12. Bölüm

10-AŞK VARMIŞ...

Sudenaz🎀
gece_yazarj

İyi okumalar...

 

☆KÜFÜR VE ARGO KELİMELER İÇEREN BİR BÖLÜMDÜR.☆

 

♤YAZIM YANLIŞLARI OLABİLİR. ŞİMDİDEN KUSURA BAKMAYIN.♤

 

𝐁𝐢𝐫 𝐭𝐚𝐫𝐚𝐟ı𝐦ı𝐳 𝐚ş𝐤 𝐲𝐨𝐤 𝐝𝐢𝐲𝐞 𝐡𝐚𝐲𝐤ı𝐫ı𝐫𝐤𝐞𝐧,𝐃𝐢ğ𝐞𝐫 𝐭𝐚𝐫𝐚𝐟ı𝐦ı𝐳 𝐚ş𝐤𝐚 𝐦𝐮𝐡𝐭𝐚ç 𝐛𝐢𝐫 ş𝐞𝐤𝐢𝐥𝐝𝐞 𝐲𝐚𝐥𝐯𝐚𝐫ı𝐲𝐨𝐫𝐝𝐮...

 

YAZAR

 

Küçük kızın dediği ile genç adam yutkunamadı.

Derince bir nefes aldı,şuan utanmasa Küçük çocuklar gibi zıplayacaktı gündüz ağa lakin tuttu kendini sıkı sıkı.

 

Gündüz ağa:eyi madem ailene söyle bizden haber beklesinler.

 

dediğinde küçük kız biran durdu.

Ne demek haber beklesinlerdi,bir kusur mu işlemişti yani.

Öyleyse Mahsun ağa çok kızardı çok!

Derin derin nefesler aldı ve elbisesinin kumaşını iki eliyle sıktı.

 

Şafak:p-peki ağam siz nasıl isterseniz.

 

Dediğinde genç adam başını salladı.ve masada ayaklandı,içinden öyle dualar ediyordu ki,Allah'a yalvardı yakardı."Bu kız benim kızım olmalı" dedi en içten bir şekilde "Bu kadın benim kadınım olmalı" dedi sonra ve en sonunda derin bir nefes alıp "bana onu nasip et mevlam"...

diyerek kalktı yerinden, o kalkar kalkmaz küçük kızda ayaklandı.

 

Gündüz ağa:peki o halde. Seni evine bırakmak isterdim lakin istermisin?

 

Dediğinde küçük kız şaşkınca baktı.

Öyle olur muydu hiç! Demezlermiydi bunlar ne halt ederler nikahsız düğünsüz! Diye. Anında başını olumsuz anlamda salladı küçük kız,

 

Şafak:y-yok ağam s-sağolasın lakin a-ağabeyim gelecek o götürür beni.

 

Dediğinde gündüz ağa biranda durdu. "Onu korkuttum mu?" Diye düşündü ve içinden saydırdı kendine ne var ne yoksa.

 

Gündüz ağa:Selim mi gelecek? Peki madem o gelene kadar bekleyeyim, hem onunla da görüşmüş olurum.

 

Dediğinde küçük kız başını salladı.

Tam o anda da Selim kapıda belirdi.

Bacısını ve Gündüz ağayı görünce onların yanına doğru adımlar attı.

 

Gündüz ağa:oo Selim ağa seni buralarda görür müydük!

 

Dedi genç adam gür sesiyle.Ve elini uzattı Onun hitabına karşılık Selim de gülümsedi ve el uzatmasına karşılık verdiğinde tokalaştılar.

Sonra Selim Bacısının yanına gelip elini sıkıca tuttu. Çünkü fark etmişti ki onu korkutacak birşey olmuştu. Şafağın bembeyaz teni solmuşcasına görünüyordu.

 

Selim:işten güçten baş kaldıramadık ağam.

 

Dediğinde gündüz ağa başını olumlu anlamda salladı.

 

Gündüz ağa:öyle ya öyle. E o vakit bana müsade.

