11. Bölüm

Ateş ellerini yıkayıp gelmişti bende çorbaları servis ettim "kendini niye yoruyorsun dışarıdan söylerdik yemeği" diyen ateşle kendi çorbamıda koyup ateşin yanına oturdum. Ateş baş köşede otururken bende solunda oturuyordum.

"İyiyim ben birşeyim yok hem yaptığım iki yemek nolucak sanki" bu halime göz devirip çorbasını içmeye başladı bende yüzünü inceliyordum beğenip beğenmediğini anlamak için bana dönüp "ellerine sağlık yavrum çok güzel olmuş" ona gülümseyip bende yemeğe başladım. "Eeee n'aptınız bu gün" sorumla bana dönene Ateş

"evraklar vardı dolması gereken onları hallettim, tim de aynı bu gün ateş timiyle içtima yaptık uzun sürdü biraz, bide yeni tim ile albay gelmiş ama tanışamadık yarın tanışıcaz galiba" onu onaylayıp biten çorbalarla tavuk ve pilavı servis etmek için ayaklandım.

Benimle birlikte kalkan ateşle yerimde durup "otururmusun lütfen ben hallediyorum" ben ne kadar söylensemde beni takmayıp elimdeki tabakları alıp tezgaha ilerledi önce benim tabağıma et pilav koyup sonrada kendine servis etti banada bu şöleni izlemek kaldı. "Afiyet olsun yavrum yoruldun zaten bu gün ben yapsam nolucak elime yapışmaz ya" diyip yerine oturdu.

"Yeni tim kasırga timimi can öyle birşey diyordu bana ama tam anlamadım" kafasıyla onaylayıp "evet yeni timin adı kasırga timiymiş komutanları Binbaşı Toprak Kıraç" kısa sohbetle devam eden yemeğimizin bitmesiyle sofrayı toplayıp bulaşıkları makinaya yerleştirdim. Ateşi zor ikna etmiştim ona kalsa bütün herşeyi o yapıcak ya neyse

son olarak elimide kurulayıp salona ilerledim. Koltukta oturarak televizyonu izleye ateş geldiğimi farkedip bana döndü yüzündeki tebessümle "gel sevgilim"diyip kollarını açtı sanki bu anı bekliyormuşum gibi kollarının arasına girip kafamı boynuna gömdüm. "Kokunun beni dinlendirmesi normalmi" dediğim şeyle ateş bir anda gülmeye başladı. "İstersen hiç yanından ayrılmam biliyorsun dimi" ima ettiği şeyi anlamam uzun sürmedi. Onun bu haline gülüp yanağına küçük bi öpücük kondurdum. Bu halime gülüp "film izleyelimmi" diye sordu. Aslında olabilirdi "olur ben bişeyler hazırlayayım sende filmi seç" diyip mutfağa gittim.

Buzdolapta sabah yaptığım keki çıkarıp servis tabaklarına koydum yanınada biraz çerez ve mısır patlattım. Çayı önceden demlediğim için onlarıda servis edip salona geçtim.

Ateş çoktan filmi seçmiş telefonuna bakıyordu ama telefondaki gördüğü yüzünün biraz asılmasına neden oldu.

"Ateş birşey mi oldu" sesimle bana dönen ateş yanındaki boşluğa vurup "gel"dedi elimdekileri sehpaya koyup gösterdiği yere oturdum.

"Görev emri geldi yarın sabah göreve giticez" duyduğum şeyle biraz tuhaf hissetmiştim yaralı olduğum için bi süre izinliydim göreve gitmemek tuhaf hissettiriyordu. "Sağ Salim gidip gelin inşallah" diyip sarıldım "ne olursa olsun seni burda beklediğimi unutma binbaşı olurmu" diyip daha da sıkı sarıldım.

Bana karşılık verip saçlarımı koklayarak öptü "herzaman tek geleceğim yer sensin yüzbaşı bunu unutma önceden göreve giderken gelmeyi düşünmezdim ama şimdi hayallerimi gerçekleştirmek için gelmem lazım" dedi ondan ayrılıp sinsi bir şekilde gülerek "nasıl hayallermiş onlar binbaşım" benim bu halime gülüp "ikimizin olduğu hayaller yavrum" biraz sırnaşıp "yaaaaaa napıyoruz ki hayallerinde" napmak istediğimi anlamış ve beni bir anda kucağına oturtmuştu kucağında kalakalmam onun hoşuna gitmiş olmalıki bir anda kahkaha atmaya başladı. "Yapma güzelim yanarız" diyip bana bakmaya başladı elleri belimi okşarken bende vücudumu üstüne uzatıp başımıda boynuna doğru uzandım.

Bir süre öyle kalmamızın ardından toplanıp film izlemeye başladık izlediğimiz film komedi türündeydi ve çok eğlenmiştik.

Güzel geçen akşamdan sonra ateş gitmek için ayaklandı. "Sabah saat kaç gibi kalkarsın" sorduğum soruyla ayakkabılarını giyip doğruldu. "5 gibi çıkarım evden" karşımdaki bedenine sarılıp "dikkat et kendine sağ Salim karşımda istiyorum seni duydunmu binbaşı" bu halime gülüp başıma öpücük kondurup karşımda hazır ola geçti "emredesin yavrum" dedi.

Bana son bir tebessüm edip gitti bende arkasından kapıyı kapatıp içeriye geçtim. Ortalığı toplayıp alarmımıda kurunca uyumaya hazırdım Tabikide yolcu edecektim.

Sabah alarmın sesiyle uyanıp üzerini değiştirip ateşin evine doğru yola çıktım. Benim apartmandan çıkmamla ateşte timiyle beraber çıkmıştı. Beni ilk fark eden Yusuf olurken onun diğerlerini dürtmesiyle bütün gözler bana döndü. "Günaydın, sağ Salim giyip gelin inşallah" hepsi beni onaylayıp arabalarına ilerledi.

Ateşle başbaşa kalınca adımlarımı hızlandırıp boynuna atladım. "Seni çok seviyorum unutma olurmu" bana olan sarılışı söylediklerimle daha da artarken "ben seni daha çok seviyorum bekle beni olurmu ne olursa olsun geleceğim son yer senin yanın" sarılmamızı bölen yan taraftaki timin olduğu arabadan duyduğumuz korna sesiydi.

Ateş önce arabaya bakıp sonra tekrardan bana döndü hiç beklemediğim birşeyi yapıp beni öptü kısa ama unutulmaz olan öpüşmemizin ardından ayrıldık oda daha fazla geç kalmamak için araba ya bindi zaten çalışır vaziyetteki araba onun binmesiyle hareketlenip sokaktan çıktı.

~~~~~~~~~~

İki hafta geçmişti ateş ve timi hâlâ görevdeydi.

Bu zaman zarfında benim iznimde bitmiş ve kaldığım yerden devam ediyordum. Şimdi de ateş timiyle beraber içtima yapıyorduk hepimiz çok yorulmuştuk ama Bekir abimin bizi bırakmaya niyeti yoktu. "İçtima bitmiştir arkadaşlar dinlenebilirsiniz" Bekir abinin söylediğiyle herkes kendini yere attı bende toparlanıp odama ilerledim. Kısa bir duş alıp odamdan çıktım. Bizimkilerin çardakta oturacağını bildiğim için oyalanmadan çardağa geçtim. Tamda tahmin ettiğim gibi hepsi çardaktaydı.

Can, Ömer ile uğraşırken Bekir abi ve Fatih'te onları izliyordu. Kendimi fatihin yanına atıp ne hakkında konuştuklarını dinlemeye başladım. "En son ben ısmarladım yemeği sıra sende can can" diyen Ömer ile olayın akşam ki kararlaştırdığımız yemek olduğunu anladım. Tam can Ömer'e cevap verecekken Bekir abi daha fazla uzatmadan "doğru diyor Ömer sıra sende kardeşim" diye cana bakınca can sanki kalbinden vurulmuş gibi yapıp "ahhhh bu acıttı işte" dedi. Hepimiz bu hallerine gülerken bir yandan da içimdeki skıntı geçmiyordu.

Ateşin timinin hâlâ dönmemesi beni ne kadar korkutsada belli etmemeye çalışıyordum.

Daha fazla burda durmayıp "ben odama geçiyorum bir kaç evrak var çıkışta görüşürüz" beni onaylamalarıyla ayaklanıp odama gittim.

Evraklarla ilgilenirken zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım. İşimin bitmesiyle üniformamı çıkarıp dolabıma astım üzerime giydiğim mavi kot ve beyaz buluzla hazırdım son olarak çantamı , silahımı da alıp odamdan çıktım.

Bizimkiler hazır bir şekilde arabaları orda bekliyorlardı büyük ihtimalle beni bekliyorlardı. Adımlarımı hızlandırıp yanlarına ulaşmamla herkes arabalara binip yemek için seçtiğimiz mekana gittik.

Çok sık olmasada arada geldiğimiz kebapçıyla aç olduğumu yeni fark ettim. "Açıkmışım gerçekten uzun zaman oldu buraya gelmeyeli" beni onaylayan Fatih oldu diğerleri çoktan masaya geçmişlerdi. "Evet sen göreve gitmeden bir kaç hafta önce gelmiştik" diyip kolunu omzuma atıp beni masaya doğru itti. Bizim oturmamızla siparişleri verdik.

"Kurt timinden bir haber yok mu hâlâ" diyen Fatih'le sorunun muhattabının ben olduğunu anlayıp " Şuanlık yok en son iyi olduklarını biliyorum kasırga timiyle ikinci göreve başlamışlardı ama bittimi bilmiyorum" kurt timinin normalde görevi iki günlüktü ama başka bir görevin daha gelmesiyle kaos timize onlara katıldı. Bu yüzden de kasırga timiyle hâlâ tanışamamıştık.

"Görev var yakın zamanda" Bekir abinin konuşmasıyla hepimiz susup onu dinlemeye başladık. "Büyük bir operasyon olucak gibi üç tim beraber gidecekmiş galiba daha net bir bilgi yok" onu onaylayıp kısa sürede gelen garsonla yemeklerimizi yemeğe başladık.

Yemekler bitmiş çay eşliğinde sohbet ederken çalan telefonumla elimdeki bardağı bırakıp telefona baktım arayanın ateş olduğunu görmem ile beklemeden açtım.

"Ateş iyimisin" karşımdan gelen soluklanma sesi ve helikopter sesiyle yolda olduklarını anladım "iyiyim yavrum merak etme geliyoruz yarım saate ineriz haber veriyim dedim" masadakilerin dikkati bendeydi bende ateşi onaylatıp telefonu kapattım.

Bekir abiye dönüp "abi ateşler iyiymiş, dönüyorlarmış ben çıkıyorum görüşürüz sonra" bir yandan konuşup bir yandanda ayaklandım hepsinin beni onaylamasıyla mekandan çıkıp arabamı bıraktığım yere gittim.

Kısa süren yolculukla karargaha gelmiş şimdi de hangara ilerliyordum ki kapıda gördüğümle bir an yerimde duraksadım.

O kadın ateşlemi konuşuyor bana mı öyle geldi.

Bölüm bittiiii 🥳

Arkadaşlar lütfen yorumları ve oyları unutmayalım çünkü onlar benim motive kaynağım. 😇