
Karşımdaki ateş timinin an be an değişen suratıyla albay konuşmaya devam etti " rahat ,temizlen ve belgelerle odama gel yüzbaşım" dedi "emredersiniz komutanım " albayın gitmesiyle tekrardan ateş timine döndüm . Fatih ve Can ın gözleri dolmuştu diğerlerinin de pek bi farkı yoktu. Kendini ilk toplayan Fatih oldu koşarak yanıma geldi önce yüzümü yarım kapatan puşiyi çıkarttı sonrada elini uzatıp yanağımı okşadı beni özlediği çok belliydi.
"Seenn gerçeekmiisin" bu soruyu gitmemden korkar gibi sormuştu hâlâ burda olduğuma inanmıyor bunuda yanağımdaki elinden anlayabiliyorum daha fazla dayanamamış olacak ki bir anda beni kendine çekti gitmemden korkar gibi sarılıyordu bende ona sarıldım " öldük bee" Can ın sesiyle onun geldiğinide anladım etrafımıza sarılan kollarla tüm tim sarılmamızın ardından Fatih bir anda beni kendinden ayırıp koluma dokundu eline bulaşan kanla "BU NEE , kahretsin sen vuruldunmu" başımın dönmesinin nedeni de belli oldu. Acı hissetmediğimden dolayı vurulduğumu anlamamıştım.
(Böyle bir hastalık varmı bir bilgim yok )
"Galiba vurulmuşum" dememle ateş timi kızgınca bana bakarken kurt timinin acı hissetmediğimi bilmedikleri için şaşırdıkları bariz belliydi. " ben revire gidiyorum " diyip yanlarından yürürken bu halime alışık olduklarından sorgulamadılar arkamdan bekir abinin " dinlenme odasında bekliyoruz asena işini bitir oraya gel" demesiyle onu onaylayıp önce revirde yarama baktırıp karargahtaki odama geçtim kısa bir duş alıp üniformamı dolaptan çıkarıp üzererime giydim saçlarımıda ensemde topuz yapıp bordo beremide omzuma geçirince hazırdım. Yerde duran belgelerin olduğu çantayı alıp odadan çıktım.
Beni gören askerler şaşkınlıktan selam vermeyi unutup sadece bana bakıyorlardı. Bu durumu önemsemeden albayın odasının önüne geldim . Albayın postası albayın beni beklediğini söyleyip kenera geçti bende kapıyı çalıp içeriye girdim.
Kara albay masasında evraklardaki başını benim girmemle bana çevirdi "Asena Kurt ANKARA emredersiniz komutanım " dedim bana tebessümle bakan albaya ,ayağa kalkıp yanıma doğru geldi " rahat , hoşgeldin yuvana kızım özledik seni" dedi kara albayla sarılıp yerlerimize geçtik karşısındaki koltuğa oturdum kara albay çekmeceden evim ve arabamın anahtarlarını silahımı ve telefonumu verdi. "Şuanlık burdasın ateş timinde devam ediceksin yine ,bir hafta izinlisin iyi dinlen " dediğinde ayağa kalkıp "emredersiniz komutanım " diyip odadan çıktım.
