
Uyandığımda başımda sadece can vardı diğerlerini sormak için konuşacaktım ki kapının açılmasıyla sormama gerek kalmadan hepsi odaya girmişti.
"İyimisin ağrın falan varmı" ateşin yanıma otururken sorduğu soruyla kafamı iki yana sallayıp arkama yaslanıp oturdum.
Bekir abi dik dik ateş le bana bakıyordu neden baktığını anlamasamda en sonunda fark ettiğim elimdeki ellerle olayı anlamıştım. "Ateş timi biliyorsunuz ki sizden başka ailem yok oyüzden bu haberi benden ilk duyan siz olun biz ateşle beraberiz"
cümlemin bitmesiyle hepsinin bana tebessümle baktığını gördüm bildiklerini biliyordum zaten sadece olumsuz bir tepki vermelerinden korkuyordum.
"Biz gerekli uyarıları binbaşıya yaptık gerisi sizin bileceğiniz iş biz her zaman senin arkandayız abicim" konuşan Bekir abime gülümseyip tekrardan ateşe döndüm bana gülerek bakıyordu.
"Ben ne zaman çıkıcam burdan" sorduğum soruyla bir an şaşırmış olsada "daha yeni ameliyattan çıktın ne çıkması" dedi.
Bekir abiye bakmamla anlamış olucak ki ayaklanıp odadan çıkarken "ben çıkış işlemlerini hallederim" diyip çıktı. Tim buna alışık olsada ateş durumu anlamaya çalışıyordu. Bu haline dayanamayan Fatih "Asena'yı hastanede tutamayız en son ki hastahane maceramızda altıncı kattan atlamıştı" demesiyle herkesin gözü yine bana döndü omuz silkip elimdeki ateşin elleriyle oynamaya başladım.
Elleri benimkinin iki katıydı resmen zaten boyuda uzundu.
Ateş bana kızgınca bakarken ona bakmayıp içeriye giren Bekir abiye döndüm "herşeyi hallettim Asena hazırlansan çıkalım" herkes Bekir abiyi onaylayıp çıkarken odada tek kalmamla üzerimi değiştirdim.
Acı hissetmediğim için bana sıkıntı olmuyordu.
Siyah eşofman takımını giyip saçlarımı yukarıdan toplayıp odayı biraz topladım dışarıya çıkmamla herkesin beni beklediğini gördüm.
"Hadi hazırım ben çıkalım" ondan sonrası çok hızlı olmuştu ateşin beni bir anda kucaklaması ve çıkışa ilerlemesiyle arkadan gelen time baktığımda bu duruma ne kadar somurtsalarda benim mutlu olduğumu bildikleri için seslerini çıkarmıyorlardı.
Eve geldiğimizde de aynı ateşin kucağında eve kadar taşınmıştım. Salona benim için yapılan yatağa yatırılmış sonrasında da hepsi benim ısrarlarım sonucu karargaha gitmişti.
Şuandaysa bizimkilerin gitmesi üzerine geçen bir saatin sonunda çalan kapıyla bir an şaşırsamda dikkat ederek kalkıp kapıya ilerledim. Acı hissetmiyor olabilirdim ama dikişim açılırsa sıkıntı olurdu.
Kapıyı açtığımda hiç görmeyi beklemediğim yağız bir anda "Aşenacımmm" diyerek bana doğru koşup bacağıma sarıldı.
Ne kadar şaşkın olsamda Yağız'ın boyuna gelip "hoşgeldin küçük adam" bana kocaman gülümseyip "hoş- hoşbuudum aşenacımm ben şeni özleyince babenemde beni getiydi." Bir an soluklanıp aklına gelenle suratı düştü tam sormak için hazırlanıyordum ki yağız beni konuşturmadan devam etti "biz önce deldik babam yot dedi sonra-eeee heh sonya dideyiz dedi bizde deldikkkk" bu haline gülüp ayaklandım arkasındaki kadına baktığımda bakımlı ve çok güzel duruyordu. Onada tebessüm etmemle oda karşılık verip "kusura bakma kızım çok ısrar edince dayanamadık"
"önemli değil efendim buyrun içeriye geçelim" kenara çekilmemle yağız alıştığı için ayakkabılarını çıkarıp içeriye doğru koştu. Bizde arkasından salona geçtik.
Koltuktaki yattığım yeri gören Yağız'ın babaannesi bana dönüp bir an telaşla "kızım uyuyormuydun kusura bakma bizim yüzümüzden uykundan da oldun" konuşmasına izin vermeyip araya girdim "yok uyumuyordum görevdeyken yaralandımda ondan dolayı dinleniyordum hem ne kusuru benimde canım sıkılıyordu" hızlı bir şekilde battaniye ve yastığı alıp odama bıraktım içeriye geçtiğimde yağız ortada oynarken babaannesinde evi inceliyordu.
