorsun
EFTAL: annem öyle öğretti , yemek benim güç kaynağımmış küçükken öyle derdi bende hep öyle yaptım .
üzerinde pek durmadı öylece baktı sonra da yemeğe devam etti.
ALYA: ee abi ne olacak şimdi, eftale nasıl yardımcı olacağız
ARAZ ÇELİK: o yüzden buradasınız zaten
EFTAL: nasıl yani ne konuda
ARAZ ÇELİK: kozmos öyle istedi kendini koruman için seni eğitmemi istedi benim de işlerim var benim cadıları da o yüzden desteğe çağırdım.
EFTAL: kozmos kim bir o eksikti zaten , nereden çıktı bu şimdi?
ARAZ ÇELİK: kozmos gittiğimiz teyze , o dediyse vardır bir bildiği
EFTAL: ne tuhaf adı var ,peki başka bir şey demedi mi
ARAZ ÇELİK: hayır sadece çalışman gerekiyormuş
AYZA: peki abi nasıl bir eğitim vereceğiz ki
ARAZ ÇELİK: evet gelelim o kısma şimdi ayza sen ok eğitimleri vereceksin , sonuçta yıllardır bunu yapıyorsun senin için zor olmaz.
AYZA: okey o iş bende , merak etme eftal en iyisi olacaksın
ARAZ ÇELİK: alya sende savunma konusunda yardımcı olacaksın en iyisi olmalı burası onun için tehlikeli sonuçta kendini koruyabilmeli
ALYA: tamamdır abi o iş bende hazır mısın ikizim taşkıran kardeşler eğitimine
AYZA: dünden hazırım kardeşim
Yemeği yedikten sonra salona geçtik masa boyunca eğitim hakkında konuştular bende sadece dinlemekle yetindim kendimi korumalıydım bilmediğim bir evrende öylece ölüp gidemezdim zaten kızlar köşede konuşuyordu araz elindeki kağıtlardan dikkatle bir şeyler okuyordu sıkılıp kalktım kapıya doğru ilerledim .
ARAZ ÇELİK: nereye
EFTAL: bahçeye , biraz hava almak istiyorum
ARAZ ÇELİK: çok uzaklaşma
Onayladıktan sonra çıktım gerçekten de garip biriydi bir yanı çok düşünceli diğeri ise umursamaz sessiz sakin çözmesi zor biriydi yavaş yavaş yürümeye başladım hava kararınca gerçekten çok farklı görünüyordu burası gökyüzüne baktım yıldızlar çok büyüktü ve milyonlarcası ard arda dizilmiş ayın etrafını çevirmişti adeta büyüleyici bir manzaraydı gözlerimi alamamıştım . ilk kez burası bana nedense huzur vermişti. hiç düşünmeden yere uzandım ve izlemeye devam ettim biraz olsun uzaklaşmıştım gerçeklerden bir anda tepemde araz belirdi öylece durmuş bakıyordu
‘’ ne yapıyorsun yerde ‘’
‘’ gökyüzünü izliyorum ‘’
‘’ peki neden yerde yatarak izliyorsun ‘’
‘’ bilmem huzur veriyor şuan , gel sende dene ‘’
‘’ olmaz hadi içeri gidiyoruz yeterince hava aldın ‘’ tepemde söylenmeye devam ederken kolundan tutup yanıma çektim tepkisiz bir şekilde sadece bakıyordu
‘’ hadi uzansana bak çok güzel hissedeceksin ‘’
‘’ uzanırsam konuşmak yok sessiz olacaksın ve sadece beş dakika sonra eve gidicez ‘’
‘’ tamam hadi ‘’
O da yere uzandı ,gökyüzünü izliyordu dikkatle baktığında hiç de fena biri değildi gayet de yakışıklıydı güzel bir burnu vardı dolgun dudaklara ve parlak gözlere sahipti ben onu incelerken bir anda izlediğimi fark edip bana baktı ne yapacağımı bilemeyip hemen ona dönüp
‘’ bir şey sorabilir miyim ‘’
‘’ hani konuşmayacaktın , neyse sorma desem de soracaksın zaten sor hadi ‘’
‘’ o ormandaki kimdi , ve nereye kayboldu ‘’
‘’ onlar zamansızlar buranın koruyucuları ‘’
‘’zamansızlar mı nasıl yani ‘’
‘’ korucular işte kimse nereden çıkacaklarını bilmez aniden gelirler ,senin de yabancı olduğunu anladılar ve ondan saldırdı büyük ihtimalle ‘’
‘’ anladım demek ondan farklı koktuğumu söyledi buralı olmadığım için ,peki kozmos’un dedikleri ne görevim var ki burada neden geldim ‘’
‘’ onu bende bilmiyorum kozmos zamanı gelince anlatır ama dikkat etmen gerekiyor ‘’
‘’ neden sen koruyucum oldun ki , orası da çok garip birbirimizi tanımıyoruz bile çok saçma tüm bunlar’’
‘’ haklısın senin açından bakınca saçma ama bunların hepsi gerçek alışmaya çalış ‘’
‘’ ya başıma bir şey gelirse , ya ölürsem burada sonrası ne olacak ‘’
‘’ korkuyor musun ‘’
‘’ evet hem de çok korkuyorum neler yaşayacağımı bilmiyorum sonum ne olacak o da meçhul kimseyi tanımıyorum başka bir evrende yapayalnız kaldım ‘’
‘’ ölmen konusunda o biraz zor ben seni korurum ve koruyacağımda o yüzden korkma ‘’
‘’ sana nasıl güveneyim ki ‘’
‘’ haklısın bende güvenmem , ormanda nasıl geldiysem nerede olursan seni korumak için gelirim merak etme sen ‘’
‘’ garip ama sana inanmak istiyorum burada , söz ver nerede olursam ol geleceksin yardıma ‘’
‘’ söz taşkıran sözü küçük hanım , peki ben sorucam bu sefer kimsin sen ‘’
‘’ nasıl yani ‘’
‘’ kimsin işte buraya gelmeden önce nasıl bir hayatın vardı ne yapardın ‘’
‘’ ben eftal yıldırım 25 yaşındayım aslen bursalıyım ama istanbul’da yaşıyorum kendi kliniğim var ilişki terapistiyim aynı zamanda psikoloji dalında yüksek lisans yapıyordum , kendimi mülakatta hissettim ‘’
‘’ ilişki terapisti demek ondan çok konuşkansın herhalde ‘’
‘’ yani biraz öyle ‘’
‘’ biraz mı emin misin , 25 yaşındasın yani ‘’
‘’ evet neden ‘’
‘’ hiç küçük hanımsın da ondan yaşınla da kanıtladık ‘’
‘’ neden küçük hanım diyorsun , adımı da biliyorsun ‘’
‘’ bilmem içimden öyle geldi küçük hanım ‘’
‘’ anladım’’
‘’ hadi kalk yeter bu kadar yatma vakti yarın dersin var küçük hanım çok çalışman gerek ‘’
‘’ tamam yatalım bakalım zaten yeterince kötü bir gündü ‘’
Kalkıp eve doğru yürümeye başladık benden daha hızlı yürüyordu etrafa bakarken ağaçların arasında gölge gördüm aklıma o gece ki olay geldi sonrada araz’ın bahsettiği zamansızlar, koşarak araz’ın koluna sarıldım o bana bakarken
‘’ ağaçların arkasında gölge gördüm ondan yanında durursam daha güvenli , sakın yanlış anlama ‘’
‘’ tamam , anlamadım ‘’ deyip güldü ilk kez gülüyordu böyle yanağında ki gamzeyi fark ettim güldüğünde daha da yakışıklı oluyordu birden kolunun altına çekti beni ne olduğunu anlamadım bile
‘’ gölgeler arttı böyle daha güvenli ‘’ deyip evin kapısına geldik içeri girince kızlar yoktu yatmışlardı sanırım benim yatağımı da koltuğa hazırlamışlardı bunu görünce mutlu olmuştum gerçekten tatlı kızlardı
‘’ şimdilik koltukta idare et yukarıda ki oda temizlendikten sonra oraya geçersin ‘’
‘’ gerek yok koltukta idare ederim yine de teşekkür ederim ‘’
‘’ olmaz öyle karar verildi sana iyi geceler ‘’
‘’ peki sana da iyi geceler ‘’
Odasına çıkmıştı bende koltuğa uzandım yarın yorucu geçecekti anlaşılan ışığı kapatıp güzel bir uyku çekmek için gözlerimi kapattım.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |