4.bölüm

Aziz ağa abimin üzerine yürüyüp yakasını kavradı

''Ulan yedi ceddini siktiğimin puştu sen kimsin benim bacımı kaçırıyorsun şerefsiz it''

Aziz ağa abime sayısızca yumruk atıyordu bir yanım engel ol avjin diyordu ama aziz ağanın gücü beni öldürürdü abim soluk soluğa ağzını araladı

''Sen aşktan ne anlarsın aziz ağa gözünün içindeki siyah perde sonuna kaçar çekilmiş gözünde sadece cayır cayır yanan nefret öfke var sen anlamazsın biz sonun ölüm olduğunu bile bile kaçtık sık kafamıza ikimizde razıyız''

aziz ağa derin bir nefes aldı tam abime bir yumruk daha atacaktıkı bir ses elini havada kalmasına neden oldu

''Abi yapma''aziz ağanın bacısı ağlıyordu ''Yalvarırırm yapma abi o benim sevdiğim adam ikimizin kafasınada sık abi razıyız biz onun canını daha fazla yakma''

Lakin aziz ağanın gözünde öfke ve nefret buna engel olmamıştı ''Sen karışma Evin sen evinden kaçtığında bizi yok saydın zaten sen beni babamı cihan abimi hepimizi yüz üstü bıraktın başımızı eğdin bundan sonra Evin diye bacımız YOKTUR!'' son kelimesi beni bile korkutmuştu evin hıçkırarak ağlamaya başlamıştı tam o sırada konağımızın kapısı sert bir şekilde açıldı

kapıdan babam yaşında bir adam ve aziz ağadan biraz yaşlı bır adam girdi

''Baba , abi'' dedi baran ağa gelen kişilere karşı yaşlı adam babama döndü

''Oğlun yaptığının bedeleni ödeyecektir Murat ağa'' bağırarak demişti

''Sizde aşka inanç yokmudur Berzan ağa! çocuklar sevmiştir bırakın evlensinler''

''Sen törelere karşı gelmemizimi söylersin Murat ağa''

babam bişey demeden aziz ağa atladı

''İkiside ölecek başka çaresi yoktur'' öfkeden gözü dönmüştü abim göz göre göre ölüme mi gidecekti şimdi olmaz abim ölemez o benim herşeyim ben onsuz abimsiz yaşayamam onu göz göre göre ölüme itemem o benim için neler yaptı bunun sonu bu olmamalı

''Var bir yolu vardır'' dedim herkes bana dönmüştü ''BERDEL OLACAK!'' diye bağırdım sağ gözümden bir damla yaş aktı azad abim hemen gelerek beni arkasına aldı ''Yok öyle bişey berdel merdel yok sıkın kafamıza kardeşimi göz göre göre bu acımasız adama veremem''

abimin arkasından çıktım ve berzan ağanın önüne geçtim ''Yarın akşam gelin beni isteyin Berzan ağa'' dedim sesim cansız yorgun ağlamaklı çıkıyordu arkamı dönüp yavaş adımlar ile odama çıktım direk yatağıma yattım ve zorla tuttuğum göz yaşlarımı saldım

bunu yapmalıydım abim için o benim için nelere göğüs gerdi onun ölümüne göz yumamam odamın kapısının sertçe açılması ile sıçradım ayağa kalktım babamdı

''Niye yaptın yavrum niye yaptın niye kendine kıydın kınalı kuzum güzelliğim benim bunda senin ne suçun ne günahın var kim bilir o adam sana orda neler çektirecek''

''baba bu konuyu konuşmak istemiyorum lütfen yarın istemem var çünkü yanlız bırakın beni lütfen'' babam ağlıyordu canı yansada gözünden tek damla yaş akmayan babam bugün ağlıyordu arkasını dönüp sessizce odadan çıktı

Ağlamak istiyordum ama ağlıyamıyordum saatlerce bağırıp hırsımı almak istiyordum yorgundum çok yorulmuştum hayattan hayatımdan kaderimden çok yorulmuştum daha fazla dayanamayarak kendimi derin bir uykuya teslim ettim

aşağıdan gelen gürültüler sayesinde uyanmıştım saate baktım öğlen 2 ydi yuh anasını ben niye bu kadar çok uyumuşum lan hızlıca kalkıp aşağıya indim annem beni görmesi ile yüzünde buruk bir tebessüm oluştu yanıma geldi ve ellerimden tuttu

