Karşımda ateş timinin yanısıra kurt timini görmek beni şaşırtmıştı. Daha fazla kapıda kalmamaları için kenera geçip " hoşgeldiniz buyrun" dedim. Hepsinin girmesiyle en arkada kalan Bekir abimin bana dönüp " Asenam kurt timini de çağırdık ama bi sorun olurmu" dedi. Fazla yabancı sevmediğim için bu soruyu korkarak soruyordu onu rahatlatmak için tebessüm edip " ne sorunu abi yemeği çok yapmıştım zaten beraber yeriz" dedim. Rahatladığı bariz bir şekilde içeriye yöneldi bende kapıyı kapatıp içeriye geçtim. Adının Enes ve Yusuf olduğunu bildiğim askerler ve dört adam daha vardı bunlarda timin diğer üyeleriydi ama isimlerini bilmiyordum. Binbaşıda görünürde yoktu.
Koltuğa geçip " hoşgeldiniz tekrardan " diyip karşımdaki yedi adama baktım Yusuf ve Enesin benden çekindiği belli oluyordu daha fazla rahatsız olmamaları için " rahat olabilirsiniz beni terörist sanıyordunuz ben sizin yerinizde olsam helikopterden aşağı atardım" benim son dediğimden sonra yüzlerindeki şaşkınlıkla bana bakan yedi adam o kadar komik duruyorduki bizimkiler bu hallerine gülmüştü. Tabi benim nasıl bir deli olduğumu bilmiyorlar.
Benim konuşmamla rahatlayıp kendilerini tanıtmaya başladılar. Konuşmaya esmer otuzlarıdaki adam başladı
" Yüzbaşı Ahmet Gök 32 yaşındayım, tim komutan yardımcısıyım ,üç yıldır evliyim iki yaşında Esil adında kızım var. Eşim Melek öğretmen şu aralar Esil den dolayı ara verdi mesleğine hoşbulduk bu arada bizi ağırladığın için teşekkür ederiz. " babacan birine benziyordu . " Allah bağışlasın abi , ne teşekkürü her zaman beklerim " diyip konuşan diğer askere döndüm.
" Üsteğmen Mert Kaya 27 yaşındayım bekarım bomba imhacıyım tanıştığımıza memnun oldum komutanım " onu başımla onaylayıp Enese döndüm .
" Üsteğmen Enes Sarı 25 yaşındayım ,bekarım keskin nişancıyım tanıştığımıza memnun oldum komutanım ayrıyetten de özür dilerim " deyip mahçup bir ifadeyle kafasını eğdi utandığı beliydi . " kaldır başını üsteğmenim siz yanlış birşey yapmadınız bu konu burda kapansın lütfen " dedim rahatlaması için kafasıyla onayladı.Yusufun konuşmasıyla ona baktım.
" Teğmen Yusuf Yıldız 26 yaşındayım bekarım yakın dövüş uzmanıyım tanıştığımıza memnun oldum komutanım " onuda kafamla onaylayıp onun yanındaki askere döndüm benden büyük duruyordu .
" Teğmen Murat Bayındır 28 yaşındayım tim doktoruyum bekarım tanıştığımıza çok memnun oldum komutanım "onuda onaylayıp timi küçüğü ve büyük ihtimalle çayşağına döndüm.
" Teğmen Ali Çiçek 24 yaşındayım bekarım Çaylağım tanıştığımıza memnun oldum komutanım " Ali nin konuşmayı bitirmesiyle herkesten bir kahkaha koptu, galiba çaylak olmaktan rahatsızdı. Bu haline güldüm. Kapının tekrar çalmasıyla ayağa kalkıp kapıya yöneldim kurt timi bizimkilerle derin bir sohbete başlamıştı bile.
Kapıdaki kişiyi daha fazla bekletmeyip kapıyı açtım karşımdaki mavilerle binbaşının da geldiğini anladım. Görevde yüzünü tam görmemiştim ama yüz hatları çok erkeksi ve sertti buda onu daha yakışıklı göstermişti. Zaten esmer yalışıklısıydı binbaşı benim aksime ben beyaz tenliydim çünkü.
Haddin den fazla kapıda beklediğimizi anlayıp kenera çekildim " hoşgeldiniz binbaşım " dedim . " hoşbuldum yüzbaşım " dedi.
Ayakkabılarını çıkarıp içeriye geçtiğimizde timin hâlâ sohbete devam ettiğini gördüm. Binbaşıda onların yanına geçip bana döndü. " Binbaşı Ateş Asil " dedi . Elini uzatıp ben den cevap beklediği belli olan bir şekilde " Yüzbaşı Asena Kurt tanıştığımıza memnun oldum binbaşım" deyip elini sıktım eli çokmu sıcaktı.