 

Selim:müsade senindir ağam.

 

Dediğinde gündüz ağa en içten bir şekilde Şafağın gözlerine baktı,ve oradan uzaklaştı.

Şafağın aklını almıştı o güven dolu bakış...

Gündüz ağa, Arabasına binip oradan uzaklaşmıştı.

Selim endişeyle bacısına baktı.

 

Selim:ne oldu gülüm ne bu suratının hali de hele.

 

Şafak:ağabey arabada konuşalım mı?

 

Selim:gel gülüm gel.

 

Diye şafağın elini bırakmayarak arabaya gittiler.

 

Selim:ne oldu anlatasın hele?

 

Dedi, ve Şafak derin bir nefes aldı.

 

Şafak:a-ağabey. Gündüz ağa gerçekten çok iyi bir adam.ve o gün beni kafede kurtaran adammış Gündüz ağa.

 

Dediğinde Selim şaşırmıştı. Lakin tamda Gündüz ağa'ya yakışır bir hareketti.

 

Selim:tahmin etmeliydim. De sende başka birşey var.

 

Şafak:ağabey herşey i-iyi gidiyordu lakin Gündüz ağa bana bu evliliği gerçekten isteyip istemediğimi sordu, bende i-istediğimi söyledim çünkü eğer onunla e-evlenmezsem Babam beni çok kötüsüne ver-

 

Dediğinde Selim hemen işaret parmağını kaldırdı.

 

Selim:şşşt sakın gülüm. sakın onu düşünme. Lakin Gündüz ağa seni pişman etmez merak etmeyesin.

 

Şafak:a-ama Gündüz ağa,"ailene söyle bizden haber beklesinler" dedi bu istemiyorum demek mi? Eğer öyleyse Babam ç-çok kızar ağabey.

 

Dedi dolu gözlerle Selim kardeşinin başını göğsüne bastırdı,

Saçlarını derince öptü. Selim"in içinde öyle bir kin vardı ki babası olmasaydı Mahsun ağa"yı silmişti bu kainattan lakin ne dese ne etse boştu.

 

Selim:hayır gülüm istemiyorum demek değil. Hiç merak etmeyesin, tez zamanda haberi salallar.

 

Dedi umut dolu bir sesle. Şafak derin bir nefes aldı. Abisine sıkıca sarıldı.

 

Selim:gülüm seni elma şekeri yemeye götüreyim mi? İster misin?

 

Der demez Şafak başını kaldırdı. O öyle severdi ki elma şekerini adını duyduğu an ölesiye aşermiş gibi olurdu.

 

Şafak:valla mı?

 

Dediğinde Selim bi kahkaha patlattı.

 

Selim:he dalalım (değerlim) valla!.

 

Dediği anda şafağın yüzünden güller açtı biran herşeyi unutası geldi. Gerçekten unutabilir miydi? Yada biri gelip unutturur muydu onca olan biteni?...

İki kardeş mutlulukla Mardin sokaklarına giriş yaptılar.

 

GÜNDÜZ AĞA

 

arabaya biner binmez sırıtmaya başlamıştım nedensizce.

Ama sanırım artık nedensiz değildi...

Hızla arabayı şirkete sürdüm. Saat 15:00 olmuştu bile birkaç saat daha şirkette durup eve geçecektim.

Bir süre sonra şirkete varmıştım. Beni Yusuf karşılamıştı arkamdan meraklı meraklı gidiyordu.

 

Yusuf:ağabey ee Anlatacan mı ne oldu?

 

Dediğinde kaşlarımı kaldırdım ve ona baktım.

 

Gündüz ağa:akşam öğrenirsin Yusuf dolanıp durma kuyruk gibi ardımda.

 

Dediğimde Yusuf morali düşmüş bir şekilde başını salladı.

 

Yusuf:peki ağabey kusura bakma.

 

Dedi ve odadan çıkmak için hazırlandı,sanırım biraz sert çıkmıştım.

 

Gündüz ağa:Yusuf!

 

Diye bağırdığımda bana döndü,elimle gelmesini işaret ettim ve kulağına eğildim.

 

Gündüz ağa:evleniyorum...

 

Dediğimde Yusuf öylece kalakalmıştı. Bir iki saniye boş boş baktıktan sonra bağırmaya ve ıslık çalmaya başladı.

 

Yusuf:Allahhhhh!

 

Diye kalktı ve elinde mendil varmışcasına halay çekmeye başladı. Gözlerimi kocaman açtım ve hemen ayağa kalkıp etrafa baktım.

 

Gündüz ağa:lan eşşek adam ne ediyorsun rezil olduk lan.

 

Diyerek onu durdurmaya çalıştım. Ve en sonunda başarmıştım.

 

Yusuf:ne vardı şurda iki halay çeksem ağabey ya?.

 

Gündüz ağa:HasbinAllah venamil vekil!

 

Dedim sinirle.

 

Yusuf:tamam tamam gidiyorum.

 

Dedi sırıtarak.

 

Gündüz ağa:işlerini adam akıllı yap birazdan çıkacağız.

 

Yusuf:tamam ağabey tamam.

 

Dedi ve odadan çıktı bende yarım kalan işlerime devam ettim.

 

Şafak

 

Ağabeyimle çok güzel zaman geçirmiştik. Saat 17:00 olmuş bizde eve yaklaşmıştık. En sonunda kapının önünde durduk ve arabadan inip kapıyı çaldık. Halam kapıyı sinirle açmıştı.

 

Kezban hanım:siz neredesiniz saat kaç olmuş ortalarda yoksunuz babanız birazdan burda olur.

 

Selim:geldik işte hala!.

 

Kezban hanım:he geldiniz görürüz de niye geciktiniz onu deyin hele siz.

 

Selim:çarşıdaydık.

 

Kezban hanım:ne geçersiniz çarşıda? Hem senin şu kısmet işi ne oldu gız?

 

Diye heyecanla bana dönmüştü.

 

Şafak:hala b-babam gelince a-anlatayım hepsini olur mu?

 

Kezban hanım:eyi eyi! O halde hayde şu sofrayı kurma ma yardım edesin.

 

Dediğinde başımı salladım ve ellerimi yıkayıp sofraya yardım ettim. Bir süre sonra babam da gelmişti hep birlikte sofraya oturmuştuk.

 

Mahsun ağa:de hayde anlatasın ne oldu ne bitti?

 

Dediğinde yutkundum, ve derin bir nefes alıp herşeyi anlatmaya başladım.

 

GÜNDÜZ AĞA

 

Saat 19:00 olmuştu çoktan bizde şirketten çıktık ve yola koyulduk.

En sonunda eve vardığımızda, Yusuf da bende arabaları garaja koyduk ve kapıyı çaldık. Karşımızda heyecanlı bir zeynebi görmeyi beklemiyorduk tabi. İkimizde ona sarıldıktan sonra içeri geçtik ve salona oturduk. Herkes meraklı gözlerle bana bakıyordu.

 

Gülizar hanım:oğul de hele ne oldu?

 

Zeynep:evet ağabey hayde çok merak ettik.

 

Gündüz ağa:tamam tamam. Öncelikle kızla konuştum onunda bu evliliğe rızası var.

 

Züleyha hanım:ee senin var mıdır?

 

Dediğinde derince yutkundum.

 

Gündüz ağa:evet. Benimde bu evliliğe rızam vardır...

 

Dediğinde herkes gülümsedi ve Zeynep hızla abisine sarıldı.

 

Zeynep:aslan abim yaa.

 

Gülizar hanım:biliyordum böyle bir karar vereceğini. emin ol hiç pişman olmayacaksın.

 

Dedi gururla anam hafif bir tebessüm ettim ve bana sarılan Zeynebin saçlarını öptüm.

 

Züleyha hanım:afferin kerata kedi olalı bir fare tuttun.

 

Dedi ninem şakayla karışık alaycı bir şekilde.

 

Gündüz ağa:aşk olsun nene.

 

Züleyha hanım:e olmuş ya oğlum daha ne olacak.

 

Dediğinde herkes gülmeye başlamıştı. Ben ise şaşkınca bakakkalmıştım.

 

Gülizar hanım:ee ne edecez şimdi?

 

Gündüz ağa:onlar bizden haber bekler şimdi.

 

Züleyha hanım:e bizde haber edelim o halde.

 

Zeynep:şimdi isteme mi olacak.

 

Yusuf:herhalde. Demi ana?

 

Gülizar hanım:evet isteme olacak lakin ne zaman? Oğlum zamanını düşündün mü sen?

 

Gündüz ağa:yok ana düşünmedim daha.

 

Züleyha hanım:e bu hafta sonu olsun işte.

 

Gülizar hanım:he o gün iş güçte yok hepimiz müsaitiz. Değil mi?

 

Dediğinde şaşırmıştım yani tam tamına dört gün vardı. Çok yakındı demek vuslat...

 

Gündüz ağa:peki o halde öyle olsun.

 

Zeynep:e haber edelim o halde.

 

Gülizar hanım:tamam Cihan ağabeyimi arayalım

 

o desin en baştan beridir o muhatap.

 

Gündüz ağa:peki öyle olsun ana.

 

Dediğimde dayımı arayıp olan biteni anlatmıştık. Ve ona da aramak kalmıştı tek.

 

ŞAFAK

 

yemeği yemiş salonda oturuyorduk. Babamın telefonu çaldığında herkes oraya odaklanmıştı.

 

Mahsun ağa:Cihan ağa arıyor.

 

Dediğinde hızlı hızlı tökezleyerek atan kalbimin sesini duymuştum...

 

Mahsun ağa:alo buyur ağam.

 

Cihan ağa:iyi akşamlar Mahsun ağa. Duydum ki bir haber bekliyormuşsunuz bende getirdim.

 

Babam biranda heyecanlanmıştı.

 

Mahsun ağa:evet ağam bekliyorduk da bu kadar çabuk gelir miydi onu bilmezdik.

 

Cihan ağa:bende haberdar değildim lakin bacım aradı onlar konuşup anlaşmış eğer size uygunsa bu hafta sonu isteme olsun isterler.

 

Mahsun ağa:uygundu ağam uygundur siz heç merak etmeyin.

 

Cihan ağa:peki o halde Mahsun ağa hayırlısı olsun iyi akşamlar tekrardan.

 

Mahsun ağa:iyi akşamlar ağam.

 

YAZAR 

 

Dedi ve telefonu kapattı Mahsun ağa herkes ona bakarken heybetle konuştu.

 

Mahsun ağa:bu hafta sonu isteme olacakmış...

 

Dediğinde küçük kız derince bir nefes aldı. Demekki beğenmişti gündüz ağa onu. O çok korkmuştu yanlış birşey yaptım diye. Lakin şimdi de bu kadar hızlı olmasını beklemiyordu. Dört gün vardı. Dört gün sonra o artık evli sayılacaktı...

 

NOT:bu günlük de bu kadar. lütfen emeğime saygı gösterin ve oy verin. Artık bu şekilde sadece hafta sonları bölüm atacağım okul fazlasıyla sıktığı için pek müsait olamıyorum. Diğer bölümde çok güzel şeylerle şahit olacağız inşallah. Kitabımı layığı ile okuyup oy veren herkese teşekkür ederim. Hepiniz benim için çok değerlisiniz. Bir yazarın kalemi olmazsa hiçbir şey yapamaz. Herşey yarım kalır siz benim kalemim elim ayağımsınız...

Hepinize sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum gecemin güzel yıldızları...

İyi günler dilerim.

 

...

Bölüm : 27.08.2024 05:43 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...