''Elimden bişey gelmiyor kızım elim kolum törelere bağlıdır affet beni emi'' elini öptüm ve sıkıca sarıldım ayrıldık ve tekrar bana dçndü

''hadi kahvaltın mutfakta hazır atıştır bişeyler makyajını saçını elbiseni ne yapacaksan yapasan kızım'' kafamı salladım ve mutfağa gittim masada benim için hazırlanmış olan şeylerden bir kaç lokma yedim ve hazırlanmak için tekrar odama çıktım

dolabımdan siyah bir elbise çıkardım bide renklimi giyinecektim sanki severek evleniyorum

*Elbise bu siz biraz daha kısa hayal edin*

*Ayakkabı*

bu topuklu ayakkabıya hastayım ya asalete bak siz ne düşünüyorsunuz?

*Saç ve makyaj siz istediğiniz gibi hayal edin*

giyinip hazırlana kadar saat 6 olmuştu bile yuh yani bana kaç saattir mecbur bir evlilik içinmi hazırlanıyordum ne kadar komik kendime bakıp aşağıya indim abim beni görür görmez nutku tutulmuştu sanki yanıma geldi saçlarımdan öptü

''Çok güzel olmuşsun prensesim özür dilerim senden seni buna mecbur bıraktığım için'' içli bir nefes verdim ''Sorun değil abi mutlu olun yeter''

abim tam bişey diyecektiki dışarıdan korna sesleri adeta bağıra bağıra geliyordu ev halkı ile dışarı çıktık 4 araba ard arda geliyordu azdı aslında arabalar yanımızda durunca herkles inmeye başlamıştı en öndeki araçtan aziz ağa inmişti gözleri beni baştan aşağıya süzdü ve 3 kere yutkundu yanıma geldi ve babamlara döndü

''Kusura bakmayın az kişi geldik yoksa burda en az 20 30 araba olurdu oda düğüne kısmet artık''

babam başını salladı herkes tokalaşınca içeri geçtik annemin kaş göz işareti ile kalktım ve mutfağa gittim ee nasıl içtiklerini sormadım salak avjin tekrar ieri geçtim ve herkese hitaben

''Kahvelerinizi nasıl alırsınız'' dedim gözlerimi etrafta gezdirirken yaşlı bir kadın ve benim yaşlarımda genç bir kız bana nefretle bakıyorlardı çokta şeyimde göz devirip diğerlerine döndüm herkes sade istemişti

kahveler hazırdı tam içeri götürecektimki dilda içeri girdi elimdekini yavaşça bıraktım ve ona sıkıca sarıldım

''Özür dilerim bebeğim geç kaldım''

''sorun değil geldin ya önemli olan bu''

dedim tepsiyi tekrar alacaktımki dilda engel oldu

''Kız eniştenin kahvesine tuz attınmı'' dedi tek kaşını kaldırarak ben onu tamamen unutmuştum ''Yok atmadım'' dedim dilda eli ile en sağdan dipteki fincana 4 kaşık tuz koydu ''Sakın karıştırma ha'' diyerek önden gitti dilda bende hemen çıktım herkese kahvelerini dağıttım sıra aziz ağaydı ona yaklaştım ve hafifçe eğildim son kalan fincanı aldıktan sonra yerime yani aziz ağanın yanına oturdum

dik dik ona bakıyordum aziz ağa elindeki fincanın hepsini tek içişte içmişti hayretler içerisinde ona bakıyordum sırıtarak bana döndü

''İçemeyeceğimi sandın dimi küçük hanım'' dedi göz kırparak o sırada berzan ağa lafa girdi

''Kahvelerde içildiğine göre Murat ağa Allahın emri peygamberin kavli ile kızın avjini oğlum azize istiyorum'' dedi tek nefeste babam bana baktı ve tekrar berzan ağaya döndü

''Ben kızımı köle gibi çalışsın diye büyütmedim berzan ağa olurda kızıma iş yaptırırsanız yada canını yakarsanız çeker alırım onu kimsede karşı gelemez''

''Emanetine gözümüz gibi bakacağız murat ağa merak etmeyesen'' babam derin bir nefes aldı ''Hayırlı olsun'' dedi

Babamın Sağ gözünden bir damla yaş düştü..