3. Bölüm

3. Bölüm

Elfida Güneş
geceecece.ee

 

"Allah bağışlasın kuzum nede güzel maşallah" sessizliği bozan Aysun teyzeyle ona gülümseyip yerime geçtim.
Emine abla gülümseyip "evli olduğunu bilmiyorduk ablacım kusura bakma bir an şaşırdık" bu dediğine gülümseyip "evli değilim zaten abla" dedim. İyice kafalarının karıştığını anlayıp açıklamaya karar verdim.

 

"Melek benim öz kızım değil" dememle başkada soru sormadılar.

 

Bir süre ikramlıklar ve çay eşliğinde giden sohbetimiz Aysun ablaların ayaklanmasıyla bitti onları yolcu ederkende "Esincim akşam bende yemek yiycez sizde buyrun gelin" diyen Aysun abla ile "yok abla biz zahmet vermeyelim" dedik.

 

Beni onaylayan kızlarla Aysun abla kızar gibi yapıp "aaaaa ne zahmetiymiş duymamış olayım akşama bekliyorum" diyip birşey dememize izin vermeden evden çıkıp gitmişlerdi.

 

Kızlar ortalığı toplarken bende bulaşıkları makinaya yerleştirip mutfağı topladım.

 

İşimi bitirip salona geçtim. Melek ile Sena halının üzerinde oyun oynarken Derya telefonuyla ilgileniyordu. "Eeeee napıyoruz akşam geliyorsunuz dimi" yönelttiğim soruyla ilk cevap veren Derya oldu "ben gelemem müvekkilim ile görüşmem var" diyince Sena'ya döndüm "bende gelmek isterdim ama akşam kafede kutlama yapacak kalabalık ekip gelecek malum benimde garson eksiğim var" diyince kızıma dönüp "annecim başbaşamı kaldık biz, bizdeee anne kız gideriz dimi bebeğim"

 

Bu dediğime gülüp elerini kaldırıp oynatı kuzum fazla cilveliydi "Aniiii" demesiyle ona öpücük atıp koltuğa oturdum onlar oynuna dönerken bizde deryayla sohbet etmeye başladık "kimliğini aldınmı meleğin" diye soran deryaya "evet tamamen benim kızım artık"dedim bu heyecanlı halime gülüp "eksik birşey kaldığımı evde" diye başka soru yöneltti "bir tek meleğin eşyaları kaldı yarın odasını kıyafetlerini alıcam ama en büyük sıkıntı ben işe başladığımda meleğe kim bakıcak acil bakıcı bulmam lazım" Derya beni onaylayıp "bende bi araştırayım haber veririm sana" dedi.

 

Sohbet ile geçen iki saatin sonunda Derya ve Sena gitmiş bende meleğin üstünü değiştiriyordum.

 

Üstüne giydirdiğim mavi elbiseyle gözleri adeta parlıyordu minik hanımın saçlarınada aynı renk tokalarını takıp kendim hazırlanmaya başladım.

 

Üzerime yazlık dizlerimin bir tık üzerinde beyazlı mavili elbise giymiştim saçlarım doğal düz kahve olduğu için tarayıp salınık bıraktım.

 

Makyaj yapmayı sevmediğim için yüzümü nemlendirip glosumu da sürünce hazırdım.

 

Ensonunda herşeyi kontrol edip meleği kucaklayıp evden çıkmıştım saat yediye geliyordu geç kalmamak için hızlıca merdivenleri çıkıp dairenin önüne geldim.

 

Kapıyı çalıp beklemeye başlamıştımki arkamda hissettiğim bedenle bir an duraksasamda kafamı hafif çevirmem ile görüş alanıma Alparslan beyin girmesi bir oldu.
Önce baştan aşağı beni süzüp sonrada meleğe döndü sert bakışlarının yumşadığını görmem imkansızdı.

 

Melek yine Alparslan beye doğru uzanınca Alparslan bey bu sefer izin alma gereği duymamış olmalıki direk aldı meleği kucağımdan "annniiiiii battttttt" diyen kızıma cevap verecekken açılan kapıyla önüme döndüm.
Kapıyı açan Emine abla önce şaşırsada sonra gülümseyip "hoşgeldiniz" diyip bana sarıldı sonrada geri içeriye yöneldi bizde arkasından ilerledik.

