22. Bölüm

~19-YIKIK DÖKÜK BEDENLER...

Sudenaz🎀
gece_yazarj

İyi okumalar...

 

☆KÜFÜR VE ARGO KELİMELER İÇEREN BİR BÖLÜMDÜR.☆

 

♤YAZIM YANLIŞLARI OLABİLİR.ŞİMDİDEN KUSURA BAKMAYIN.♤

 

Aç Susuz bırakılmış her beden, zaman geçtikçe sararıp solmaya başlar...

 

YAZAR

 

Genç adam yavaşça ayaklandı, lakin gözleri yerinden çıkacak gibiydi. Küçük kız hemen kendine geldi ve usulca geri banyoya dönmek istedi, lakin o hareket ettiği anda genç adam gür bir sesle konuştu.

 

Gündüz Ağa:kal orda!

 

Dediğinde küçük kız aniden irkilmiş, ve olduğu yerden devinememişti. genç adam küçük kızın yanına yaklaşıp onun vücuduna iyice baktı, baktı bakmasına ama kan beynine sıçramış gibiydi. Küçük kız dayanamayıp kendini sıka sıka ağlamaya başladı. Üzerindeki havluyu sıkı sıkı tutuyordu. Genç adamın nefes alışverişleri kulağında yankılanıyordu.

 

Gündüz Ağa:b-bu n-ne lan!?

 

Dedi, lakin sinirden ağzı kitlenmiş kelimeler ağzından zar zor çıkıyordu. Küçük kız ağlamasını durduramıyor hiçbir şey diyemiyordu. Genç adam daha fazla dayanamamış ve adete kükrercesine bağırmıştı.

 

Gündüz Ağa:LAN BENİM BAKMAYA KIYAMADIĞIM GÖZÜMDEN SAKINDIĞIM VÜCUDUN HALİNE BAK. KİM YAPTI DEDİM SANA LAN KİM CÜRET ETTİ BUNA.

 

küçük kız irkilerek sadece olduğu yerde ağlıyordu ağlaması iyice şiddetlenmiş durduramıyor, ve hiçte konuşmuyordu.

 

Gündüz Ağa: KONUŞ SANA BE KADIN! SUSMA LAN!

 

dediğinde küçük kız aniden genç adamın ayaklarına kapanmış ve sarılıp ağlayarak konuşmaya çalışıyordu. Bu esnada açılan havlusunu hiç umursamamıştı.

 

Şafak:a-ağam Allah'ın a-adını v-verdim sakin ol.

 

Genç adam küçük kızı duymuyor adeta gözü dönmüş bir şekildeydi. Küçük kızın tamamen açılan vücuduna baktı her tarafı yara bere içindeydi. Genç adam daha fazla dayanamayarak kendini yere attı ve gözyaşlarına hakim olamamıştı. Küçük kızı ayaklarından çekti ve gözyaşlarıyla birlikte küçük kızın per perişan bedenine baktı. Küçük kız genç adamın ağladığını görünce oda ona kapandı. Usulca göğsüne yasladı kafasını.

 

Gündüz Ağa:kim yaptı kadın. Allah aşkına de hele kim getirdi bedenini bu hale. Ben incitmemek için yanıp tutuştuğum halde dokunmadım bile kim hunharca yaraladı, kim kırdı kanatlarını be kadın?

 

Küçük kız ne diyeceğini ne yapacağını bilmiyordu babası olacak o şerefsiz yüzünden düştüğü hallere acıyordu. Anlatmak zorundaydı yalan söyleyemezdi. Lakin Gündüz Ağa yaşanmazdı ki babasını.

 

Şafak:s-sakin ol y-yalvarırım sakin ol. A-anlatacağım h-hepsini.

 

Dediğinde genç Adam derin bir nefes alıp sakın olmaya çalışıyordu, lakin bu mümkün değildi. Yatağın üzerinde duran çarşafı aldı ve küçük kızın bedenine sardı.

 

Gündüz Ağa:anlat anlat ki bende ejdadını sikmezsem bana da Gündüz Ağa demesinler.

 

Dediğinde küçük kız gözlerini kocaman açtı. Anlatmak zorundaydı başkası yaptı da diyemezdi. Anlatmaktan başka çaresi yoktu.

 

Şafak: a-anlatacağım ama sakin ol.

 

Gündüz Ağa:bak kadın benim sabrımı iyice sınama anlat şunu.

 

Dediğinde küçük kız usulca başını salladı ve derin bir nefes aldı.

 

Şafak:b-bunlrı b-bana b-babam yaptı.

 

Dediğinde genç adam gözlerini kocaman açtı.

 

Gündüz Ağa:kim kim?!

 

Dediğinde küçük kız susmuştu.

 

Gündüz Ağa: kim dedim kadın kim!?

 

Şafak:M-mahsun a-ağa...

 

Genç adam duyduğu isimle derince düşündü. Babası mı yapmıştı yani bu izlerin, çöküklerin sebebi kendi babası mıydı?

 

Gündüz Ağa:b-baban mıydı sana bunları yapan?

 

Küçük kız hıçkırıkları arasında başını salladı. Genç adam aniden küfürler savurarak ayaklandı.

 

Gündüz Ağa:ben biliyordum o herifde bir boklama olduğunu. Oruspu çocuğu, gavat sana mı yetti Ayaş köpeğin gücü ha lan sana mı yetti. Ecdadını sikeceğim ben o adamın.

 

Dediğinde küçük kızda genç adamla birlikte ayaklandı ve onun bağırmalarıyla irkildi.

Genç adam biryerelere vurup, kırıp dökmeye başladığında küçük kız hemen yanına gidip onu tutmaya çalıştı genç adam yumruklarını duvara sertçe vuruyordu. Küçük kız aniden ayaklanınca üzerindeki çarşaf yerle buluşmuştu ama bunu umursayacak zamanı yoktu küçük kız genç adamı sakinleştirmek için ne yapacağını hızlıca düşünmeye başladı ama onu hiç böyle görmemişti ki ne yapabilirdi.

 

Şafak: l-lütfen sakin ol, y-yalvarırım d-dur!

 

Dese de genç adam delicesine bir yerleri kırıp döküyordu. Küçük kız en sonunda dayanamayıp onu tutup duvara yaslamıştı. Genç adam nefes nefese elleri ise kan revan içerisindeydi. Küçük kız genç adama sıkı sıkı sarılıp onu sakinleştirmeye çalıştı.

 

Şafak: Allah a-aşkına kendine z-zarar v-verme. B-benim artık bütün a-ailem sensin. E-eşim de sensin b-babamda...

 

Genç adam küçük kızın söylediklerini pür dikkat dinliyordu. Küçük kızın çıplak bedeni buz gibi olmuş tir tir titriyordu. Genç adam dayanamayarak duvarın dibine çökmüştü. Küçük kızda onunla birlikte oturmuştu yere ona iyice sımsıkı sarılyordu. Biranda genç adamın ellerini görünce aniden telaşlanmıştı.

 

Şafak:hihhh e-ellerin!

 

Diyerek genç adamın ellerini tuttuğunda. Genç adam olumsuz anlamda başını sallayıp kuruyan boğazı ve kısılan sesiyle konuşmaya çalıştı.

 

Gündüz Ağa: acımıyor kadın, sen git şu üstüne birşey al.

 

Dediğinde küçük kız bedenine baktı sonra birde adama baktı. Hızlıca üzerine çarşafı sardı.

 

Gündüz Ağa: nasıl ya, nasıl fark etmedim bu zamana kadar? Hiç bir yerini görmesem yine görüyordum kollarını falan.

 

Dediğinde küçük kız başını eğdi.

 

Şafak:k-kapatıyordum.

 

Gündüz Ağa:lan madem niye söylemedin. Niye sakladın bu zamana kadar. Ondan mı ilk gece istemedin?

 

Şafak;b-bana k-kızma nolur. Bana s-söylemeyeceksin dedi t-tehdit etti. H-hem ilk gece de hem bu yüzden h-hemde k-korktum. Hala da korkuyorum.

 

Gündüz Ağa oturduğu yerden tekrar ayaklandı.

 

Gündüz Ağa:bide tehdit etti ha?! Bende o namussuz, şerefsizi öldürmezsem bana da Gündüz Ağa demesinler.

 

Dediğinde Şafak gözlerini kocaman açtı. Ve hemen onu kolundan tuttu.

 

Şafak:o-olmaz, l-lütfen onu ö-öldürme, yalvarırım.

 

Dediğinde genç adam şaşkınlıkla küçük kıza baktı.

 

Gündüz Ağa:seni bu hale getiren adam hala nefes alıyor ve sen ölmesini istemiyorsun öylemi?

 

Şafak:h-her ne olursa olsun o b-benim b-babam.

 

Gündüz Ağa:bak sikerim ben böyle babayı benim canımı sıkma kadın.

 

Dediğinde küçük kız başını eğdi gözleri doldu hemen gerçekten de öyle baba olmazdı, ama küçük kızın vicdani rahat değildi.

 

Gündüz Ağa:seviyormusun sen o adamı?

 

İşte bu soruya cevabı netti küçük kızın.

 

Şafak:h-hayır hatta nefret e-ediyorum ben o adamdan.

 

Gündüz Ağa:tamam lan işte öldüreceğim, sileceğim onu bu Mardin'den.

 

Şafak:h-hayı-

 

Gündüz Ağa: hiçbirşey duymak istemiyorum. Seninle bu konuyu apayrı konuşacağız. Benim karıma biri bunu yapacak ve birde keyifle nefes alacak öylemi? Lan ben dokunmayı geç seni incitirm diye bakmaya kıyamadım bedenine. Giyin üstünü hemen gidiyoruz.

 

Dediğinde küçük kız sertçe yutkundu.

 

Şafak:nereye?

 

Gündüz Ağa:hadi hatun!.

 

Dediğinde küçük kız hemen üstüne birşeyler seçip banyoya gitmişti. Hemen giyinip çıkmıştı o esnada Gündüz Ağa telefonda konuşuyordu.

 

Gündüz Ağa:evet lan! Hemen istiyorum. O mahsun ağayı bizim depoya yarım saate getirin!

 

Şafak: g-gerçekten onu ö-öldürecek misin?

 

Dediğinde genç adam bu soruyu yanıtlamamıştı. Bir süre sonra dağ evinden çıkmışlardı. Genç adam arabayı öyle hızlı kullanıyordu ki küçük kızın içi dışına çıkmıştı resmen. Düşündü bir tekrardan keşke, keşke söylemeyeydim dedi. Ama o adamı niye acıyorum ki ben doue düşündü sonrada. Hadi onu gerçekten öldürürse e o zaman ne olacaktı?

 

Şafak: l-lütfen yavaş.

 

Dediğinde genç adam onu hiç duymuyordu sanki. Onu hiç bu kadar sinirli görmemişti daha önce. Bir süre sonra o depoya en sonunda varmışlardı. İçeriden sesler geliyordu onların gelir gelmez arkalarına bir araba daha durmuştu. Bu Selimin arabasıydı. Genç adam Selim'in geldiğini de görünce kan beynine sıçramış'tı hemen Selimin yakasına yapıştı. Küçük kızdan ise tiz bir çığlık koptu.

 

Gündüz Ağa:bu kız o dayakları yerken sen neredeydin lan şerefsiz?

 

Dediğinde küçük kız onu tutmaya çalıştı.

 

Şafak:o yapmadı onun hiçbir günahı yok. Asıl o kurtardı beni bırak onu!

 

Diyerekten ağlamaya başladı küçük kız. Genç adam duyduğu şeyle Selime baktı. Selim ise sadece öyle ona bakıyordu. Genç adam Selim'in yakasını bıraktı ve depoya girdi hızlıca. Küçük kız hemen ağabey'inin yanına gitti.

 

Selim: öğrendi demek öyle mi?

 

Şafak:g-gördü, şimdi de o-onu ö-öldürecek. Birşey y-yapalım.

 

Selim: izlemekten başka birşey yaparsam namerdim.

 

Deyip hızla içeri girmişti. Küçük kızda onların arkasından şaşkınca baka kalmıştı. Ve içeriden bir inleme sesi gelince hemen içeri girdi. İçeri girdiğinde Mahsun Ağa'nın bir sandalyede elleri kolları bağlı oturduğun gördü.

 

Gündüz Ağa:sen hiç görmeyeceğimi mi sandın lan it? Kızın vücudunu ne hale getirmişsin. Lan şerefsiz hiç mi utanmadın lan şuncacık kız, nasıl dayanır o kadar acıya diye hiç mi düşünmedin lan!

 

Dediğinde mahsun Ağa iğrenç iğrenç sırıtmaya başladı. Eli yüzü kan içindeydi.

 

Mahsun Ağa: doğru durmuyordu. Canımı sıkıyordu.

 

Dediğinde genç adam bir yumruk daha sallamıştı yüzüne. Selim herşeyi kenarda sırıtarak izliyordu. Bu günün gelmesini bekliyordu o her an. Şimdi de az o babası olacak it yalvarsındı yerlerde. Mahsun Ağa şafağı gördüğünde kaşlarını çattı.

 

Mahsun Ağa: söyledin demek en sonunda öylemi, tutamadın o çeneni orospu!

 

Dediğinde genç adam duyduğu ithamla iyice sinirlenmiş, ve karnına, bedenine tekmeler atmaya başladı.

 

Gündüz Ağa: adam gibi konuş lan karımla. O artık senin hiçbirşeyi değil. O benim karım o benim herşeyim, ama sen hiçbirşeyi değilsin, o artık Demir aşiretinden değil, Zangar aşiretinin hanımı. Adam ol sikerim senin o dilini, sonra da köpeklere yem ederim bütün parçalarını.

 

Selim ise duyduğu iğrenç kelimeyle. Aniden atıldı.

 

Selim: bacıma adam gibi konuş lan, gavat. Senin takıldığın kadınlarla mı karıştırdın onu it herif!

 

Deyip yanlarına gelmek istedi. Ama küçük kız Selim'in arkasına sığınmış. Onu da bırakmıyordu.

 

Şafak:a-ağabey d-dur Allah aşkına.

 

Genç adam artık daha fazla dayanamamıştı.

 

Gündüz Ağa:bu ellerinle yaptın demi o izleri ha?

 

Diyerek mahsun Ağa'nın parmaklarını tuttu.

 

Gündüz Ağa:bu parmaklarının izi geçti demi o bedene. Bak şimdi ben ne yapıyorum bu parmaklara.

 

Diyerek mahsun Ağa'nın parmaklarını teker Teker kırmaya başladı.

 

Mahsun Ağa:AĞĞĞHHH

 

Şafak:hihhhh! Y-yapma!

 

Diyerek ağlamaya başladı ve daha fazla bakamayacağını hissetti ve gözlerini kapattı. Selim ise Mahsun Ağa'nın inlemelerini duydukça sırıtması gitgide artıyordu.

 

Gündüz Ağa: öz kızın lan insan hiç öz kızını bu hale getirir mi utanmaz herif! O küçücük bedene mi yetti lan gücün!

 

Dediğinde, mahsun Ağa sırıttı.

 

Mahsun Ağa:onlar benim gerçek çocuklarım değil. Onların babası ben değilim lan!

 

Dediğinde herkes şaşkınca birbirine bakmaya başladı. Selim'in yüzündeki sırıtma gitmiş yüzünü ciddilik sarmıştı. Şafak ağabey'inin arkasından çıkarak duyduğu şeyi idrak etmeye çalışıyordu. Bu adam neden bahsediyordu?

 

SİZCE MAHSUN AĞA DOĞRU MU SÖYLÜYOR?

 

BUNDAN SONRASINDA NE OLACAK?

 

NOT

Ben geldim çiçeklerim. Bu bölümü yazarken çok zorlandım. Ve bir türlü aklıma hiçbirşey gelmedi. Çok da kısa oldu sanırım. Fikir konusunda çok zayıf kaldım bu bölümde aklıma hiçbirşey gelmedi. Ve çokta geciktirdim onun içi

nde kusura bakmayın lütfen. Haftaya artık sınavlarım başlıyor. Bundan sonraki süreçte bir. Değişiklik olursa bunları sizlerle konuşuruz. Bölümü size bırakıyorum ve iyi okumalar diyorum canlarım...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 20.10.2024 10:11 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...