
ALEX
Karanlık kapılardan geçmek gibiydi Pisliğin yaptıklarına ulaşmak. Babam olacak O aşağılık herifinde, "Brain ne yapıyorsa onun bir bildiği vardır ve Onun işine karışmam, sende uzak dur, senin bilmediğin, anlamadığın durumlar” konusunda bana uzunca nutuk çekişi son noktaydı. Hayatımda asla dediğim lanet şirketin kapısından içeri girerek, Babamın odasından aşırdığım kartı ve şifresiyle, hatta ve hatta parmak izini kopyalayarak yetkisin kullanıp, gizli dosyalara ulaşmam zaman aldı. Allah'ın cezası! Tekrar avuçlarımda beliren kayıp ışığı tutmama izin vermemişti. Asla Asla dediğim her yoldan geçerek sonunda Anna'nın kim olduğunu bulmuştum.
Tabi ki onun oyunları, kurduğu tuzaklar ve içinde çamurun olduğu karışık işlerin bir parçasıydı. Anna da ya da Azra mı yok ismi ne olursa olsun, O rüzgâr. O, insanın içini titreten ürperten türden esinti, temiz berrak dağların arasından akan su ve ben Azra’yı, Brain vermektense Brain’nı yok ederdim. İlk defa bu kadar saf ve eşsiz mücevher ellerimin arkasındaydı. İçimden ‘asla vazgeçmem’ diyerek İstanbul sokaklarında avare avare dolanıyordum.
Birkaç gün sonra adrese ulaşmış evin etrafında geziniyor, ona rastlamak için can atıyordum ve sonun da onu gördüm. Üstünde salaş bir gömlek altında dar bir pantolon vardı saçları daha da uzamış kalçasına değiyordu. “Azra ben Alex'im bak geldim" diye seslenince elinde ki çöp poşeti yere düştü. “Senin burada ne işin var"
"Sonunda seni buldum Anna affet seni zorda bırakmak istemezdim ama ben sana aşığım senden vazgeçmek niyetinde değilim."
Azra kafasını gökyüzüne kaldırarak bir of çekti bir bu eksikti. Brain yetmezmiş gibi çöp poşetini yerden aldı ve çöp kutusuna attı. "Sıkıldım bıktım biri bitiyor diğeri başlıyor"
"Brain'ın senin burada olduğundan haberi var mı? Ayrıca benim adım Anna değil. Alex uzak dur benden, başın belaya girer, git hemen buradan"
"Bana bir şans ver Azra lütfen ben seni unutamıyorum."
"Olmaz babam seni görmeden git lütfen Alex sen ve ben diye bir şey yok bak ben Türk ve Müslümanım bizden bir şey olmaz"
"Bu saydığın hiç bir şey umurumda değil bana izin ver bak ilerde bir park var biraz yürüyelim konuşalım olmaz mı?"
"Alex git buradan" delirtme beni be adam olmaz"
"Onu istiyorsun değil mi?" Azra umutsuzca başını salladı Bu böyle olmazdı en azından bir açıklamayı hak ediyordu. Meksika’ya giderken onu hayata döndüren ve yüzünü tekrar güldüren bu adama bir açıklama borçluydu.
"Tamam, Bekle burada geliyorum. "
Tekrar apartmanın içine girdi. Gözüne gözlük takmış, elinde anahtar ve telefonuyla bana yaklaştı. Onunla yürümek kalbimi yerinden oynattı birden elimden tutarak gelirken gördüğüm parka doğru beni sürükledi şuan ölüme dese giderdim yeter ki elimden tutsun. Gözüm ellerimizde birlikte yürüyorduk.
Azra
Elini tuttuğum ve yanımda dev gibi yürüyen bu adam resmen bir çocuk gibiydi, elinden şekeri alınmış, annesini kaybetmiş bir çocuktu. Ona Brain'la beni nasıl anlatırdım ki? Benden umudu kesmesi gerekiyordu ama nasıl?” Yürürken eli yüzüğüme takıldı elimi kaldırıp yüzüğe baktı. Sonrada gözleri şaşkınlıktan açılmış şekilde yüzümü buldu.
"Parmağında yüzük var"
"Ben evet şey kısa zaman içinde babamın isteği ile oldu" elinden çekiştirerek onu parka soktum.
"Nişanlı mısın?"
Küçük parka girdiğimizde. Alex’i sürükleyerek ağaçların arasında kalan bir banka oturttum. Bende yanına iliştim. Kalabalık değildi. Biraz soluklandık etrafı gözlerimle tarayarak ilerdeki futbol sahasında durdum. Sesler geliyordu, gençlerin ve kuşların cıvıltısı birbirine karışıyordu. Sonra ayağa kalkarak tam karşısında durdum.
"Alex ben sana nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum çünkü sana umut vermek istemezdim. Ama o anki şartlar öyle gelişti. Sen çok mükemmel bir erkeksin seni sevip mutlu edecek milyonlarca genç kız bulabilirsin lakin o kızlardan biri olamam çünkü başkasıyla sözlüyüm ve bizim burada verilen söz namustur anladın mı?"
"Benimle olmuyorsun anladım ama onunla da olamıyorsun öyle değil mi?"
"Bunun için mi buradasın?" Gerçekten delirecektim bu dangalak beni başkasına veriyor ama söz konusu Brain olunca durum değişiyor. Kafayı sıyırmak içten bile değildi. Ne deli bir milleti yuh!
“Hayır, sana âşık olan biri olarak buradayım” Ellerini bana uzatarak gerçekten bu salak ağlıyor muydu?
"Alex ben burada biri ile evlenip mutlu olsam bu seni memnun eder mi?"
"Hayır, etmez ama anlarım, kabul ederim çünkü beni değil kendi dünyanı seçmişsindir. Saygı duyarım. Azra, çekip giderim ve seni asla unutmam. Bir zamanlar o küçük kızı unutmadığım gibi, sen de benim içimde bir yerde kalırsın bilirim ki mutlusun."
"Peki, farz et ki Brain'ı seçersem o zaman da bu dediğini yapar mısın? Yine bana saygı duyup. kabul eder misin?"
"Asla, seni asla yalnız bırakmam çünkü onun nasıl bir kâbus olduğunu biliyorum. Azra o parmağındaki yüzük Ona ait değil öyle değil mi? "
Ona gerçeği söyleyip söylememek arasında kalmıştım. Bana bu şekilde bakarken ne yapmalıydım. Önüne diz çöktüm ellerini avuçlarıma aldım. Anlından önüne dökülen saçlarını geriye ittim biliyorum Brain bizi görse çok öfkelenirdi de umumda mı tatbiki hayır. Uyarıları çok netti yine de bu kırgın gözlere kıyamadım."
"Babam Brain'ı tanıyor çok eskilerden Beni onunla evlendirdi."
"Şaka bu değil mi?" Birden aya kalkarak "Sen ne dediğinin farkında mısın? O adam evlenmekten birine bağlı kalmaktan ne anlar. Azra senin baban neden böyle bir şey yapsın anlamıyorum?"
"Çünkü kızını güven içinde tutacak başka kimse yok"
"Ben varım" Yüzümde bıkkın bir ifadeyle gözlerine baktım.
"Alex artık soru sorma öğrendin işte, şimdi senden tek isteğim bu durumu kabul etmen tamam mı?"
"Ben bu durumu asla kabul etmeyeceğim ve Azra sende göreceksin asla neden mi? Sen ve O, siz ikiniz rüyalarda bile olamazsınız anladın mı?" Bu adam ne dediğini gerçekten bilmiyordu. Deli miydi? Bende mi bir tuhaflık vardı.
“ Emma’yı benden aldı, Baba mı benden aldı ama seni alamayacak Azra. Şimdi gidiyorum ama bil ki onun açtığı sorunların neticesinde yanında hep ben olacağım bunu zamanla öğreneceksin.” Beni Parkta bırakarak yanımdan uzaklaştığında olduğum yerde kalmıştım. Rüyalarda bile olamayız yüzümde bir gülümseme belirdi ben onu rüyalarıma hiç almamıştım ki seni isterdim belki ama onu istemezdim çünkü ondan delicesine korkuyordum.
Onunla aramızda ki olan her neyse adını hiç koyamamıştım.*********
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |