
İyi okumalar...
☆KÜFÜR VE ARGO KELİMELER İÇEREN BİR BÖLÜMDÜR.☆
♤YAZIM YANLIŞLARI OLABİLİR. ŞİMDİDEN KUSURA BAKMAYIN.♤
Bazı kişiler hayatınızdaki şükür sebebidir, onların farkına varın. Onları kaybetmeyin...
YAZAR
Genç adam gördüğü manzarayla dehşete düşmüştü. Hemen küçük kızın yüzüne eliyle hafiften vurdu, ama ondan hiçbir tepki görememişti, hızlı hızlı nefesler almaya başladı genç adam. Yutkunmaya çalıştı yapamamışti sanki canından can gidiyordu, karısının bu haline. Hemen kızı kucakladıgı gibi odadan çıktı.
Gündüz Ağa: Anaaa! Yusuf!
Diye evin içinde bağırmaya başladı. Odalarından teker Teker hızla çıkan ev halkı gündüzü hızla aşağı inerken gördüler ve tabi kucağındaki şafağı da. Hepsi korkuyla onların arkasından aşağı indiler.
Gülizar hanım: oğlum noluyor, kızıma ne oldu?
Dedi korkuyla. Gündüz hızla eline birşeyleri alırken onu yanıtladı.
Gündüz ağa: bilmiyorum çok karnı ağrıyordu, hasta olmuş günü gelmiş. Bende ona birşeyler getirmeye gittim ama yukarı çıktığımda bu haldeydi. Hastaneye gidiyorum şimdi.
Zeynep: ağabey bizi de bekle, ana bizde gidelim hayde.
Gülizar hanım: çık çık, koş. Ana sen evde durasın biz seni haberdar ederiz .
Züleyha hanım:eyi eyi çabuk gidin gelin inşallah. Allah'ım gül gibi gızıma ne oldu yarabbim.
Diye söylenmeye başladı Züleyha hanım. Gündüz ağa ise tam kapıdan çıkarken Yusuf'a seslendi.
Gündüz ağa: Yusuf koş gel arabayı sen kullan.
Yusuf: hemen ağabey.
Diyerek hepsi evden çıkmıştı. Yolda gidene kadar gündüz ağa sürekli şafağı uyandırmaya çalışmıştı ama hiçbir tık yoktu hepsinin korkudan yürekleri ağızlarına gelmişti. En sonunda hastaneye geldiklerinde Gündüz Ağa hemen Şafak ile arabadan inip hastaneye koşturdu,
Gündüz ağa: doktor! Doktor yokmu lan Koca hastanede!?
Diyerek bağırmaya başladı, neredeyse bütün hastaneyi inletmişti. Hemen birkaç kişi sedyeyeyle gelmişti, yanlarında koşturarak doktor da gelmişti.
Doktor:sakin olun beyefendi? Ne olduğunu anlatın.
Diyerek sedye ile birlikte şafağı acile götürdüler.
Gündüz ağa:adet k-kanaması vardı, karnının çok ağrıdığını söyledi. Ona ilaç getirmeye gitmiştim ama geldiğimde o-onu bu halde buldum. Allah aşkına doktor ne oldu karıma?
Doktor:sakin olun beyefendi. Siz geçin kenarı biz gereken müdahaleyi yapacağız.
Gündüz ağa: hayır hayır ben onun yanından ayrılamam.
Diyerek zorluk çıkarmıştı tam o sırada arkadan Gülizar hanım ve Zeynep gelmişti.
Hemşire: beyefendi lütfen Zorluk çıkartmayın. Eşiniz iyi olacak merak etmeyin.
Deyip doktorun yanına dönmüştü. Gündüz ağa ise tam yine gidecekken Zeynep onu tuttu.
Zeynep: ağabeyim sakin ol Allah aşkına, birşey olmayacak yengeme Allah'ın izniyle.
Gülizar hanım:bak bacın haklıdır, benim güzel kızım yeniden ayağa dikilecek inşallah.
Gündüz ağa:ana ben dayanamam, o çok kötü halde gözüküyordu bırakın da onun yanında olayım.
Zeynep: ağabey bırakta doktorlar işini yapsınlar.
Tam o anda Yusuf arkadan koştur koştur geliyordu.
Yusuf:ne oldu yengem iyi mi?
Gülizar hanım: doktorlar bakıyorlar yavrum. Birşey demediler daha.
Gündüz ağa:selimi arayın oda gelsin. Belki Şafak onu görmek ister.
Dedi çaresizce, Yusuf hemen ağabeyinin dediğini yapıp Selim'i aradı. Gündüz ağa başını ellerinin arasına alıp yere oturmuştu. Gülizar hanım ve Zeynep işe onun yanına çökmüşlerdi. Bir süre sonra Selim de gelmişti. Canından can gitmişti o yolu gelene kadar sanki hiç bitmiyordu o gidiyordu ama yol banamısın demiyordu. Koştur koştur onların yanına gelmişti.
Selim: nasıl eyi mi bacım? Ne oldu da bu hale geldi!?
Gündüz ağa: gününün geldiğini söyledi, karnının da çok ağrıdığını, bende ona yardımcı olup yatağa yatırdım sonra ona ilaç getirmek için gittim döndüğümde bu haldeydi. Bende anlamadım.
Selim düşündü, evet daha önce de bunun aynını yaşamışlardı. Şafağın bünyesi çok zayıf olduğu için şiddetli ağrıya dayanmıyordu. Oysaki nelere dayanmıştı o beden ama bunu kaldıramıyordu.
Selim: biz daha önce de buna benzer birşey yaşadık. Aynı hastaneye gelmiştik.
Gündüz ağa: oluyor mu yani böyle, normal mı bu?
Selim:evet oluyor. Ara sıra.
Derken doktor gelmişti. Herkes ayaklandı.
Gündüz ağa: nasıl karım eyi mi?
Doktor:sakin olun eşiniz gayet iyi Sadece şiddetli ağrıyı vücudu kaldıramamış. Endişelenecek birşey Yok hatta yumurtalıkları çok çok sağlıklı. Sadece biraz dinlenmeye ihtiyacı var o kadar. Şimdi biz normal odaya aldık.
Selim: peki görebilir miyiz?
Doktor:tabiki ama lütfen hastayı yormadan olsun.
Dediğinde herkes doktoru onaylayıp odaya girmişti. Girdiklerinde şafağı uyanık bir şekilde görünce hepsi çok mutlu olmuşlardı. Gündüz hemen onun yanına koşup anlına derin bir öpücük kondurmuştu. Küçük kız huzurla gözlerini kapatıp açmıştı.
Gündüz ağa:eyi misin hatun, ödüm koptu seni öyle görünce.
Gülizar hanım: kızım vallahi ömrümüzden ömür gitti. Eyisin değil?
Diyerek başını okşadı küçük kızın.
Şafak:e-eyiyim, eyiyim merek etmeyin. Sadece biraz kötü oldum.
Dedi utanarak herkes biliyordu nedenini, o yüzden utanmıştı küçük kız.
Selim: kurban olduğum, haber gelince öldüm öldüm dirildim. Benim tek ailem sensin sensiz nasıl yaşayayım?
Diyerek bacısının elini öptü Selim, evet gerçekten tek ailesi o kalmıştı artık. Onsuz bu hayat hiç çekilmezdi. Küçük kız abisine kocaman gülümsedi.
Şafak:eyiyim ben ağabey,sen heç merak etmeyesin.
Zeynep:eyi olmana çok çok sevindim yengecim çok çok Korktuk hepimiz.
Yusuf: vallahi öyle. Hastaneye nasıl geldiğimizi daha anlayamadım.
Şafak: merak etmeyin ben çok çok iyiyim.
Dedi gülümseyerek.
Bir süre daha herkes şafağın yanında kalıp onunla sohbet etmişti. Sonrasında Zeynep ve Yusuf eve gitmişlerdi. Çünkü birinin okula birinin de işe gitmesi lazımdı. Onlar ne kadar gitmek istemeselerde Şafak kendinin iyi olduğunu ve onun yüzünden kalmalarına gerek olmadığını söylemişti. Gülizar hanım ve Selim de birşeyler alıp yemek için aşağı inmişlerdi. Odada sadece genç adam ve küçük kız kalmıştı. Genç adam mahcup bir şekilde küçük kıza bakmıştı. O ise hafifçe yatağın yanına kayıp yanında bir yer açmıştı ve eliyle oraya vurdu.
