14. Bölüm

1 ay geçmişti bu bir ayda aziz ve ben baya yakınlaşmıştık

Yatakta oturmuş azizin yüzünü izliyordum maşallah çok yakışıklı bir kocam vardı

"Gözünle yedin beni yavrum korkma hepsi senin" kısık çıkan sesi ile konuşmuştu

"Tabi benim başka kimin olabilir" Dedim hafif çatılı kaşlarım ile alayla gülmeye başladı

"Kimsenin olamaz yavrum heryerim sadece sana ait sadece sen görebilirsin" pis bir sırıtışla göz kırptı pislik sapık imasını anlamıştım utançtan kırmızı olduğuma yemin edebilirim ama kanıtlayamam

"Güzelim niye utanıyorsun sanki görmediğin şey" yatağın kenarındaki yastığı alıp yüzüne attım ani refleks le tutmuştu pislik

"Sapık sın aziz kalk giyin aşağıya inicez" Hızla yataktan kalkıp banyoya elimi yüzümü yıkadım yüzümü kurulurken arkamdan aziz geldi ve lavabonun önünde durdu tam kapıdan çıkacaktımki aziz kalçama sert bir şaplak attı

"Ah aziz" çok sert vurdu insafsız azize döndüm ve parmağımı ona tuttum

"Bunun intikamı ağır olacak" Dedim ve hiçbişey demeden giyinme odasına girdim

Lila dizimin üstünde biten kısa kollu bisiklet yaka bir elbise giydim

25 dakika ardından aziz de giyinmişti ve el ele aşağıya indik

Herkes sofradaydı

"Rojbaş, xelkê malê"[Günaydın ev halkı] Dedi aziz bende herkese gülümsedim ve azizin yanına oturdum tabağımı doldurmaya başladım

"Kaç ay oldu gelin hanım kısırmısın yoksa hani bebek yok kısırsan söyle hele işimizi tez yapalım" diyen zelal kadın ile sinirle ona döndüm aziz ağzını açmış bişey diyecektiki alttan elini sıktım

"Neymiş işiniz zelal hanım diyin hele" ellerimi çenemin altına yerleştirdim

Sinsice Gülümsedi

"Azize güzel bir kız buluruz tezden kuman diyorum yani" azizin sinirden kasları segiriyordu

"Bana bak zelal avjin benim gelinimdir sen kim oluyorsun da bu şekilde konuşuyorsun kendine gel" Dedi delal annem daha sonra aziz atladı konuya

Elini masaya vurdu herkes bu hareketi karşısında sıçradı

"Hala haddini aşıyosun kalbini kırmayayım diyorum ama beni zorluyorsun ben karım ile mutluyum varsın çocuğum olmasın ya avjinle yada kara toprakla benim kalbim aklım gönlüm sadece avjine mühürlüdür eğer bidaha haddinize olamayan bir konuya ve kuma mevzusunu açacak olursanız bedelini ağır ödersiniz"

Herkes susmuştu berzan baba ve delal anne oğullarına gurur ile bakıyorlardı bense kocama tekrar tekrar aşık oluyordum aziz sofradan kalktı ve bende kalktım

Kapıya gelince ceketini giydirdim ve bana döndü

"Benim güzel gözlüm dilê min[kalbim] benim için sadece sen varsın sen olmaya devam edeceksin bu kalbe senden başkası girerse kara toprağa gireyim gün yüzü görmeyim bu kalp sadece sana ait kendine dikkat et halamlarla çok muhattap olma seni seviyorum nefesim akşama görüşürüz" Anlımdan öptü ve gitti benide arkasında gözü dolu bir şekilde bıraktı

Gözyaşlarımı silip İçeriye girdim evin çalışanları sofrayı topluyordu bende delal annenin yanına oturdum

"Üzülme benim güzel gelinim azizim senden başkasına yan gözle dahi bakmaz" Tebessüm ettim ve delal anne ile kahvelerimizi içmeye devam ettik

4 saat aralıksız oturduktan sonra sıkıldım ve mutfağa gittim

"Buyurun hanımağam bir isteğinizmi vardır" evdeki çalışan kadın sormuştu

"Hayır yardim etmeye geldim ne yapıyorsunuz" kollarımı sıvamaya başlamıştık

"Soğan dolması koyduk kavurma yaptık içli köfte bide yoğurt çorbası koyduk oda pişiyor zaten son olarak salata kaldı onuda Ayşe yapar şimdi" herşeyi halletmişler maşallah

"Herşey bitmiş zaten bırakın ben yapayım salatayı" iki kadında birbirine saşkınca bakıyordu

"Öyle olurmu hanımağam biz yaparız siz yorulmayın" onları dinlemeyip tezgahın üzerine hazırlanmış salata malzemelerini doğramaya başlamıştım

Salata yapmayı bitirmiştim saatte geç olmuştu zaten aziz birazdan gelirdi içeri geçtim ve oturdum o sırada telefonum çaldı azizdi

"Efendim aziz"sesin istemsizce cilveli çıkmıştı

"Sesine kurban olurum yavrum geliyorum şimdi istediğin bişey varmı gelirken alayım" bayılcam galiba bu adam beni kalpten götürcek

"Sen gel yeter bişey istemiyorum" hafif bir kıkırdama sesi geldi

"Biliyorum bebeğim beni çok özledin bende seni özledim hasretimden dağlara çıkmadın dimi" bu sefer ben kahkaha atmıştım

"Sen ne diyorsun hasretinden dağları kaç kere aştım" oda kahkaha attı

"10 dakika ordayım görüşürüz güzelim" Tamam dedim ve kapattım

Şapşal şey 10 dakika ardından kapı çaldı ve hızla kalkıp kapıya koştum aziz gelmişti Hızla boynuna sarıldım

"Oh mis kokulum nasıl özlemişim" kıkırdadım "Bende özledim aziz" Dedim el ele İçeriye girdik aziz elini yıkamak için yukari çıktı ve 5 dakika ardından geri geldi

Sofraya oturduk ve berzan babanın afiyet olsun demesi ile başladık zelal kadının öksürmesi ile herkes ona döndü

"Kız Hatice bu salata nedir tuptuzlu öldürmeye mi çalışıyorsunuz bizi kovucam sizi" tuzlumu ama tadı tuzlu değildi

"Öncelikle salatayı Hatice abla değil ben yaptım ve bu tuzlu değildi"

"Senin yapacağın iş bu kadar olur zaten gelin hanım alışmışsın hazır yemeğe bir salatayı dahi yapmamışsın" başımı eğdim tuzu az attığımdan emindim o sırada tüm salata tabağını önüne çeken aziz ile gözlerim saşkınca açıldı

"Yeme onu o çok kötü olmuş" Dedim ama ellerimi tutup ellerinin arasına aldı ve öptü

"Senin yaptığın herşey çok güzel olur ben yerim hepsini yavrum ben çok beğendim o güzel ellerine sağlık"

Gözlerim dolmuştu hem azizin Dediği şeye hemde beceriksizliğimden

O sırada ayşenin sesi duyuldu

"Ağam affedin ama hanımağam salatayı yaptıktan sonra zülal hanım geldi ve salataya tuz attı kendi gözlerim ile gördüm"

Öncelikle kurban bayramınız şimdiden mübarek olsun🤍

Bayram sonuna kadar bölüm yok..

Yeni bölümde görüşmek üzere✨️🎀