Küçük Sırlar

Derin
Abim Şifa'nın doğum gününde karşısına çıktığı sırada göz yaşlarını tutamadı ve ağladı; ben de onunla ağladım. Şifa'nın mutluluktan Araz'a yanlışlıkla sarılması dışında her şey yolundaydı ama neyse o da nazar boncuğu olsun artık. Abimin yüzünün değiştiği de gözümden kaçmadı. Tam biz pastayı kesecekken Şifa bana Nicolie'nin durumunu sordu ben de iki hafta sonra nakilin yapılacağını sonuçların uyumlu çıktığını söyledim. Bir sevinç kaynağımız da bu yeni haber oldu. Ben Araz'a iş birliği için teşekkür ettiğim sırada bir kızın uzaktaki bir ağacın arkasından bizi izlediğini gördüm.
"Araz şuradaki kız kim? Galiba bizi izliyor."
Araz kızı gördüğü anda öfkelendi ve kaşlarını çattı
"Boşver Derin abla önemli biri değil ben şimdi ilgilenirim."
"Sen tanıyorsan sorun yok ben yabancı sandım."
(Tanımasaydım keşke, baş belası)
Araz
Pelin'in Şifa'nın doğum gününde burda olması çok saçma kim haber verdiyse benden ve Şifa'dan hoşlanmadığı kesin
"Senin ne işin var burda Pelin kim haber verdi sana? Ne alaka yani?"
"Eski sevgilimi bir ziyaret edeyim dedim, neden rahatsız mı oldun?(!)
"Evet rahatsız oldum sen kendin gider misin yoksa ben kolundan tutup sürükleye sürükleye mi götüreyim!"
"Yeni flörtün bu mu? Sen sarışın sever miydin ya ne ara zevklerin değişti?"
Sinirle Pelin'in kolunu kavradığım sırada Şifa yanımıza geldi
"Evet işgüzar Araz bey,doğum günümde tartışmak yok, bu kim?" dedi ve elini omzuma attı. Yakın davranması hem tuhaf hem de bir yandan sevindim
Ben izah edemeden hemen lafa atladı Pelin hanım
"Merhaba ben Araz'ın sevgilisi Pelin."
"Ooo,merhaba çok memnun oldum, neden daha önce tanıştırmadın bizi?"
(Ne yani civciv, hiç mi bozulmadın?)
"Daha önce tanıştıracaktım aslında ama vakit olmadı Şifa."
"İyi peki öyle olsun. Ben de Şifa, tanıştığımıza çok memnun oldum. Hoş geldin. Ben ablamın yanına hediyeleri açmaya gidiyorum, konuşmanız bitince siz de gelirsiniz."
Beni hiç mi kıskanmıyorsun Şifa, hiç mi anlamıyorsun beni; neden bir şey demedin!