Timin dinlenme odasına geldiğimde herkesin üzerindeki durgunluk fark edilmiycek gibi değildi. Durgunluğun yanındaki mutlulukta. Beni ilk fark eden Ömer oldu beni herzaman ablası gibi gören şenşakrak aynı zaman da en duygusalımızdı. Ömerin ayağa kalkıp bana sarılmasıyla timde beni fark edip ayaklandı. Hepsiyle sarılıp koltuklara oturduk karşımdaki üçlü koltukta Bekir abi , Fatih ve Can oturuyordu yanımda da Ömer hiç birinden ses çıkmayınca " nasılsınız " diye soru yöneltim . Bekir abi bana bakıp iç çekti özlediğini görebiliyordum ama yapabileceğim birşey yoktu görev herşeyden önemli ve önde gelirdi. En sinirlileri Fatih gibi duruyordu. Bana olan düşkünlüğünü bilmeyen yoktu karargahta. Can sessizdi beni en korkutanda buydu Can daha çok çocuk ruhluydu ve benim kaybım onu derinden yaralamışa benziyordu. Sessizliği bozan Bekir abi oldu "sana ne kadar kızgın olsakta görev olduğunu bildiğimiz için bişey demiyoruz Asena iyisin dimi başka yaran varmı" dedi. " yok abi olanlarıda biraz önce kontrol ettirdim" Can yerinde duramayıp koltuktan kalkıp yanıma geldi. Beni kendine çekip sarılarak özlemini gidermeye çalışıyor arada da gerçekliğimi sorguluyordu galiba en sonunda bu kasvetli hava Ömer in canını sıkmış olmalıki " abla seni bir şekilde affederim akşam yemekler senden , sen gitiğinden beri düzgün yemek yiyemez olduk bunlar yemek yapmayı beceremiyorlar" dedi ve Can gibi oda bana sırnaştı. Can da onla uğrşmaktan geri kalmayıp "siktir lan ordan yaptığımız yemekleri sıyırırken iyiydi ama dimi. " ne sıyırıcam lan senin yanık yemeklerini benim ablam akşam daha güzel yemekler yapar bana " deyip bana döndü onay bekler gibi " iyi madem akşam bendesiniz yemekler benden " diyip ayağa kalktım yorgunum ve ev ne halde bilmiyorum Bekir abime dönüp " abi ben gidiyorum az dinleniyim akşam görüşürüz" dedim abimin beni onaylamasıyla sesi çıkmayan Fatih'e baktım oda bana bakıyordu yerinden kalkıp yanıma geldi bana sarıldı kulağımdaki nefesiyle konuşacağını anladım " sana kızgınım ama elinden birşey gelmediğini biliyorum ve seni çok seviyorum bunu sakın unutma " dedi. Sarılışımı sıklaştırdım o da ne demek istediğimi anladı.
Odama geçip üzerimi değiştirdim üzerime havanın esmesinden dolayı siyah tişört ve deri çeketimi giydim altıma da siyah pantolonumu giydim saçımı açtığımda siyah bukleli saçlarım dağıldı saçlarım ne çok uzun du ne de çok kısa bel hizamdaydı arada beni sıksada saçlarıma kıyamıyordum ayakkabılarımıda giyip odamdan çıktım odamı kitlerken de telefonumu anahtarlarımı kontrol etmeyi unutmadım tabi silahım zaten belimdeydi.
Karargahtan çıkıp garaja doğru ilerledim üzerimdeki bakışları fark ediyor ama onlara bakmıyordum arabamın yanına gelip kilidini açıp arabaya yerleştim. Lojmanda kaldığım için evim buraya yakındı ateş timi benim dairemin karşısındaki dairede kalıyordu apartman üç katlı olup biz ikinci katındaydık alt kaltlarında da asker ailelerinden vardı en son tabi şimdi noldu bilmiyorum bizim üst katımızda en son boştu.
Eve gelip arabamı park edip daireme çıktım. Ev temizdi büyük ihtimalle Fatih gil temizletmişti işime gelir şuan bide ev temizlemekle uğraşamazdım. Dairelerin hepsi aynı olup orta boy mutfak büyük bir salon iki tanede yatak odası vardı. Odama gidip rahat eşofman ve crop giydim saçlarımı yukardan at kuyruğu yapıp mutfağa geçtim. Buzdalap bomboştu ne kadar şaşırtıcı acilen alışverişe gitmem gerektiği için odadan anahtarlarımı telefonumu ve silahımı alıp evden çıktım markete arabayla gitmenin mantıklı olacağından arabaya binip yola çıktım.
Marketten alıcaklarımı hızlı bir şekilde alıp ödememi yapıp marketten çıktım poşetleri arabaya yerleştirip eve geçtim. Yemek yaparken hızlı olduğum için yemekler de yetişmeme gibi bir durumu yoktu karnıyarık, mercimek çorbası ,pilav tatlı olarakta sütlaç yapmıştım Can ve Ömer sütlacı çok seviyordu. Herşey hazırdı gelmeleride yakındı hemen banyoya gidip kısa bir duş alıp üstümü giyindim crop ve eşortmen ikilisi en sevdiğim ikili olabilirdi saçlarımıda yapınca hazırdım zilin çalmasıyla geldiklerini anlayıp kapıya doğru ilerledim kapının sık sık çalmasıyla bu sabırsızın Ömer olduğunu anlamıştım kapıyı açtığımda karşımda gördüğüm kişilere şaşırsam da dışarıdan belli etmedim.
Bir bölüm daha bitti 🥳
Hikaye nasıl ilerliyor🤔🤔
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |