Keyifli okumalar.
İpek böceğimin teklifini kabul ettikten sonra yine saatlerdir süren düşünme aşamasına geçtim.
Sessizliğin artık bana huzur vermediğini fark ettim. Artık benim hayatımda sessizliğe yer yok, benim kahkahalara, fısıltılara ihtiyacım var. Canavarlarım doğdu sanki benim de yaşamak için bir sebebim oldu. Onlar ağladı sessizlik yok oldu, onlar güldü sessizlik hiç oldu, onlar konuştu sessizlik masal oldu.
Yani benim bir an önce bu sessizlikten kurtulmam gerek. Beynim bu düşünceyi kabul edip hemen atağa geçmemi sağladı. Önce sabahtan beri üstümde bulunan sabahlığımı çıkardım. Bir yandan da kendime hayret ettim. Ben nasıl fark edememiştim, üşüdüğümü, hatta yavaş yavaş burnumun akmasını, hastalanma belirtilerini ve hatta titredigimi.
"Alo Seda hanım bir sorun yok değil mi? Ca... Çocuklarım iyi mi? Bir şeyleri yok değil mi? Konuşsanıza Seda hanım!" ben tek nefeste bunları dile getirirken bir yandan dolapları hızlı hızlı karıştırıp bir yandan duştan önce yatağın üstüne hazırladığım şu an elimde bulunan iç çamaşırlarımı giymeye çalışıyordum.
"Esmeray hanım sakin olun sadece her zamanki gibi üçüzleriniz kavga etti. Büyütülecek bir şey yok. Ama bir sorunumuz var kavga ettikleri çocuğun aileleri şikayetçi olacaklarmış, gelip bir el atın isterseniz. Üstelik onlar yabancı, bilirsiniz yabancılar her zaman daha fazla sorun çıkartırlar, yani benim şimdiye kadar gördüğüm yabancılara dayanarak söylüyorum."
"Merak etmeyin, bekliyoruz biz sizi."
**
Telefonu kapattıktan on beş dakika sonra hazırlanıp evden alel acele çıktım. Amcamın hala eve gelmediğini fark ettim. Düşünceli adam Vesselam. Babam olsa hayatta böyle bir incelik yapmazdı. Babam deyince onu çok özlediğimi fark ettim. Dile kolay tam tamına dört buçuk sene oldu onu görmeyeli.
**
Bir insan günde kaç kez şok yaşar, sanırım ben bunun canlı örneğiydim. Hala da çıkabilmiş sayılmam ama neyse. Geldiğim andan itibaren olduğu gibi bir kez daha sordum Aycan'a.
"Kızım! Annecim! Tamam kız İlkay'a gülümsemiş olabilir ama sen niye kızın saçını çekiyorsun bitanem! Yani olabilir gülümseyebilir a-"
Aydan sözümü yarıda keserken bir yandan kollarını çiçek olma hareketi yaptı, sağ ayağı ile de yerde şıp şıp diye ses çıkarttı.
"Sensin çirkin."
Biz Seda hanım ile tekrar bir kavga çıkmasını önlemeye çalışırken sarı cadının annesi lafa atladı.
Benim kızıma hadsiz birinin haddini bildirmeye çalışmasıyla ben lafa karıştım.
Seda hanımın olayın daha fazla uzamaması için polisi aramasıyla kavgamız sona erdi.
"Annecim niye güldü peki kız?"
Babam geldi aklıma, bir gün dedi ki bana "Hayatta attığımız adımlara dikkat etmeliyiz. Onlar bizim hayatımızı yönlendirir. Her attığımız adımın iyi veya kötü bir sonucu vardır; ve iyi veya kötü bu sonuçlara katlanmak zorundayız."
"Hazırlanın! Türkiye'ye dönüyoruz!"
"Oha"
"Olllley"
"Yok artık"
Şaşırma ve sevinç nidaları havada uçuşurken Aycan koşarak bana sarıldı.
Beni pür dikkat dinleyen canavarlarım koşarak odalarına gittiler.
..
oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |