6. Bölüm

6. Bölüm

Bahar Yıldız
gdscgny

Beyza’ya yaşadığım her şeyi anlattığımda, gözlerindeki şaşkınlık ve inanmak istememe hali, ruhumu paramparça etti.
"Sen ne diyorsun? Böyle korkunç bir sırrı nasıl saklarsın? Seni duymak bile istemiyorum," dediğinde, kelimeler tokat gibi indi yüzüme. Yıkılmıştım, tamamen…
Benden uzaklaştı, tam altı ay boyunca bana söz vermedi, sesini duymadım. Haklıydı; belki de bunu kaldıramazdı. O inatçı, dimdik duran Beyza bile yıkılmıştı.
Ama o süreçte vazgeçmedi. Sağlığımı kontrol etmekten, ilaçlarımı düzenlemekten, en çok da bağırmaktan geri durmadı.
"Senden de ne anne olur, şapşal!" diye söylenirken, o sert sesi arada yumuşadı. Beni bırakmadı, çünkü biliyordu ne kadar kırılgan olduğumu.

Hamileliğim ilerledikçe, artık gökyüzü benim için kapanıyordu. Uçaklara binemez olmuştum; göğsümde bir ağırlık, kalbimde korku vardı. Anneme İtalya’da kaldığımı, havalimanındaki eğitime gittiğimi söylemiştik. Yalanlar içinde boğuluyorduk ama Beyza sessizce, kırılgan da olsa beni idare ediyordu.
Karnım ağırlaşınca, sırtıma koyduğu yastıklar onun sessiz sevgisiydi. İçimde büyüyen o küçük hayatın umut ışığına rağmen, korku kaplamıştı her yanı.

Bir akşam, elimde meyve dilimleri, koltuğa oturmuş, içine kapanmıştım. Oğlumun tekme atışlarını hissediyor, yüreğimdeki boşluğu biraz olsun hafifletiyordu. Ama içimde derin bir özlem vardı; başka bir elin, onun ellerinin karnımda dolanmasını arzuluyordum.
Yoktu artık. O aşağılık, kanlı elleriyle sevdiğimi öldürmüştü. Kardeşine duyduğu korkudan mı, yoksa kalbindeki karmaşadan mı bilemiyorum; beni ve yavrumu hedef almıştı.
Kalbim, bir umut alevi taşıyordu hala, belki kıyamadı kardeşine. Ama ben, saklandığım yerde korkuyla beklerken, ateş sesleriyle hayatımdaki en büyük acıyı yaşadım.

O gün, tam altı aydı geçmiş o lanet olaydan ve ben yedi aylık hamileydim. Frank’ı delicesine özlüyordum. Beyza eve geldiğinde, gözlerimdeki yaşlar durmuyordu.
Yanıma oturdu, suskunluğun ardından hafifçe sordu:
"Bu yavrunun babası artık yok, değil mi?"
"Onu bıraktığımda yaralıydı. Beni ve yavrumuzu korumak için mutfaktaki gizli geçitten geçmemi istedi. Sonra… sonra bir kargaşa, iki silah sesi… Bilmiyorum, Beyza. Kardeşi öldürdü mü onu?"

Beyza, gözlerindeki acıyı saklayamadan, beni sıkıca sardı.
"Bir insan kendi kardeşini nasıl öldürebilir, anlayamıyorum. Ama artık yanındayım. Yalnız değilsin. İkimiz birlikte bu karanlığın içinden çıkacağız."
"Frank bana kendi adına çocuğu kayıt ettirmemi yasakladı."
"Demek ki eninde sonunda seni bulacaklar diye düşündü. Ama belki şimdi vazgeçmişlerdir, aramıyorlardır."

O, bana Frank’ın ailesinden kalan çok değerli, kutsal bir yadigâr verdi.
Oğluna ait olduğunu söyledi. Bir simgeydi, ama Beyza o simgeyi görünce korktu, ben daha fazla düşündükçe içim daraldı.
"Asıl korkum, bu yadigârı ararken bizi bulmaları..."
"Nerede ve ne verdi?" diye sordum.
"Öğrenme. Çok kolay bir yerde, ama bulunmayacak tek yerde. Ona onları göndersem, Frank’ın ailesi bizi fark eder."

Frank’ın kardeşi… O katil. Korkunç ve acımasız bir insan. Bu dört yıl boyunca Frank’ın ondan ne kadar çekindiğini bizzat gördüm.
Frank, hırslı biri değildi ama ailesinde büyüğüydü. O gücünü kullanmayı bilirdi.
Beyza, asıl korkum şu: Bir gün o, bizi bulacak. Ama altı aydır sesleri çıkmıyor. Belki vazgeçtiler.
"Anlattıklarından anladığım, o aile yadigârı çok değerli bir şeyse, yabancılara bırakmak istemezler. Bence seni bulamadılar," dedi Beyza.

O an, kalbimde bir sızı daha hissettim. Bu hikâye bitmemişti; daha yeni başlıyordu.

Bölüm : 17.06.2025 23:42 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Bahar Yıldız / Dünya Çok Küçük / 6. Bölüm
Bahar Yıldız
Dünya Çok Küçük

56 Okunma

2 Oy

0 Takip
6
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...