Şafak: yanıma g-gelebilirsin ağam.
Dediğinde genç adam biran bile düşünmeden hemen küçük kızın yanına uzanmıştı. Onun o vanilya kokusunu alır almaz rahatlamıştı. Küçük kız genç adama dönmüştü, oda onun kokusunu alınca rahatlamıştı çünkü kesinlikle güvende olduğunu biliyordu. Genç adam uzunca küçük kızın yüzüne bakıp biranda dudaklarını küçük kızın dudaklarına götürdü. Uzunca bir süre öptü küçük kızı, oda ona karşılık verdi...
Bir süre sonra dudaklarını ayrılmış, genç adam burnunu küçük kızın o fındık buruna sürtüp ona gülümsemişti.
Gündüz ağa: çok korktum seni öyle görünce niye daha önce böyle birşeyi söylemedin?
İşte buna kızmıştı genç adam daha önce böyle birşey olduğunu eğer söyleseydi daha iyi olurdu ama söylememişti.
Küçük kız genç adamın biranda çatılan kaşlarıyla, kendini suçlu hissetmişti. Ama utanıyordu, hem böyle birşeyi nasıl söyleyecekti ki?
Şafak: hiç düşünmedim, birdaha olmaz sanıyordum ben.
Gündüz ağa: utandın demi? Hm?
Dediğinde küçük kız alt dudağını dişlemişti. Ve susuyordu.
Gündüz ağa: yavrum, ben senin Sadece kocan değilim, sana istediğin şey olurum ben. sen Yeter ki benden çekinme. Bak bu utanılacak birşey değil normal birşey. Hem bak yumurtalıklarında çok sağlıklıymış doktor söyledi. Lütfen benden çekinme olur mu?
Dediğine küçük kız başını usulca sallayıp genç adamın koynuna sokulmuştu. O ise elini küçük kızın karnına okşadı okşadı.
Gündüz ağa; eyisin değil mi, ağrımıyor artık karnın?
Şafak:eyiyim, ağrımıyor karnım ilaçlar iyi geldi. Ş-şeyy bide s-senin k-kokun...
Dediğinde genç adam küçük kızın başını koynuna iyice bastırarak onu öpmüştü.
Gündüz ağa:oy kurban olurum Hatun ben sana sen eyi olacaksan herşeyim senin olsun. Gerisini boşver
...
Deyip sarılmışlardı. Bir süre sonra kapı tıklanmıştı, Gülizar hanım ve Selim içeri gitmişti. Gündüz ağa da usulca şafağın yanından kalkmıştı. Onların ardından doktor girmişti içeri. Herkes onu pür dikkat dinlemeye koyuldu.
Doktor: geçmiş olsun şafak hanım. Nasıl hissediyorsunuz kendinizi?
Şafak:iyiyim teşekkür ederim.
Doktor:ne demek efendim görevimiz. Lakin biz sizi akşama kadar burada misafir etmek istiyoruz. Merak etmeyin birşeyiniz olduğundan değil sadece önlem amaçlı. Saat yedi gibi gelir son kontrollerinizi yaparım sizde çıkış işlemlerinizi halledersiniz.
Gündüz ağa:çok sağolun doktor bey. Siz nasıl Uygun görüyorsanız.
Küçük kız genç adamı olaylarcasına başını sallamıştı.
Doktor:peki öyleyse. Tekrardan geçmiş olsun. İyi günler.
Selim: çok sağolun. Allah razı olsun.
Dediğinde doktor tebessüm ederek çıkmıştı odadan.
Gündüz ağa: demekki biz akşama kadar buradayız. Ama ana sen gidiyorsun.
Dediğinde Gülizar hanım şaşkınca oğluna bakmıştı.
Gülizar hanım:o niyeymiş?
Dedi sinirle.
Gündüz ağa:yahu ana, yorulursun buralarda. Hastane köşelerinde durmana ne lüzum var?
Şafak: Gündüz haklı ana, ben çok eyiyim sizde benim yüzümden perişan oldunuz sen konağa dönebilirsin. Hem Züleyha hanıma da söylersin eyi olduğumu. Olur mu?
Dediğinde Gülizar hanım başını olumlu anlamda salladı.
Gülizar hanım:eh eyi madem öyle olsun, lakin kızım seni burda böyle bı başına alıkoymak, içim hiç rahat değil bilesin.
Gündüz ağa:bir başına değil ki ana ben varım yanında ben ona eyi bakarım sen merak etme.
Diyerek küçük kızın başını okşadı.
Şafak: merak etme ana ben gerçekten eyiyim.
Gülizar hanım bu ısrarlara daha fazla dayanamayacığını anlamış ve onları onaylamak zorunda kalmıştı.
Gülizar hanım: tamam tamam gideyim bari de sen gelene kadar senin sevdiğin şeyleri yapayım.
Dediğinde Şafak kocaman gülümsemişti.
Şafak: teşekkür ederim annem.
Dediğinde ikisi de birbirine sarılmıştı.
Gündüz ağa: ana ben Yusuf'u arayayım da alsın o zaman seni.
Selim:yok yok gerek yok, ben bırakayım Gülizar hanımı.
Gündüz ağa: çok iyi olur Selim. Ordan da şirkete Yusuf'un yanına geçer misin sana zahmet?
Selim: geçerim elbette, lakin Şafak ne olacak.
Gündüz ağa: merek etmeyesin ben ona gözüm gibi bakarım.
Şafak:hem ağabey ben iyiyim ki sen işinden gücünden olma.
Dediğine selimde onu onaylamıştı. Herkes birbiriyle Vedalaştıktan sonra Selim ve Gülizar hanım da gitmişti. Artık akşama kadar genç adam ve küçük kız başbaşa kalacaklardı.
Gündüz ağa: kaldık mı başbaşa cimcime?
Dediğinde Şafak gülümsemişti.
Şafak: sanırım öyle oldu. Of ama biz burada akşama kadar ne yapacağız ya çok sıkılırım ben.
Gündüz ağa: valla hiç öyle mızmızlanmak Yok küçük hanım doktor ne dediyse o. Şimdi iznin olursa yanına gelip seni koynuma almak isterim.
Dediğinde küçük kız kocaman gözlerini açmıştı. O farklı bir şekilde anlamıştı genç adamın dediğini.
Genç adam küçük kızın bu tepkisine gülmüştü.
Gündüz ağa:acaba neler geçiyor senin o aklından cimcime? Sadece yatalım sarılarak demek istedim hatun.
Küçük kız yanakları kızarmış bir şekilde onu onaylamıştı. Genç adam hemen küçük kızın yanına uzanıp onu kendine çekmişti. Kokusunu ciğerlerine ezber ettirmişti. Seviyordu bu kadını çok çok iyi biliyordu bundan emindi. Onun gözüne yaş değse içi gidiyordu genç adamın dayanamaz oluyordu bu kollarında küçücük bedene. Küçük kız iyice sokuldu ona sanki bu adam onun eksik kalmış bütün her yanını tamamlıyor gibiydi. Küçük kız genç adamın kokusuyla çok farklı hissetmişti. Ona iyice sarılmak istiyordu, daha deminki gibi yine onu dudağından öpsün istiyordu. Lakin neydi bu hisler böyle niye böyle hissettiğini anlamıyordu küçük kız. Onlar birbirleriyle vakit geçirerek en sonunda akşamı etmişlerdi. Artık çıkış zamanıydı. Selim ve Yusuf onları almaya gelmiş, hep birlikte konağa gitmişlerdi. Geldiklerinde ziyaretlerle dolu bir sofrayla karşılaşmışlardı anlaşılan Gülizar hanım sözünü tutmuştu. Bir süre sonra herkes masaya oturmuş kahkahalarla dolu bir akşam yemeği yenmişti. Sonrasında çayla, kahveyle geceye devam edilmişti. Artık saat iyice geç olmuştu Selim de bunu daha Yeni fark ediyordu.
Selim:saatte baya bir ilerlemiş ben artık müsadenizi isteyeyim.
Gülizar hanım:AA oğlum olur mu öyle şey hem bak dediğin gibi saat Çok geç olmuş burada kal bugün biz sana hemen misafir odasını hazır ederiz.
