16. Bölüm

Kalbi durmuştu titreyerek dizlerini üstüne çöktü

"Sana yemin ben Alex'e hiç yaklaşmadım.Sadece konuştuk, güldük ve dün ilk defa bana sarıldı. Ben hemen silkeledim. Evan bizden şüpheleniliyor diye ses çıkarmadım.

Alex'in bana evlilik teklif edeceğini Evan söyledi. Teklif edeceğini biliyordum önceden, ben kesinlikle kabul etmedim evliliği, Alex 'yüzüğü tak biraz düşün' dedi " 'Bana tekrar hayır diyeceksen yarın yüzüğü geri verirsin' dedi. Bende "Tamam" dedim hepsi bu öldüreceksen öldür. Sende bende kurtuluruz.

Kızın iki gözü çeşme dizlerinin üstünde ağlıyordu.

"Seni sersem! Sana düşün dediğim içinmi ona umut verdin. Amaçın benden intikam almak mıydı? O,bu cesareti nereden aldı da sana evlenme teklifi etti." Genç kız şaşkınlıkla başını doğrulttu başını sallayarak "Ben kimseyi düşünmedim yeminle, intikam da almak istemedi." dilinin döndüğünce anlatmaya çalıştı. "Bana 'Sen olsan olsan kuzenimin kirli işleri olursun' diyince yüzüğü kabul ettim. Bozulmuştum."

"Sen benim aklımla mı oynuyorsun küçük sersem o adam nereden aldı bu cesareti. Ona, adamı baştan çıkaran bakışlarınla bakmadın değil mi?

"Ben kimseyi baştan çıkarmak için çaba harcamadım yeminle. Baktım ama sorularını savuşturmak için, hiç durmadı. 'Sen nerelisin? Ailen nerede? Hangi millettensin? diye hiç durmadı. Brain sakinlemişti "O gözlerini oymadan olduğun yerden kalk. Bir daha o şekilde birine baktığını görürsem sana ne yaparım biliyor musun?" Kafasını olumsuz sallayarak genç kız başını kaldırdı. Brain onu tutuğu gibi ayağa kaldırdı. belini sıkıca kavradı. kendine çekerek tek amacı bir erkeğe ne yaptığını bilmesiydi. Gözlerini yüzüne dayadı. "Bak şimdi küçük gelin, bak hadi, kendini kurtarmak için bak gözlerime, hadi bak ta başına ne gelir anla."

Azra yavaşça göz kapaklarını kaldırdı. Nemli derin bal gözleri onun camdan da parlak gözlerine daldırdığında, Brain'ın dudakları dudaklarına kapandı. Dünya durdu o an, bir şeyler dönüyordu mesela yer, mesela gök, zaman durdu ama bir şeyler akıyordu, mesela iki ruh birbirine akıyordu. Bir şeyler titriyordu mesela iki beden, titreyerek kaybolmuşlardı. Tek duyulan ses iki kalp ve onlarda zaman gibi durmak üzeriydi.

Ellerini Azra'nın yüzüne kavrayarak dudaklarını ayırdığı o an kendide, kızda tökezledi. Azra düşmek üzereyken tuttu ve bedenine yasladı. Kız ilk defa öpülüyor du ve titriyordu. kızda, bu kadar sarsıcı etki bırakacağını bilemedi. Kendi de serseme dönmüştü hayatında ilk defa bir kadını öperken dünya üzerinden kaymıştı. Bin yıl geçse bir kadına ölümüne tutulacağını asla inanmazdı. Genç adam kalbine bir resim çizdi o an ve emin oldu verdiği karardan. Bu kuyudan ikisi birlikte çıkıp, ya da ikisi de kaybolacaktı.

“Şimdi anladın Azra. Arabaya bin.” Azra yavaşça ondan uzaklaştı ve arabaya bindi. Brain arabayı hızla çevirip ana yola girdiğinde sessizdiler. Biraz önce yaşanan her ikisini de allak bullak etmişti. Genç kız tuzla buz olmuş, donmuş ve buz onu yakmıştı. Böyle bir duygu var mıydı? Dünyada. Buzdan Kalbe ateş dokunmuştu adeta ve korku sinsiydi, bilinmezlik daha köyüydü.

"Eve varınca evlilik teklifini hala düşünüyormuş gibi görün. Evan ile fazla konuşma unutma beni yeni tanıdın. Evan amcamın adamı, amcam demek ölüm demek, şimdi senin yaşadığın anlaşılırsa yaşatmazlar. Bir evlilik olacak ama sen sus ve sadece sana söyleyeceklerimi yap.

"Evlilik mi?" Azra yoldan gözlerini çevirerek yanında ki keresteye baktı.