 

Ayakkabılarımı çıkarıp meleğinkileri çıkarmak için dönmüştüm ki Alparsla beyin benden önce çıkardığını farkettim.

 

En sonunda salona geçmemizle salondaki bütün gözler bize döndü.

 

Sessizlik beni gersede arkamdaki beden biraz rahatlatıyordu.
"gel Esincim seni bizimkilerle tanıştırayım" diyip yanına çekiştiren Emine ablayla onun yanına ilerleyip koltuğa oturduk.

 

Evin düzeni benim ev ile aynıydı salonundabir tanesine üç kişinin rahat sığacağı üç koltuk vardı ikisi karşılıklı birininde karşısına televizyon konumlanmış şekildeydi odanın kenarında da büyük yemek masası vardı.

 

televizyonun karşısındaki koltuğa sağımda Emine abla olucak şekilde oturmuştum. Solumda da Aysun abla vardı. Emine abla kendi tarafındaki adamdan tanıtmaya başladı "Esincim koltuğun en başındaki Erdal benim eşim olur kendisi yanındaki oğlumuz Mert 8 yaşında onun yanındaki de Mustafa amca Aysun teyzenin eşi " diyip Aysun ablanın tarafındakileri tanıtmaya başladı "en sondaki Ayşe'nin eşi İsmail onun yanındakide" diyip duraksadı çünkü yanında Alparslan bey vardı imalı bir gülümsemeyle "Alparslan zaten tanışmışsınız senin karşı komşun" diyip bana baktı ben de herkese yönelik "hoşbuldum beni davet ettiğiniz içinde teşekkür ederim" benim susmamla Aysun abla ayaklanıp "hadi yemekleri soğutmayalım" dedi.

 

Melek hâlâ Alparslan beyin kucağındaydı hanımefendinin rahatı pek yerinde maşallah normalde tanımadıklarını pek seven biri değildir aslında ama Alparslan beyi sevmiş olmalı.
Sofraya oturmuş yemekler servis ediliyordu ne kadar yardım etmek istesemde izin vermemişlerdi.

 

başköşede Mustafa amca onun solunda Aysun teyze vardı Aysun teyzenin yanında sırasıyla Emine abla eşi Erdal abi ve oğulları mert otururken onun yanında da Ayşe abla vardı. Bende Aysun teyzenin karşısında oturuyordum benim yanımda da Alparslan bey ~kucağındaki kızımla beraber~ onun yanında da İsmail abi oturuyordu.

 

mustafa amcanın bana yönelttiği soruyla herkes odağını bana çevirmişti " kızım yanlış anlamazsan eşin nerde" bu soruyu merak etmesi normaldi yanımda ki kasılan beden ile otarafa dönmemeye dikkat edip "eşim yok" diye cevapladım anlamadığını belirten bakış atan Mustafa amcayla bir an meleğe bakıp tekrar Mustafa amcaya döndüm "melek benim öz kızım değil" demem ile herkes anladığını belirtir şekilde mırıldanıp konuyu değiştiren İsmail abiye baktılar " mesleğin ne abicim" bu sorusuyla tebessüm edip. "doktorum"dedim mesleğimi çok seviyordum ve bunu dile getirmekten bıkmıyordum.
daha fazla soru sormayıp güzel bir sohbetle yemeğe devam ettik benim kendimi ve kızımı doyurduğum zaman diliminde biten yemekle herkes tekrardan salona geçerken biz Emine ve Ayşe ablayla sofrayı topluyorduk onlar bulaşıkları yıkarken bende önceden demlenen çayları hazırlıyordum.

Çayları ikram edip boş olan Alparslan beyin yanına oturdum kızım hâlâ onun kucağındaydı galiba da inmeye niyeti yoktu.

