6. Bölüm

4. Bölüm

Elfida Güneş
geceecece.ee

Bir hafta sonra

İzinimin bitmesiyle karargaha gitmek için evden çıktım. Bu bir hafta benim için sakin geçmişti. Arada Fatihlerin gelmesiyle zaman geçirmiştik.

Arabama binip karargaha sürdüm saat daha sabah dörttü bizim tim sporunu saat beşte yapıyordu onlar gelene kadar kendim biraz spor yapabilirdim.

Karargaha gelip odama yöneldim. Hemen üzerimi değiştirip spor kıyafetlerimi giydim. Bahçeye çıkıp sporuma başladım 150 tur koşu , 200 şınav , 200 mekik çekip barfiks yapmak için doğrulmuştum ki beni izleyen askerler ve kurt timiyle saatin baya ilerlediğini anlamıştım. Bahçeye giren ateş timiyle herkesin bakışları bir an benden ayrılıp onlara döndü. Ateş timi yanıma gelip hayırdır der gibi bana bakında " spor yapıyordum, arkadaşlarında canı istemiş bende gelin yapalım dedim." Askerler bu dediğimle şaşırırken ateş timi gülmemek için kendini tutuyordu tabikide anlamışlardı neden böyle dediğimi. Kurt timinin şaşkın ve meraklı bakışları altında "ASKER " diye bağırdım. Benden rütbeliler dışında hepsi sıraya girip hazır ola geçti.

" ikişerli sıra ol karargah etrafı 50 tur koşu başla! " dedim ve sesimi duymalarıyla koşuya başladılar. Bizde Bekir abi, Fatih,Ateş ve Ahmet abi çardağa geçip oturduk. Oturduğum yerden askerler çok rahat görünüyordu. Er lerin yorulduğu belliydi ama alacakları cezadan korktukları için cesaret edip duramıyorları bencede korkmakta haklılarda neyse.

Yarım saat içinde koşuyu bitirip tekrardan sıraya girdiler. Bende askerlere yönelip " şınav pozisyonuna geç 150 şınav başla" diyip aralarında dolanmaya başladım" nasılsın asker" diyip yanımdaki askerin sırtına baskı yaptım. Zorlandığı belli olsada dayanmaya çalışıyordu " iyi-iyiyim komutanım "dedi ayağımı indirip ömerin yanına ilerledim " kaç oldu Ömer teğmenim " benim sorunla Ömer bir an boş bulunup "146" dedi tabi bunu duyan diğer askerler yaratıcı küfürleri mırıldanırken Yusuf dışına yansıtmıştı " senin çenenin yayını koparıyım ben " diyip her an Ömer in üzerine atlıycak gibi duruyordu. Bunların bu haline komutanları olarak biz gülerken karşımda şınava devam eden askerler kızgındı.

"Senimi kırıcam Ömer say baştan!"diyip Bekir abimin yanına geçerken Erlerin birinin "komutanım 150 çok değilmi sizcede " diye sordu bunu duyan diğerleri bana bakarken ne yapıcağımdan korktukları değişen yüzlerinden belliydi. "Haklısın asker yoruldunuz" dedim. Arkamı dönüp tam giderken arkamdakilere seslendim " hepiniz 300 şınav başla! , Ömer yapmayan olursa haberim olsun." Diyip Bekir abi gilin yanı na geçtim " abi benim bir kaç tane dosya işim var odamdayım " dedim. Beni onaylamasıyla karargaha girip odama ilerledim.

Dosya işlerinden nefret etsemde yapmak zorundaydım. En sonki görevim için bir kaç dosya kalmıştı zaten.

