19. Bölüm

Osman Bey arabadan inmemiş ve benim arabaya doğru gelişimi gözleriyle takip ediyordu. Arabaya binince yol almaya başladık ne diyecektim hala şoku üstümden atamamıştım. Beni kalbime bir santimlik farkla vuran, eşkıyalara atan, fanuslara kapatan Amerikalı benle evlenmişti. Üstelik bunun gerçek bir evlilik olmasını istiyordu. Benden özür diliyordu ve hakkında hiç bir şey bilmediğim casus mu? Asker mi? Ya da katil mi? Ne olduğunu bilmediğim bu adam benimle evliydi. Peki ben. Azra Güner olarak sıradan, normal bir yaşam sürmüştüm. Ve şimdi bu hayatın neresindeydim. Yaşadığım son bir yıl filmlere taş çıkaracak, kâbusları solda sıfır bırakacak dehşetteydi. Neden izin vermişti, başka çaresi yok muydu? Osman Beyin nasıl kabul etmişti. Bu yol ikimiz için çok uzun ve çok acı olacaktı.

Elimdeki pasaportu ve kimliği ona uzatarak "Azra George Brain Graham olduğuma göre konuşabiliriz. Sizi dinliyorum yol uzun gözünüz yolda olsun, çünkü kulağım sizde olacak" dedim.

“Azra bu çok uzun hikâye bu şekilde konuşmasak. Evliliğine gelince o formalite, sen istemedikçe O, bu evliliği gerçek bir evlilik haline getiremez bu konuda şüphen olmasın.”

“Nasıl olacak onun ne yapacağı hakkına bir fikriniz var mı?”

“Onun yapacakları hakkında fikrim olmasa da benim yapacaklarım hakkında fikrim var Azra. Sen ne istiyorsan o olacak bundan şüphen olmasın. Bu evlilik bir süre seni korumaya alacak.” ‘Osman Bey yanılıyorsun.’ dedim içimden onun neler yapacağı hakkında bir fikrin var mı acaba sanmıyorum ama bana ne demişti. ‘Görüşeceğiz’ Ben ona gitmeyeceğime göre Amerikalı beni bulacaktı. İçimdeki ona karşı duyduğum korku hat safaydı ve ben bu evlilikten kurtulacaktım. Bir süre yol aldığımızda suskunluğum derindi ama ruhumdaki çığlığım bir o kadar acı dışarı yansıdı. "Nasıl bir insan; sevdiği kadın ve çocuğundan vazgeçer. Onu elleriyle başkasına verir. Şimdi söyleyin ben bu aşağılık katille gerçekten evli olsam, O elin katili de senin yaptığını yapar değil mi? Görev aşkı, yok vatan aşkı, ya da mecburiyet kısacası bahane şimdi çok söyle sen benim babam değilsin biliyorsun değil mi?

Osman Bey arabayı sert bir viraj alarak yol kenarında durdurdu.

“Azra haklısın ne söylersen söyle haklısın kendimden koruyayım derken en büyük zararı benden gördün. Özür Dilesem Affeder misin? İnan demeyeceğim, çünkü yaşadığın bu kâbusun tek sorumlusuyum. Ben kendi mi affedemiyorum. Sen beni affedip baba diyemesin biliyorum.

Gözlerimden damlalar elimde olmadan aktı. Ben korkudan ağlamayı unutmuş kız. Son bir yıldır karanlıkta kaybolmuş, hayat beni, benim elimde olmadan başka dünyalara savurmuş kız. İçimdeki çocuğu susturamıyordum. Elime tutuşturduğu mendil ve bir şişe su. Yanımızdan arabalar vısır vısır giderken o sadece benim kendime gelmemi ve sakinleşmemi bekledi. Derin derin nefes aldım. Yüreğim hala kanıyordu. Gözlerimi yüzüne çevirip “Neden annemi bıraktın?”

“Yıllar önce yaptığım bir hata günahsız birinin ölümüne neden oldu. Eşkıya ve PKK casusu sandığım kişi aslında olayların çok dışındaydı. O kişinin akrabaları ise PKK’nın tepesinde olanlardandı. Kısaca bu olay şahsıma dönük kan davasına döndü. Bana ulaşmak kolay değildi. Onların ailemi hedef alacaklarını anladığımda ise artık Zeynep'le evlenemezdim. Hem seni, hem de onu korumak için kendi ellerimle Zeynep'i amiri Orhan'la evlendirdim. Sevdiğim kadını ellerimle gelin ettim. Başta bu evlilik gerçek değildi, Zeynep'in benden umudu kesmesi onun yıllarını aldı Azra. Benim hayatımda ise ondan başkası olmadı.

“Orhan Güner bir paravan mıydı? Koskoca bir yalan mıydı?”

“Asla, O anneni gerçekten âşıktı yoksa evliliği kabul etmezdi.”

“Peki, siz annemle görüşüyor muydunuz?”

“Sen kaçırılana kadar hayır. Onu en son gelin olduğu gün anlından öpüp uğurladım. O, ise beni asla affetmedi. Orhan çok yüce gönüllü bir adamdı. Annene olan aşkı ve sen onu hayata bağladınız.”

Sustum. Osman Bey arabayı tekrar hareket ettirdi.

“Anneme de aynen bu evlilik seni bir süre korumaya mı alacak dedin?"

“Hayır Hayır Hayır! Annenle durum çok farklıydı kızım. Azra, George Brain Graham bir senatörün yeğini, amcası Amerika'da üst sınıf yönetici konumunda, mecliste söz sahibi, George'un seninle evlenmesinin nedeni amcasından, Ruslardan ve çapulculardan korumak için onun seninle uzun süre evli kalması çok zor. Seni korumak istemesindeki neden yıllar önce bana olan borcu; ben olmasaydım o cahil asker, askerlik hayatını kumar borcunda ve çıkardığı rezaletten dolayı bitirirdi.

“Ya”

“Sen içini rahat tut.” İçim biraz rahatlamıştı. Yine ne rezaleti çıkardığını merak etmiyor değildim. Bu uzun yolda Osman Beyle kısa sohbetlerle yol aldık. Annemle konuştum sesini mi duyduğunda baygınlık geçirdi.

George Brain Graham senin hayatıma tekrar girmen demek eski Azra'yı görmen demek olmayacaktı, sana hazır olacaktım sevgili kocam. Beni gerçekten istiyorsa o zaman ondan korkmamayı öğrenecektim ve onun kuralları ile oynayacaktım. Benim gibi o fanusta bir yıl geçirirse belki onu affederdim. Aklımdan geçen düşünceler aptalcaydı. İnşallah Onu bir daha görmezdim. Ülkeme, anneme, babama, dönüyordum ve okuluma arkadaşlarıma kısacası hayatıma geri dönüyordum.

Arkadaşlar karekterlerimi nasıl Buldunuz?