Daha fazla kafamı dağıtmadan elimi çektim. Oda beni onayladığında bizimkilere döndüm Can ve Ömer sanki ne diycemmi anlamış gibi bana bakmıyorlardı. Fatih ve Bekir abi onların bu haline gülüp tekrardan bana döndü napıcamı anlamışlardı. " ASKER" bi anda gürlememle kurt timinin bana şaşırması ve benden alt rütbelilerin ayağa kalkması bir oldu. " Can ve Ömer sofrayı hazırlayın" dedim. Tam itiraz edecekleri zaman onlara baktım bakışım onları korkutmuş olacak ki ikside hazır ola geçip " emredersiniz komutanım " dedi ve sırayla ikside mutfağa girdi onların gitmesiyle hâlâ ayakta olan kurt timine baktım bunlar niye ayakta ya ,neyse " rahat" dedim.
Fatihin yanına gidip oturdum. Kurt timinide oturmasıyla Bekir abiye dönüp " abi ben bir hafta izinliyim şuanlık ateş timinde devam edicekmişim." Sözümü bitirmem le Fatih in " şuanlık derken " dedi hafif sinirli olduğunu anlamıştım. " bilmiyorum albayın emri bu yönde " dedim. Gitme ihtimalimden korktuğu belliydi. Yanımdaki bedenine sarılıp " merak etme hernerde olursam olayım senin Asenan ım " dedim.
Biraz daha rahatlamasıyla oda bana sarıldı. Bir süre sonra ayrılıp sohbet eden timin sohbetine katıldık üzerimdeki bakışların farkındaydım ama karşılık verme cesaretini gösteremiyordum.
Salona giren Ömer ile herkes ona baktı " sofra hazır hadi gelin ablam yine döktürmüş böyle lezzetli yemekleri başka bir yerde yiyemezsiniz " diyip geri mutfağa döndü. Herkesin ayaklanmasıyla bende peşlerinden gittim. Herkes aç olmalıki hemen yemeğe başladılar.
Arada kısa sohbet dışında konuşmadan yemeği bitirdik herkesin doyduğu yüzünden okunurken Can ve Ömer yüzü normaldi ama dışardan gören biri için onların neden böyle olduklarını bildiğim için önceden sakladığım sütlaçları çıkarıp herkese servis ettim.
Sütlaçları fark eden ikili bi anda üzerime çullandı " Sen varr yaaaaa kraliçesin beee " diyen Can ve arkasından devam eden Ömer beni güldürmüştü." ablam benim bee unutmamış sütlacı sevdiğimizi" bunu diyen Ömer in kafasına bir tane geçirip yerime geçtim onlarda yerine geçince Ali merak etmiş olmalıki sordu " sütlacı uzun zamanadır yemiyor gibi yiyorsunuz" dedi hafif bir tebehsümle Ömer yüzündeki buruk giülümsemeyle " yemiyoruz zaten en son iki yıl önce göreve gitmeden önce ablam yapmıştı yine " dedi ve tatlısını yemeye devam etti. Bu seferde konuşan Mertti " dışardan niye yemediniz" diye sorunca ona cevapta Can dan gelmişti. "Hiç biri asena gibi yapamıyor bizde ondan başkasının sütlacını yiyemiyoruz" dedi. Bunu demesiyle herkes bir anda sessizleşti bunu fark eden Ömer " amaaaa artık her gün yapar canım ablam " diyip ikinci tatlısına başladı. Eğlenceli sohbet ve bol bol yemeklerimin övülmesiyle yemek faslı bitmiş herkes salona geçmişti.
Ömer çay demlerken Canla sofrayı toplayıp bulaşıkları hallettik. Kurt timide ne kadar yardım edelim desede buna izin vermeyip kovalamıştım. Her yeri topladıktan sonra çaylarıda katıp içeriye geçtik . Çaylar eşliğinde sohbet devam ederken gözlerim yine gecenin mavileriyle kesişti bakışları tuhaf bir şekilde iyi hissetiriyor rahatsız hissettirmiyordu. İçimde ki tuhaf hisle kafamı konuşan Merte çeviridim bir süre devam eden sohbetten sonra herkes izin isteyip kalkmıştı. Ateş timi karşı daireye geçerken kurt timide karşıda ki apartmanda yaşadıkları için oraya geçmişti. Çok yorgun olduğum için ortalığı toplayıp hemen yatağıma geçtim. Kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Kurgu sizce nasıl ilerliyor1
Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum
Okur Yorumları | Yorum Ekle |