Selim: yok olmaz öyle şey Zaten yeterince rahatsızlık veriyorum sizlere.
Gündüz ağa:o ne biçim laf Selim. Sende Bizim ailemizsin. Anamın dediği gibi kal burada boşu boşuna şimdi birde eve gitmene gerek yok.
Şafak: ever ağabey kal lütfen.
Selim: tamam öyleyse kalayım o zaman.
Gülizar hanım: tamam oğlum ben hemen hazır ederim odanı.
Deyip yukarı çıkmıştı. Bir süre sonra artık herkes odalarına dağılmıştı. Genç adam ve küçük kızda odasına geçmişti.
Gündüz ağa: yarın gitmeyeceğim hatun işe.
Dedi üzerindeki gömleğin düğmelerini açarken.
Şafak:neden?
Gündüz ağa:senin yanında olayım ne olur ne olmaz.
Şafak:ben eyiyim ağam sen benim için işinden gücünden olma.
Gündüz ağa: olsun olsun ben karımı bu halde bırakıp da hiçbiryere gidemem. Sen onu boşver de hangi pijamanı istiyorsun söyle de giydireyim.
Dediğinde küçük kız dolaba bakmıştı.
Şafak:hmm şu peluş olan olsa çok iyi olur.
Gündüz ağa:bumu?
Şafak:evet evet o .
Genç adam, küçük kızın seçtiği pijamayı da alıp onun yanına oturmuştu.
Gündüz ağa:ben giydirebilirmiyim?
Dediğinde küçük kız usulca başını sallamıştı. Genç adam güzelce onun üstünü giydirmişti. Küçük kız tuvalete gidip birkaç işini hallettikten sonra geri genç adamın yanına dönmüştü. Usulca onun dibine kıvrılmıştı. Oda onu belinden tutup kendine çekmişti ve boynuna ufak ufak öpücükler kondurmuştu. Elini küçük kızın pijamasının içinden karnına getirmişti.
Gündüz ağa: ağrımıyor artık değil mi yok sancın falan.
Şafak:yok yok eyiyim sadece kasıklarımda biraz sancı var o kadar.
Gündüz ağa: masaj yapmamı ister misin.
Şafak: bugün benim yüzümden sende çok yoruldun ağam. Ben sadece seninle uyumak istiyorum.
Deyip genç adama dönmüştü. İkisi de birbirine sarılarak bu yorucu güne veda etmişlerdi.
Selim uyuduğu yerden biranda uyanmıştı. Dili damağı kurumuş gibi hissediyordu. Usulca yataktan kalkıp aşağı mutfağa inmişti. Bir bardak suyu alıp içmeye başlamıştı. Zeynep ise bütün gece uyuyamamış gibi hissediyordu kendini Selim'le aynı evde kalmak onu çok farklı hissettirmişti. Oda yatağından usulca kalkıp yanındaki bardağa baktı ama içi boştu. Aşağı inmesi gerektiğini anladığında biraz üşense de çok susadığını fark etmişti. Aşağı indikten sonra mutfağa gitmişti ışığı yaktığı anda Selim'le burun buruna gelmeleri bir olmuştu...
Zeynep:AAAAAA!!!
NOT: UZUN BİR ARADAN SONRA BEN GELDİM. ARKADAŞLAR BÖLÜMÜ GECİKTİRMEM İYİ OLMUYOR FARKINDAYIM AMA MAALESEF Kİ BEN ÇABUK BÖLÜM ATAN İNSANLARDAN DEĞİLİM. ÜZGÜNÜM HIZLI ATMAK İSTESEM BİLE OLMUYOR. BU BÖLÜMDE ÇOK İÇİME SİNEN BİR BÖLÜM OLMADI İLK BAŞ GÜZEL OLACAĞINI UMUYORDUM AMS ÖYLE OLMADI. NEYSE UMARIM SİZLERDE BEĞENİRSİNİZ. OY VE YORUMLARINIZI SABIRSIZLIKLA BEKLİYORUM. BENİ TAKİP ETMEYİ UNUTMAYIN. HAYIRLI GECELER...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 70.16k Okunma |
4k Oy |
0 Takip |
35 Bölümlü Kitap |