Odama girip önce kısa bir duş aldım. Banyoda kıyafetlerimi giyip dışarıya çıkmamla odanın kapısından Ateş binbaşının girmesi bir oldu. Ben ona bakarken o ıslak saçlarıma bakıyordu. Boğazımı temizleyip dikkatini gözlerime getirdim. "Buyrun komutanım " diyince oda bir eliyle ensesini kaşıyıp kendini toplamaya çalışıyordu galiba ama şuan okadar yakışıklı göründüğünden haberi yoktu büyük ihtimalle off ne düşünüyorum ben ya

Binbaşı da fazla sustuğunu düşünmüş olmalı ki "Akşam tim olarak beraber yemek yiyelim diyoruz. Senin için bir sorun olurmu diye sorucaktım yüzbaşım"

Akşam bir işim yoktu " olur binbaşım gelirim ben konum atarsınız bana " dememle bende olan gözleri oda da dolaşıp tekrardan bana döndü " istersen benim arabamla gidelim ateş timi bir arabayla gidiyor bizimkilerde kendi arasında hallettiler ben arabada tekim" bakışlarını kaçırıp bir süre durdu sonra bana dönüp konuşmaya devam etti "yani boşuna iki araba gitmeyelim " dedi ve sustu binbaşının bu kadar konuşması beni şaşırtırken "olur beraber gideriz ozaman akşam yedi gibi hazır olurum ben " dedim. Oda beni onaylayıp odadan çıktı.

Islak saçlarımı kurulayıp ördüm. Masanın başına geçip dosyalara gömüldüm.

Üç saatin sonunda dosyqlarım bitmiş ,akşam olmuştu saat beşe geliyordu. Üstümü değiştirip karargahtan çıktım. Arabama doğru ilerleyip arabaya bindim. Yorulmuştum eve gidip yatmak istiyordum arabayı çalıştırmamla telefonuma mesaj gelmesi bir oldu.

(Gönderen) 0535*: Yüzbaşım, Binbaşı Ateş ben akşam yedide sizi apartmanın önünden alırım.

"Off yaaa ben yemeği unuttumm" kendi kendime söylenirken Ateşin mesajını cevapladım.

0535* numaralı kişiyi Binbaşı Ateş olarak değiştirdiniz

(Gönderilen) Binbaşı Ateş ​​​​​​: Tamam komutanım

Telefonu kapatıp yola odaklandım zaten evede gelmiştim arabayı park edip indim. Daireme çıkıp eve girdim. Daha vardı yediye bir saat uyuyabilirdim alarmımı kurup yattım.

Alarmın sesiyle uyanmış kısa bir duş alıp saçlarımı kurutmuştum. Üstüme beyaz bir gömlek giyip altımada siyah kumaş pantolonumu giydim. Botlarımıda giyince hazırdım. Telefondan saate baktığında yediye üç dakka olduğunu gördüm çantamı alıp evden çıktım.

Apartman dan çıktığımda karşımda siyahlar içinde arabaya yaslanmış yere bakan binbaşıyı gördüm. Benim kapıyı kapatmamla bana dönünce göz göze geldik.

Gözleri çok güzelll

Kendimi toparlayıp ona doğru ilerledim bu sırada oda beni inceliyordu gömleğimin açıkta bıraktığı gerdanıma bakarken kasıldığını burdan bile anlayabiliyordum.

Nedense başkası yapsa döveceğim şeyleri binbaşı yapınca sinir olmuyordum hata... neyse

Binbaşının yanına ulaşmamla hiç konuşmadan ben yerime geçtim oda arabanın önünden dönüp şöför koltuğuna geçti.

Arabayı çalıştırdı yola çıktık. Fazla sesizlik canımı sıkınca "bizimkiler mekandamı" diye soru yöneltim. Kısa bir an bana bakıp geri yola döndü ama konuşmayıda ihmal etmedi " evet herkes orda bizi bekliyor. Fatih en son beni öldürme planı yapıyordu benimle geldiğin için " bu dediğine kahkaha attım. " Konu ben olduğumda Fatih in ne yapabileceğini ben bile kestiremiyorum" diye cevapladım onu bu dediğime gülüp " seni çok seviyor sadece oda değil ateş timininde seni çok sevdiği belli" diyip kısa bir soluklanıp bana döndü göz göze geldik ama çok uzun sürmedi tekrardan önüne dönüp konuşmaya devam etti.

"Biz kurt timi olarak bir yıl önce gelmiştik Şırnağa ozaman tanıştık ateş timiyle çok iyi bir timdi zaten önceden de adını duymuştum. Aralarındaki bağ çok güzeldi ama time bakan ne kadar ruhsuz göründüğünü uğraşmadan görebiliyordu. Kimseyle pek muhattap olmuyorlarmış görevde göreve ilk başta bizde anlamadık nedenini sonradan duydukki ateş timi Asenasını, kız kardeşini şehit vermiş."

Cümlesini bitirince bir ürperme hissettim görev içinde olsa onları böyle üzmek kötü hissetiriyordu.düşüncemi bölen yine binbaşının güzel sesi oldu.

" Hepsi kendini suçlamış benim yüzümden oldu diye özellikle de Fatih. Zaman la bizimle biraz daha iyi oldular en azından arada karargahta sohbet ediyorduk. Genelde de konumuz hep sen oluyordun ne kadar güçlü ve cesur olmandan bahsediyorlardı. Çıktığınız operasyonları anlatıyorlardı." Konuşmasının bittiğini anlayıp bu seferde ben konuştum" görev olunca arkada bıraktıklarımız ne kadar önemli olsada görev, vatan herşeyden önce geliyor. İki yıl boyunca o itlerin arasında durmak ve onlardan biri gibi davranmak berbat bişey ama konu eğer vatanımsa yapamıycam bir şey yok." Cümlemi bitirmem le tepkisine bakmak için ona döndüm. Gözlerinde grur parıltıları belli olan bakışlarıyla bana bakıyordu. Kafamı önüme çevirip camdan dışarıyı izlemeye başladım. Benim çevirmemle oda önüne döndü. Yol onun bakışlarını üzerimde hissetmemle bitmişti.

Arabadan inip yan yana mekana doğru ilerledik. Büyük masanın etrafında kurt timi ve ateş timi vardı. Onların dışında da Ahmet abinin yanın da eşi ve kız çocuğu duruyordu bizim masaya yaklaşmamızla gözler bize döndü. Aynı anda " iyi akşamlar "diyip

Ateşin beni belimden yönledirmesiyle boş olan iki sandalyeye geçtik benim yanımda Ahmet abinin eşi otururken Ateşin yanında Mert vardı. Ahmet abinin eşine dönüp " Yüzbaşı Asena ben ateş timinden " dedim. Sıcak bir tebessümle karşılık verip "Memnun oldum canım Melek bende Ahmetin eşiyim" kucağındaki küçük hanımı gösterip " bu küçük hanımda kızımız Esil " dedi. Bu halleri çok tatlıydı . Esile dönüp "memnun oldum küçük hanım " dedim. Utanmış olmalı ki kafasını annesinin boynuna gömdü bu hali masadakileri güldürürken bende tebessüm edip önüme döndüm.

Güzel sohbet eşliğinde gelen yemeklerimizi yerken omzuma değen kol ile bir an kasıldım baktığımda Ateşin kolunu sandalyemin başlığında gördüm. Ona baktığımda ise farkında olmadığını gördüm çünkü Mert ile olan sohbetine devam ediyordu. Ben de önüme dönüp Melek ablayla olan sohbetime devam ettim. Bir süre sonra yemekler yenmiş çay içiyorduk ki Bekir abimin telefonu çaldı. Masadaki sesizlik le Bekir abim telefonu cevapladı karşı tarafı bir süre dinleyip "emredersiniz komutanım " diyip telefonu kapattı. Bize dönüp "ateş timi görev var" dedi.

İşte uzun zaman dır duymak istediğim cümle.

 

 

Bir bölüm daha bitti

 

Oyları ve yorumları yaparsanız sevinirim

Bölüm : 28.08.2024 15:21 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...