"Evet, Alex Anna ile evlenecek gibi duracak ve ben ise mecburen Azra ile evleneceğim anlaşıldı mı?"

"Ben kimseyle evlenmiyorum."

"Öylemi nasıl kurtulmayı düşünüyorsun? Bildiğin bir yol varsa sen söyle. Ancak benim eşim olursan sana dokunamazlar. Amcam bu duruma dâhil olmasaydı tamam bir yolunu bulabilirdim. Seni babana teslim etmekten başka düşüncem yoktu. Durumlar değişti ve şimdi yaşaman için başka yolun yok." Araba hızla şehrin içine dalarken, "Biz kâğıt üstünde evli olacağız ve Anna olarak ta Alex le sözlümü olacağım.Ben anlamadım."

"Seni onun elinden ben kapacağım oyun bu, seni o fanusta çıkartmamalıydım." Korkuyordu bu adamdan ve annesine dönmek isteyen çocuk vardı içinde ağlayan. "Ben senle gerçekten evli olmayacağım değil mi? dedi birden. Genç adam gözü yolda yüzünde tebessümle "Seni daha büyük bir fanusa sokacağım yatağıma anladın mı?" Azra'nın gözleri çakmak çakmak bakarak "Sen ve ben imkânsız asla olmaz, İmkânsızı isteme beni korkutmak için söylüyorsun, beni babama teslim edeceksin." Gözlerini bir an Azra'ya çevirerek "Sen bana ültimatom mu veriyorsun? Bak Turk sen o hakkını parmağına geçirdiğin o yüzükle bitirdin. İmkânsızı İstemek mi? işim o. İmkânsızı yapmak ve elde etmek. Şimdi beni iyi dinle o malikânede Alex'in evlilik teklifini düşün dur ama karasız olacaksın. Yüzük parmağında olacak, birazdan o salağı ayıracağım, gayet mutlu, mesut malikaneye giriyoruz görünürde. Sen sadece sana söyleneni yap, gerisi bende."

"Nasıl olacak bu dediğin ben anlamadım yanı kilisede mi evleneceğim asla olmaz."

"Ne kilise ne de cami budala biz biraz önce tanrı katında sözlendik gerisi kağıt üzerinde formalite"

"Neden benimle alay ediyorsun"

Brain arabayı köşeye çekti yüzünde derin sırıtmayla Azra'ya dönerek, "bazı şeyleri şimdi tam olarak konuşmamız gerekiyor. Küçük sersem sana bir iyilik yaptığımı düşün seni öldürmedim. Yaşamak gerçekten istiyor musun?"

Azra ona dönerek "Evet ama sen gerçekten karı koca olmaktan bahsediyorsun. Ben bundan korkuyorum sen bir katilsin"

İstemiyorum dememişti sadece korkuyorum demişti.

Amcam seni biliyor bu oyun onun oyunu babanla konuşacağım Azra bak evlilik seni koruyacak tek yol. İki gündür benim evlenmem için başımın etini yiyor amcam. Ben evleneceğim, Onun istediği gibi şirketin başına geçeceğim. Senin baban ne biliyorsa bilsin, kimin kızı olursan ol, benimle evli olup ve soyadımı taşıdığın sürece güvende olacaksın yaşaman için tek yol bu ayrıca sana zorla bir şey yapmam bunu bilmem gerekir. Bu sadece tedbir amaçlı formalite hem unuttunmu senin dininide ırkınıda sevmem."

"Tamam o zaman anladım." Türkçe 'Bende sana bayılmıyorum kereste.'

Brain güldü içinden. Ona., odun demesi hoşuna gitmişti. Bu bedene benden başkasının dokunması söz konusu bile değildi gelinim sen henüz farkında değilsin ama biraz önce öptüğümde bana karşılık verdin. Umudum bu. Sen bana gelene kadar istediğin gibi olsun Turk.

"Bu arada adım George Brain Graham Ama sen bana Brain de yeniden tanışalım mı?"

Elini uzattı. Azra elini, elinin içine bıraktı. Memnun oldum bende Azra Güner ya da Yılmaz yüzünde acı bir tebessümle. Brain yavaşça yaklaştı anlına küçük bir öpücük kondururken Azra irkilerek geriledi. Senin adın artık Azra George Brain Graham olacak.

Meksika çok sıcaktı adam anlını sildi. Biliyordu Azra’ya yaklaşmıştı. Yıllar sonra kalbine hançer sapladığı kadın onun kapısında “Eğer kızımı bana getirtmesen ikimizi de bir anlık ederim.” Dediğinde kendisi yola çıkmak üzereydi. O video gördüğünde, kızını herkes toprağa sokarken içindeki umut filizlenmiş ve kızın kimin elinde olduğunu anlamıştı anlamasına ama ona ulaşmak çok zamanını almıştı.