 

Adamın sıkılmış olabileceği aklıma gelince kızıma dönüp "annecim gel artık bak Alparslan bey çayını rahat içemiyor" önce bana bakıp sonra kafasını Alparslan beyin omzundan kaldırıp Alparslan beye baktı kafasını çevirip yine omzuna kafasını dayadı bu hali beni şaşırtsada diğer herkesi güldürmüştü konuşmaya giren Aysun ablayla ona döndüm "sabah bizim yüzümüze bile bakmıyordu bu cimcime şimdi baksanıza Alparslan dan ayrılmıyor bile" diyip güldü bu dediği benide güldürürken konuştum "bende anlamadım ki genelde tanımadığı kişilere bakmaz bile" bu seferde Ayşe abla söze girdi " Alparslanı sevmiş demekki baksana geldiğinden beri kucağından inmedi" herkes bu dediğine gülerken bende tebessüm edip kızıma baktım büyük ihtimalle birazdan uyuyup kalıcaktı Alparslan beye baktığımda ise onun gözleri benim üzerimdeydi sorgulayıcı bakıyordu.

 

Güzel giden sohbeti bölmek istemesemde Mustafa amcalara yönelip " biz kalkalım artık melek te uyudu" diyip ayaklandım tam dönüp meleği alacakken kalkan Alparslan beyle "bende kalkayım artık Mustafa amca hayırlı geceler" deyince kapıya yöneldik herkesle vedalaşıp aşarıya inmeye başladık.

 

Dairenin önüne gelmemizle kapıyı açtım Alparslan beyde alışmış olmalıki ayakkabılarını çıkarıp direk yatak odasına yöneldi . Kapıyı açmayıp beni beklemesiyle hızlanıp kapıyı açtım meleği düzgünce yatırıp üstünü örttüm.

 

Alparslan bey çoktan odadan çıkmış kapının orda bekliyordu. Ona doğru ilerleyip " müsaitseniz borcum olan kahveyi ısmarlamak isterim" bu dediğime hafif tebessüm edip "sade kahvenizi içerim" deyince mutfağa yönelip kahveleri yaptım.

Hazır olan kahvelerle salona yönelip Alparslan beyin karşısına oturdum. Bir süre devam eden sessizliği bozan Alparslan bey olmuştu "şu aradaki sizi bizi kaldırsak" onu onaylayıp bu seferde konuşmaya ben başladım "melek sizi yani seni çok sevdi normalde tanımadığı birinde okadar durmayı bırak benden ayrılması bile mucize" bu dediğimle sadece dudağının kenarı kıvrılmıştı "bende onu sevdim" diyip başka bir konuya geçti.

 

"melek öz kızın değilse nasıl kızın oluyor yani söylemek istersen" merak ettiği konunun bu olduğunu biliyordum oyüzden şaşırmamıştım

 

"bir yıl önce hastaneye gelen trafik kazasında annesi ve babası öldü tek kurtulan melek akrabalarıda biz bakamayız deyince yurda verildi. Bende ozaman dan beri uğraşıyorum bekar olduğum için zor oldu ama bir şekilde koruyucu aile olarak almayı başardım" beni kafasıyla onaylayıp elindeki kahve bardağını önündeki masaya bırakarak ayaklandı "ben kalkayım artık" onun kapıya yönelmesiyle bende bardağımı bırakıp arkasından ilerledim.

 

Ayakkabılarını giyerken "birşeye ihtiyacınız olursa çekinmeyin" diyince bir an şaşırsamda "teşekkür ederim" dedim. Kapıyo açıp çıktı bende kapıya dayalı bir şekilde bakarken kendi dairesinin kapısını açıp bana döndü "iyi geceler" aynı anda dediğimiz şeyle bir an gülsemde eve girmediğini fark edince beni beklediğini anladım.

 

Geri çekilip kapıyı kapattım. Arkamdan duyduğum kapı kapanma sesiyle onunda girdiğini anlamıştım.

 

 

 

Bölümmm bittiii 🤓

 

 

Nasıl gidiyor sizce 🤨🧐

 

 

Yorumlarda fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim👌🏻

 

 

Oyları ve yorumları unutmayalım lütfennnn😊😊

Bölüm : 25.09.2024 20:28 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...