Benim geldiğimi fark etmesiyle incelemeyi bırakıp bana döndü "bu arada ben Umay bildiğin gibi Yağız'ın babaannesiyim" diyip gülümsedi "Asena bende yağızı kaybolduğunda bulmuştum" tekli koltuğa geçtim "o konu hakkında da ne desem az gelir kızım çok korktuk başına bişey gelecek diye ama Allahtan sen çıkmışsın karşısına" onu onaylayıp yağıza döndüm "küçük bey açmısın" bana dönüp büyük bir gülümsemeyle "yemet yedit biz dimi babane" Umay hanım onu gülerek onaylayınca bende kahve yapmaya karar verdim "kahvenizi nasıl alırsınız"
"zahmet olmazsa sade alıyım kızım" onu onaylayıp mutfağa ilerledim önce iki sade kahveyi makinada ayarlayıp yağız içinde süt ısıttım yanına da her zaman hazır bulundurduğum çikolatalı kurabiyelerden koydum ne kadar tokum desede çocuk bu her an acıkabilirdi.
herşeyi tepsiye koyup içeriye geçtim kahveleri servis edip tepsiyi ortaya bıraktım yağız hâlâ oyun oynuyordu.
"küçük bey gel bakalım sana süt ve kurabiye getirdim" yağız getirdiklerimi duyunca büyük bir sevinçle "geyçettenmiiiii" diyerek bana doğru koşup kucağıma atladı "gerçekten gel bakalım ye bunların hepsini ve kocaman adam ol" kurduğum cümle tuhafına gitmiş olmalı ki önce düşünüp sonra bana döndü "toçaman adam" biraz daha durup anlamış gibi bir anda bağırdı "babam dibiiiii mi" bu hali ne kadar tatlı olsada şuan ciddi bir konu konuşuyorduk oyüzden tebessüm ettim.
"evet baban gibi sende sağlıklı beslenir ve çok yersen o kadar hızlı kocaman adam olursun" kucağımdan inip sehpanın yanına oturdu sütü ve kurabiyeleri önüne bırakıp Umay hanıma döndüm bizi buruk bir tebessümle izliyordu nedenini anlamasamda sorgulamadım.
" eeeee kızım sen nasılsın yaran zorluyormu" Umay hanımın sorusuyla kafamdaki soruları silip ona odaklandım " yok zorlamıyor zaten küçük birşey" beni onayladı ama konuşmayada devam etti "olsun sen yine de aksatma Allahım sizleri korusun benim eşimde asker yıllarca bekledim sağ salim gelmesini, bir gün aman demedim dememde sağ salim gelsinde ben onu bir ömür beklerim onu üniforma içinde göre göre büyük oğlum toprakta ona özendi oda asker oldu. Senin ailen nasıl uzaktalarmı çok" sorduğu soruyla bir an duraksasamda
"ailem yok yani yetimhanede büyüdüm ben bir timim var ailem diyebileceğim" masaya odaklandığım gözlerimi Umay hanıma çevirdiğimde onunda gözlerinin dolduğunu farkettim.
Durgun havayı bozan kucağıma atlayan yağız oldu "aşenacımm şende bize gelçene lütpennnnnn" onun bu haline gülüp "başka bir zaman gelirim olurmu küçük bey" beni kafasıyla onaylayıp Umay hanıma döndü "babanneeee bat aşenacımmm bize delcet" Umay hanım yağızın bu haline gülüp "evet bir tanem duydum gelsin tabi hem deden tanışmadı dimi daha Asena ablanla" yağız onu gülerek onaylıycakken cümlenin sonuna gelmesiyle kaşlarını çatma ya çalışarak babaannesine baktı bu hali çok komikti "noldu bir tanem" diyen Umay hanımla benimde merak ettiğim nedeni öğrenmek için yağıza bakmıştık. "Aşenaa benim aplam değilll o şadeçe aşenacımmm dimi" deyip bana döndü onay bekliyordu benden ben de üzülmemesini içi hem kafamla onaylayıp hem de " evet ben senin aşenacığınım sen de benim küçük beyim anlaştıkmı" bana güzel bir gülümsemesini sunup "anaştıt" diyip kucağımdan indi ve oynuna devam etti.
Geçen bir saatin sonunda Umay hanım ve yağız gitmişti güzel geçen sohbetimiz ve yağızla oyun oynayarak geçen bir saatim yorucu geçmişti.
Havanın kararmasıyla akşam için yiyecek birşeyler hazırladım tek olsam ayakta atıştırırdım ama ateş arayıp yarım saate geleceğini birşeye ihtiyacım olup olmadığını sormuştu bende birşeye ihtiyaçımın olmadığını söylemem ile konuşmayı sonlandırmıştık.
Masayı hazırlamış ateşi bekliyordum tavuk sote, pilav, salata ve çorba yapmıştım işimi erken bitirince de yemek ten sonra yeriz diye ıslak kek yapıp buzdolaba attım.
Çalan kapıyla ayaklanıp kapıya yöneldim karşımda elindeki çiçek buketiyle bekleyen sevgilimi görünce heyecanım yine kendini gösterdi.
"Hoşgeldin sevgilim" bana yaklaşıp anlıma uzun bir öpücük bırakıp biraz uzaklaştı "hoşbuldum yavrum" duyduğum hitap şekliyle kalbimin hızı daha da artarken daha fazla kapıda durmamak için "gel hadi sofra hazır" elinden çiçeği alıp mutfağa geçtim utanmıştım çünkü.
Arkamda duyduğum ateşin kahkahasıyla utandığımı anlamış olduğunu anladım.
Bölüm bittiii 🥳🥳
Nasıl gidiyor hikaye 🧐🧐
Yorumları ve oyları unutmayalım lütfennnn😇😇
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |